Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, 2009 yılından itibaren uygulanacak Basel 2 kriterlerinin en çok bankacılık sektörünü etkileyeceğini bildirdi.
Çanakkale Ticaret Borsasında düzenlenen “Basel 2'nin Kapsamı ve Reel Sektöre Etkileri” konulu konferansta konuşan Karadere, 2009 yılından itibaren bankacılık sektörünün, risk odaklı kredilendirme yaklaşımını benimseyerek, objektif derecelendirme kriterlerini oluşturacağını, Basel 2'nin getirdiği düzenlemelere göre, bankaların, şirketleri risklerine göre derecelendirmeye başlayacağını söyledi. Risk ne kadar yüksekse, kredinin maliyetinin ve doğal olarak teminatının da o kadar yükseleceğini ifade eden Karadere, dolayısıyla bankaların riskleri doğru hesaplamasının büyük önem kazanacağını belirtti. Uluslararası standartlarla uyumlu mali tablolar oluşturmayı ve doğru bilgiler beyan etmeyi şirket kültürü haline getiren firmaların, çok uygun koşullarda kredi kullanarak şirketlerine yatırım yapmaya başlayacağını dile getiren Karadere, sözlerin şöyle sürdürdü: “2009 yılından itibaren uygulanacak Basel 2 kriterleri, en çok bankacılık sektörünü etkileyecek. Basel 2 kriterlerinin, sadece finansal standart olarak değil, modernleşme için fırsat olarak görülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle yeni döneme iş işten geçmeden hazırlanmalı, tüm faaliyetlerimizi ve yöntemlerimizi gözden geçirmeli, bilgiye değer vermeliyiz.” “KOBİ'LERİN ÜLKE EKONOMİSİNDEKİ YERİ ÇOK ÖNEMLİ” Çanakkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Üzen ise, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ülke ekonomisindeki yerinin çok önemli olduğunu, uluslararası ekonomik ilişkilerde yaşanan gelişmelerin, rekabet koşullarındaki hızlı değişmenin, teknolojik alanlardaki yeniliklerin yanı sıra ekonomik faaliyetleri düzenleyen kurallardaki değişmelerin şirketlerin performansını etkilediğini söyledi. Son dönemde uluslararası finans sisteminde yoğun olarak tartışılan Basel 2'nin, kredi kullanan iş dünyasının kullanacağı kredinin miktarını olumlu ya da olumsuz etkileyeceğini savunan Üzen, bu nedenle Basel 2 düzenlemesinin iş dünyasını çok yakından ilgilendirdiğini ifade etti. Üzen, reel sektör ile finans sektörünün ekonominin ayrılmaz parçaları olduğu bilinciyle, Basel 2 standartlarıyla değişime ayak uyduramamanın doğuracağı sonuçların kendileri için de yaşamsal derecede önem taşıdığını kaydetti. “BANKALAR KAYNAKLARINI KULLANDIRIRKEN DAHA SEÇİCİ OLACAK” Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökçe de, Basel 2 sistemiyle bankaların kaynaklarını kullandırırken daha seçici olmak zorunda kalacağını belirtti. Gökçe, çeşitli ülkelerde son zamanlarda önemli ölçüde krizler yaşandığını, bunların dünyanın çeşitli ülkelerine de etki ettiğini, bir ülkedeki krizin, diğer piyasaları etki altına almasının gündeme geldiğini, bunun sonucunda bankacılık sisteminde büyük krizler yaşandığını söyledi. İsviçre'deki Basel Bankası'nın bütün dünyadaki bankaların gidişatı hakkında bilgisi olduğu için, uluslararası anlamda otorite haline geldiğini belirten Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Basel'de geçmiş yıllarda bir uzlaşma gündeme geldi. 1988'de dünyada uygulanmaya başlandı, ancak dünyada yeni risklerin ortaya çıkmaya başlamasıyla Basel 2 uzlaşması ortaya çıktı ve Avrupa Birliği ülkelerinde Basel 2007 yılında uygulanmaya geçildi. Türkiye'de Basel 2 kuralları kabul edildikten sonra, bankalar kaynaklarını kullandırırken daha seçici olmak zorunda kalacak. Bu da firmaların kullandığı kredilerin teminatını önemli ölçüde etkileyecek.” http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/alarmnews.aspx?DocID=7789751 |