Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ziya Perver - Nüfusun yarısı emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor (01.12.07) PDF Yazdır e-Posta
01 Aralık 2007

 

Sosyal güvenlik reformu tabir edilen, '5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı' geçen hafta TBMM'ye sunuldu.

Önümüzdeki günlerde de Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülüp, Genel Kurul'a havale edilecek. Yeni kanun gereğince aylık geliri asgari ücretten daha az olan çiftçiler, ameleler ve küçük esnaf emekliliği unutacak. Bakmakla mükellef oldukları eş ve çocukları da dahil edilirse yaklaşık 25 milyon küçük esnaf ve çiftçi emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor. Öbür tarafta da 10 milyon kadar işsiz var.

Halen geçerli olan 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince vergiden muaf olan küçük esnaf zorunlu Bağ-Kur'lu, tarım işiyle iştigal edenler 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu gereğince zorunlu Bağ-Kur'lu ve tarımda amele olarak çalışanlar da 2925 sayılı kanuna göre Tarım SSK'lıdırlar. Sayılanların hepsi de hem sağlık hem de emeklilik sistemi içindedir.

Sosyal güvenlik reformu yeni haliyle sistemi esasen iki bölüme ayırıyor; ilk bölüm emeklilik sigortaları ikinci bölüm de genel sağlık sigortasıdır. Gelecek sisteme göre tüm vatandaşlar GSS 'Genel Sağlık Sigortası' kapsamına girmek zorundadır ama iş emeklilik sistemine gelince değişiyor. Nüfusun şu an emeklilik sistemine dahil edilmiş yaklaşık 25 milyonu emeklilik sistemi dışına çıkarılıyor.

Dar gelirli, emeklilikle tanışamadan ölecek

Yeni, '5510 Sayılı Kanun Tasarısı'nın 'Sigortalı sayılmayanlar' başlıklı 6'ncı maddesine göre; "...ı) Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,

k) Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan Gelir Vergisi'nden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciliyle birlikte kanunla kurulu meslek odalarına usûlüne uygun olarak kayıtlı olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler" emeklilik bakımından prim ödemeyecekler. Yani kaç yaşında olurlarsa olsunlar emekli olamayacak, hayatlarında bir defa olsun emekli aylığı alamayacaklar.

Yukarıda belirtildiği gibi aylık net gelirleri asgari ücretten az olanlar emeklilik sistemi dışına çıkarılacak; ama her hal ve şartta genel sağlık sigortası kapsamında sayılacaklar. Bu durumda, iki seçenek ortaya çıkacak. Aşağıda belirtildiği gibi ayda 140 yeni liradan fazla gelirleri varsa aylık GSS primi olan 73 lirayı kendileri ödeyecek, aylık gelirleri 140 liradan az ise primi devlet ödeyecek. Ancak, gelir dedikse çalışma karşılığı elde edilecek gelir değil reformun 60'ncı maddesi gereğince, "Taşınır ve taşınmaz malları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek her türlü gelirin aylık tutarı net asgari ücretin üçte birinden az olan kişiler" için Genel Sağlık Sigortası primleri devlet tarafından ödenecek ama çok ise primi kendileri ödeyecekler.

Sosyal Güvenlik Reformu, aylık net geliri asgari ücretin brüt tutarı olan 585 liradan az olanlara "Emekliliği unutun ama ölünceye kadar sağlık yardımları benden' mesajı vermektedir. Bu mesajı alan, aylık geliri ile karnını doyuramayan, geçinemeyen kimseden de bugününü değil geleceğini düşünmesi beklenemeyeceği için hiçbiri emeklilik primi ödemeye yanaşmayacaktır. Bu durumda da nüfusunun yarısı tarımdan geçindiği için bir nevi tarım ülkesi sayılan bu yerde tarımda çalışanlar ile işsizler emeklilik sistemi dışında kalacaklar demektir. Emeklilik işçi, işveren ve memurların görebileceği bir hale getirilecektir. Yanlış olan başka bir hesap ise aylık geliri 140 lira olandan her ay 73 lira sağlık primi ödemesini beklemektir.

Malul aylığı alan çalışamaz

25 Haziran 1968 doğumluyum, askere gitmeden önce 1 Temmuz 1987'de ilk defa SSK sigortalısı olarak bir fabrikada işe başladım. Aynı fabrikada elim bir iş kaza sonucu sağ gözüme tel battı, uzunca tedavi ve üç kez ameliyat olmama rağmen sağ gözüm gözlükle yüzde 30'un altında görür oldu. Bu kaza sonucu SSK'dan malulen emekli oldum. Daha sonra 22 Ocak 1990'da kendi emekli sandığı olan bir bankada özürlü kadrosundan işe başladım. 1990 yılı ortaları da çalıştığım bankanın emekli sandığına dilekçe vererek SSK hizmetimi adı geçen sandığa aktardım. Halen SSK'dan malul aylığı, çalıştığım bankadan da maaş almaya devam ediyorum. Bu şartlarla SSK'dan malul aylığı almaya kanunen bir sakınca var mıdır? Varsa ne yapmam gerekir? Halen çalıştığım bankadan malullüğüm de dikkate alınarak ne zaman ve kaç yaşında emekli olabilirim? Eşref Yorgancı

19 yaşında iş kazası geçirmişsiniz ve malul olup malullük aylığı aldığınızı ifade ediyorsunuz. Bir kişinin SSK'dan malulen emekli olabilmesi için en az bin 800 gün (5 yıl) prim ödemiş olması ve en az yüzde 67 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğramış olması gerekir. Tecrübelerime göre siz malul değilsiniz ve malullük aylığı almıyorsunuz. İş kazası nedeniyle sürekli işgöremezlik geliri alıyorsunuz. Şimdi elinizde bulunan tahsis numaranıza bakın, ilk numara 1 ise malullük aylığı, 8 ise sürekli işgöremezlik geliri alıyorsunuz demektir. Ben 8 olduğunu zannediyorum. Zira bir gözünüz sağlam diğer gözünüz ise az görüyor, öyleyse malul sayılamazsınız. Malul sayılsanız bile o tarihte bin 800 gününüz de olamaz. Bunlara göre SSK'dan sürekli işgöremezlik geliri alarak özel bankada çalışmanızda herhangi bir yasadışılık yok. Var olan rahatsızlığınız nedeniyle defterdarlıktan vergi indirim belgesi alırsanız da SSK ve banka çalışması toplamında 3 bin 600 gününüz varsa dilediğiniz an banka sandığından emekli olabilirsiniz. Emekli olduğunuzda da hem SSK'dan sürekli işgöremezlik geliri hem de özel banka sandığından emeklilik aylığı alabilirsiniz. Vergi indirim belgesi alamazsanız 50 yaşında en az 5 bin 375 günle bankadan emekli olursunuz.

Okur sorularına kısa cevaplar

İzzet Karahan: 1 Ekim 1950 doğum tarihiniz, 1 Nisan 1967 işe girişiniz ve 23 Nisan 1967 günü geçirdiğiniz kaza sonrası aldığınız sürekli işgöremezlik geliri sonrasında 1987'de SSK'dan emekli olunca işgöremezlik geliriniz yarıya indirilmiş. Yapılanlar yasaldır.

İbrahim Köksal: 29 Temmuz 1993 işe girişinizle aslında SSK'dan 15 yıl ve 3 bin 600 günle kıdem tazminatı alabilir yazısı alma hakkınız var ama SSK vermezse iş mahkemesinde dava açmanız gerekir. Öte yandan yıllık izni kullanamayan işçi haklı sebeple yani kıdem tazminatı alarak işini bırakma hakkına sahiptir ama işveren ödeme yapmazsa mahkemeye gitmeniz gerekir.

Bekir Bilbey: Askerden önce 1987'de çırak olarak SSK'lı olduysanız bu emekliliğe başlangıç sayılmaz. Bu nedenle askerden sonra 1990'da başlayan SSK'nız nedeniyle 52 yaşına en az 5 bin 525 günle emekli olursunuz. Şayet askerlik borçlanması yaparsanız 51 yaşında en az 5 bin 450 günle emekli olursunuz.

Aydan Hopaç: 1987'deki 240 gün SSK, 1987-1992 arasındaki 5 yıllık süreden 2001'den itibaren yeniden başladığınız memuriyetten 20 tam yılı (720 günü) tamamlamak şartıyla 53 yaşından sonra emekli olursunuz. Şayet, 1993-1998 arasında Kazakistan'da geçen ev hanımlığı süresini borçlanırsanız 48 yaşında emekli olursunuz. Borçlanılan süre için ikramiye alamazsınız, sadece daha erken emekli olursunuz. Başvurunuzu kurumunuz aracılığıyla SGK'ya yapacaksınız.

Hasan Tapiş: 25 Şubat 1966 doğumunuz, devam ettiğiniz Bağ-Kur'dan daha önceki SSK gün sayılarınız ve öderseniz askerlik süresi dahil 25 tam yılı (9000 günü) tamamlamak şartıyla 50 yaşından sonra emekli olursunuz. Bağ-Kur'u kapatıp SSK'ya geçerseniz askerlik borçlanması yapmadan 14 Mart 1985 başlangıcıyla 48 yaşında en az 5 bin 225 günle SSK'dan emekli olursunuz.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=619797