Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Limited Şirketlerde Ortaklar Genel Kurulu Kararlarının İptal Edilebilirliği PDF Yazdır e-Posta
24 Eylül 2010

Image

Bilindiği üzere, limited şirketlerin kanunen bulunması zorunlu olan organlarından birisi ortaklar genel kuruludur.

Ortak sayısı yirmiden fazla olan limited şirketlerin ortaklar genel kurulu, anonim şirket genel kurulunun tabi olduğu esaslara göre toplanır ve karar alır (TTK md. 536/f.1). Ortak sayısı yirmi ve daha az olan limited şirketlerde ise, kararlar, ortakların yazılı oylarıyla verilebilir (TTK md. 536/f.2). Ortaklar genel kurulu, anonim şirket genel kurulu gibi, olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanır. Olağan genel kurul toplantısının her hesap dönemi sonundan itibaren üç ay içinde ve en az yılda bir defa yapılması zorunludur. Olağanüstü genel kurul toplantısı ise, şirket sözleşmesi hükümlerince ve şirketin menfaatleri gerektirdiği takdirde, her zaman için yapılabilir (TTK md. 538/f.1). Şirket ortakları; müdür ve murakıpların tayini, kâr ve zarar hesabı ile bilançonun tasdiki, safî kârın kullanma şeklinin tayini gibi şirket işlerine ilişkin haklarını ortaklar genel kurulu toplantılarında kullanırlar (TTK md. 539).

 

Buna karşılık, ortaklar genel kurulunca karara bağlanan her hususun, şirketin ya da ortakların haklarını ve menfaatlerini korur nitelikte olduğunu söylemek her zaman için mümkün değildir. Nitekim, limited şirketlere ilişkin olarak yargıya intikal ettirilen hususların başında ortaklar genel kurulu kararları gelmekte ve davaların büyük bir kısmı genel kurul kararlarının iptali istemini içermektedir. Dolayısıyla, çalışmamızın konusunu, limited şirketlerde ortaklar genel kurulu kararlarının iptal edilmesi oluşturacaktır.

 

II- ORTAKLAR GENEL KURULU KARARLARININ İPTAL EDİLEBİLİRLİĞİ

 

TTK'nın 536. maddesinin 4. fıkrasında 'anonim şirket genel kurul kararlarının iptali hakkındaki hükümlerin limited şirketler hakkında dahi tatbik olunacağı' açıkça hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, anonim şirketlerin genel kurul kararlarının iptaline ilişkin hükümler, limited şirketlerin ortaklar genel kurulu kararlarının iptali hakkında da tatbik edilebilecektir. Yani, aktif dava ehliyeti, iptal sebepleri, süre ve şartlar yönünden TTK'nın 381. maddesi, limited şirket yönünden de tam bir uygulama bulur(1).

 

Bu itibarla, ortaklar genel kurulu kararlarının kanun, anasözleşme hükümleri ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olması durumunda, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali hakkındaki hükümler uygulanmak suretiyle iptal edilmeleri istenebilecektir(2). Dolayısıyla, TTK'nın 536. maddesinin 4. fıkrasının yollaması gereği;

 

1. Ortaklar genel kurulu toplantısında hazır bulunup da karara muhalif kalarak keyfiyeti toplantı tutanağına geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen yahut toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut ortaklar genel kurulu toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmiş bulunduklarını iddia eden ortaklar,

 

2. Organ olarak müdür/müdürler,

 

3. Kararların infazı müdür/müdürler ile denetçilerin (murakıpların) şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde bunların her biri

 

kanun veya şirket sözleşmesi hükümlerine ve özellikle objektif (afakî) iyi niyet esaslarına aykırı olan ortaklar genel kurul kararları aleyhine, tarihlerinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye müracaatla iptal davası açabileceklerdir (TTK md. 536, md. 381).

 

Ancak, iptal davası açabilmek için, her şeyden önce ortaklar genel kurulu tarafından alınmış bir kararın bulunması gerekir. Genel kurulca herhangi bir karar alınmamışsa, iptal davası da söz konusu olmayacaktır(3). Gene, yukarıda sayılan kişiler, ortaklar genel kurul toplantısının değil, sadece ilgili genel kurul kararının iptalini isteyebilirler(4). Yoksa, genel kurulda alınan bir karar için, ortaklar genel kurulunun, dolayısıyla alınan bütün kararlarının iptalini istemek mümkün değildir.

 

Ayrıca, hemen belirtelim ki, TTK'nın 536. maddesinin 3. fıkrasındaki açık hüküm gereği, ortaklar genel kurulunca bir teklifin reddedilmesi 'karar' olarak nitelendirilemez ve teklifin reddi halinde iptal davası açılamaz. Oysa, bazı şartların gerçekleşmesi halinde, anonim şirketlerde bir teklifin reddi 'karar' sayılıp aleyhine iptal davası açılabilmektedir(5).

 

Bu noktada, ortaklar genel kurulu kararlarının iptal edilebilirliğinin, toplantıya katılan ve katılmayan ortaklar yönünden ele alınması faydalı olacaktır. TTK, toplantıya katılan ortaklara, karara muhalif kalarak keyfiyeti toplantı tutanağına geçirtmeleri halinde iptal davası açma hakkı tanımaktadır. Bu nedenle, genel kurul tutanağına karşı oyunu yazdırmayan ortak, ret oyu kullanmış olsa bile, bu genel kurul kararının iptali davasını açamayacaktır(6). Toplantı yapılmadan yazılı oy vermek suretiyle alınan ortaklar genel kurulu kararlarında da, ortağın, ret oyu ile birlikte muhalefet şerhini açıkça ve yazılı olarak belirtmesi gerekli görülmektedir. Yargıtay, oy kullandırılmadığı iddiasıyla açılan iptal davasında ise, karşı oy yazısının (muhalefet şerhi) aranmayacağına hükmetmiştir(7).

 

Ortaklar genel kurul toplantısına katılmayan ya da katılamayan ortaklar ise, toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığı veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği(8) ya da genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmiş bulundukları iddiasıyla, genel kurul kararları aleyhine iptal davası açabilirler. Dolayısıyla, gündemde olmayan bir husus, genel kurulca görüşülerek karara bağlanmışsa, kendilerine usulüne uygun çağrı yapıldığı halde gelmeyen ortaklar bile, gündem dışı alınan kararın iptali davası açabilirler. Ancak, bu davada, genel kurulca alınan kararların, yasa, anasözleşme ve objektif iyiniyet kurallarına aykırılığı ispat edilmedikçe, genel kurul kararları iptal edilemez(9).

 

Konuya ilişkin yargı kararlarına bakıldığında, özellikle kanuna ve ortakların mağduriyetine sebebiyet veren keyfi uygulamaların, yani objektif iyi niyet kurallarına aykırılıkların iptal sebebi olarak öne çıktığı görülmektedir. Nitekim, Yargıtay bir kararı'nda, 'ortaklık sözleşmesinde kârın belirli bir oranda dağıtılması ilkesi benimsendiği halde, ortaklar genel kurulunun kâr dağıtmama yönünde karar almasının sözleşme ve yasaya aykırı olduğuna'(10) hükmetmiş, bir diğer Kararı'nda ise 'limited şirket ana sözleşmesinde aksine hüküm yoksa şirket ortaklar kurulunun TTK'nın bu konudaki düzenlemeleri ile bağlı olup, tahakkuk eden kazanç üzerinde dilediği gibi tasarruf yetkisine sahip olmadığını, ortaklar kurulunun bilançoya göre ortaya çıkan kazancı dağıtmaktan keyfi bir şekilde sarfınazar edemeyeceğini, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olan kararların iptal ettirilebileceği gibi, şirketçe kâr dağıtmama konusunda haklı bir nedene dayanmayan direnme halinde ortakların, kazancın kanun hükümleri gereğince tespit ve dağıtılmasını da talep ve dava edebileceklerini'(11) belirtmiştir. Yine Yargıtay, 'pay devrinin limited şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla sonuç doğuracak olduğu, devrin pay defterine kaydedilebilmesi için de ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat ve bunların şirket esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olmasının zorunlu bulunduğu; bu nedenle sadece % 10 pay sahibi tarafından alınan pay devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali ile ticaret sicilinden terkin edilebileceği'(12) yönündeki mahkeme kararını onamıştır.

 

Bununla birlikte, bazı yargı kararlarında, limited şirket ortaklar genel kurulu kararının iptal edilebilirliği ile batıllığının iç içe girdiği görülmektedir. Örneğin, TTK'nın 536/son maddesi yollamasıyla TTK'nın 381. maddesi hükmüne göre iptal edilebilir bir karar olarak telakki edilebilecek iken Yargıtay, 'ortağın ortaklar genel kuruluna çağrılmamasını ve toplantıda temsil edilmemesini'(13) hükümsüzlük nedeni olarak değerlendirmiş ve bu tür davaların üç aylık hak düşürücü süreye tabi olmadan, her zaman açılabileceğine karar vermiştir.

 

III- ÖZET VE SONUÇ

 

Limited şirketlerin ortaklar genel kurulu kararlarının iptali hakkında, anonim şirketlerin genel kurul kararlarının iptaline ilişkin hükümler uygulanır. Bu itibarla, ortaklar genel kurulu toplantısında hazır bulunup da karara muhalif kalarak keyfiyeti toplantı tutanağına geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen yahut toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut ortaklar genel kurulu toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmiş bulunduklarını iddia eden ortaklar; organ olarak müdür/müdürler ve kararların infazı müdür/müdürler ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını gerektirdiği takdirde, bunların her biri, kanun veya şirket sözleşmesi hükümlerine ve özellikle objektif iyi niyet esaslarına aykırı olan ortaklar genel kurul kararları aleyhine, tarihlerinden itibaren üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye müracaatla iptal davası açabilirler.

 

İptal davası açabilmek için, her şeyden önce ortaklar genel kurulu tarafından alınmış bir kararın bulunması gerekir. Ayrıca, ortaklar genel kurulunca bir teklifin reddi 'karar' olarak nitelendirilemez ve teklifin reddi halinde iptal davası açılamaz. İptal davası açacak olan ortaklardan, ortaklar genel kurulu kararına muhalif kalanların, bu hususu toplantı tutanağına açıkça yazdırmaları gerekmektedir. Toplantıya katılmayanlar ise, ancak, toplantıya davetin usulü dairesinde yapılmadığı veya gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediği ya da ortaklar genel kurulu toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmiş bulundukları iddiasıyla iptal davası açabileceklerdir. Bununla birlikte, toplantıya ya da karara katılamayan ortakların, söz konusu kararın iptalini temin için, ayrıca, ortaklar genel kurulu kararının, yasa, sözleşme ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ispat etmeleri gerekecektir. Diğer yandan, şirket müdürlerinin, ortaklar genel kurulunca alınan kararların sorumluluklarını doğurup doğurmadığı noktasında daha dikkatli davranmaları ve sorumluluk doğuracağına kani oldukları takdirde gerek organ olarak gerek münferit olarak mahkemeye müracaatla ilgili kararın iptalini istemeleri menfaatlerine olacaktır.

 

Soner ALTAŞ*

Yaklaşım

 

*          Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi

 

(●)         Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurumu'nu bağlamaz.

 

(1) Reha POROY - Ünal TEKİNALP - Ersin ÇAMOĞLU, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 10. Tıpkı Basım, Arıkan Yayınevi, İstanbul 2005, s. 922

(2) Gönen ERİŞ, Türk Ticaret Kanunu, Ticari İşletme ve Şirketler, II. Baskı, En-Kay Yayınevi, Adana 1992, s. 1543

(3) Gönen ERİŞ, Anonim Şirketler Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara 1995, s. 449

(4) Yrg. 11. HD'nin, 15.09.1989 tarih ve E. 5854, K. 4342 sayılı Kararı.

(5) POROY ' TEKİNALP - ÇAMOĞLU, age, s. 921

(6) Yrg. 11. HD'nin, 16.11.1993 tarih ve E. 6742, K. 7505 sayılı Kararı.

(7) Yrg. 11. HD'nin, 17.05.1982 tarih ve E. 1551, K. 2136 sayılı Kararı.

(8) TTK'nın 538. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, toplantıya ve yazılı olarak oy vermeye davet, şirket sözleşmesinde gösterilen şekilde yapılır. Şirket sözleşmesinde, bu hususta hüküm bulunmuyor ise, o halde taahhütlü mektupla ve toplantıdan en az beş gün önce ve gündemi bildirmek suretiyle yapılır. Buna karşılık, ortak sayısı yirmiden fazla olan limited şirketlerde, ortaklar genel kurulunu toplantıya davet ve gündemin ilanı, anonim şirketlerin tabi olduğu esaslara göre yerine getirilir (TTK md. 536/f.1).

(9) Yrg. 11. HD'nin, 19.04.1996 tarih ve E. 1820, K. 2657 sayılı; 20.09.1983 tarih ve E. 5602, K. 5693 sayılı; 30.09.1993 tarih ve E. 6634, K. 6030 sayılı Kararları.

(10) Yrg. 11. HD'nin, 10.07.1973 tarih ve E. 2105, K. 3203 sayılı Kararı.

(11) Yrg. 11. HD'nin, 16.05.2003 tarih ve E. 2002/13209, K. 2003/5053 sayılı Kararı.

(12) Yrg. 11. HD'nin, 14.10.2004 tarih ve E. 2003/13238, K. 2004/9823 sayılı Kararı.

(13) Yrg. 11. HD'nin, 16.12.2003 tarih ve E. 2003/5311, K. 2003/11953 say