Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yurt Dışı Hizmet Borçlanması Yapıp Aylık Alanlar Aylıkları Kesilmeden Çalışabilirler mi? PDF Yazdır e-Posta
16 Eylül 2010

Image

Sosyal Güvenlik; bir toplumda yaşayan bireylerin yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri sosyal riskleri kamu gücüyle kurulan sosyal güvenlik kurum ve kuruluşları tarafından minimize etme amacına hizmet etmek olarak tarif edilmektedir. Bir başka tanımda;

I-GİRİŞ

Bir ülke halkının bugünün ve yarının güvence altına almayı amaçlayan ve birbiri arasında sıkı bir birlik ve uyum kurulmuş olan bir kurumlar bütünüdür. Başka bir deyimle sosyal güvenlik bir mesleksel, fizyolojik veya sosyo-ekonomik riskten ötürü geliri veya kazancı kesilmiş kimselerin geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayan bir sistemdir. 

Yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarımızın, yurt dışında geçen hizmet sürelerini kendileri veya hak sahiplerince borçlanarak ülkemiz sosyal güvenlik kanunları çerçevesinde kendilerine veya hak sahiplerine emeklilik, yaşlılık, malullük ve ölüm aylıkları bağlanabilmektedir. Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen hizmetlerinin Türkiyede geçmiş gibi değerlendirilmesini sağlamak üzere bugüne kadar iki borçlanma kanunu yürürlüğe girmiştir.

Bunlardan ilki 07.06.1978 tarihinde yürürlüğe giren 30.05.1978 tarih 2147 sayılı Kanun, ikincisi ise 22.05.1985 tarihinde yürürlüğe giren 08.05.1985 tarih 3201 sayılı Kanundur. Ayrıca, 3201 sayılı Kanunun bazı maddeleri 4958, 5754 ve 5997 sayılı Kanunlarla değiştirilmiştir. Yurtdışında çalışan vatandaşlarımızın çalıştıkları ülkelerin sosyal güvenlik mevzuatı ile Türkiyedeki sosyal güvenlik mevzuatı arasındaki emeklilik aylığına hak kazanma koşullarının farklılığından doğan yakınmaları azaltmak, Anayasamızda vurgulanan Sosyal Devlet anlayışının somut örneklerinden biri olan herkese sosyal güvenlik hakkını sağlamak ve bunu kitlelere yaygınlaştırmak, ülkemizin döviz sıkıntısını gidermek amacı ile 2147 sayılı Kanun ile Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarına, yurtdışında geçen sürelerini sosyal güvenlikleri bakımından döviz olarak borçlanarak değerlendirme hakkı tanınmıştır.

1978 ila 2009 yılı ilk altı ayında 457.263 kişinin yurt dışı hizmet borçlanması yaptığını ve 197.115 kişiye aylık bağlandığını göz önüne aldığımızda çok ciddi sayıda yurt dışı borçlanma talebinin olduğunu ve buna ilişkin işlemlerin gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bu rakamları oluşturan kitleye baktığımızda yurt dışı borçlanma yaparak kendisine tahsis yapılan yaklaşık 200.000 kişi e bakmakla yükümlülerle değerlendirdiğimizde ise 600.000 vatandaşımızdan söz ettiğimiz ortaya çıkmaktadır.

Bu çalışmamızda Türkiye Cumhuriyeti ile ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının yurt dışı hizmet borçlanmasından yararlanarak kendilerine tahsis işlemli yapıldıktan sonra Türkiye de veya yurt dışında çalışmaları durumunda aylıklarının kesilip kesilmeyeceği üzerinde duracağız.

II- İLGİLİ MEVZUAT

Bu uygulama kapsamına kimlerin ve hangi sürelerinin girdiğini irdelediğimizde; Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.([1]) hükmü karşımıza çıkmaktadır.

Sigortalı veya hak sahiplerinin hangi tutarlar üzerinden borçlanma yapabilirler ve yapılan borçlanmalardan vazgeçilebilir mi sorusuna; Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82. maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32sidir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41. maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır. Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir[2]. şeklinde cevap verebiliriz.

III- DEĞERLENDİRME

Yurt içinde veya dışında bir işverene hizmet akdine bağlı olarak çalışmaya başlayan veya kendi nam ve hesabına vergi mükellefi olarak çalışmaya başlayan kişinin kendisine daha önce yurt dışı borçlanma süreleri de dahil edilerek bağlanan yaşlılık veya emeklilik aylığı kesilir mi? Bu soru aslında makalemizin ana gövdesini oluşturmaktadır.

Bu soruyu kendi içerisinde öncelikle yurt içinde ve yurt dışında çalışma şeklinde ikiye ayırmalıyız. Ardından yurt içinde çalışma durumunu da kendi içerisinde 01.10.2008 ile 19.06.2010 tarihleri arasında çalışma ile 01.10.2008 tarihinden önce ve 19.06.2010 tarihinden sonra çalışma şeklinde ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutmalıyız.

Yurt dışı hizmet borçlanması yapmış ve kendisine aylık bağlanan sigortalının yurt dışında çalışmaya veya ikametgaha dayalı sosyal yardım almaya başlaması halinde ülkemizde kendisine bağlanan aylık kesilir.

Yurt dışı hizmet borçlanması yapmış ve kendisine aylık bağlanan sigortalının yurt içinde 01.10.2008-19.06.2010 döneminde çalışmış olması halinde kendisine bağlanan aylık kesilir. Bu dönemde çalışan sigortalı hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulanması söz konusu değildir.

Yurt dışı hizmet borçlanması yapmış ve kendisine aylık bağlanan sigortalının yurt içinde 01.10.2008 tarihinden önce işe girmiş veya 19.06.2010 tarihinden sonra bir işyerinde hizmet akdi ile işveren bağlı olarak çalışmaya başlaması veya kendi nam ve hesabına faaliyette bulunması halinde kendisine bağlanan aylık kesilmez. Bu durumda olan ve hizmet akdi ile işverene bağlı çalışan sigortalının işverenden aldığı ücretinden % 7,5 oranında sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılacaktır.

Örnek: Yurt dışı hizmet borçlanması yapmış ve kendisine aylık bağlanan sigortalı (A) 01.05.2009 tarihinden itibaren XYZ Ltd. Şti.de 4/a kapsamında sigortalı olarak kesintisiz çalışmaya başlamıştır. Bu durumda kendisine bağlanmış olan yaşlılık aylığı kesilecek midir? Sigortalı (A) 01.05.2009-18.06.2010 tarihleri arasındaki çalışmalarından dolayı aylığı ödenmeyecek olup, 19.06.2010 tarihi itibariyle tekrar aylığının bağlanmasını talep etmesi durumunda aylığı bağlanacak olup çalışmasına devam etmesi halinde hakkında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanacaktır.

IV- SONUÇ

Sonuç olarak yurt dışı hizmet borçlanması yaparak kendisine yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çalışılması veya yurt dışında ikametgaha dayalı sosyal yardım alması halinde 19.06.2010 tarihine kadar aldığı aylık kesilirken yapılan yeni düzenleme ile bu tarihten itibaren yurt içinde çalışılmaya başlanması halinde kişinin 4/a veya 4/b emeklisi olmasına bakılmaksızın aylık kesilmeyecek ve hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulanacaktır.

Cüneyt OLGAÇ*

Yaklaşım

(*)        Sosyal Güvenlik Kurumu Başmüfettişi

[1]  08.05.1985 tarih ve 3201 sayılı Kanunun 1. maddesi.

[2]  08.05.1985 tarih ve 3201 sayılı Kanunun 4. maddesi.