Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Yıllık Ücretli İzin Süreleri İle İhbar Önel Süreleri İçiçe Girebilir mi? PDF Yazdır e-Posta
11 Eylül 2010

Image

İşçi yasal hakkı olan yıllık ücretli iznini kullanırken, iş sözleşmesini feshetmek istemesi halinde, işverenliğe, kanunda öngörülen ihbar önel süresine uyarak süre sonunda iş sözleşmesini feshedeceğini tebliğ etmesi durumunda, ihbar önel sürelerinin, işçinin yıllık ücretli izinli olmasına rağmen, tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlayıp başlamayacağı konusunu makalemizde değerlendireceğiz.

II- ÖZETLE YILLIK ÜCRETLİ İZİN

Anayasanın 50. maddesinde dinlenme hakkı düzenlenmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun[1] 53. maddesinden 61. maddesine kadar (61. madde dahil) hükümleri yıllık ücretli izne ilişkin amir düzenlemelerdir. 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesi uyarınca işverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir[2].

İşveren, yasa gereği çalışanın yıllık ücretli iznini her hizmet yılına karşılık gelecek hizmet yılı içinde kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak kullandırmak zorundadır.

Mer-i İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ilişkin ücretin sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden işçiye veya hak sahiplerine ödeneceği ve ücrete ilişkin zamanaşımının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlayacağı emredilmiştir.

Yıllık ücretli izinlerin kullanıldığının veya kullanılmayan izinlerin ücretinin işçiye ödendiğinin imzalı izin defteri ve eşdeğerde belgelerle ispatı işverene aittir.[3]

İş Kanununun 53. maddesi incelendiğinde;

● İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verileceği,

● İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi; a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden, b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden, c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden az olamayacağı,

● Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamayacağı,

● Yıllık izin süreleri  iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabileceği

hususlarının,

Yıllık ücretli iznin uygulanması başlıklı 56. maddesinde;

● Yıllık ücretli iznin işveren tarafından bölünemeyeceği,

● Bu iznin 53 üncü maddede  gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesinin zorunlu olduğu,

● Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin sürelerinin, tarafların anlaşması ile bir bölümünün on günden aşağı olmamak üzere en çok üçe bölünebileceği,

● İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinlerinin yıllık izne mahsup edilemeyeceği,

● Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günlerinin izin süresinden sayılmayacağı,

● Yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işverenin toplam dört güne kadar ücretsiz izin vermek zorunda olduğu,

● İşverenin işyerinde çalışan işçilerinin yıllık ücretli izinlerini gösterir  izin kayıt belgesini tutmak zorunda olduğu

hususlarının,

öngörüldüğü görülmektedir.

III- ÖZETLE İHBAR ÖNEL SÜRELERİ

Feshi ihbar süreleri ve genel kabul gören kullanımıyla ihbar tazminatı 4857 sayılı İş Kanununun 17. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde de belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerektiği, işi altı aydan az sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra, işi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra, işi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra, işi üç yıldan fazla sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılacağı, bu sürelerin asgari olduğu, sözleşmeler ile artırılabileceği, bildirim şartına uymayan tarafın bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorunda olduğu hükümleri yer almaktadır.

İhbar önelleri bütünlük arz etmektedir. İhbar önelleri bölünerek uygulama yapılamaz.

IV- YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ İLE İHBAR ÖNEL SÜRELERİ İÇ İÇE GİREBİLİR Mİ?

4857 sayılı İş Kanununun gerek yıllık ücretli iznine ilişkin hükümlerinde gerekse ihbar önel sürelerine ilişkin hükümlerinde bu yönde bir ibareye rastlanılmamaktadır. İşçi yasal hakkı olan yıllık ücretli iznini kullanmaktadır. Ancak, yıllık ücretli iznini kullanırken, iş sözleşmesini feshetmeye karar vermekte ve zaman geçirmeksizin ihbar önel sürelerinin işlemeye başlamasını istemektedir. Bu vesileyle, hizmet süresine uygun olarak ihbar önel süresi sonunda iş sözleşmesini feshedeceğini işverenliğe bildirmektedir. İşverenliğin hakimiyet alanına girdiği tarihten itibaren ihbar önel sürelerinin işlemeye başladığını işçi iddia etmekte ve ihbar önel süreleri sonunda da iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetme yoluna gitmektedir. Bu fesih usulünün kanuna uygun olup olmayacağı hususunun açıklanması yerinde olacaktır.

İhbar önel sürelerine riayet etme hem işverenin hem de işçinin sorumluğudur. Burada, tarafların bir anda iş sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle mağdur olmalarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. İhbar önel sürelerini düzenleyen hüküm incelendiğinde, hizmet süresine uygun olarak ihbar öneli verilmesi emredilmiştir. Bunun dışında, işçi dinlenme hakkını kullanırken, iş sözleşmesini feshedeceğini işverenliğe bildirmeyeceğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. İşçi lehine yorum ilkesi de göz önüne alındığında işçinin yıllık ücretli iznini kullanırken işverenliğe iş sözleşmesini feshedebileceğini bildirebileceği ve ihbar önel sürelerinin de işverenliğin hâkimiyet alanına bildirimin girdiği tarihten itibaren başlamasında yasaya aykırı bir durumun olmayacağı düşünülmektedir.

Örnek:

İşyerinde bir (1) yıl dört (4) ay hizmeti olan 1980 doğumlu işçinin yıllık ücretli izin süresi, 4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesi uyarınca (aksi kararlaştırılmamışsa) 14 gündür. İşçinin yıllık ücretli izne 07.06.2010 günü ayrılması halinde, 21.06.2010 günü işbaşı yapması gerekmektedir. İşçi iş sözleşmesini feshetmek isterse, kanuna uygun fesih için dört (4) hafta ihbar önel süresine işçinin uyması gerekmektedir. Bu vesileyle, işverenliğe iş sözleşmesini feshedeceğini 09.06.2010 günü tebliğ etmesi durumunda, tebliğ tarihinden itibaren ihbar önel süresi olan dört (4) hafta başlayacak ve dört (4) hafta sonra işçinin iş sözleşmesi sona erecektir. Bu durumda ihbar önel süresi, işçinin işbaşı yapacağı 21.06.2010 tarihinden itibaren değil de fesih bildiriminin işverenin hâkimiyet alanına girdiği 09.06.2010 tarihinden itibaren başlayacaktır.

V- SONUÇ

İşverenlikçe işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 53 ve devamı maddeleri ile yıllık ücretli izin yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yıllık ücretli izni verilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, gerek işçi gerekse işveren, iş sözleşmesini feshetmek istemeleri halinde, İş Kanununun 17. maddesinde öngörülen ihbar önel sürelerine uygun olarak hareket etmelidirler.

İşçinin iş sözleşmesini yıllık ücretli iznini kullanırken feshetmeye karar vermesi ve işverenliğe ihbar önel süreleri sonunda iş sözleşmesini feshedeceğini bildirmesi hallerinde, işçi lehine yorum ilkesi ile yasal hükümler göz önüne alındığında, işçinin ihbar önel sürelerinin yıllık ücretli izinli olmasına rağmen, işverenin hâkimiyet alanına girdiği tarihten itibaren başlayacağında ve işçinin belirttiği ihbar önel süreleri sonunda iş sözleşmesini feshedebileceğinde yasal sakınca bulunmadığı kanaatindeyim.

Selahattin BAYRAM*

Yaklaşım

 

(*) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi

[1] 10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[2] 03.03.2004 tarih ve 25391 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak

[3] Yrg.9.HD. 14.11.2007 tarih, E.2007/7436 ve K.2007/34222 sayılı kararı.