Ücretli öğretmenlerin hakları |
|
|
|
21 Eylül 2010 |
Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda Eğitim Bilimleri kısmının iptal edilmesiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu senenin öğretmen atamaları yapılamadı. Bunun üzerine Bakanlık, kadrolu öğretmenler gelinceye kadar ücretli öğretmenlerle durumu idare etmeye çalışacak. İşte bu kapsamda ücretli öğretmenlik düşünen Esin Hanım soruyor: "Sadettin Bey, ben MEB bünyesinde ücretli öğretmen olarak görev almak istiyorum. Bu öğretmenlerin statüsü tam olarak nedir ve sosyal güvence açısından hangi şartlara tabiler? Emeklilik vs. açısından ilerde benim için avantajı olur mu?" Değerli okurum, şu an MEB bünyesinde yaklaşık 55 bin ücretli öğretmen istihdam ediliyor. Bu sene KPSS'de yaşanan iptal sebebiyle oluşacak ilave istihdamla, bu sayının 70 bini geçmesi bekleniyor. Ücretli öğretmenlerin kamudaki statülerinin ne olduğunu MEB de dahil olmak üzere kimse bilmiyor. Ancak 657 Sayılı Kanun kapsamında en yakın 4/C statüsüne sokulabilirler. Ücretli öğretmenler, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine başvurarak ders saati üzerinden sözleşme imzalıyorlar. Buna göre girdikleri saat başına ücret ödeniyor ve ayda asgari ücretin biraz üzerinde para alıyorlar. Çoğunun aldığı para asgari ücreti de bulmuyor. Sigorta primleri ise aylık toplam ders saat sayısına göre ödeniyor. Buna göre ayda en fazla 16-17 gün sigortalı olabiliyorlar. Yani normal öğretmene göre yarım ücret ve yarım sigorta ile çalışmış oluyorlar. Özlük hakları ve sosyal güvenlik hükümleri açısından ücretli öğretmenlerin durumunu maddeler halinde özetlersek; · İş güvenceleri yok. Okul yönetimi istediği zaman görevine son verebiliyor. · İşe son verilme halinde kıdem, ihbar ve diğer tazminatları alamıyorlar. · Yıllık izin hakları bulunmuyor. · Eski adıyla SSK'lı, yeni adıyla 4/a' lı olarak sigortaları bildiriliyor. Aylık 30 günden az da olsa yapılan bildirimleri emeklilikte dikkate alınıyor. · 30 günlük prim sayısını doldurduktan sonra genel sağlık sigortası kapsamında sağlık yardımlarından yararlanabiliyorlar. · Son bir yıl içinde 90 günlük prim sayısını dolduranlara hastalanmaları halinde geçici iş göremezlik ödeneği verilir. 120 günü dolduranlara, doğum yapmaları halinde emzirme yardımı (süt parası) verilir. · İş kazası geçirmeleri veya meslek hastalığına yakalanmaları halinde de prim günü şartı aranmasızın gerekli yardım ve ödemeler yapılır. Görüldüğü üzere ücretli öğretmenler, pozitif ve negatif düzenlemelerle karşı karşıyalar. Bunun yanında ücretli öğretmenlik statüsünün milli eğitim camiasında çok sorunlu bir uygulama olduğunu ve özellikle atama bekleyen öğretmen adaylarının mağduriyetine sebep olduğunu da eklemek gerekiyor. Tarım SSK'da özürlü emekliliği Soru: Sadettin Bey merhaba. Tarım sigortasında malulen emeklilik olmadığını yazmışsınız. Dayanağı hakkında bilgi verebilir misiniz? Aynı durumda olan ve malulen emekli olmak isteyen yakınım var. Kendisi Tarım Bağ-Kur'u ödüyor ve ilk sigorta girişi bu kapsamda. Bağ-Kur yetkililerine sorduğumda rapor alınca emekli olabileceği söylendi. Ama şimdi sizin bu açıklamanızdan bambaşka bir durum ortaya çıkıyor. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Esman Akyol Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz yazıda Tarım SSK kapsamındaki (2925 Sayılı Kanun) bir okurumun sorusunu cevaplamıştım. Evet, söz konusu statüye tabi olan tarım işçileri için özürlü emekliliği ve malulen emeklilik imkânı yoktur. Ancak tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar için (2926 Sayılı Kanun) yani Tarım Bağ-Kur için, özürlü sıfatıyla veya malulen emeklilik imkânları bulunmaktadır. Bunun sebebi, hâlihazırda Tarım SSK'lıların eski 2925 Sayılı Kanun kapsamında olmaları, Tarım Bağ-Kur'luların ise yeni 5510 Sayılı Kanun kapsamında prim ödemeleridir. 2925 Sayılı Kanun'da özürlü emekliliği veya malulen emekliliğe yer verilmezken, 5510 Sayılı Kanun'da her iki emeklilik uygulaması da bulunmaktadır. Yani SGK yetkililerinin size verdiği bilgi doğrudur. Rapor almanız ve diğer şartları taşımanız halinde malulen emekli olabilirsiniz. Sadettin Orhan http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/118957-ucretli-ogretmenl... |