Bilindiği üzere, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Yasası’nın 1318 sayılı yasayla değişik 10’uncu maddesinde veraset ve intikal vergisi beyannamesine ithal edilmesi gereken ticari sermayenin, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerde, ölüm tarihine isabet eden takvim yılı bilançosuna (veya ölüm günü itibariyle çıkarılacak bilançoya) göre hesaplanacak öz sermaye, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerde ise murisin ölüm tarihindeki ticari varlığı olacağı, ayrıca tarh edilen vergilerin intikal eden malların 213 sayılı Vergi Usul Yasası’na göre bulunacak değerlerine göre ikmal edileceği belirtilmektedir. Aynı yasanın 11’nci maddesinde de "Bu vergiye mevzu olacak malların değerleme günü, miras yolu ile gerçekleşen intikallerde mirasın açıldığı, diğer suretle vaki intikallerde malların hukuken iktisab edildiği gündür." hükmü yer almaktadır. Veraset ve İntikal Vergisi Yasası’nın 10’ncu maddesi hükmü uyarınca verginin matrahı, esas olarak intikal eden malların Vergi Usul Yasası’na göre bulunan değerleri olacaktır. Ancak, mükellefler maddede ayrı ayrı belirtilen ölçüleri kullanmak (hüküm bulunmaması halinde Vergi Usul Yasası’nın 297’nci maddesi hükmünden faydalanmak) suretiyle kendilerine intikal eden malları değerleyecekler ve beyannamelerinde göstereceklerdir. Bu beyan ilk tarhiyat için esas olacaktır. Konuyla ilgili olarak ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 16 Seri No.lu Veraset ve İntikal Vergisi Yasası Genel Tebliği’nde "........ değerleme ölçüleri esas alınarak tarh olunan vergiler, intikal eden malların Vergi Usul Yasası’nın servetleri değerleme ile ilgili bölümündeki esaslardan hareket edilerek bulunacak değerlerine göre ikmal edilecektir." denilmiştir. Aynı tebliğde, ticari sermayeye dahil olsun olmasın hisse senetlerinin, borsada kayıtlı ise ölüm tarihine isabet eden üç yıl içindeki en son muamele değeri ile borsada kayıtlı değilse veya kayıtlı olup da ölüm tarihine isabet eden üç yıl içinde muamele görmemiş ise, ilk tarhiyatın itibari değerle değerleneceği, bilahare Vergi Usul Yasası’na göre borsa rayici ile, borsada kayıtlı değil ise emsal bedeli ile değerleneceği ve bulunan bu değerin nihai tarhiyata esas olarak alınacağı da belirtilmiştir. Veraset vergisi uygulamasında iki kere tarhiyat söz konusu olduğu için ticari öz sermaye de iki kere tarhiyata muhatap olacaktır. Birincisi 10’uncu maddede sınırları çizilen ilk tarhiyattaki ticari sermaye, diğeri de Vergi Usul Yasası’na göre hesaplanan nihai tarhiyattaki ticari sermayedir. İlk tarhiyatta öz sermaye kayden hesaplanır ve bunun üzerinden tarhiyat yapılır. Nihai tarhiyatta ise öz sermayeyi oluşturan kalemler Vergi Usul Yasası’na göre değerlendirilir. Değerlemeler de ilgili takdir komisyonları tarafından yapılarak ticari öz sermaye ortaya çıkarılır. Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, veraset ve intikal vergisinde değerleme günü mirasın açıldığı gündür. Bu gün de ölüm tarihidir. Mükelleflerin vergilendirilecek servete dahil ticari sermayeyi, ölüm tarihinden önce gelen takvim yılı bilançosuna veya ölüm tarihi itibariyle düzenlenen bilançoya göre hesaplayıp beyan etmeleri mümkün bulunmaktadır. İdarenin ise nihai tarhiyat için gerekli olan inceleme, değerleme ve takdir işlemlerini mutlak surette ölüm tarihi itibariyle yapması gerekir. İnceleme, değerleme ve takdir işlemlerinde Vergi Usul Yasası’nın servetleri değerleme hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı tabiidir. Nihai tarhiyattaki rakamlar takdir sonucuna göre ilk tarhiyattan fazla veya eksik olabilir. Değerleme ve takdir sonucu çıkan müspet veya menfi fark öz sermayeye ilave veya tenzil edilir. Gerek anonim şirketler (hisse senedi basılmış olsun veya olmasın) gerekse limited şirketlerin ortağının vefatı halinde intikal eden şey ticari sermaye değil menkul kıymet olduğundan, şirket ortağının vefatı halinde intikal eden bu tür menkul kıymetlerin değeri, esham ve tahvilatın değerleme esaslarına göre değerlenecek ve buna göre tarhiyat yapılacaktır. Yukarıda da belirtildiği üzere esham ve tahvilat borsa rayici ile borsada kayıtlı olmayan esham ve tahvilat emsal bedelleri ile değerlenmesi gerektiğinden intikal eden hisselerin emsal bedelleriyle takdir komisyonlarınca takdiri gerekmektedir. Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir http://www.demokratmersin.com/EditorNews.asp?ID=1088 |