Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Maliye Bakanı Şimşek: "Vergi Denetiminde Esas İtibariyle Risk Analiz Modeline Geçiyoruz" PDF Yazdır e-Posta
28 Eylül 2010
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Vergi denetiminde esas itibariyle risk analiz modeline geçiyoruz" dedi.

Şimşek, Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, önümüzdeki dönemde anayasa değişikliği çerçevesinde uyum yasaları olacağını söyledi.

Şu anda 2011 bütçesi ve orta vadeli program ve mali planın yenilenmesi sürecinde olduklarını ifade eden Şimşek, "Gelecek sene biliyorsunuz genel seçimler yılın ilk yarısında veya haziran-temmuzda söz konusu. En geç temmuzda olacak. Sonuç itibariyle Türkiye şu anki kamuoyu yoklamalarına bakarsanız tekrar güçlü bir hükümet ihtimalinin yüksek olduğu bir siyasi atmosferde. Bu da bence ikinci bir çıkış dönemi için çok önemli bir bileşen" dedi.

Şimşek, şu anda dünyada yaşanan sıkıntıların bir boyutunun da siyasi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yani zayıf hükümetlerdir. Mesela şu anda Amerika’da en fazla tartışılan konu bu Kongre için biliyorsunuz ara seçimler var, (ondan sonra ne olacak?) Bugün bir çok ülkede, Avrupa’da siyasi manzaraya baktığınız zaman çok güçlü iradesini ortaya koyan, siyasi yapılanmanın olduğu az ülke var. Bu Türkiye açısından çok önemli. Referandumda vatandaşın o kadar büyük oranda teveccüh göstermesi, çok büyük oranda ’evet’ çıkması hem Türkiye’nin önünü açmıştır uzun vadede, reformların önünü açmıştır ama aynı zamanda siyasi manzarada da Türkiye’nin güçlü kalacağının bence güzel bir göstergesidir."

"MÜKELLEF HAKLARI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

Konuşmasında vergi denetim hususlarına da değinen Şimşek, mükellef haklarının kendileri için çok önemli olduğunu, son TBMM kapanmadan önce çıkardıkları yasa ile aslında mükellef haklarını çok önemli ölçüde iyileştirdiklerini, idareye karşı mükellefi koruyan bir çok düzenleme yaptıklarını ve bir çok yeni mekanizma ortaya koyduklarını anlattı.

Şimşek, "Tabi ki vergi denetimi teknik bir konudur. Ve başka herhangi bir mülahaza ile vergi denetiminin, vergi incelemelerinin yapılması söz konusu değildir. Ama maalesef ortada bir kaç incelemeden dolayı farklı türlü algılar var veya yaratılmaya çalışıldı. Ama biz bu yaptığımız düzenlemelerle hiç bir şekilde bunu doğru bulmadığımızı, tam aksine bir sisteme doğru gittiğimizi ortaya koyduk" dedi.

Bakan Şimşek, şunları kaydetti:

"Şimdi biz vergi denetiminde esas itibariyle risk analiz modeline geçiyoruz. Şu son düzenlemelere kadar herhangi bir denetim birimindeki bir inceleme elemanı bir şirket seçip, onun defterlerini alıp inceleme imkanına sahipti. Bu defterleri, 3 yıl 5 yıl tutup incelemeyi bitirmeme selahiyetine de sahipti. Hatta çıkarttığımız tebliğleri, yönetmelikleri hiç kaale almama gelenek ve anlayışına sahipti demeyeyim ama öyle denetimler de yapıldı. Biz şimdi bu 3 hususta çok önemli, çok açık adım attık. Vergi denetiminde her sene bizim bir takım kriterlere göre bir analiz yapılacak, o analizler sonucunda çıkan şirketler denetim elemanlarına dağıtılacak. Dolayısıyla keyfi bir şekilde ben şuraya gideyim şeklinde bir anlayışın olmadığı kanısındayım ama bu yeni sistemde buna artık mahal yok.

İkincisi biz dedik ki incelemeyi bir yılda bitirecekseniz. Çok karmaşık, zor bir inceleme varsa belki bir süre uzatırız, o da maksimum 6 ay. Başka, bakın mukteza da dahil olmak üzere, ortak akılla maliyenin ortaya koyduğu fikirlerin, tebliği olsun, diğerleri olsun artık bağlayıcıdır. Biz bir tebliğ çıkarttık. Size bir perspektif sunduk. Siz ona uydunuz, ona göre hesabınızı, kitabınızı tuttunuz. Bir denetim elemanı gelip ben bunu doğru bulmuyorum, beni sadece kanun bağlar ve kanunu ben böyle yorumluyorum artık diyemez. Daha önce diyebiliyordu."

"MÜKELLEFİ KORUYAN DÜZENLEMELER YAPTIK"

Vergi inceleme veya denetim koordinasyon kurulunun yeni dönemde çok önemli bir husus olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Bizde denetimde çok başlılık var. Ama bu denetimde çok başlılığı önemli ölçüde, onun zaafiyetlerini ortadan kaldıracak bir koordinasyon kurul kurduk. Şimdi buna ilişkin mevzuat altyapısı hızlı bir şekilde tamamlanacak" dedi.

Merkezi rapor okuma kurulları oluşturduklarını ifade eden Şimşek, "Şimdi bütün denetim birimlerinden bir kaç kişiyi alıyoruz, bir okuma kurulu oluşturuyoruz. Dolayısıyla herkes kendi elemanının raporunu değil, değişik birimlerden gelen denetim elemanları, bir itiraz varsa o raporun uygunluğuna bakabilecek" dedi.

Şimşek, mükellef odaklı, mükellefi koruyan, idarede denetim koordinasyonunu güçlendiren bir çok hususta düzenlemeler yaptıklarını anlattı.

Vergi konusunda mükemmel bir sistemleri olduğu iddiasında bulunmadığını söyleyen Şimşek, "Ama şu var, biz iyileştiriyoruz. Çünkü bizim için vergi güvenliği kadar mükellef hakları, mükellefin hukuku da önemlidir, öngörülebilirlik de önemlidir. Mevzuatta basitliği sağlamak önemlidir. Bu konuda hala kat edeceğimiz önemli aşama var. Vergi denetiminde objektif, şeffaf kriterler önemlidir. Bu konuda epey adım attık ama sürekli kendimizi iyileştirme konusunda da kararlıyız, iddialıyız. bu konuda da adım atmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"BU BÖLGEDE TÜRKİYE’DEN DAHA CAZİP ÜLKE BİLMİYORUM"

Dünya ekonomik görünümünde bir zayıflama olduğunu, ama Türkiye nispeten güçlü bir şekilde yoluna devam ettiğini vurgulayan Şimşek, "Orta uzun vadeye baktığınız zaman herkes Çin’den bahsediyor ama aslında bu bölgede Türkiye’de olmak var. Mutlaka Türkiye’de olunması lazım" dedi.

Geçen sene çok önemli teşvikler getirdiklerini anımsatan Şimşek, şunları kaydetti:

"Hakikaten uzun dönemli bir perspektifiniz varsa, herhangi bir yerde yatırım düşünülüyorsa ben Türkiye’den o anlamda karşılaştırdığınız zaman hem pazar büyüklüğü itibariyle hem ekonomisinin geleceği itibariyle hem de verilen teşviklerin boyutu itibariyle, bütün kriterleri aşağı yukarı kapsayacak şekilde Türkiye’den daha cazip bu bölgede ülke bilmiyorum. Türkiye bir yandan AB sürecinden kurumsal, yasal altyapısıyla, hatta iş kültürüyle Avrupa’ya yakınsıyor, risk pirimi bugün bir çok bazı Avro bölgesi üyelerinin çok altında. AB üyelerinden bahsetmiyorum, Avro bölgesinde olan ülkelerden bahsediyorum, onlardan daha düşük. Bir çok uluslararası konferansta şunu söylemişimdir, Türkiye’ye yatırım yaptığınız zaman gelişmekte olan ülkelerin sunduğu büyümeyi yakalıyorsunuz, ama bizim sıradan bir gelişmekte olan ekonomiden önemli bir farkımız var o da risk primi ve risk profili olarak Türkiye giderek gelişmiş ülkeler risk profili... Böyle bedava bir şey yok. Bir yandan gelişmekte olan ekonominin büyümesini sunacaksınız, ama gelişmiş ülkenin risk profili ile. Bundan daha cazip bir teklif ben bilmiyorum."

"BİZ SİZİ HİSSEDARLAR OLARAK GÖRÜYORUZ"

Uluslararası yatırımcıların Türkiye’nin herhangi bir şirketinden farklı olmadığını ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Zaten o konuda yasal düzenlemeler de yaptık. Maalesef bazı konularda geriye gidiş de yaşandı ama o bizim tercihimizden dolayı değil, mülkiyet vesaire gibi konular ama inşallah o da düzelir. Ben inanıyorum. Sizleri burada görmek bizi memnun ediyor. Biz sizi hissedarlar olarak görüyoruz. Başarılı olmanızı, para kazanmanızı istiyorum. Çünkü sizler para kazanırsanız, Türkiye’deki bütün girişimciler için konuşuyorum, eğer Türkiye’ye yatırım yapanlar, yerli yabancı başarılı olurlarsa, kalıcı olurlar, istihdam, katma değer yaratırlar. Biz hepinizin Türkiye’de iyi bir deneyim geçirmenizi, daha doğrusu para kazanmanızı, başarılı olmanızı, daha fazla istihdam, katma değer üretmenizi, daha fazla ihracat yapmanızı istiyoruz. Bir tek istediğimiz bu bunun karşılığında, sürekli bir şekilde Türkiye’de yatırım ortamını iyileştirme konusunda, mevzuatı iyileştirme konusunda biz de tabi ki elimizden geleni yapacağız. Mükemmel değiliz, eksikliklerimiz var, onların farkındayız ama çok daha köklü bir şekilde iyileştirmek için de büyük bir çaba içindeyiz."

(AA)