Yurtdışından alacağa karşılık ayrılabilir |
|
|
|
29 Eylül 2010 |
Yurtdışına inşaat malzemesi ihraç ettiğimiz ülkede alıcı konumundaki firma iflas etmiş olduğundan mevcut alacaklarımızı tahsil edemez duruma geldik. Hali hazırda tahsil edemediğimiz alacaklarımız için Türkiye'de hesaplarımızda karşılık ayırabilir miyiz? Yaptığımız araştırmada söz konusu alacaklarımızı tahsil etme imkânımızın da çok az olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Vergi Usul Yasası'nın 322 inci maddesinde yer alan tanımlamaya göre "Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır."Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.Aynı yasanın 323 üncü maddesinde de "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; • Dava ve icra safhasında bulunan alacaklar; • Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar, şüpheli alacak sayılır. Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir. Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder. Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirilir." hükmü yer almaktadır. Vergi Usul Yasası'nın yukarıya aktarılan 322 inci maddesi hükmüne göre, anılan firmadan olan alacağınızın değersiz alacak sayılabilmesi için kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bağlamda alacaklarınıza ilişkin herhangi bir kazai hüküm veya kanaat verici bir vesika olmadığından söz konusu alacaklarınız değersiz alacak kapsamına girmemektedir. Diğer yandan aynı yasanın 323 üncü maddesinden anlaşılacağı üzere bir alacağın şüpheli hale gelebilmesi için alacak veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklardan oluşmalıdır. Alacağın yurt içinden veya yurtdışından olması bir önem taşımadığından yurtdışından olan alacaklar için de bu madde hükümleri geçerlidir. Yurtdışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için, ticari iş yaptığınız firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açmanız veya icra takibinde bulunmanız gerekmektedir. Bu bağlamda da yurtdışından olan alacaklar dönem sonunda değerlenmesi nedeniyle oluşacak kur farkları da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacağınız şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan kur farkları da şüpheli hale gelmiş sayılarak karşılık ayrılabilmektedir. Dolayısıyla bedeli tahsil edilemeyen döviz cinsinden yurtdışı alacaklarınız için Vergi Usul Yasası'nın 323 üncü maddesinde belirtilen koşulların yerine getirilmesi halinde bu alacaklarınız için karşılık ayırmanız mümkün olacaktır. Veysi Seviğ-Bumin Doğrusöz http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=158&H... |