Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Kamu İdarelerinde Çalışmaya Başlayan Emeklilerin Aylıkları PDF Yazdır e-Posta
17 Ekim 2010

Image

Sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur, geçici 20. madde sandıkları ve Emekli Sandığı) emekli aylığı veya yaşlılık aylığı almakta olanların kamu idarelerinde çalışmaya başlamaları halinde aylıkların kesilmesi uygulaması ilk defa 01.01.2005 tarihinde başlamış olup halen devam etmektedir.

I- GİRİŞ

1479, 2926 (Bağ-Kur), 506, 2925 (SSK) sayılı Kanunlara, 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara ve 5510 sayılı Kanun'a (4/a, 4/b ve 4/c) tabi sigortalılara emeklilikte ödenen aylığa Kanun'da yaşlılık aylığı; 5434 (Emekli Sandığı'na) sayılı Kanun'a tabi olan iştirakçilere emeklilikte ödenen aylığa ise emekli aylığı denmektedir. 5335 sayılı Kanun'da 'Sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı veya yaşlılık aylığı almakta olanlar' ibaresi geçmekte olup, burada kastedilen, SSK, Bağ-Kur ve geçici 20. madde sandıklarından yaşlılık aylığı, Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı alanlardır. Yazımızda bunlardan kısaca sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı alanlar olarak bahsedilecektir. Bu çalışmamızda, önce 2005 yılı Bütçe Kanunu'nun 25. maddesinin (f) bendi ile düzenlenen daha sonra 5335 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile yürürlükten kaldırılıp 30. maddesi ile tekrar yürürlüğe giren sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı almakta iken kamu idarelerinde tekrar çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmesiyle ilgili kanun uygulamalarına açıklık getirilecektir.

II- AYLIKLARIN KESİLMESİYLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEME

Emeklilerin Kamu idarelerine açıktan atanamama ve aylıkları kesilmeden kamu idarelerinde çalışamamasına ilişkin ilk düzenleme 5277 sayılı '2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun 25. maddesinin (f) bendinde yer almıştır. Buna göre, 'Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atanan veya görevlendirilenler, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile yükseköğretim kurumlarının öğretim üyeliklerine ve Sağlık Bakanlığı'nın tabip ve uzman tabip kadrolarına yapılacak atamalar hariç olmak üzere, herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar, genel bütçeye dahil dairelerin, katma bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, kefalet sandıklarının, sosyal güvenlik kurumlarının ve bütçeden yardım alan kuruluşların kadrolarına açıktan atanamazlar. Diğer kanunların bu fıkraya aykırı hükümleri uygulanmaz.

Herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.

Diğer kanunların emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin atanmaya, çalıştırılmaya veya görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun ek 11. maddesine göre 01.01.2005 tarihinden önce alınmış Bakanlar Kurulu kararları uygulanmaz.

Bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri;

a) Cumhurbaşkanlığına seçilenler,

b) Dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar,

c) Yasama Organı üyeliğine seçilenler,

d) Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar,

e) Sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler,

f) Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),

g) Vakıf üniversitelerinde görev alanlar,

h) Özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce yapılan seçimler sonucunda görev verilenler,

i) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar

hakkında uygulanmaz.'

Bu maddenin yürürlük tarihi 01.01.2005'tir ve eski emeklilerle ilgili geçici bir düzenleme yapılmadığından bu tarihte emekli aylığı almakta olan ve bu tarihten sonra emekli aylığı alacakları da kapsamaktadır.

Ancak Anayasa'nın 161. maddesinin bütçe kanunlarına bütçe dışında hüküm konulamaz hükmü gereği konu Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştır. Anayasa Mahkemesi konuya ilişkin olarak kararını vermeden önce anılan Kanun'un 25. maddesinin (f) fıkrası, 21.04.2005 tarih ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesinin (c) fıkrası ile yürürlükten kaldırılmış, ancak, aynı Kanun'un 30. maddesi ile aynen tekrar yürürlüğe girmiştir. Maddenin yürürlük tarihi yayım tarihi olan 27.04.2005'tir.

Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesi'nin, 28.12.2005 tarihli Kararı'nda, diğer yasalarla düzenlenmesi gereken konuların Bütçe Yasasıyla düzenlenmesinin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle 5277 sayılı Kanun'un 25. maddesinin (f) fıkrasının ikinci ve üçüncü paragraflarının iptaline karar verilmiştir.

Bütçe Kanunundaki maddede ve 5335 sayılı Kanun'un 30. maddesinde 2 ayrı durum düzenlenmiştir. İlki emekli aylığı almakta olanların kamu idarelerine açıktan atama yasağı, diğeri de emekli aylığı alanların kamu idarelerinde çalışmaya başlamaları halinde aylıklarının kesilmesidir.

A- AÇIKTAN ATAMA

5335 sayılı Kanun'un 30. maddesinin birinci fıkrası, emekli aylığı alanların kamu idarelerine açıktan atama yasağı ile ilgili olup, fıkrada öncelikle açıktan atama yasağının dışındakiler sayılmıştır. Bunlar;

- Cumhurbaşkanı tarafından atananlar,

- Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararnameyle atanan veya görevlendirilenler,

- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce yapılan seçimler sonucunda görev verilenler,

- Yükseköğretim kurumlarının öğretim üyeliklerine yapılacak atamalar,

- Sağlık Bakanlığı'nın tabip ve uzman tabip kadrolarına yapılacak atamalardır.

Yukarıda sayılan kadrolara yapılacak atamalar açıktan atama yasağı dışında olup, bunların emekli aylığı alması açıktan atanmalarına engel değildir. Örneğin emekli bir öğretim görevlisi bir devlet üniversitesine açıktan atanabilir.

İkinci fıkranın sonraki bölümünde ise emekli aylığı alan kişilerin açıktan atanamayacağı kamu idareleri sayılmıştır. Bunlar;

- Genel bütçeye dahil daireler,

- Katma bütçeli idareler,

- Döner sermayeler,

- Kefalet sandıkları,

- Sosyal güvenlik kurumları,

- Bütçeden yardım alan kuruluşlardır.

Dolayısıyla emekli aylığı almakta olanlar yukarıda sayılan kurumların kadrolarına açıktan atanamazlar. Yani özel işyerlerindeki çalışmaları sonucu SSK'dan yaşlılık aylığı almakta olan kişi tekrar Sosyal Güvenlik Kurumu'na memur olarak açıktan atanamaz, ancak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na Başkan olarak üçlü kararname ile açıktan atanabilir. Ancak bu fıkra Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli aylığı almakta olanların sadece açıktan atanıp atanamayacağına ilişkin olup aylığın kesilmesi ile ilgili değildir.

B- AYLIĞIN KESİLMESİ

Maddenin ikinci fıkrası ise, Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli aylığı almakta olanların sayılan kamu idarelerinde aylıkları kesilmeden çalışamamalarını düzenlemekte olup, fıkrada bu kamu idareleri sayılmıştır. Bunlar;

- Genel bütçeye dahil daireler,

- Katma bütçeli idareler,

- Döner sermayeler,

- Fonlar,

- Belediyeler,

- İl özel idareleri,

- Belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler,

- Sosyal güvenlik kurumları,

- Bütçeden yardım alan kuruluşlar,

- Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları,

- Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde

- Sermayesinin %50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklardır.

Dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarından emekli aylığı almakta olanlar yukarıda sayılan idarelerde tekrar çalışmaya başlarlar ise mutlaka aylıklarının kesilmesi gerekmektedir. Aylıkları kesilmeden bu sayılan idarelerde çalışmaları mümkün değildir. 5335 sayılı Kanun'un bu fıkrasındaki kamu idaresinin kapsamı mevcut kanunlar içindeki en geniş tanımdır.

Anılan madde ile herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emeklilik aylığı almakta olanların Kanun'da belirtilen kurum ve kuruluşlarda aylıkları kesilmeksizin çalıştırılamayacakları öngörüldüğünden, bunların söz konusu kurum ve kuruluşlarda çalışmaları halinde aylıklarının kesilmesi Sosyal Güvenlik Kurumlarına bildirilmeleri şartıyla mümkündür.

Bu nedenle uygulamanın ilk olarak 2005 yılı Bütçe Kanunu ile 01.01.2005 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte Maliye Bakanlığı Kamu İdarelerine 07.01.2005 tarih, 279 sayılı Tel Emri göndermiştir. Tel emrinde, kamu kurum ve kuruluşlarının, 31.12.2004 tarihi itibariyle çalıştırdıkları personelden SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. maddesi uyarınca kurulan sandıklardan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan 01.01.2005 tarihinden itibaren çalışmaya devam edeceğini yazılı olarak beyan edenler ile bu tarihten itibaren görevinden ayrılanları, 5277 sayılı Kanun'un 25/f maddesinin uygulanmasını sağlamak amacıyla, yedi iş günü içerisinde ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirecekleri öngörülmüştür.

 

Buna göre, SSK, Bağ-Kur ve 506 sayılı Kanun'un geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklardan yaşlılık aylığı almakta olanlar ile Emekli Sandığı'ndan emekli aylığı alanlar veya 5510 sayılı Kanun kapsamında 4/a, 4/b ve 4/c kapsamında kendilerine yaşlık aylığı bağlananlar bu aylıkları kesilmeden yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlarda göreve başlayamazlar. Bu hüküm yalnızca yaşlılık ve emekli aylığı alanları kapsamakta olup, diğer gelir ve aylıklar bu kapsamda değildir. Örneğin SSK'dan malûllük aylığı almakta olan birinin tekrar kamu kurumuna atanması aylığının kesilesi şartına bağlı değildir. Burada aylığın kesilmesi görevi kişiyi göreve başlatan kuruma ait olup, bu durumda bir kişiyi göre başlatan kurumun aylığın kesilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurması gerekmektedir.

C- İSTİSNALAR

Kanun'un 4. fıkrasında ise aylıkları kesilemeden çalışacaklara ilişkin istisnalar yer almaktadır. Buna göre,

'a) Cumhurbaşkanlığına seçilenler,

b) Dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar,

c) Yasama Organı üyeliğine seçilenler,

d) Mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar,

e) Sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler,

f) Yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.),

g) Vakıf üniversitelerinde görev alanlar,

h) Özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce yapılan seçimler sonucunda görev verilenler,

i) 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 60. maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar'

aylıklarını almaya devam ederler. Bu fıkra sadece aylıkların kesilmesi ile ilgili istisnaları içermekte olup, açıktan atama ile ilgili değildir. Açıktan atama yasağı ile ilgili istisnalar birinci fıkrada sayılmıştır. Dolaysıyla açıktan atama yasağı kapsamında olmayan kişiler ve kurumlar aylıkları kesilecekler arasında bulunabilmektedir. Uygulama da en çok yaşanan tartışmalardan biri de bu konudur. Kanun'un birinci fıkrası ile ikinci fıkrasında ki açıktan atama yasağı ile aylık kesilme hükmü karıştırılmaktadır. Örneğin, Üniversitelere öğretim görevlisi kadrosuna açıktan atanan bir kişi kendisinin birinci fıkrada istisnalar kapsamında olduğunu dolayısıyla aylığının kesilmemesi gerektiğini ileri sürmektedir. Oysa ki aylıkların kesilmesi ile ilgili 2, 3 ve 4. fıkralarda bununla ilgili bir istisna olmayıp, yalnızca ders saati karşılığı çalışanlar için bir istisna öngörülmüştür. Yani öğretim görevlisi yönünden açıktan atama yasağı bulunmamakta iken, aylığının da kesilmesi gerekmektedir.

III- AYLIĞIN YENİDEN BAŞLAMASI VE GEÇEN HİZMETLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun, farklı Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SSK, Bağ-Kur, ES, Banka Sandıkları) tabi olarak geçen hizmetlerin birleştirilmesi amacıyla çıkarılmış bir Kanun'dur. Bu Kanun'un 5. maddesindeki ''. kurumlardan birinden aylık bağlanmış (malûllük ile vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan kontrol muayeneleri sonunda aylığı kesilmiş bulunanlar hariç) veya aylık alma haklarını kaybetmiş olanların, söz konusu devrelere ait hizmet süreleri yapılacak birleştirmede dikkate alınmaz.' hükmü gereği SSK veya Bağ-Kur'dan emekli aylığı almakta olanların 5335 sayılı Kanun'un kapsamına giren bir kurumda devlet memuru (4/c) olarak çalışması halinde emeklilikten sonraki memuriyet hizmetleri birleştirme kapsamında değildir. Bunların aylıkları işe girdikleri tarih itibariyle kesilmekte, işten ayrıldıkları tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren ise kesilen aylıkları aylık artışları uygulanmak suretiyle tekrar bağlanmaktadır. Birleştirilmeyen memuriyet hizmetleri 5434 sayılı Kanun kapsamında müstakil olarak değerlendirilmekte, eğer emeklilikten sonraki hizmetler 5434 sayılı Kanun'da sayılan emeklilik şartları için yeterli ise (15 yıl hizmet 61 yaş) ikinci bir aylığa hak kazanılmaktadır. Ancak emekli olunan statü ile sonradan çalışılan statü aynı ise bu durumda 2829 sayılı Kanun uygulanmayacağından emeklilik öncesi ve sonrası hizmetler birleştirilmektedir. Örneğin SSK emeklisi kamu kurumunda işçi statüsünde sigortalı olarak tekrar çalışmaya başlar ise çalışmaya başladığı tarihte aylıkları kesilir ve kamu idaresindeki işinden ayrılıp yeniden aylık talebinde bulunduğunda tüm hizmetler aynı statüde olduğundan 2829 sayılı Kanun'un uygulama alanı dışındadır ve emeklilik öncesi ve sonrası tüm hizmetleri değerlendirilerek yeniden aylık bağlanır.

IV- SONUÇ

Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli aylığı almakta olan kişilerin tekrar 5335 sayılı Kanun'da sayılan kurum ve kuruluşlarda çalışmaya başlamaları aylıklarının kesilmesi şartına bağlanmıştır. Bu nedenle ileride mağduriyet yaşamamaları için bu durumda olan kişilerin emekli aylığı aldıklarını mutlaka çalışmaya başladıkları kurum ve kuruluşa bildirmeleri gerekmektedir. Ayrıca genel bütçeden pay alan bütün kurum ve kuruluşların aldıkları payın miktarına bakılmaksızın bu kapsamda olduğu ve kanunda açıktan atama yasağı ve aylık kesilmesi hususlarının ayrı ayrı düzenlendiği gözden kaçırılmamalıdır.

Cevdet CEYLAN*

Yaklaşım

 

* SGK, Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkan V.