Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
5 Puanlık SGK Prim İndirimi İle İlgili Tüm Merak Edilenler PDF Yazdır e-Posta
19 Ekim 2010

Image

Ülkemizde malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi işveren payı üzerinden, 1 Ekim 2008 tarihinden bu yana, işverenlere belirli koşullarda, beş puanlık bir prim indirimi uygulamasına başlanılmıştır.

I- GİRİŞ

İşverenlere prim indirimi sağlayan, bu düzenleme 15.05.2008 tarih ve 5763 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendi ile yapılmıştır. Kanun'un ilgili bölümünde, 'Özel sektör işverenlerinin, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine'ce karşılanacağı' belirtilmektedir.

II- PRİM İNDİRİMİNDEN YARARLANMANIN KOŞULLARI

İşveren hissesine ait primlerin Hazine'ce karşılanabilmesinin üç koşulu bulunmaktadır.

1. İşverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na vermeleri,

2. Sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazine'ce karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri,

3. Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması

gerekmektedir.

Ayrıca, yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu destek unsurundan yararlanamaz.

III- KAMUYA İŞ YAPAN TAŞERON ŞİRKETLERİNE YAPILAN HAK EDİŞ ÖDEMELERİNDE PRİM İNDİRİMİ UYGULMASI

Bilindiği üzere, hak ediş ödemelerinde prim indirimi konusu Kamu İhale Genel Tebliği ile düzenlendi. Genel Tebliğ'de iki farklı düzenleme yer almaktadır. Genel Tebliğ'in 78.23.1. maddesinde birinci düzenleme sözleşme öncesi ile ilgili olarak yapılmıştır. Tebliğ'de; 'İhale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı tüm hizmet alımı ihalelerinde, teklifler Hazine tarafından karşılanacak olan işveren sigorta primi tutarı dikkate alınmadan, işveren payları üzerinden hesaplanarak sunulacak ve değerlendirilecektir.' denilmektedir.

İkinci düzenleme ise sözleşmelerin yürütülmesi ile ilgilidir. Fiyat farkı hesaplanması öngörülen ihalelerde sözleşmenin yürütülmesi aşamasında, yüklenicinin prim teşvikinden yararlanması halinde, Hazine tarafından karşılanan prim tutarı, idare tarafından yüklenicinin hak edişinden kesilmesi gerekmektedir.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na Göre ihalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8. maddesine göre, İhale (son teklif verme) tarihi itibarıyla işveren tarafından karşılanacak olan sosyal sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin toplam tutarda; asgari ücret değişikliği veya sigorta primi alt sınır değişikliği ile prim oranları değişikliği gibi sebeplerle meydana gelecek fark, 506 sayılı Kanun gereğince işveren nam ve hesabına Hazine'ce yapılacak olan ödemeler de dikkate alınmak suretiyle ödenir veya kesilir.

Bu çerçevede, idarelerce yapılan ve fiyat farkı hesaplanması öngörülen hizmet alımı ihalelerine ait hak ediş ödemelerinde; hak ediş dosyalarında bulunan ve her ay eklenmesi gereken sigorta primine ilişkin 'Tahakkuk Fişi'nde; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primine esas kazanç tutarının % 5'inin Hazine tarafından karşılandığı ve bu nedenle 5510 sayılı Kanun'dan doğan indirimden yararlandığı belirtiliyor ise indirimden yararlanılan kadar tutarın, yüklenicinin o aya ilişkin hak ediş raporunda gösterilerek kesilmesi ve gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Söz konusu prim indirimi kesintisi; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na Göre İhalesi Yapılacak Olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esasların 8. maddesinin (b) bendinde yer alan 'işveren nam ve hesabına Hazine'ce yapılacak olan ödemelerin hakedişten kesileceği' hükmüne dayandığından, fiyat farkı hesaplanması öngörülmeyen hizmet alımlarında mesela malzemeli yemek hizmeti alımında söz konusu kesintinin yapılmasına dayanak bulunmamaktadır.

IV- HAK EDİŞLERDEN PRİM İNDİRİMİ KESİNTİSİNİN YAPILMA YÖNTEMİ

Hak ediş ödemelerinde yüzde 5 prim indiriminden kaynaklı kesintilerin faturada gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. Fatura üzerinde kesinti yapmak KDV açısından, iş bitirme açısından ve ödeneğin kullanılması açısından sıkıntılara neden oluşturur. Netice olarak, söz konusu kesintinin fatura üzerinden düşülmeyip hak ediş raporu üzerinde gösterilmesi, iş bitiminde yapılan kesinti kadar hizmetin eksik alınmış gibi görünmesine de engel olacaktır.

V- KDV AÇISINDAN PRİM İNDİRİMİ

Uygulamada bazı hak ediş ödemelerinde; söz konusu kesintinin KDV matrahı üzerinden düşülmek suretiyle fatura üzerinden yapıldığı ve dolayısıyla vergi kaybına yol açıldığı da görülmektedir.

KDV Kanunu'nun 20. maddesine göre teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını oluşturan bedel olduğu, bedel deyiminin ise malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği, belirtilmektedir. Buna göre, fazladan yararlanıldığı tespit edilen sigorta primi teşvik tutarının hak ediş bedeli üzerinden kesilmek suretiyle geri alınmasına yönelik uygulamanın, fazla yararlandırılan Hazine yardımının tahsiline yönelik bir uygulama olup, bu durumun KDV matrahı ile ilişkilendirilmesine imkân yoktur. Dolayısıyla, söz konusu kesinti tutarları dikkate alınmaksızın hak ediş bedelleri üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

VI- BUGÜNE DEĞİN TAM OLARAK ÖDENEN İŞVEREN HİSSELERİ

Bugüne değin fazla ve yersiz olarak yapılan ödemeler, 140- Kişilerden Alacaklar Hesabının tahsilinde bütçeye gelir kaydedilecek olanlar alt detayına borç kaydedilmelidir. Kişilerden Alacaklar Hesabına kaydedilen tutarlara bir dosya açılmalı ve bir alacak izleme sıra numarası verilmelidir.

Burada, kamu zararından doğan bir kamu alacağı söz konusudur. Yapılacak işlemler, maddeler halinde aşağıdaki şekilde sıralanabilir. Bu sıralamaya uyulmaksızın, yapılan tüm idari işlemler, hukuka uygun olmayacaktır.

Yapılması gereken işlemler;

1- Kontrol, denetim veya inceleme sonucunda tespit edilen kamu zararı alacaklarının ilgili firmaya tebliğ işlemleri yapılır. Tebliğ'de; borcun miktarı, sebebi, doğuş tarihi, faiz başlangıç tarihi, ödeme yeri, yedi günlük itiraz süresi, itiraz mercii belirtilerek, söz konusu tutarın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi istenir. İtiraz merkezde strateji geliştirme birimince, taşrada ise takibe yetkili birimin en üst yöneticisince on iş günü içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz ve itirazı değerlendirme süresi bir aylık ödeme süresini etkilemez. Burada yapılacak olan ödeme rızaen yapılan ödemedir. İlgili müteahhit firmalar, geçmişe yönelik fazla ödenen tutarlara yönelik, rızaen ödemeye zorlanamaz.

2- Oluştuğu tarih itibarıyla onaltı yaşından büyükler için tespit edilen asgarî ücretin bir aylık brüt tutarının yarısını geçmeyen alacaklar, merkezde üst yöneticinin, taşrada ise idarenin en üst yöneticisinin izni ve ilgilinin kabul etmesi koşuluyla, tebliğ tarihini izleyen aybaşından itibaren aylığından kesilerek rızaen tahsil edilir.

3- Kamu zararı alacaklarının yapılan tebligata rağmen ilgililerce süresinde rızaen ödenmemesi halinde ilgili alacak takip dosyası, sürenin bitiminden itibaren beş iş günü içerisinde, alacağın hükmen tahsili için, kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderilir.

4- Takas suretiyle tahsil için girişimde bulunulur. Kamu zararı alacakları, ilgililerin kamu idaresiyle olan özel hukuk ilişkilerinden doğan alacaklarından 818 sayılı Kanun hükümlerine göre takas suretiyle tahsil edilebilir.

5- Mahkeme ilamı almak için alacak davası açılır. Ardından ilam üzerine hüküm altına alındığı halde ilgilileri tarafından rızaen ödenmeyen kamu zararından doğan alacaklar, 2004 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Kamu idarelerinin strateji geliştirme birimleri ile taşradaki takibe yetkili birimleri tarafından öncelikle tapu, banka, vergi dairesi, trafik şubesi ve sosyal güvenlik kurumları olmak üzere ilgili yerlerden sorumluların ve ilgililerin malvarlığı araştırması yapılarak veya yaptırılarak alacak takip dosyası tamamlanır ve icra takibatı yapılmak veya gereken hallerde yetkili mercilerden takipten vazgeçme onayı alınmak üzere kamu idaresini temsile yetkili hukuk birimine gönderilir.

6- Kamu zararından doğan alacaklar, ilgililerin talebi üzerine kamu idaresince taksitlendirilebilir. Taksitlendirme süresi azami beş yıldır. Kamu idarelerinin özel mevzuatlarında başka türlü bir düzenleme bulunmadığı takdirde taksitlendirmeye üst yöneticiler yetkilidir. İlgililerin yazılı taksitlendirme talebi üzerine, ilgili ile idare arasında, taksitlendirmenin süresini, taksit sayısı ve tutarları ile ödeme zamanlarını belirleyen bir ödeme planı yapılır.

Erkan KARAARSLAN*

Yaklaşım

* Muhasebat Başkontrolörü