Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sigortalı Bildiriminde Yöntem Değişikliği PDF Yazdır e-Posta
21 Ekim 2010

Image

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun(1) 17.  maddesinde; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde 4/a sigortalılarına verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın hesabında prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazancın, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, %50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamayacağı hüküm altına alınmıştır.

I- GİRİŞ

Sigortalığa ait tüm bildirimler e-Bildirge şifresi kullanmak suretiyle e-Sigorta yoluyla yapıldığına ve kağıt ortamında vizite kağıdı düzenlenmesi kaldırıldığına göre geçici ya da sürekli iş göremezlik geliri miktarında temel belirleyici olan ücret ve ücret dışı ödemelere ait kazanç bildiriminin e-Sigorta yoluyla bildirilmesi de kaçınılmaz olmuştur. Aksi durumda SGK tarafından sigortalıya ödenecek her iş göremezlik ödemesinden önce işverene prime esas kazancın ne kadarının ücret olduğunun sorulması gerekecektir. Böylesi gereksiz bir işlemi önleme adına sigorta primine esas kazanç bildiriminde yöntem değişikliği kaçınılmaz olmuştur.

Bu gereksinim sonucunda Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği(2)'nin 102. maddesinde düzenleme yapılmış, aylık prim ve hizmet belgesinin Sigorta Primine Esas Kazanç kısmı 'Hak Edilen Ücret' ve 'Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki İstihkak' olmak üzere iki ayrı bölüme ayrılmıştır. Yönetmeliğin geçici 23. maddesi doğrultusunda yeni uygulama 2010/Temmuz ayından itibaren başlatılmıştır.

Bu çalışmada sigorta primine esas kazanç bildiriminde yapılan yöntem değişikliği anlatılacak ayrıca ücret ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki istihkak kavramları değerlendirilecektir.

II- ÜCRET, PRİM, İKRAMİYE VE BU NİTELİKTEKİ İSTİHKAK KAVRAMI

4857 sayılı İş Kanunu(3)'nun 32. maddesinde ücret, genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. 4857 sayılı Kanun'un, 41, 42 ve 43. maddeleri uyarınca yapılan fazla çalışmalar ve 46. maddesi uyarınca hak kazanılan hafta tatili ile 47. maddesi uyarınca ulusal bayram ve genel tatil günleri için yapılan ödemelerde ücret olarak nitelendirilir. Kanun'un 57. maddesi uyarınca hak kazanılan yıllık izin ücreti de çalışılmaksızın kazanılsa bile ücret hükmündedir.

İş Kanunu'ndaki ücretin tanımı, genel anlamda asıl ücretin tanımıdır. Asıl ücrete dar anlamda ücret de denir ve asıl ücrete isçiye sağlanan yan menfaatler, örneğin ikramiye, prim, sosyal yardımlar ve diğer ek ödemeler dahil değildir(4). Uygulamada iş karşılığı nakden ödenen asıl ücrete, 'çıplak ücret' denmektedir. Asıl ücretin yanı sıra belirli tazminatların, para ve parayla ölçülmesi mümkün sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü zam, yardım, ikramiye, prim, yemek, giyim, ikametgâh, ısıtma gibi ayni ve nakdi yapılan ödemeleri de kapsarsa buna 'giydirilmiş ücret' denir(5). Kısacası her türlü yan ödemeler geniş anlamda ücretin içerisine girer. Geniş anlamda ücret kanunen belirlenen hallerde gözönüne alınabilir. Kanun'da açıkça belirtilmediği sürece asıl ücret hesaba katılır(6). Sözleşmeden kaynaklanan ve kanuni zorunluluk olmaksızın işverenin isçisine tek taraflı olarak yaptığı ödeme İş Kanunu'na göre ücret olarak nitelendirilemez.

5510 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 12. bendine göre ücret, sigortalılara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmıştır. Daha geniş anlamda ifade edecek olursak;

Sigortalının çalışmasının karşılığı olarak zamana göre, götürü, yüzde usulüne göre veya bahşiş şeklinde yapılan ya da sigortalıya tam bir çalışma karşılığı olmadan kanundan dolayı işverenin yanında çalıştığı süre ile bağlantılı olarak (yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve tatil günlerinde ödenen ücretler gibi) yapılan ödemeler ile kıdem zammı, vardiya zammı, gece zammı, yıpranma zammı, eleman teminindeki güçlük zammı, makam tazminatı, özel hizmet tazminatı, iş riski zammı, ek görev ücreti, meslek tazminatı gibi işçinin çalışmasının karşılığı olarak çeşitli adlar altında yapılan ödemeler 'ücret',

Sigortalının daha verimli çalışmasını ve işyerindeki üretimin arttırılmasını sağlamak için sigortalının gösterdiği başarıya göre yapılan ödemeler 'prim',

işverenin sigortalılardan duyduğu memnuniyeti belirtmek ya da işyerine olan aidiyet duygusunu artırmak amacıyla sigortalıların başarısına ve verimliliğe bağlı olmaksızın yılbaşı, bayram, işyerinin kuruluş yıl dönümü, işçilerin evlenmesi gibi durumlara göre, yapılan ödemeler 'ikramiye' olarak değerlendirilir.

5510 sayılı Kanun'un 80. maddesinde hangi tür kazançların sigorta primine dahil edileceği, hangilerinin ise prim matrahına dahil edilmeyen kazanç olduğu ayrıntılı olarak belirlenmiştir. Kanun'un 80. maddesinde, 4/a kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları,

- Hak edilen ücretlerin,

- Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

- İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıda belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınarak tespit edilmektedir. Bu bağlamda 5510 sayılı Kanun'un sigorta primine esas kazançları düzenleyen 80. maddesi prim matrahını oluşturan kazanç türlerini üç gruba ayırmıştır(7).

Sigortalının ay içinde kazandığı tüm ücretler genel anlamıyla sigorta primine esas kazanca dahildir. Ücretin işveren tarafından tahakkuk ettirilmesi yeterli olup süresinde ödenmemesi ücretin prim matrahına dahil edilmesi zorunluluğunu etkilemez. Sigortalının bir aylık çalışması karşılığı aldığı kök ücretin yanında, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti de ücret kavramı içinde değerlendirilir. Kıdem zammı, askerlik yardımı, gece zammı, vardiya ücreti, huzur hakkı, temsil tazminatı, iş riski zammı, izin harçlığı, makam tazminatı, hastalık nedeniyle verilen ücret veya tazminatlar, yılbaşı parası, bayram harçlığı, nakit yapılan kira ve yiyecek yardımı, ayakkabı ve elbise parası, yıllık izin ücreti, mazeret izni ücreti gibi ödemelerde ücret niteliğinde olduğundan sigorta primleri hesabında matraha dahil edilir.

Prim, ikramiye ve bu nitelikteki diğer ödemeler İş Kanunu anlamında ücret kavramına dahil olmakla birlikte ödenme süresi açısından prime esas kazanç tespitinde farklı bir yöntem uygulanmaktadır.  Buna göre öncelikle prim ve ikramiye benzeri ödemelerin prime esas kazanç hesabında matraha dahil edilebilmesi için tahakkuk etmesi yeterli olmayıp aynı zamanda ödenmesi de gerekmektedir. Diğer bir ifade ile hak kazanılan ancak işverence ödenmeyen prim, ikramiye ve benzeri nitelikteki ödemeler hak kazanılan değil de ödemenin gerçekleştiği ay matrahına dahil edilir.

5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi, ikramiyelerin prime esas kazanca dahil edilme şeklini farklı düzenlemiştir. Öncelikle kök ücret ve kök ücret niteliğindeki ek ücretler dışında kalan diğer ödemeler (prim, ikramiye vb.) ödemeler, hak edildikleri değil öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir ve ücret ödemelerin yapıldığı ayda sigorta primine esas kazanç üst sınırı aşıldığı takdirde prim matrahına tabi tutulamayan artık kısım, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir.

Sigortalılara, çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilmez.

5510 Sayılı Kanun'un 4. Maddesinin Birinci Fıkrasının (A) ve (B) Bentleri Kapsamındaki Sigortalılar İle Sadece Genel Sağlık Sigortasına Tabi Sigortalıların Prime Esas Tutulacak Kazançlarına Dair Tebliğ(8)'in 2.2.4. maddesinde, işveren tarafından ödenen özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payları ücret olarak nitelendirilmemiştir. Bu nedenle sigortalının özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payının ödendiği aydaki prime esas kazancının, prime esas kazanç üst sınırının üzerinde olması halinde, özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payları takip eden iki ayda üst sınır aşılmamak kaydıyla prime esas kazancına dahil edilmelidir. İşverenin ödediği özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payının ücret dışı ödeme olarak değerlendirilmesinin isabetli olduğunu söylemek mümkün değildir.

Kanun'un 96. maddesine göre, Kurum'ca işverenlere, sigortalılara, gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen her türlü ödemeler geri alınır. İşveren tarafından sigortalılara ödenen ücret ve ücret dışı ödemelerin miktarı sigortalıya ödenecek sürekli ya da geçici iş göremezlik miktarını etkilediğine göre aylık prim hizmet belgesindeki bildirimlerin doğru yapılması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde yapılacak yersiz ödemelerde işverenin bildirim kusuru bulunacağından bu nitelikteki ödemeler şayet sigortalıdan tahsil edilemez ise SGK tarafından işverene rücu ettirilecektir.

III- SONUÇ

5510 sayılı Kanun'a göre çalışan sigortalının sigorta primine esas kazancını bildirme yükümlüsü işverendir. Bu yükümlülük yerine getirilirken dikkat edilecek en önemli husus sigorta primlerine esas kazanca dahil edilecek ödemelerin doğru tespit edilmesidir. İşverenin yapacağı hatalı hesaplama sonucu sigorta primine esas kazanca dahil edilmesi gerektiği halde dahil edilmeyen kazançların varlığının tespiti halinde, işveren ortaya çıkan fark prim tutarını ödediği gibi aynı zamanda idari para cezasına maruz kalacak daha da önemlisi 1 yıl süreyle 5 puan prim indirimi hakkını yitirecektir.

İşveren tarafından sigortalılara ödenen ücret ve ücret dışı ödemelerin miktarı sigortalıya ödenecek sürekli ya da geçici iş göremezlik miktarını etkilediğine ve bu bildirimin sorumluluğu da işverene yüklendiğine göre aylık prim hizmet belgesindeki ücret ve ücret dışı ödemelere ait bildirimlerin doğru yapılması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde yapılacak yersiz ödemelerde işverenin bildirim kusuru bulunacağından sigortalıdan tahsil edilemeyen yersiz ödemeler işverenden istenecektir.

Murat GÖKTAŞ*

Murat ÖZDAMAR**

Yaklaşım

*   İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdür Yrd., SGK Müfettişi, ÇEKO Bilim Uzmanı

** İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdür Danışmanı, Doktora Öğrencisi

(1) 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(2)  12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(3)  10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(4)  Resul KURT, Vergi Hukuku Açısından Hizmet Akdi  (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi SBE, 2010),  s.59

(5)  Müjdat ŞAKAR, İş Hukuku Uygulaması, 7. Baskı, Der Yayınları, İstanbul 2006, s.142

(6)  Sarper SÜZEK, İş Hukuku, 5. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul 2009. s.308

(7) Yusuf ALPER, '5510 Sayılı Kanun'da m.4/1-a Kapsamındaki Sigortalılar Bakımından Primler', Sicil İş Hukuku, Aralık 2008, s.12

(8) 28.09.2008 tarih ve 27011 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.