Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ticari Kazanç PDF Yazdır e-Posta
04 Ekim 2010

Gelir Vergisi Kanunu’nun 37’nci maddesine göre her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

Ticari faaliyetin ve dolayısıyla ticari kazancın belirgin unsurları  faaliyetin sermaye ve emekten oluşan bir organizasyona dayanması ve bu organizasyonun işlemlerinin devamlılık arz etmesidir. Bir faaliyetin devamlı yapılıp yapılmadığını ve/veya bu faaliyetin ticari bir organizasyon içinde yapılıp yapılmadığını tespit etmek bazen oldukça güçtür.

Genel kabul görmüş uygulama sonuçlarına göre bir yıl içinde bir işlem birden fazla yapılmakta ise bu işlemin devamlılık arz ettiği kabul edilmektedir.

Ticari organizasyonun mevcudiyetini gösteren temel kabul görmüş kriterler de organizasyona sermaye tahsis edilmesi, personel istihdamı, ticaret siciline kaydolma gibi hususlardır. Bunun yanı sıra devamlı suretle bir işlemin yapılması da ticari organizasyonun mevcut olduğunu gösteren bir kriter olarak karşımıza çıkmaktadır.

Arızi olarak yapılan ticari işlerden elde edilen kazançlar, diğer kazanç ve iratlar kapsamında vergilendirilmektedir.

 Kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.

Özel okul ve hastanelerle benzeri yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına ithal edebilirler.

 Ticari kazanç elde eden mükellefleri gelir vergisi uygulaması açısından çeşitli kriterlere göre sınıflandırmak mümkündür.

Gelir Vergisi Kanunu’na göre ilk sınıflandırma ticari kazanç sahibinin gelir vergisi mükellefi olup olmamasına göre yapılmaktadır. Bu kritere göre yapılan sınıflandırma aşağıdaki şekilde olmaktadır.

1.Esnaf muaflığından yararlanan ve gelir vergisine tabi olmayanlar

2.Esnaf muaflığından yararlanmayan ve gelir vergisine tabi olanlar

Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan ikinci sınıflandırma kazançların tespit usulüne göre yapılır. Bu sınıflandırma da aşağıdaki şekilde olmaktadır.

1.Basit usulde gelir vergisine tabi olanlar

2.Gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar

Diğer bir sınıflandırma şeklide gelirin gerçek usulde tespitinde yapılmaktadır . Bu sınıflandırma şeklinde de yine mükellefler iki gruba ayılmaktadır.

1.Bilanço esasına tabi mükellefler

2.İşletme hesabı esasına tabi mükellefler.

 

Nexia