Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İş Kazasını Bildirme Yükümlülüğünü Yerine Getirmemenin Sorumluluğu PDF Yazdır e-Posta
13 Ekim 2010

Image

İşverenin ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının bildirimle ilgili sorumlulukları sadece iş kazası ve meslek hastalığı ile sınırlıdır. Diğer sigorta olaylarını bildirme sorumlulukları yoktur.

Genel olarak

İş kazasına uğrayan genel sağlık sigortalısının durumunun gerektirdiği sağlık yardımlarını derhal sağlamayan yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenin hukuki sorumluluğu sadece Kurum'a karşıdır. Keza geçirdiği iş kazasına ilişkin bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının da hukuki sorumluluğu Kurum'a karşıdır.

Bildirimin kolluk kuvvetlerine yapılmamasından kaynaklanan sorumluluk ise cezai sorumluluktur.

Ekim 2008 ayı başından itibaren yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile iş kazasını bildirme yükümlülüğünü yerine getirmemekten kaynaklanan hukuki sorumluluk, Sosyal Sigortalar Yasası'ndan farklı düzenlenmiştir.

Sosyal Sigortalar Yasası'nda, bildirim yükümlülüğünü kasten ve ağır ihmali sonucunda yerine getirmeyen işveren, uygun neden ve sonuç bağının gerçekleşmesi koşulu ile Kurum'un uğradığı zararların tümünden sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bildirim yükümlülüğünü yasal süresinde yerine getirmeyen işverene, iş kazasını Kurum'a bildirdiği tarihe kadar sigortalıya yaptığı tedavi giderlerinin ödenmemesi de öngörülmüştür (506 sayılı SSK md. 27).

Bağ-Kur Yasası'nda ise sadece iş kazasının tayininde Sosyal Sigortalar Yasasının ilgili hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması ön görülmüştür (1479 sayılı Bağ-Kur K. md.82). Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının iş kazasını Kurum'a bildirme yükümlülüğü düzenlenmemiştir. Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıya hukuki sorumluluk Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasıyla getirilmiştir.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile iş kazasını bildirmemekten kaynaklanan hukuki sorumluluğun sınırları daraltılmıştır.

II- İŞVERENİN SORUMLULUĞU

İşveren, hizmet akdi ile yanında çalıştırdığı sigortalısının geçirdiği iş kazasını Kurum'a bildirmekle yükümlü tutulmuş ve bu yükümlülüğünü yerine getirmesi süre ile sınırlanmıştır. Yasada belirtilen sürede iş kazasını Kurum'a bildirmeyen işveren hakkında ise hukuki yaptırım uygulanması ön görülmüştür.

İş kazasını yasal süresinde bildirmeyen işveren hakkında hukuki yaptırım uygulanmasının koşulu, işverenin hukuken geçerli nedeni olmadan iş kazasını Kurum'a yasal süresinde bildirmediğinin saptanmasıdır.

Sigortalısının geçirdiği iş kazasını yasal süresinde Kurum'a bildirmeyen işveren hakkında uygulanacak hukuki yaptırım, bildirimin geç verildiği tarihe kadar sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tutarı ile sınırlıdır. Kurum iş kazasını yasal süresinde bildirmeyen işverenden, bildirimin yapıldığı süreye kadar sigortalıya ödediği geçici iş göremezli ödeneği tutarını isteme hakkına sahiptir. Bildirimin yapıldığı tarihten sonra sigortalıya ödediği geçici iş göremezlik ödeneklerini işverenden isteyemeyeceği gibi diğer giderlerini de isteme hakkına sahip değildir.

Burada tartışma konusunu oluşturacak husus iş kazasını geç bildiren işverenden istenecek geçici iş göremezlik tutarına yasa ile iş kazasını bildirmesi için tanınan üç iş günü sürede sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği tutarının da ilave edilip edilmeyeceğidir.

Madde ''belirtilen sürede işveren tarafından Kurum'a bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.' (5510 sayılı SSGSSK md. 21/2. fıkra) hükmüne amirdir. Görüldüğü üzere madde metninde 'bildirim tarihine kadar gecen süre için' ifadesine yer verilmiştir. Bu ifadeden anlaşılması gereken geçici iş göremezlik ödeneğinin başladığı tarihten itibaren bildirimin geç verildiği tarihe kadar gecen sürede sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin toplamı anlaşılmaktadır.

Ancak kişisel görüşümüz, işverene iş kazasını bildirmesi için tanınan yasal sürede sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin işverenden istenmemesi gerektiği yönündedir. Çünkü yasal süre içinde işverenin hukuki sorumluluğu doğmamaktadır. Hukuki sorumluluğu yasal süre dolduktan sonra başlamaktadır. Bu nedenle Kurum yasal sürenin dolduğu tarihten itibaren bildirimin geç verildiği tarihe kadar sigortalıya ödediği geçici iş göremezlik tutarını isteme hakkına sahiptir.

III- KENDİ ADINA VE HESABINA BAĞIMSIZ ÇALIŞAN SİGORTALININ SORUMLULUĞU

Yasa, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıyı geçirdiği iş kazasını Kurum'a bildirmekle yükümlü tutmuştur. Yasada belirtilen süre içinde geçirdiği iş kazasını Kurum'a bildirmeyen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının hukuki sorumluluğu da Kurum'a karşıdır.

Geçirdiği iş kazasını yasal süresi içinde Kurum'a bildirmeyen kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıya uygulanacak yaptırım bildirimi yapacağı tarihe kadar gecen süre için geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmemesidir (5510 sayılı SSGSSK md. 22/2. fıkra).

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının geçirdiği iş kazasını Kurum'a bildirmesi için uymak zorunda olduğu iki yasal süre söz konusudur. Bunlardan birisi kazanın olduğu tarihten itibaren en çok bir aylık süre içinde olması koşulu ile sigortalının sağlığının kazayı Kurum'a bildirmesine uygun hale geldiği gününde sonra bildirim yapması gereken üç iş günü süre diğeri ise sigortalıya iş kazasını bildirmesi için ön görülen nihai bir aylık süredir. Bir aylık nihai süre sigortalıya iş kazasını bildirmesi için tanınan azami süredir.

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalı bir aylık süre dolduktan sonra Kurum'a bildirdiği iş kazası nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği alamayacaktır.

Örneğin 28.05.2010 Cuma günü iş kazası geçiren kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının, bu kazayı en geç bir aylık sürenin dolacağı 28.06.2010 Pazartesi günü akşamına kadar, Kurum'a bildirmesi zorunludur. İş kazasını bu tarihten sonra Kurum'a bildirmesi halinde istirahatı devamda etse dahi kendisine geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.

Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalının, bir aylık sürenin içinde olması koşulu ile sağlığının kazayı Kurum'a bildirmesine uygun hale gelmesine rağmen hukuken geçerli sayılan diğer nedenler yüzünden ön görülen üç iş günü süre içinde iş kazasını Kurum'a bildirememiş ancak hukuken geçerli olan neden ortadan kalktığı tarihten itibaren üç iş günü içinde Kurum'a bildirmiş ise geçici iş göremezlik ödeneği başlangıçtan itibaren ödenecektir.

IV- İŞ KAZASINI BİLDİRMEYEN İŞVERENİN VE KENDİ ADINA BAĞIMSIZ ÇALIŞAN SİGORTALININ CEZAİ SORUMLULUKLARI

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nda iş kazasını yasal süresinde bildirmeyen işveren ile kendi adına hesabına bağısız çalışan sigortalı hakkında cezai yaptırım öngörülmemiştir. Yasa koyucu, iş kazasını geç bildiren ya da hiç bildirmeyen gerek işveren gerekse kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalı için öngörülen hukuki sorumluluğu yeterli görmüştür.

Ancak Kurum'a, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nda '' bu Kanun gereği verilecek her türlü belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu tutmaya,' yetkili kılınmış, söz konusu bilgi ve belgeleri elektronik ortamda belirlediği süre içinde vermeyen gerçek ya da tüzel kişiler hakkında idari para cezası uygulamasına olanak sağlanmıştır (5510 sayılı SSGSSK. md.102/i).  Kurum bu yetkisine dayanarak istediği bilgi ve belgeleri elektronik ortamda vermeyen işveren ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalı hakkında idari para cezası uygulayabilir.

Ayrıca iş kazası ve meslek hastalığını bildirmek için örneği Kurum tarafından hazırlanmış olan 'İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirgesi' özel belge niteliğindedir. Bu belge gerçeğe aykırı bilgilerle düzenlenmiş ve 'CK'nın 345. maddesinde öngörülen diğer koşullarda oluşmuşsa bu maddeye göre cezai soruşturma yapılabilir. Keza gerçeğe aykırı belgenin Kurum'a verilmesi halinde ise aynı Kanun'un 346. maddesinde gösterilen 'sahte özel belgeyi kullanma suçu' oluşabilir.'([1])

Celal TOZAN*

Yaklaşım

 

(*)  Türk-İş Sosyal Güvenlik Danışmanı

[1]  Resul ASLANKÖYLÜ, Sosyal Sigortalar Kanunu Yorumu, s. 430