Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Beş Yıl ve Üzeri Bağ-Kur Borcu Olanlara SGK Tarafından Verilen “19” Terk Kodu Hizmet Çakışmalarında Çözüm Oluyor PDF Yazdır e-Posta
15 Ekim 2010

Image

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 17. maddesine göre, 1479 sayılı esnaf Bağ-Kur kanunu ve 2926 sayılı tarım Bağ-Kur kanunu kapsamında sigortalı olanlardan, 30 Nisan 2008 tarihi itibariyle 5 yılı aşan (60 ayı aşan) süreye ilişkin prim borcu bulunan kişilerin sigortalılıkları, prim ödemesi olanlar için daha önce ödedikleri primlerin karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödemesi olmayanlar için ise, tescil tarihi itibariyle durdurulmuştur.

I- GİRİŞ

5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre sigortalılıkları durdurulan kişilere SGK tarafından '19' terk kodu verilmekte ve bu kişilerin sigortalılık belgelerinin 'Terk Tarih ve Kodları' bölümünde terk kodu olarak '19' yazmaktadır. Sigortalılıkları 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre durdurulan kişilere SGK tarafından verilen '19' terk kodu, bazı sigortalıların hizmet sürelerinin 'yok' olarak gözükmesine neden olmakta, bazılarını ise çok az bir hizmet süresi sahibi olarak göstermektedir.

Bu çalışmamızda, SGK tarafından '19' terk kodu verilen kişilerin söz konusu terk kodunu hizmet çakışmalarında kendileri için nasıl avantajlı bir hale dönüştüreceklerini ve '19' terk kodunu alan kişilerin bilmesi gerekli önemli bazı hususları izah etmeye çalışacağız.

II- '19' TERK KODU HİZMET ÇAKIŞMALARINDA NASIL ÇÖZÜM OLABİLİR?

5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesinin uygulanmasına yönelik olarak çıkarılan SGK'nın 2009/17 sayılı Genelgesi'nin; 6. madde numaralı bölümünde; 'Sigortalılık süreleri geçici 17. maddeye göre belirlenen sigortalıların bu sürelerde diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışmalarının bulunduğunun anlaşılması halinde sigortalılık süreleri mülga kanunlar gereğince hizmet tespiti yapılarak yeniden belirlenecektir...' ifadeleri, aynı genelgenin 8. madde numaralı bölümünde; ''Primi ödenmeyen süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmediğinden hizmet birleştirilmesinde bu süreler dikkate alınmayacaktır. Prim ödemesi olmadığı için sigortalılığı başlangıç tarihi itibariyle durdurulan sigortalıların hizmet sürelerinin istenmesi halinde, sigortalı hakkında geçici 17. maddenin uygulanması sonucu sigortalılığının, sigortalılık başlangıç tarihi itibariyle durdurulduğu bu nedenle birleştirilecek hizmet sürelerinin bulunmadığı bildirilecektir'' ifadeleri yer almaktadır.

Genelge'deki hükümlerden de görüleceği üzere, ister esnaf Bağ-Kur'lusu olsun isterse tarım Bağ-Kurlusu olsun, sigortalılık belgelerinde '19' terk kodu yazan kişilerin 5 yılı aşan süreye tekabül eden sigortalılıkları durdurulmakta ve bu devreler kişilere ait olan Bağ-Kur hizmetleri arasında gösterilmemektedir.

İşte bu nedenle, sigortalılık belgesinde '19' terk kodu yazan kişilerin durdurulan sigortalılık sürelerine tekabül eden devrelerde diğer sosyal güvenlik kanunlarıyla (SSK, BK, tarım BK) çakışan sigortalılık süreleri varsa, Bağ-Kur süreleri dikkate alınmadan diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamındaki sigortalılık sürelerine itibar edilmektedir.

Örnek olarak, Bay (A)'nın 03.05.1995 yılında başlayan vergi mükellefiyet kaydına istinaden sigortalılığı tescil edilmiştir. Bay (A)'nın 12.08.2007 tarihine kadar devam eden vergi mükellefiyetine istinaden, 1479 sayılı kanun kapsamındaki esnaf Bağ-Kur sigortalılığı devam ettirilmiştir. Ancak Bay (A)'nın bahse konu sigortalılığından dolayı Bağ-Kur'a hiç prim ödemesi olmadığı için, sigortalılığı tescil tarihi olan 03.05.1995 itibariyle durdurulmuştur.

Bu durumda Bay (A)'nın 03.05.1995-12.08.2007 tarihleri arasında ister SSK hizmet süreleri, isterse tarım Bağ-Kur hizmet süreleri var ise, bu sürelere itibar edilip sigortalılığında hesaba katılacaktır. Bay (A)'nın 03.05.1995-12.08.2007 tarihleri arasında var olan SSK veya tarım Bağ-Kur'u gibi hizmet sürelerine itibar edilirken, önce başlayıp devam etmesi veya hangi hizmet süresinin üstünlüğü gibi hususlara bakılmayacaktır. Çünkü, Bay (A)'nın 03.05.1995-12.08.2007 tarihleri arasındaki hizmetleri 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesi gereği adeta 'ölü hizmetler' gibi kabul edilmektedir.

Ayrıca bu konuda çok önemli bir detay daha vardır. Üstte de açıkladığımız üzere, 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesi hem esnaf Bağ-Kur'una göre hem de tarım Bağ-Kur'una göre sigortalı olanların 5 yılı aşan sürelere tekabül eden prim borçlarının olması durumunda, her iki sigortalılık türünün hizmetlerini durdurmaktadır. İşte tam da bu nokta da şöyle bir somut durum akla gelmektedir. 1479 sayılı Kanun kapsamında beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu olduğu için sigortalılığı geçici 17. maddeye göre durdurulan kişiler, eğer kendilerinin sattıkları ürünlerden Bağ-Kur tarafından kesinti yapıldığını belge ile (müstahsil makbuzu, tevkifat listeleri, tevkifat kesintisi yapan kurum ve kuruluşların kayıtları) SGK'ya kanıtlayabilirlerse bir anda geriye doğru çok düşük parasal değerlerdeki tarım Bağ-Kur hizmetini elde edebileceklerdir.

Örnek olarak, Bay (A)'nın 10.09.1997-02.11.2006 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığı bulunmaktadır. Bay (A), ilçede yaptığı marketçilik faaliyetinden dolayı 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı yapılmıştır. Ancak Bay (A), 10.09.1997-02.11.2006 tarihleri arasındaki sigortalılığı için muhtelif dönemlerde prim ödemesi yapmış ve ödediği primler kendisinin sigortalılığını 1999 yılına kadar getirmiştir. Bay (A)'nın ödediği primlerin kazandırdığı sigortalılık tarihi olan 1999'dan sonra beş yılı aşan süreye karşılık gelen prim borcu olduğu için 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre sigortalılığı '19' kodu verilerek 1999 tarihi itibariyle durdurulmuştur.

İşte eğer Bay (A), kendisinden 01.04.1994 yılından[1] 01.05.2008 tarihine[2] kadar Bağ-Kur adına tevkifat kesintisi yapıldığını SGK'ya ispatlarsa, 10.09.1997-02.11.2006 tarihleri arasındaki esnaf Bağ-Kur sigortalılığı zaten 'ölü' olarak kabul edildiği için, çok düşük prim miktarlarıyla 14 veya 15 yıllık tarım Bağ-Kur hizmet süresine sahip olabilecektir. Bu nokta çok önemlidir. Çünkü, 2009/47 sayılı genelge 21 Ocak 2009 tarihinde çıkarılmasına rağmen, tevkifattan ve 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesinden yararlanılarak 'ucuza hizmet elde etme' fırsatından istifade eden çok bir sayıda sigortalı olmuştur.

Konuyla ilgili olan sigortalıları, avukatları, muhasebecileri ve müşavirleri bu önemli husustan vatandaşları faydalandırmaları yönünde gayrette bulunmalarını önemle tavsiye ediyoruz. Çünkü, eğer vatandaşların tevkifat kesilme durumları ve 2926 sayılı kanun kapsamından sigortalı hizmeti elde edebilme imkanları araştırılmadan, geçici 17. maddeye göre durdurulan sigortalılık sürelerini ihya etmeye kalkışıldığında, günümüz itibariyle bu ihyanın bir günlük borçlanma bedeli 8,49 TL yapmaktadır. 10 yıllık bir sigortalılık süresinin ihyası yapılacağı düşünülürse yaklaşık 31.000 TL bir prim borcu çıkartılacaktır. Ancak, geçici 17. maddeye göre durdurulan hizmetlere hiç dokunulmadan tarım Bağ-Kur kapsamında aynı hizmetler elde edilmek istenilirse, bu rakam hemen hemen başvurulan yıla göre yarı yarıya inebilecektir.

III- '19' TERK KODUYLA İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKLİ ÖNEMLİ HUSUSLAR

1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılar ile 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılardan sigortalılık belgesinde terk kodu olarak '19'u görenler, sigortalılıklarının 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre durdurulduğunu bilmeleri gerekir.

Sigortalılıkları anılan madde hükmüne göre durdurulan kişilerin, hizmet süreleri sigortalılık belgelerinde gözükmediği için endişeye kapılmamaları gerekir. Bu kişiler, 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre durdurulan sigortalılık sürelerini istedikleri zaman ihya edip canlandırabilir ve prim borçlarını ödedikleri takdirde eski sigortalılık sürelerini yeniden kazanabilirler.

Geçici 17. maddeye göre sigortalılıkları durdurulan bazı kişiler bu süreleri yeniden ihya etmek istediklerinde, bir kısım SGK İl Müdürlükleri tarafından vatandaşlara üç ayrı hususta yanlış uygulamaların yapıldığı görülmektedir.

Bunlardan birincisi; bazı SGK İl Müdürlükleri geçici 17. maddeye göre sigortalılıkları durdurulan kişilerin, durdurulan sürelere tekabül eden devreleri ihya hakkının bir kereye mahsus olduğunu, bir defa ihya müracaatında bulunup ta prim borcunu ödeyemeyenlerin bir daha söz konusu hizmetlerini ihya edemeyeceklerini iddia edip vatandaşlara ikinci bir ihya hakkı vermemektedirler. Halbuki, konuyla ilgili 14.01.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ hükümlerinde ihya talebinde bulunup ta prim borcunun tamamını ödeyemeyen kişilerin, sözü edilen hizmetlerini istedikleri takdirde ve istedikleri zaman SGK'ya müracaat edip yeniden talepte bulunabilecekleri açıkça belirtilmiştir.

İkincisi; bazı SGK İl Müdürlükleri geçici 17. maddeye göre sigortalılıkları durdurulan kişilerin, durdurulan sürelere tekabül eden devreleri ihya için kendilerine çıkarılan prim borcunun tamamını ödemedikleri yani bir kısmını ödedikleri takdirde, ödenilen miktarları sigortalılık borçlarına saymakta ve vatandaşların 5 yıl ve üzeri sürelere tekabül eden sigortalılık borçlarını ortadan kaldırmak için kullanıp, böylece '19' kodunu ortadan kaldırmaktadırlar. Halbuki, konuyla ilgili 14.01.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Tebliğ hükümlerinde; 'Prim borcunun tamamının ödenmemesi halinde durdurulan sigortalılık süresi ihya edilmez ve ödenen tutar müracaat sahibine iade edilir.' hükmü bulunmakta olduğundan, durdurulan sigortalılık sürelerini ihya etmek için müracaatta bulunan kişilerin eksik yatırdıkları tutarların hiçbir surette prim borçlarına mahsup edilmemesi gerekir.

Üçüncüsü; SGK İl Müdürlükleri durdurulan hizmetleri ihya talebinde bulunanlara prim borcu hesaplarken, tarım ve esnaf Bağ-Kur'lusu ayrımı yapmadan 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi ikinci fıkrasına göre prim borcu tespit etmekte ve esnaf sigortalıları ile tarım sigortalılarına aynı prim borcu miktarı çıkarmaktadırlar. Ancak, 5510 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesinde hesaplanan borç miktarının tarım Bağ-Kur'luları için 15 katı,[3] yani hemen hemen esnaf Bağ-Kur'lusuna çıkarılan borç tutarının yarısı oranında hesap edilmesi gerektiği açıkça hüküm altına alınmıştır.

IV- SONUÇ

5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesi kapsamında Bağ-Kur'a beş yıl ve üzeri prim borcu olanlara verilen '19' kodu hizmet çakışmalarında vatandaşa büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Hizmetleri '19' kodu ile terke uğrayan Bağ-Kurluların bahse konu hizmetleri SGK tarafından 'ölü hizmetler' olarak kabul edildiği için, hizmet çakışmalarında da bu devrelere itibar edilmemektedir. Bu itibarla, 1479 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri '19' kodu yiyen kişilerin eğer tarım Bağ-Kur süreleri de '19' terk koduna uğramışsa, istediği kanun kapsamındaki hizmetlerini ihya edebilir. Ancak, bu gibi durumlarda biz 2926 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetler ihya edilmek istenildiğinde, prim borcu esnaf Bağ-Kur'a göre yıllara göre hemen hemen yarı yarıya düşük hesaplanacağı için, tarım Bağ-Kur'undaki durdurulan hizmetlerin ihya edilmesini daha çok öneriyoruz.

Özellikle Bağ-Kur hizmetlerinin istenilmeyip SSK hizmetlerinin talep edildiği hizmet çakışması durumlarında, 5510 sayılı Kanun'un ek 17. maddesine istinaden verilen '19' kodunun büyük bir imkân olduğunu düşünüyoruz.

Derda AKCAN*

Yaklaşım

(*)  Sosyal Güvenlik Kurumu Uzmanı

[1] Bağ-Kur adına çiftçilerden tevkifat kesilmesinin ilk tarihi 01.04.1994 olduğu için bu tarih özellikle kullanılmıştır.

[2] Sigortalılıkları 5510 sayılı Kanun'un geçici 17. maddesine göre 30.04.2008 tarihi itibariyle durdurulan kişilerin sigortalı olmalarını gerektirir devam eden faaliyetleri varsa sigortalılıkları 01.05.2008 itibariyle tekrar başlatılmaktadır.

[3] Tarım Bağ-Kur'luları için borç hesaplama oranı 2008 yılı için 15 katı için uygulanıp, prime esas günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere her yıl bir puan arttırılmaktadır. Buna göre de, tarım Bağ-Kur'lusu olan kişinin ihya tarihindeki (yılı) oran ne ise ona göre borç miktarı hesap edilmektedir.