Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ticari Hayatta Açık Fatura ve Kapalı Faturanın Önemi PDF Yazdır e-Posta
25 Ekim 2010

Image

Ticari hayatta karşımıza sıkça çıkan kavramlardan biri de 'açık fatura' ve 'kapalı fatura' kavramlarıdır. Açık fatura ve kapalı fatura kavramlarının ortaya çıkma nedeni, mal veya hizmet satan tacirin düzenlediği faturada, fatura bedelinin peşin mi yoksa vadeli mi tahsil edildiğini fatura üzerinde gösterme isteğinden kaynaklanmaktadır.

I- GİRİŞ

Biz de bu makale ile ticari hayatta karşımıza oldukça sık çıkan açık fatura ve kapalı faturanın ne anlama geldiğini ve ticari hayatta ne gibi bir öneme sahip olduğunu açıklayacağız.  

II- FATURA

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 'Fatura ve Teyit Mektubu' başlıklı 23. maddesi faturayı şöyle tanımlamıştır. 'Ticari işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.'

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Faturanın Tarifi' başlıklı 229. maddesi ise faturayı şöyle tanımlamıştır. 'Satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.'

III- TİCARİ HAYATTA AÇIK VE KAPALI FATURA TANIMLARI

Sadece vergi yasalarında ve Türk Ticaret Yasası'nda değil, hiçbir yasada, yönetmelikte, tebliğde ya da yazılı başka bir kaynakta açık fatura ya da kapalı fatura ile ilgili bir açıklamaya rastlamak mümkün değildir([1]).

Ticari hayatta mal veya hizmet satan tacir düzenlediği faturada, bedelin ödenip ödenmediği net olarak fatura üzerine 'bedeli ödenmiştir' veya 'bedeli ödenmemiştir' şeklinde bir ibare ile gösterebilmektedir. Ancak bazı durumlarda bu şekilde bir ibareye yer verilmeden doğrudan faturanın düzenleniş biçimine göre böyle bir anlam ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. İşte bu anlam faturanın açık-kapalı fatura olmasıdır.

Açık-kapalı fatura terimleri tamamı ile ticari hayatın kendi akışı içinde ortaya çıkmıştır. Buna göre açık-kapalı fatura ticari hayatta şöyle tanımlanmaktadır. Açık fatura, satılan mal veya hizmet bedelinin peşinen tahsil edilmediği yani vadeli olarak satışının yapıldığı durumlarda düzenlenen fatura iken kapalı fatura, mal ya da hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiği durumlarda düzenlenen faturadır. Bedelin peşin tahsil edildiği kapalı fatura da faturayı düzenleyen tacir imzasını, faturanın alt tarafına atmakta iken bedelin peşin tahsil edilmeyip vadeli tahsil edileceği açık faturada ise faturayı düzenleyen tacir imzasını, faturanın üst tarafına atmaktadır([2]).

Bir diğer ifadeyle 'Açık Fatura' deyimi bedeli ödenmemiş fatura, 'Kapalı Fatura' deyimi ise bedeli ödenmiş fatura anlamında kullanılmaktadır.

IV- TİCARET HUKUKU AÇISINDAN AÇIK FATURA VE KAPALI FATURA

6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1. maddesinde 'hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde, mahkeme ticari örf ve adete, bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir.' hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre mahkemeler, ticaret hukukunda hüküm bulunmayan hallerde öncelikli olarak örf ve adet kurallarını dikkate almaktadır.

Peki  açık fatura ve kapalı fatura ticari hayatta örf ve adet kuralları haline gelmiş midir? Konuyla ilgili araştırmasını yaptığımız yargı kararlarında açık fatura ve kapalı faturanın ticaret hukukunda ticari örf ve adet haline geldiğini görmekteyiz.

Açık fatura ve kapalı faturanın örf ve adet haline geldiğini gösteren yargı kararlarından bazıları şunlardır.

'Faturanın altının kaşe vurularak imzalanması o faturanın kapalı fatura olduğunu gösterir ve bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu durumda kanıt yükü yer değiştirir. Diğer bir anlatımla ödeme savunması yönünden mevcut karine karşısında satıcının bedeli tahsil etmemiş olduğunu usulen kanıtlaması gerekir.'([3])

'Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Bu itibarla ispat külfeti kiralayana düşmekte olup faturanın ödenmediğini kiralayan kanıtlamalıdır. Ayrıca taraf ticari defterlerinin sahipleri leh veya aleyhlerine delil olma nitelikleri de değerlendirilip tartışılmalıdır.'([4])

''Mahkemece (...) Ticaret ve Sanayi Odasından alınan cevabi yazıda yörede ticari yaşamın yeni geliştiği, faturalar üzerinde yapılan işlemler ve sonuçları hakkında yeterli bilgi birikimi olmadığı bu nedenlerle kapalı faturaların bedelinin ödenmiş olduğuna dair herhangi yerleşik bir ticari örf ve teamülün bulunmadığı bildirilmiştir. (...) Ticaret ve Sanayi Odasının ilgili yazısında, (...) Ticaret Odasının 21.12.1948 tarih 6 sayılı kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiğine ilişkin teamül kararına aykırı bir yerel örf ve teamülün bulunmadığının da belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiği ve bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmemiştir.'([5])

'Türk Ticaret Kanunun 1 ve 2. Maddeleri uyarınca hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkemenin ticari örf ve adet olarak yerleşen teamüle göre karar vermesi gerekir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kapalı fatura ödemeye karine olup, aksi karşı tarafça ispatlanmalıdır.'([6]

Söz konusu yargı kararlarından anlaşılacağı üzere açık-kapalı fatura ticari örf ve adet halini almıştır.

İncelediğimiz yargı kararlarında fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda ihtilafa düşüldüğünde, mahkemeler öncelikle bedelin ödenip ödenmediğine dair belge istemekte, böyle bir belgenin var olmaması halinde ise mahkemeler faturanın açık veya kapalı şekilde düzenlendiği karinesine göre karar vermektedir. Bu nedenle açık-kapalı fatura ayırımının ticari hayatta iyi bilinmesi önem arz etmektedir. Zira eğer fatura bedeli peşin ödenmişse fakat fatura açık bir şekilde kesilmiş ise ve bu ödemeyle ilgili başka herhangi belge düzenlenmemiş ise olay yargıya intikal ettiğinde, fatura bedelini ödeyen kişi bu bedeli mükerrer olarak ödemek zorunda kalabilecektir.

V- SONUÇ

Açık fatura ve kapalı fatura ne Türk Ticaret Kanunu'nda nede başka bir yasal mevzuatta tanımlanmamıştır. Bu kavramlar tamamıyla ticari hayatın içinde oluşmuştur.         Açık fatura, paranın tahsil edilmediği yani vadeli satış yapıldığı durumlarda düzenlenen faturadır. Kapalı fatura ise, mal ya da hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiği durumlarda düzenlenir. Açık fatura da imza, faturanın üst tarafına atılır. Kapalı fatura da ise, imza faturanın alt tarafına atılır.

Makalemizde belirttiğimiz yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere açık kapalı ve kapalı fatura ticari örf-adet haline gelmiştir. Bu nedenle mahkemeler fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda ihtilafa düştüğünde, tarafların elinde iddialarını tevsik edici başka bir belgenin bulunmaması durumunda faturanın açık mı yoksa kapalı mı düzenlendiğine göre karar vermektedir.  Bu nedenle açık kapalı ve kapalı fatura hususunun iyi bilinmesinde ve buna göre davranılmasında yarar vardır.

Uğur UĞURLU*

Yaklaşım

 

(*)  Vergi Denetmeni

([1]) Kurtuluş AKDENİZ, 'Açık Fatura Kapalı Fatura', Yaklaşım Dergisi, Haziran 1998, Ankara

([2]) Uğur UĞURLU, 'Açık - Kapalı Fatura Ayırımı ve Konu Üzerine Düşünceler', Lebib Yalkın Dergisi, Sayı:52, 01.04.2008

([3]) Yrg. 19. HD.'nin, 08.03.2002 tarih ve E: 2001/6247, K: 2002/1560 sayılı Kararı

([4]) Yrg. HGK'nın, 18.02.2004 tarih ve E: 2004/1169, K: 2004/91 sayılı Kararı

([5]) Yrg. 19. HD.'nin, 18.01.2001 tarih ve E: 2000/6236, K: 2001/300 sayılı Kararı

([6]) Yrg. 15. HD.'nin, 26.09.1996 tarih ve E: 1996/2915, K: 1996/4767 sayılı Kararı