Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No:87) |
22 Ekim 2010 | |
Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanarak 22 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 87 seri numaralı “Gider Vergileri Genel Tebliği”nde, 6009 Sayılı Kanun ile banker tanımında yapılan değişiklikler ve Türkiye’de kurlu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında yapılan işlemlerde uygulanacak olan BSMV istisnası ile ilgili aşağıdaki açıklamalar yer almaktadır.
6009 Sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 1 Ağustos 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Sözü geçen Kanun’un 1. maddesi ile Gider Vergileri Kanunu’nda yer alan banker tanımında değişiklik yapılmış, 2. maddesinde ise Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında yapılan işlemlerde uygulanacak BSMV istisnası hakkında yeni düzenlemelere yer verilmiştir. 22 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 87 seri numaralı “Gider Vergileri Genel Tebliği”nin giriş bölümünde 6009 Sayılı Kanun ile Gider Vergileri Kanunu’nda yapılan değişiklikler hakkındaki açıklamaların bu tebliğin konusunu oluşturduğu belirtilmekle birlikte, söz konusu tebliğde BSMV uygulaması ile ilgili diğer bazı açıklamaların da yapıldığı görülmektedir. 87 seri numaralı tebliğin, 4 Ağustos 2010 tarih ve 070 numaralı sirkülerimizdeki açıklamalarımıza ilave olarak değerlendirilebilecek bölümleri aşağıda dikkatinize sunulmaktadır. 1.Ödünç para verme işlemlerinin tabi olduğu işlem vergisi 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan banker tanımındaki “devamlı olarak yapanlar” ibaresi, 6009 Sayılı Kanun ile “esas iştigal konusu olarak yapanlar” şeklinde değiştirilmiş ve bu hüküm 1 Ağustos 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu değişiklikle, banker sayılmak için aranan devamlılık koşulu söz konusu işlemlerin esas iştigal konusu olarak yapılması şeklinde yeniden belirlenmiştir. Buna göre, banker kapsamında BSMV mükellefi olmak için, anılan Kanun’un 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemlerin esas iştigal (ana faaliyet) konusu olarak yürütülmesi ve bu işlemler dolayısıyla lehe para alınması gerekmektedir. Bir işlemin esas iştigal konusu olarak yapılması, işletmenin kuruluş gayesi ve bu gayesini gerçekleştirmek için yapmakta olduğu işlem veya işlemlere bakılarak belirlenecektir. Örneğin, inşaat ve otelcilik alanında faaliyet gösteren bir şirket, Kanun’un 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas faaliyet konusu işlemleri ile birlikte yapabilir. Bu şirketin gerek kullandığı yabancı kaynaklardan gerekse öz kaynaklarından sağladığı fonları ortaklarına veya üçüncü kişilere faiz karşılığında kullandırması işlemi, şirketin esas faaliyet konusunun inşaat ve otelcilik olması nedeniyle BSMV ye tabi olmayacaktır. Esas itibariyle Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler, ilgili kanunlar uyarınca verilen yetki veya izin ile yapılabilecek işlemlerdir. Emeklilik yatırım fonları, menkul kıymet yatırım fon ve ortaklıkları, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, vadeli işlem aracılık şirketleri ile merkezi kayıt kuruluşu ve vadeli işlem ve opsiyon borsası gibi kuruluşlar, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 32. maddesinin verdiği yetki ve izin çerçevesinde menkul kıymetlere ilişkin işlemleri esas faaliyet konusu olarak yapmaktadırlar. Bunların Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri BSMV’ye tabi olacaktır. Diğer taraftan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 4. maddesinin verdiği yetki ve izin uyarınca yetkili müesseseler ve PTT, döviz alım ve satım işlemlerini esas iştigal konusu olarak yapabilmektedirler. Bu kuruluşların Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri BSMV’ye tabidir. Buna göre, Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal konusu olarak yapanlar, bu işlemleri ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle yürüten kişileri ifade etmektedir. Dolayısıyla bunların Kanun’un 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri “esas iştigal konusu” olarak BSMV’ye tabi olacak; bunlar dışındakilerin aynı fıkrada belirtilen işlemleri “esas iştigal konusu” olmadığından KDV’ye tabi olacaktır. Konuya ilişkin olarak tebliğde yer alan örnekler aşağıda dikkatinize sunulmaktadır. Örnek 1: Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan ve gayesi esas itibarıyla başka işletmelere iştirakten ibaret olan holding şirketlerince yapılan Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler esas iştigal konusu olarak değerlendirilemeyeceğinden BSMV’ nin konusuna da girmeyecektir.Dolayısıyla, Gider Vergileri Kanunu’nun28. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan herhangi bir işlemi (ödünç para verme işleri gibi) ilgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle yürütmeyen şirketler, bu işlemleri ana sözleşmelerinde faaliyet konularından biri olarak belirtmiş olsa dahi, bu işlemleri nedeniyle banker sayılmayacak ve BSMV mükellefi olmayacaktır. Örnek 2: İnşaat alanında faaliyet gösteren (B) A.Ş.’nin bir grup şirketi olan (C) A.Ş.’ye ödünç para vermesi (B) A.Ş.’nin esas iştigal konusu olarak değerlendirilemeyeceğinden BSMV’ye tabi olmayacaktır. Örnek 3: Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan (D) Menkul Değerler A.Ş.’nin menkul kıymet alım satımı veya alım-satıma aracılık işlemleri esas iştigal konusu olduğundan bu işlemleri BSMV’ ye tabi tutulacaktır. Banker konumunda bulunan (D) Menkul Değerler A.Ş. tarafından yapılacak Gider Vergileri Kanunu’nun28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen diğer işlemler de BSMV’ ye tabi olacaktır. Örnek 4: Emeklilik yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım fon ve ortaklıklarının menkul kıymet alım satım işlemleri, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 32. maddesinin verdiği yetki ve izin çerçevesinde esas faaliyet konusu olarak yapılmaktadır. Söz konusu fon ve ortaklıkların Gider Vergileri Kanunu’nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri BSMV’ ye tabidir. Ancak aynı Kanun’un 29. maddesinin (t) bendi uyarınca, emeklilik yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım fon ve ortaklıklarının sermaye piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar BSMV den istisnadır. Örnek 5: Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın izni ile kurulmaktadır. Kuruluş amaçları gereği nakit kredi işlemlerini esas iştigal konusu olarak yapan kooperatiflerin kredi işlemleri nedeniyle lehlerine kalan paralar BSMV’ye tabi olacaktır. Ancak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 93. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca kooperatifler, kooperatif birlikleri, kooperatif merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği’nin birbirlerinden ve ortaklarından aldıkları faiz ve komisyonlar ile ortaklarına kefalet etmeleri dolayısıyla bunlardan aldıkları paralar BSMV’den istisnadır. Ayrıca, Gider Vergileri Kanunu’nun 29. maddesinin (m) bendinde Türkiye Halk Bankası’nın Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatiflerinin kefaleti altında esnaf ve sanatkarlara verdiği krediler dolayısıyla alınan paralar ve bu kooperatiflerin ortaklarından masraf karşılığı adıyla aldığı paralar BSMV’den istisna edilmiştir. 2. Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muamelelerde BSMV istisnası 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 29. maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna edilen muameleler sayılmaktadır. Sözü geçen maddenin 1. fıkrasının (p) bendine, 6009 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, Türkiye’de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muamelelere BSMV istisnası getirilmiştir. Bu değişiklik 1 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 22 Ekim 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 87 seri numaralı “Gider Vergileri Genel Tebliği”nde öncelikle istisna hükmünde yer alan “borsalar” ibaresinden ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Tebliğde 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 40. maddesinde, “Münhasıran, ekonomik ve finansal göstergelere, sermaye piyasası araçlarına, mala, kıymetli madenlere ve dövize dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile her türlü türev araçlardan oluşan sermaye piyasası araçlarının işlem göreceği tüzel kişiliği haiz borsalar, Kurulun teklifi ve ilgili Bakanın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu’nun onayı ile kurulur.” hükmünün yer aldığı belirtildikten sonra, söz konusu istisna hükmünde yer alan borsalardan, bu madde hükmü çerçevesinde kurulmuş olan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin işlem göreceği borsaların anlaşılması gerektiği belirtilmektedir. Buna göre, Gider Vergileri Kanunu’nun 6009 Sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinin (p) bendi uyarınca, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 40. maddesi kapsamında kurulmuş olan borsalarda BSMV mükellefleri tarafından 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren yapılacak vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım satım işlemleri dolayısıyla lehe alınan paralar BSMV ye tabi tutulmayacaktır. İstisna kapsamına sadece vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım satım işlemleri dolayısıyla lehe alınan paralar girmektedir. Söz konusu sözleşmelerin alım satımına aracılık işlemleri ve bu sözleşmelerin alım satım işlemleri nedeniyle Takasbank’ a yatırılan nakdi teminatların nemalandırılması dolayısıyla lehe alınan paralar ise istisna olarak değerlendirilmeyecektir.e&y
Bu Tebliğ indirmek için tıklayınız
|