Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
SMS Yoluyla Toplanan Bağışlarda KDV PDF Yazdır e-Posta
14 Kasım 2010

Image

Son yıllarda okul, yurt, ek derslik yapım ve onarımı, eğitim materyalleri alımı, öğrencilere burs verilmesi, eğitim desteği sağlanması, terörle mücadele eden görevlilere yardım, kızların okula gönderilmesinin sağlanması vb. amaçlarla yardım kampanyaları düzenlenmektedir.

I- GİRİŞ

Bu kampanyalar özellikle teknolojik gelişmelerden de faydalanılmak suretiyle cep telefonlarından mesaj atılması suretiyle gerçekleştirilmekte, kişiler cep telefonlarından mesaj atmak suretiyle belirlenen tutarda bağışta bulunmaktadırlar. Bunun için, yardım toplayan kişi ve kuruluşlar ile GSM şirketleri arasında bir sözleşme düzenlenmekte, GSM şirketleri yardımın toplanmasına aracılık yapmaktadırlar.

Aşağıda, GSM şirketleri aracılığıyla SMS yoluyla mesaj atmak suretiyle yapılan bağışların KDV karşısındaki durumu incelenecek, bu konudaki kişisel görüşlerimiz belirtilecektir.

II- GSM ŞİRKETLERİ ARACILIĞIYLA SMS YÖNTEMİYLE TOPLANAN BAĞIŞLARIN KDV KARŞISINDAKİ DURUMU

Bilindiği üzere, yardım isteğe bağlıdır. Kişi ve kuruluşlar yardımda bulunmaya zorlanamazlar. Ayrıca, gelişigüzel herkes yardım kampanyası düzenleyerek yardım toplayamaz. Bu nedenle, konunun vergilendirilmesi aşamasına geçmeden önce yardım toplamanın tabi olacağı usul ve esasların incelenmesinde yarar vardır.

A- YARDIM KAMPANYASININ YARDIM TOPLAMA KANUNU HÜKÜMLERİ ÇERÇEVESİNDE YAPILMA ZORUNLULUĞU

Yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşlar ve bunların hangi amaçla yardım toplayabilecekleri, yardımın toplanmasına, kullanılmasına ve denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ile bu Kanun’a istinaden yayımlanan Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelikte(1) düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 3. maddesine göre, “kamu yararına uygun olarak amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler” yardım toplayabilirler.

Aynı Kanun’un 5. maddesinde ise yardım toplama şekilleri düzenlenmiş olup, “bu Kanun’a göre makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabileceği,  yardım toplama faaliyetlerinde yardım toplama şekillerinden bir veya birkaçının kullanılabileceği, yardım toplama işinde kullanılan makbuz ve biletlerde, yardımın hangi amaç için toplandığının belirtilmesinin zorunlu olduğu” hükme bağlanmıştır.

Kişi ve kuruluşların, yetkili makamdan izin almadan yardım toplamaları mümkün değildir (2860 sayılı Kanun md. 6).  Ancak, Bakanlar Kurulu’nca izin almadan yardım toplayabileceği kararlaştırılan dernek, kurum ve vakıflar, kapsama giren yardım toplama faaliyetlerini 2860 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile tespit edilen usule göre ilgili ve yetkili makamlara bildirmekle yetinirler. İzin alınmadan girişilen yardım toplama faaliyetlerinin güvenlik kuvvetlerince derhal men edilmesi ve sorumlular hakkında kovuşturma yapılması gerekmektedir. Yardım toplama faaliyetinin bir ilin birden fazla ilçesini kapsaması halinde o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınması zorunludur. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alması ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığı’na bilgi verilmesi gerekmektedir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülmektedir.

Yardım toplayacak kişi ve kuruluşların, isteklerini bir dilekçeyle izin vermeye yetkili makama bildirmeleri zorunludur (2860 sayılı Kanun md. 8). İzin vermeye yetkili makamlarca başvuru üzerine; işin önemi, yardım toplama faaliyetine girişeceklerin yeterlikleri, yapılacak hizmetin amaca ve kamu yararına uygunluğu, yardım toplama faaliyetinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ve gerekli görülen diğer konular üzerinde inceleme yapılır ve sonucu en geç iki ay içinde başvuranlara bildirilir. Yardım toplama süresinin takdiri, izin veren makama aittir. Bu süre bir yılı geçemez. Ancak, haklı sebeplerin bulunması halinde verilen süre, izin veren makamca bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir (2860 sayılı Kanun md. 9, 10).

B- SMS YOLUYLA YAPILAN BAĞIŞLARIN KDV KARŞISINDAKİ DURUMU

Yukarıda da belirtildiği üzere, yardım kampanyasını düzenleyenler öncelikle GSM şirketleri ile anlaşarak, mesaj gönderilecek bir numara ve her bir mesaj için sabit bir bağış tutarı belirleyerek ilan etmektedirler. Kampanyaya katılmak isteyenler, bu numaraya mesaj atarak, belirlenmiş ve ilan edilmiş tutarda bağış yapmış olmaktadırlar. Örneğin, her mesaj için 5 veya 10 TL gibi. GSM şirketleri SMS yoluyla bağışta bulunan abonelerine aylık fatura düzenlerken, bağışta bulundukları miktarları fatura üzerinde ayrıca göstererek tahsil etmekte ve akabinde yardım toplayan kişi veya kuruluşa aktarmaktadır.

Uygulamada, bu şekilde SMS yoluyla yapılan ve GSM şirketleri tarafından faturada ayrıca gösterilerek tahsil edilen bağış tutarı üzerinden KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ve kampanyaya katılan kişilerden tahsil edilip edilmeyeceği konusunda tereddütlerle karşılaşılmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1/1. maddesinde, “ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin,” 1/3-a maddesinde ise “posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetlerinin” KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmış, 20. maddesinde de “verginin matrahının, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin de malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılandan bu işlem karşılığı alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği” belirtilmiş bulunmaktadır. Aynı Kanun’un 24/c maddesinde ise, “vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olacağı” hükme bağlanmıştır.

Buna göre, prensip olarak nakdi bağışlar KDV’nin konusuna girmemektedir. Dolayısıyla, gerçek veya tüzel kişiler tarafından yapılan nakdi bağışlar KDV’ye tabi bulunmamaktadır. Ayni bağışlar ise, bağış yapanın ve bağış yapılanın durumuna göre farklılık göstermektedir.  Konumuza dönecek olursak, kişilerin SMS yoluyla yardım kampanyasına katılarak yaptıkları nakdi bağışlar KDV’ye tabi bulunmamaktadır. Burada tereddüte neden olan konu, bağış tutarının GSM şirketleri tarafından faturada ayrıca gösterilerek kişilerden tahsil edilmesidir. GSM şirketlerinin yardım kampanyasına aracılık kapsamında kampanyaya katılan abonelerinden tahsil ettikleri bağış tutarları, kendi teslim ve hizmet işlemlerinin bir unsuru ve karşılığı olmadığından, prensip olarak KDV’ye tabi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, GSM şirketlerinin düzenledikleri faturalarda bağış tutarlarını ayrıca göstermeleri ve bu tutarlar üzerinden KDV hesaplamamaları gerekmektedir. Ayrıca, bu şekilde toplanan bağış tutarlarının GSM şirketleri tarafından yardım kampanyasını düzenleyen kişi ve kuruluşlara aktarılması işlemi de KDV’ye tabi olmayacaktır.

Öte yandan, GSM şirketlerinin kampanyaya katılanlardan veya kampanyayı düzenleyenlerden aracılık hizmeti karşılığı olarak ayrıca bir bedel almaları halinde, bu bedeller KDV Kanunu’nun 1/1. maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.

Faturalı hatlarda uygulama bu şekilde olmakla birlikte, faturasız hatlar bakımından uygulama güçlükleri ile karşılaşılmaktadır. Şöyle ki, faturasız hatlarda bağış tutarı kontör olarak belirlenmektedir.  Faturasız hatlarla yapılan konuşmalar ön ödemeli hazır kartlarla yapılmakta olup, bu kartlar KDV yönünden özel matrah şeklinde vergilendirilmektedir. Yani, perakendeci bayiler tarafından yapılan ön ödemeli hazır kart satışlarına ait KDV, bayi kârına isabet eden KDV’yi de ihtiva edecek şekilde perakendeci bayilere satış yapan kuruluşlar tarafından beyan edilmektedir. Tüketiciler, ön ödemeli hazır kartlarla yaptıkları telefon konuşma ve mesaj ücretlerini ve buna ilişkin KDV’leri henüz bu işlemlerini gerçekleştirmeden peşin olarak ödemektedirler. Bu durumda, yardım kampanyalarına bu kartlar kullanılarak gönderilen mesajların KDV’den arındırılması mümkün olmamaktadır.

Maliye Bakanlığı, kampanyalara ön ödemeli hazır kartlar ile mesaj gönderilmesi suretiyle yapılan bağışlarda belirlenen kontör bedelinin KDV dahil tamamının yardımı düzenleyen kişi ve kuruluşlara aktarılmasını, bu miktara isabet eden KDV’nin ise iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanarak GSM operatörü tarafından indirim konusu yapılmak suretiyle vergiden arındırılmasını uygun görmüştür. Maliye Bakanlığı’nın aynı konulu ancak farklı tarihli Özelgesi’nin tam metni aşağıdadır(2):

“Yazınızda, İliniz genelinde eğitim seviyesinin yükseltilmesi, yurt, ek derslik, yapım-onarım ve materyallerinin temini amacıyla başlatılan yardım kampanyası kapsamında GSM operatörlerine gönderilen SMS’ler aracılığıyla toplanacak bağış gelirlerinin katma değer vergisi (KDV) ve özel iletişim vergisi (ÖİV) matrahına dâhil edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanunu’nun;

- 1/1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/3-a maddesinde ise posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu,

- 20. maddesinde verginin matrahının, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin de malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılandan bu işlem karşılığı alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

- 24/e maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olacağı

hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39. maddesinde, cep telefonu işletmecileri tarafından verilen haberleşme hizmetlerinin %25 oranında ÖİV’ye tabi olacağı, bu verginin matrahının KDV matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği, bu maddede hüküm bulunmayan hallerde 3065 sayılı KDV Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre,

1. GSM operatörlerinin abonelerden tahsil edip söz konusu kampanyaya aktaracağı bağış tutarları bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak alınmamaktadır. Bu nedenle, GSM operatörlerinin düzenleyeceği faturada bu tutarlar ayrıca gösterilmek kaydıyla KDV ve ÖİV matrahına dâhil edilmeyecektir.

2. Kampanya kapsamında gönderilen SMS mesajları için GSM operatörlerinin haberleşme ücreti olarak alacağı tutarlar üzerinden KDV ve ÖİV hesaplanacağı tabiidir.

3. Ön ödemeli hazır kartlarla yapılan bağışa isabet eden KDV ve ÖİV’nin iç yüzde yoluyla hesaplanarak GSM operatörleri tarafından indirim konusu yapılması mümkündür.”

III- SONUÇ

Yukarıda yapılan açıklamalardan da fark edileceği üzere, GSM şirketlerinin yardım kampanyasına katılan abonelerinden tahsil ettikleri bağış tutarları, kendi teslim ve hizmet işlemlerinin bir unsuru ve karşılığı olmadığından, KDV’ye tabi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, GSM şirketlerinin düzenledikleri faturalarda bağış tutarlarını ayrıca göstermeleri ve bu tutarlar üzerinden KDV hesaplamamaları gerekir. Bu şekilde toplanan bağış tutarlarının GSM şirketleri tarafından yardım kampanyasını düzenleyen kişi ve kuruluşlara aktarılması işlemi de KDV’ye tabi olmayacaktır.

Öte yandan, GSM şirketlerinin kampanyaya katılanlardan veya kampanyayı düzenleyenlerden aracılık hizmeti karşılığı olarak ayrıca bir bedel almaları halinde, bu bedeller KDV Kanunu’nun 1/1. maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.


Yılmaz SEZER*

Yaklaşım / Kasım 2010 / Sayı: 215

*          YMM

(1)         27.12.1999 tarih ve 23919 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         MB.’nin, 10.06.2009 tarih ve 54/5401-3167 sayılı; 27.02.2009 tarih ve 56/5615-64/22729 sayılı; 25.10.2007 tarih ve 56/5615-39/94836 sayılı Özelgeleri.