Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sigorta Prim Teşviklerindeki Avantaj Hali ve Aynı İşyerinde Birden Fazla Teşvikin Uygulanması PDF Yazdır e-Posta
15 Kasım 2010

Image

Söz konusu teşvikler sigortalı bazlı olduğu için sigortalı aynı anda birden fazla teşviklerden yararlandırılamamakta, sadece bir sigortalı için -Kanun’da öngörülen şartlar taşınıyorsa- bir sigorta prim teşviki uygulanmaktadır. Bu sebeple; teşviklerle ilgili genel ve özel şartlar göz önünde bulundurularak en cazip veya diğer bir ifade ile en avantajlı teşvikin hangisinin olduğunun bilinmesi gerekir.

I- GİRİŞ

Sigorta prim teşvikleri;

1- 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde,

2- 4857 sayılı Kanun’un 30. maddesinin 10. fıkrasında,

3- 4447 sayılı Kanun’un geçici 9. maddesinde,

4- 4447 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde(1),

5- 4447 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 5. fıkrasında,

6- 5746 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 3. fıkrasında,

7- 5084 sayılı Kanun’un 4. maddesinde,

8- 5225 sayılı Kanun’un 3. maddesinde

belirtilen teşviklerdir(2).

Makalemizde söz konusu sigorta prim teşviklerinden “hangisinin avantajlı” olduğunu ve avantaj kriterine göre işyerinde birden fazla sigorta prim teşvikinin nasıl uygulandığını izah edelim.

II- TEŞVİKLERDEN “HANGİSİ AVANTAJLI?” SORUNU

Yukarıda da özet halinde sunulduğu üzere; bilhassa çalışma hayatını olumsuz etkileyen küresel finansal kriz ve ülkemizdeki yerleşik diğer kronik sebeplerin bir nebze telafi edilebilmesi, etkilerinin hafifletilmesi ve işverenin istihdamdan kaynaklanan yüklerinin azaltılması için geçici ve kalıcı sigorta prim teşvikleri uygulanmaktadır. Bu uygulamalardan bir kısmı işten çıkartmaları önlemeyi amaçlarken bir kısmı da yeni işe alımları özendirmek, teşvik etmeyi ve bu şekilde %13,14 seviyesinde olan işsizliğin azaltılmayı amaçlamaktadır. Ancak daha önce de belirtildiği üzere; teşviklerin en önemli ortak özelliğinin“teşviklerin sigortalı bazlı olması ve bir sigortalı için sadece bir teşvikten yararlanılması” söz konusu olduğundan teşviklerle ilgili genel ve özel şartlar göz önünde bulundurularak en cazip veya diğer bir ifade ile en avantajlı teşvikin hangisinin olduğunun bilinmesi gerekir.

Buna göre; söz konusu teşviklerin birbirleri içinde karşılıklı olarak kıyas edilmesi gerekir. Söz konusu teşvikler göz önünde tutulduğunda yapılacak olan kıyasta 3 unsur dikkate alınmalıdır. En avantajlı teşvik tespitinde;

1- Teşvikin kapsamı veya teşvik unsurları.

2- Teşvikten yararlanılacak parasal miktar.

3- Teşvikten yararlanılacak süre.

Buna göre; söz konusu 3 unsur üzerinden değerlendirme yapıldığında;

Teşvik kapsamına göre; teşvik kapsamı en geniş olan düzenlemeler 5746 sayılı Kanunla yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetinin desteklenmesi için yapılan teşvik unsurları, 5084 sayılı Kanunla(3) yapılan yatırımın ve istihdamın desteklenmesi için yapılan teşvik unsurları ve 5225 sayılı Kanunla(4) yapılan kültür yatırım ve girişimlerinin desteklenmesi için yapılan teşvik unsurlarıdır. Söz konusu teşvikler sadece sigorta prim teşviki olmayıp aynı zamanda gelir vergisi stopaj indirimi, enerji desteği vs. gibi diğer maliyetlerde de teşvik sağladığı için işveren söz konusu Kanunlardaki teşviklerle ilgili şartları sağlaması halinde tabiatıyla kendisine uygun teşviki tercih edecektir.

Örnek: Teknogirişim sermaye desteği alan CD A.Ş’ce, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinde 150 Ar-Ge personeli, 40 destek personeli ve Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli olmadığı gibi Ar-Ge faaliyetlerine katılmayan ve bu faaliyetlerle doğrudan ilişkisi de bulunmayan 15 personel istihdam edilmektedir. Söz konusu teşvikten;

- 150 Ar-Ge personelinin tamamı,

- 50 Ar-Ge personelinin %10’una isabet eden 15 destek personeli

yararlanacaktır.

Ancak,  40 destek personelinden geriye kalan 25 destek personeli ile Ar-Ge faaliyetlerine katılmayan 15 personel yararlanamayacaktır. Bu sebeple işveren 5746 sayılı Kanun kapsamında teşvikten yararlanamayan sigortalıları için diğer teşviklerden -şartları sağlaması kaydıyla- yararlanabilir.

Teşvikten yararlanılacak parasal miktara göre; söz konusu teşviklerdeki asıl gaye işverenin üzerindeki istihdamdan kaynaklanan maliyetlerin azaltılması olduğu için en avantajlı teşvik kapsamında değerlendirilecek esas kriter teşvikte yararlanılacak parasal miktardır. Bu sebeple teşvik kapsamını göz önünde tutmadan diğer teşviklerden yararlanacak olan işveren teşvik sonrası bir sigortalı için kendisinin ödeyeceği teşvik kapsamında karşılanmayan miktarı dikkate almalıdır. Burada teşvikin sigortalı adına bildirilen sigorta prime esas kazancın üzerinden mi yoksa sigorta prime esas kazancın alt sınırı üzerinden mi hesaplandığının dikkat edilmesi gerekir(5). Buna göre; işverenler Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirim yaparken; asgari ücret veya asgari ücret civarında ücret ödedikleri çalışanları için genç veya kadın işçi istihdamını teşvik ile özürlü istihdamını teşvik modelini, asgari ücretin çok üzerinde ve özellikle 3.000,00 TL ve üzerinde brüt ücret ödedikleri çalışanları için 5 puanlık prim indirim teşvik modelini  -şartları sağlaması kaydıyla-  seçmeliler.

Örnek: İşyeri yeni aldığı sigortalısına eğer 1.000,00 TL ücret verecekse –şartları sağlaması kaydıyla– 4447 sayılı Kanun’un geçici 9. maddesinde yeni işe alınanlara ilişkin teşvikten işe girdiği tarihten itibaren 6 ay süreyle yararlanır. Çünkü sigortalı için 4447 sayılı Kanun’un geçici 9. maddesindeki teşvikten yararlanması durumunda;

- 4447/9’a göre Fon’dan karşılanacak tutar= prime esas günlük kazanç alt sınırı x prime esas gün sayısı x işveren hissesi işlemine göre hesaplanacağı için;

- 4447/9’a göre Fon’dan karşılanacak tutar= 24,3(6) x 30 x %19,5 =149,45TL’dir. Buna göre; söz konusu sigortalının işveren hissesinin; 149,45 TL’lik kısmı İşsizlik Sigorta Fonu’ndan karşılanır. Eğer bu sigortalı için ilk girişinden itibaren 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesindeki teşvikten yararlansaydı;

- 5510/81’e göre Hazine’ce karşılanacak tutar= Kuruma Bildirilen Toplam SPEKx%5 işlemine göre hesaplanacağı için;

- 5510/81’e göre Hazine’ce karşılanacak tutar= 1.000 x %5 =50 TL’dir. Bu durumda işveren hissesinin 50,00 TL’lik kısmı Hazine’ce karşılanacaktı.

Görüldüğü üzere; sigortalının 4447/9’a göre teşvikten yararlanması gerekir.   

Teşvikten yararlanılacak süreye göre; en avantajlı teşvik kapsamında değerlendirilecek diğer unsur teşvikin yararlanma süresidir. Buna göre teşvikin geçici süreli olması veya nihai süresinin olmaması teşvikin avantajı açısından önemlidir. Süre avantajını göz önünde tutarak teşvikten yararlanacak olan işverenler öncelikle teşvik kapsamı ve teşvikten yararlanılacak parasal miktar şartlarını göz önünde tutarak teşviklerden yararlanabilirler.

Örnek: İşyeri yeni aldığı sigortalısına eğer 1.000,00 TL ücret verecekse -şartları sağlaması kaydıyla- 4447 sayılı Kanun’un geçici 9. maddesinde yeni işe alınanlara ilişkin teşvikten işe girdiği tarihten itibaren 6 ay süreyle yararlanır, söz konusu süre bittikten sonra -şartları sağlaması kaydıyla- 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinde 5 puanlık prim indirimi ile ilgili teşvikten yararlanabilir. Zira 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinde öngörülen teşvikte nihai bir süre söz konusu değildir.

Bu sebeple işyeri parasal miktar yönünden avantajını kullandıktan sonra süresi sona eren teşviklerden sonra nihai bir süresi olmayan diğer teşviklerden –şartları sağlaması kaydıyla– yararlanabilir. 

III- AYNI İŞYERİNDE BİRDEN FAZLA TEŞVİKİN UYGULANMASI SORUNU

Bir önceki kısımda diğer teşvik kanunlarına istinaden işveren hissesi sigorta prim teşviki uygulamasından yararlanmakta olan işverenlerin, teşvik kapsamına giren sigortalılarından dolayı aynı dönem için ve mükerrer olarak birden fazla teşvikten uygulanmayacağını belirtmiş, bunun için en avantajlı olan teşvik modelinin seçilerek uygulanması gerektiğini izah etmiştik. Buradaki tek istisnanın; 5746 sayılı Kanun’da kapsama giren sigortalıların Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri kapsamındaki çalışmaları dolayısıyla hak ettikleri ücretlerinin 5746 sayılı Kanun numarası; bu sigortalılara yapılan ücret dışındaki ödemeler ile Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri dışındaki çalışmaları nedeniyle hak ettikleri ücretlerinin ise 5510 sayılı Kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgesi ile Kurum’a bildirilmesi halinde, aynı sigortalı için birden fazla kanunda yer alan teşvik hükümlerinden yararlanılmış olmakla birlikte, aynı sigortalı için birden fazla teşvik kanunundan mükerrer yararlanmak gibi bir durum söz konusu olmadığını(7) hatırlatalım.

Buna karşın, işverenler farklı sigortalıları için sigortalı ve işyerinin özelliğine göre ve tabii ki şartların sağlanması kaydıyla aynı işyerinde birden fazla, değişik teşvik kanunlarından yararlanabilmektedir. Buna göre; işverenler, diğer teşvik kanunları kapsamına girmeyip 5510 sayılı Kanun’un 81. maddesinin (ı) bendi kapsamına giren sigortalılarına ilişkin düzenleyecekleri aylık prim ve hizmet belgelerini, muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçları bulunmaması kaydıyla, 5510 sayılı Kanun türünü seçmek suretiyle gönderebileceklerdir(8).

Örnek: Muaccel sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan X Ltd. Şti.’nin, 18-29 yaşları arasında yeni işe aldığı dört sigortalısından dolayı 4447 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesi hükmünden, iki sigortalısının özürlü olması nedeniyle 4857 sayılı Kanun’un 30. maddesi hükmünden yararlanılabilecek durumda olduğu ve söz konusu işyerinde herhangi bir teşvik kanunu kapsamına girmeyen altı sigortalının daha çalışmış olduğu varsayıldığında, bahse konu işveren yasal süresi içinde verilmek kaydıyla, aylık prim ve hizmet belgesini aşağıda belirtilen seçeneklerden herhangi birini tercih etmek suretiyle düzenleyebileceklerdir.

a) Sigortalıların tamamı için 5510 sayılı Kanun türünü,

b) Özürlü sigortalılar için 4857, diğer sigortalılar için 5510 sayılı Kanun türünü,

c) Yeni işe alınan 18-29 yaş arası sigortalılar için 4447, özürlü sigortalılar için 4857, kalan altı sigortalı için 5510 sayılı Kanun türünü,

d) Yeni işe alınan 18-29 yaş arası sigortalılar için 4447, özürlü sigortalılar ile kalan altı sigortalı için 5510 sayılı Kanun türünü

seçebilecektir.

Bu şekilde farklı sigortalıları için sigortalı ve işyerinin özelliğine göre aynı işyerinde birden fazla, değişik teşvik kanunlarından yararlanan işverenler yararlandıkları teşviklerin şartlarını sağlamamaları durumunda sadece şartlarını sağlamdan yararlandıkları teşviklerden dolayı ilgili teşvik miktarlarını gecikme cezası ve zammı ile ödeyecektirler.

Örnek: Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan A Ltd. Şti’ye ait fabrikada çalışmakta olan 80 sigortalıya ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin;

3  sigortalı için 14447 sayılı Kanun numarası,

4  sigortalı için 14857 sayılı Kanun numarası,

73 sigortalı için 5510 sayılı Kanun numarası

seçilmek suretiyle Kurum’a bildirildiği ve muhteviyatı prim tutarlarının süresi içinde ödendiği, ancak sonradan, 2 sigortalıdan dolayı 4857 sayılı Kanun’un 30. maddesinin onuncu fıkrasında, 1 sigortalıdan dolayı 4447 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde öngörülen teşvikten yersiz yararlanılmış olduğunun tespit edildiği varsayıldığında, yalnızca söz konusu 3 sigortalıdan dolayı, yersiz yararlanılmış olan teşvikler geri alınacaktır.

Dolayısıyla, anılan işverenden, 4857 sayılı Kanun’un 30. maddesinin onuncu fıkrasında öngörülen teşvikten yersiz yararlanılmış olduğu tespit edilen 2 sigortalı için. 14857 sayılı Kanun numarası seçilmek suretiyle; 4447 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinde öngörülen teşvikten yersiz yararlanılmış olduğu tespit edilen 1 sigortalı için, 14447 sayılı Kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenecek iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesinin, söz konusu 3 sigortalı için Kanun numarası seçilmeksizin düzenlenecek olan asıl nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi bir ay süreli tebligat ile işverenden istenilecek, işverence verilmemesi halinde söz konusu prim belgeleri Kurum’ca re’sen düzenlenerek muhteviyatı prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ilgililerden tahsil edilecek ve bu borçlar ödemediği sürece prim borcu bulunmaması şartına bağlı olan prim teşviklerinden yararlanılması mümkün olamayacaktır.

IV- SONUÇ

Uygulanmakta olan sigorta prim teşvikleri içinde dikkat edileceği üzere; 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde öngörülen sigorta prim desteği uygulamasına yer verilmemiştir(9). Söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde uygulanacak olan teşvik modeli ile beraber bilhassa sigorta prim teşviki yönünden uygulamada ciddi karışıklıklar oluşmakta ve bazı teşvikler tam anlaşılamadığı için uygulanamamaktadır. Gerek teşviklerdeki karışıklığın giderilmesi gerek bürokratik işlemlerin azaltılması gerekse uygulama kolaylığının sağlanması amacıyla şu an için yürürlükte olan sigorta prim teşviklerinde yararlanma şartları, yararlanılacak miktar ve diğer unsurlarda tek uygulama usulü geliştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

 

Ramazan YILDIZ*

Yaklaşım / Kasım 2010 / Sayı: 215

 

*          Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi, Sosyal Güvenlik Kurumu Bursa İl Müd.

(1)         Söz konusu teşvikin yararlanma süresi 30.06.2010 tarihi itibariyle sona ermiş durumdadır. Ancak 30.06.2010 tarihinden önce yararlanan işyerleri 5 yıl süreyle uygulamadan yararlanmaya devam edecektir.

(2)         Ramazan YILDIZ, “Genel Olarak Sigorta Prim Teşvikleri” İş’te Çalışanlar Dergisi, Sayı: 1

(3)         5084 sayılı Kanun’da 5951 sayılı Kanunla yapılan düzenleme neticesinde sadece sigorta prim teşvikinden yararlanma süresi arttırıldığı için diğer teşvik unsurlarından yararlanma imkanı kalmamıştır.

(4)         5225 sayılı Kanun’daki sigorta prim teşviki ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’nca gerekli düzenlemenin yapılamaması sebebiyle söz konusu teşvikin uygulama imkanı olmadığı için ilgili işyerleri sigorta prim teşvikinden yararlanamamakta, ancak teşvikin diğer unsurlarından yararlanabilmektedirler. Bu sebeple 5225 sayılı Kanun’da öngörülen diğer teşvik unsurlarından yararlanan işyerleri Kanun’daki sigorta prim teşvikinden yararlanın caya kadar aynı zamanda diğer teşviklerden –şartları sağlamaları kaydıyla- yararlanabilirler.

(5)         Ersin UMDU, “Beş Puanlık İşveren Hissesinin Hazine’ce Karşılanmasından Yararlanma Şartları ve Muhasebeleştirilmesi” Yaklaşım, Sayı: 195

(6)         01.01.2010-30.06.2010 tarihleri arasında geçerli olan prime esas günlük kazanç alt sınırı; 24,3 TL’dir.

(7)         2009/139 sayılı SGK Genelgesi, 7. kısım

(8)         2009/139 sayılı SGK Genelgesi, 8. kısım

(9)         Bkz. Ramazan YILDIZ, “2009/15199 Sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararındaki İşveren Hissesi Sigorta Primi Teşvik Uygulaması” Yaklaşım, Sayı: 210, Haziran 2010, s. 188-192