Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Tek Ortaklı Anonim Şirket Kurulması Mümkün müdür? PDF Yazdır e-Posta
19 Kasım 2010

Image

Türk Ticaret Kanunu’nun 136. maddesinde ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler olarak sayılmışlardır. Doktrinde; adi, kolektif ve komandit şirketler ortaklığın düzeni ile yapısında ve ortakların hak ve borçlarının belirlenmesinde şahıs unsurunun ağır basması nedeniyle şahıs şirketi; limited, sermayesi paylara bölünmüş komandit ve anonim şirketler ise ortaklığın düzeni ile yapısında ve ortakların hak ve borçlarının belirlenmesinde sermaye unsurunun ağır basması nedeniyle sermaye şirketi olarak adlandırılmaktadırlar. Sermaye şirketlerinin yaptıkları işlerde; ortakların sayısı ve niteliğinden ziyade  şirket sermayesinin miktarı ve niteliği önemlidir.

I- GİRİŞ

Günümüzde büyük sermayeye sahip olan gerçek ve tüzel kişilerin sayısı yadsınamayacak kadar çoktur. Bu kişilerin tek başlarına yüksek miktarlarda sermaye koyabilmeleri, bu kişileri büyük ve anonim şirketin gerektirdiği sermaye şirketi niteliğini fazlasıyla sağlayacak şirketler kurma gücüne sahip kılmaktadır. Ancak, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 277. maddesi gereğince anonim şirketin kurulabilmesi için en az 5 kurucu ortağın bulunması şart koşulduğundan, bu kişiler yanlarına 4 ortak bularak anonim şirket kurabilmektedirler. Bu 4 kişinin ortaklık payları da çoğu zaman %1’i bulmamaktadır. Bu şekilde kurulan şirketlerin sayısı hiçte az değildir. Fiili duruma bakıldığında şirketin aslında yalnızca bir ortağı vardır. İşte bu gibi durumlara yani tek gerçek veya hükmi şahsın tartışmasız hakimiyetinin olduğu ortaklıklara tek kişilik anonim şirket denilmesi mümkündür. Tek kişilik anonim şirket ifadesi aynı zamanda tek bir ortağı olan anonim şirket içinde kullanılır. Uygulamada tek gerçek veya tüzel kişinin hakimiyetinin olduğu şirketler bulunmaktadır. Ancak 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre 1 kişinin ortak olduğu anonim şirket söz konusu olabilir mi? İşte doktrinde de çok fazla tartışılmayan bu sorunun cevabını araştırmak makalemizin konusunu oluşturacaktır.

Çalışmamızda ilk önce 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan düzenlemelere değerlendirmeler yer verildikten sonra Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’ndaki durum ortaya konulacak ve sonuç değerlendirmelerine yer verilerek çalışmamız sonlandırılacaktır.

II- 6762 SAYILI KANUN’DA TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKET

Türk Ticaret Kanunu’nun 277. maddesine göre anonim şirketlerin en az beş kurucu ortak ile kurulması gerekmektedir. O halde mevcut kanuni düzenlemeye göre ülkemizde tek kişilik anonim şirket kurmak mümkün değildir. Bu şekilde bir ana sözleşme düzenlenmesi halinde şirketin tescili Kanun’un 34. maddesi gereğince Kanun’un emredici hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle ticaret sicil memuru tarafından yapılmayacaktır. Dolayısıyla tescil edilmeyen şirket TTK’nın 301. maddesi gereğince tüzel kişilik kazanamayacaktır.

Ancak şirket ortak sayısının kurulduktan ve ticaret siciline tescil edildikten sonra Kanun’a göre zorunlu olan 5 kişinin altına düşmesi halinde ne olacaktır. Bu sorunun cevabı yine Türk Ticaret Kanunu’nun 435. maddesinde saklıdır. Buna göre şirketin tescilinden sonra hakiki pay sahiplerinin sayısı beşten aşağıya düşer veya şirketin kanunen lüzumlu organlarından biri mevcut olmaz yahut umumi heyet toplanamazsa, pay sahiplerinden veya şirket alacaklılarından birinin yahut Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın talebi üzerine, mahkeme şirketin durumunu kanuna uygun hale ifrağ için münasip bir müddet tayin eder(1) ve buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine karar verir. Kanun’un 434. maddesinde şirket ortak sayısının beşten aşağı düşmesi halinde şirketin münfesih olacağına ilişkin hükme yer verilmişse de Yargıtay’ın Kararları(2) uyarınca paydaş eksikliğinin tamamlanmasına imkan vermeden ortaklığın feshine karar verilemeyecektir. Dolayısıyla 435. maddede belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde şirketin münfesih olduğundan bahsetmek söz konusu olmayacaktır. Zira fesih olunma veya infisah etme anından itibaren yaşamında yeni bir dönem başlayan şirket tüzel kişiliği hemen son bulmaz(3). Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silininceye kadar devam eder(4).

Yukarıdaki hüküm uyarınca kanunen gerekli olan 5 ortak ile kurulduktan sonra 4 ortağın ortaklıktan ayrıldığı ve paylarını kalan ortağa devrettiği anonim şirketlerin tüzel kişiliğinin sona ermesi için şirket alacaklılarının veya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın mahkemeden talepte bulunması, mahkemenin belirleyeceği süre içerisinde ortak sayısının 5 kişiye çıkarılamaması gerekmektedir. Şirket ortak sayısının bir kişiye düştüğü düşünüldüğünde pay sahiplerinin mahkemeden tespit istemesi mümkün olmayacaktır. Ayrıca günümüz ticari hayatı değerlendirildiğinde şirket alacaklılarının şirketin ortak sayısı konusunda bilgi sahibi olması ihtimali uzak görülmektedir. Kaldı ki şirketin mali durumunun iyi olması ve alacaklının alacağını tahsil edeceğine olan inancı söz konusu olduğunda alacaklıların dahi bu şekilde bir talepte bulunması olası görünmemektedir. Son olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın sayıları yaklaşık 200.000’i bulan anonim şirketleri TTK’nın 274. maddesi uyarınca sadece Bakanlık Müfettişlerince denetlediği düşünüldüğünde, bu tür bir denetim neticesinde de mahkemeden 435. maddede belirtilen şekilde bir talep olmasının pek mümkün gözükmediği açıktır.

O halde ortak sayısı kanunen belirlenen sayının altına düşen şirketlerin durumu ne olacaktır? Bu şirketler faaliyetlerine devam edeceklerdir. Zira yukarıda da açıklandığı üzere tüzel kişiliği sona ermeyen şirketlerin işlemlerinin hukuksuzluğundan bahsetmek mümkün görülmemektedir. Dolayısıyla mevcut düzenlemeler çerçevesinde Türkiye’de tek kişinin ortak olduğu anonim şirketten söz etmek mümkündür.

TTK’nın 347. maddesi uyarınca şirket denetçilerinin şirket ortağı olması zorunlu değildir. Dolayısıyla bu açıdan bakıldığında da tek kişilik bir anonim ortaklığın söz konusu olabileceği görülmektedir.

Ancak bu şekilde tek ortakla faaliyetlerine devam eden bir şirketin bazı sorunlarla karşılaşacağı da açıktır. Örneğin TTK’nın 312. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin göreve başlayabilmeleri için şirket ortağı olmaları zorunludur. Ayrıca yine aynı madde gereğince yönetim kurulu en az 3 kişiden oluşmalıdır(5). Bu durumda tek ortak tarafından alınan kararlar TTK’nın 34. maddesi uyarınca ticaret siciline tescil edilmeyecek ve yukarıda anlatıldığı şekilde tek ortaklı bir şirketin yönetim kurulu teşekkül etmeyecektir. Diğer taraftan şirketin faaliyetlerinin hukuksuzluğundan bahsetmek mümkün olmayacak, fakat ilgili kişilerin TTK’nın 14. maddesi uyarınca şirket tüzel kişiliğine ve üçüncü kişilere karşı hukuki sorumluluğu söz konusu olacaktır.

Uygulamada bazı sıkıntılarla karşılaşılacaksa da 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun tek kişilik anonim ortaklığı yasaklamadığını söylemek mümkündür. Buna karşılık Kanun’a genel bir bakış açısıyla bakıldığında teşvik etmediği de aşikardır. Zira Kanun’un 276. maddesinde anonim şirketlerin ani veya tedrici olarak kurulacağı hükme bağlanmış ve tedrici kuruluşa ilişkin ayrıntılı düzenlemeler getirilmiştir. Yalnızca tedrici kuruluşun Kanun’da düzenlenmesi dahi Kanun’un anonim şirketlerin çok ortaklı olmasını arzuladığını göstermektedir.

III- TTK TASARISI’NDA TEK KİŞİLİK ANONİM ŞİRKET

2008 yılında temel kanun olarak TBMM’de görüşülmeye başlanan Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın ilk 77. maddesine kadar olan üçüncü kısmı kabul edildikten sonra kalan maddelerin görüşülmesine ara verilmiştir. Gündemin yoğunluğu nedeniyle tasarı üzerindeki görüşmelere halen başlanılamamışsa da geçte olsa küçük değişikliklerle tasarının aynen yasalaşacağı düşünülmektedir.

Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın 338. maddesinde; “Anonim şirketin kurulabilmesi için paysahibi olan bir veya daha fazla kurucunun varlığı şarttır.” denilerek tek kişilik anonim ortaklık kurulmasının kanuni temeli oluşturulmuştur. Bu durumda tescil ve ilan zorunluluğunda bir değişiklik yoktur. Maddenin devamında pay sahipleri sayısının bire düşmesi halinde yapılacak işlemler sıralanmıştır. Buna göre paysahibi sayısı bire düşerse, durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren yedi gün içinde yönetim kuruluna yazılı olarak bildirilmek zorundadır. Yönetim kurulu bildirimi aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde, şirketin tek pay sahipli bir anonim şirket olduğunu tescil ve ilân ettirir. Ayrıca, hem şirketin tek paysahipli olarak kurulması hem de payların tek kişide toplanması hâlinde tek paysahibinin adı, yerleşim yeri ve vatandaşlığı da tescil ve ilan edilir. Bu zorunlulukların yerine getirilmemesi halinde doğacak zarardan, bildirimde bulunmayan paysahibi ve tescil ve ilânı yaptırmayan yönetim kurulunun sorumlu olacağı da hüküm altına alınmıştır.

Maddenin son fıkrasında mevcut kanunda belli durumlar haricinde yasaklanan şirketin kendi paylarını iktisap etmesi haline ilişkin bir düzenlemeye yer verilmiş ve şirketin tek paysahibi olacak şekilde kendi payını iktisap edemeyeceği ve ettiremeyeceği hükme bağlanmıştır. Şirketin bütün hisse senetlerini iktisap etmesi hali sermayesinin tamamının ortaklara iade edilmesi ve şirketin sermayesiz kalması anlamına geleceğinden bu şekilde yasaklayıcı bir hüküm getirilmiştir.

Tasarı’nın 359. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin sayısı ve nitelikleri hüküm altına alınmıştır. Buna göre anonim şirketin yönetim kurulu, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşacaktır. Buradan hareketle mevcut Kanun’da yer alan yönetim kurulu üyesi olarak göreve başlayabilmek için şirket ortağı olma şartının, Tasarı ile ortadan kaldırıldığını, dolayısıyla şirket ortağı olmayan kimselerin de yönetim kurulu üyesi olarak atanabileceklerini ve tek kişilik yönetim kurulu oluşturulabileceğini söylemek mümkündür.

IV- SONUÇ

Mevcut 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca anonim şirketlerin tek ortakla kurulmasına imkan bulunmamakla birlikte ortak sayısı 5’ten aşağı düşen şirketlerin kendiliğinde fesih olacağına ilişkin bir düzenlemede bulunmamakta, bu tür durumlarda mahkemenin münasip bir süre vermesinden sonra eksikliklerin giderilememesi halinde şirketin feshi mümkün olmaktadır. Diğer taraftan şirketin mali yapısının güçlü olması halinde ortak sayısı bire düşmüş anonim şirket için bu şekilde bir dava açılmasının pek de mümkün olmadığı açıktır. Dolayısıyla mevcut düzenlemeler uyarınca bazı sıkıntılarla karşılaşmakla birlikte tek kişilik anonim şirketlerin varlıklarını sürdürebilecekleri düşünülmektedir.

Çalışmanın başında değinildiği üzere günümüzde büyük sermayeye sahip olan ve tek başına yüksek miktarlarda sermaye koyabilen gerçek ve tüzel kişilerin anonim şirket kurmaları için yanlarına en az 4 kişilik göstermelik bir ortak grubu almaları söz konusu iken yeni getirilecek düzenlemelerle bu zorunluluk ortadan kaldırılacak, sermaye sahibi olan kişilere ve ticaret hayatına hareket serbestisi getirilmiştir. Bu düzenlemeler ile sermayenin tabana yayılmasının kısmen engelleneceği, kazancın tek kişinin elinde toplanacağı, ortaklık anlayışına zarar vereceği, paylaşımı azaltacağı yönünde eleştiriler getirilebilirse de mevcut uygulamada 4 kişilik formalite ortak grubunun ortaya çıktığı düşünüldüğünde bahse konu düzenlemelerin yalnızca mevcut durumu yasallaştırdığı açıktır. Ayrıca bahse konu düzenlemelerin Avrupa Birliği Ticaret Hukuku ile uyumlu olduğu ve yerinde değişiklikler olduğu değerlendirilmektedir.

 

Yakup AKKAYA*

Yaklaşım / Kasım 2010 / Sayı: 215

 

*          Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi

(1)         Yrg. 11. HD.’nin, 21.12.1981 tarih ve E.5518/K.5527 sayılı Kararı ve diğer emsal kararlar uyarınca şirketin ortak sayısını 5’e tamamlaması için verilmesi gereken münasip süre 6 aydır.

(2)         Yrg. 11. HD.’nin, 18.11.1991 tarih ve E. 4289/K. 6094 sayılı Kararı.

(3)         Orhan Nuri ÇEVİK, Uygulamada Şirketler Hukuku, 2. Baskı, Ankara 1994

(4)         Yrg. 11. HD.’nin, 05.04.2004 tarih ve E.9020/K.3591 sayılı Kararı.

(5)         Yrg. 11. HD.’nin,  05.04.2001 tarih ve E.2366, K.3127 sayılı Kararı.