Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Zorlama tarhiyatlar PDF Yazdır e-Posta
05 Kasım 2010

Image

Son zamanlarda müşahede ettiğimiz bazı ilginç inceleme konularını sizlerle paylaşmak istiyorum.

1) Vakfın Devlet tahvili / Hazine bonosu alımını ticari faaliyet olarak değerlendirme - ihbar mektubum!

Bir incelemede vakfın elindeki parayla Devlet tahvili / Hazine bonosu alıyor olmasını, rakamların büyüklüğü, işlemlerin çokluğundan hareketle ticari faaliyet olarak nitelendirip, istisna hükümlerinden yararlanamayacağı iddiası ile tarhiyat yapıldı. Yapılan tarhiyat vergi mahkemesince de onaylandı, konu şuan Danıştay'da.

Bir yıl içinde birden fazla repo yapmak ticari faaliyet olarak kabul edilecekse, izninizle ihbarda bulunuyorum. Türkiye'deki parası olan bütün vakıflar, dernekler, odalar, birlikler, siyasal partiler aynı şekilde vergilenebilir. İnceleme yapılır, kesinleşir ve gelir elde edilirse bana ihbar tazminatı ödenmelidir.

Değerli okurlar, ihbar kısmı işin şakası. Ancak şuan bize oldukça ilginç ve kabul edilemez gelen husus, ne yazık ki ciddi bir soruna dönüştü. Ben konunun Danıştay'da çözümleneceğinden eminim.

2) Kooperatiflerde problem

Değerli okurlar, kooperatiflerin kazançları bazı şartlar dahilinde vergiden muaftır. En önemli şart da ortak dışı işlem yasağıdır.

Bir incelemede kooperatife kayıtlı aracın ortak dışında birisine satılması gerekçe gösterilerek, kooperatifin muafiyetinin geçersiz hale geldiği iddia edilerek tarhiyat yoluna gidilmiş.

Geçmişte bu iddialar kooperatifin repo, mevduat vb. kazançları için de yapılmıştı. Yargı o dönemde; "Yasak faaliyetle ilgilidir. Oysa eleştirilen husus ana faaliyet dışında, mevcudu korumaya dönüktür. Kaldı ki velev ki o kısım vergilenecek olsun, muafiyetin tamamen kalkacağı ileri sürülemez. " şeklindeki bir gerekçe ile konuyu çözmüştü.

3) Serbest bölgedeki şirketlere KDV şoku!

Serbest bölgede faaliyette bulunan bir şirkete serbest bölgede verilen hizmetler KDV'den muaftır. Dolayısıyla Türkiye'deki şirketler serbest bölgedeki şirkete Türkiye'den hizmet verirlerse KDV uygulanır.

Yapılan incelemelerde, yabancı şirketlerce, bulundukları ülkelerden serbest bölgelere dönük olarak verilen hizmetlerin serbest bölgelerde KDV'ye tabi tutulması gereğinden bahsedilmeye başlandı.

Bu yaklaşıma katılmamız mümkün değildir.

4) KDV iadesinde 666 sorunu

Mali İdare KDV iadelerinde mal ve hizmet satın alan şirketin altı ile yetinmeyip, onun bir altı, hatta iki altında bir sorun tespit ettiğinde, faturayı KDV iadesi almak isteyen şirkete ödetmeye çalışıyor.

Bu konu bir nev'i tarife dışı engele dönüştü.

5) KDV iadesinde ciro primlerinin KDV'sinin reddedilmesi

Son zamanlarda düşük oran nedeniyle KDV iadesi alan, almaya çalışan şirketler yeni bir iddia ile karşı karşıya geldiler. Daha önce bir sorun yokken, hatta olumlu yazılı görüşler varken, idare fikir değiştirmiş, Malın satış döneminden sonra, daha önce satılan malla ilgili gelen ciro prim faturalarındaki KDV'lerin indirimli oran iadelerinde dikkate alınamayacağı iddia edilmeye başlanmış.

Bunun anlamı yüksek oranlı KDV tahsilâtı olmayan şirketler için bu KDV'lerin nihai vergiye dönüştürülmesidir.

6) Danışmanlık değil know-how iddiaları

Daha önce üzerinde durduğum bu konuda eleştiriler bütün hızıyla devam ediyor.

Bu günlük bu kadar yeter.

Sonuç

Mali İdareden temel ricamız, lütfen yeni bir uygulamaya başlarken ne gibi bir sonuca yol açıyor olduğunu, nasıl bir yük getiriliyor olduğunu anlamaya çalışın.

Genelde bu sorunları ne yazık ki "kümesteki kazların" hep yaşıyor olduğunu unutmayın. "Yaban kazları" vergi incelemesini ne umursuyor, ne de farkında.


Zeki GÜNDÜZ

http://www.dunyagazetesi.com.tr/zeki-gunduz_50_0_yazar.html