4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında Rekabet Kurulundan izin alınması gereken birleşme ve devralmalar konusunda uygulanan 12.8.1997 tarihli ve 23078 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 1997/1 sayılı Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ, 7.10.2010 tarihli ve 277722 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2010/4 sayılı Rekabet Kurulu’ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ ile 1.1.2011 tarihinde yürürlükten kaldırılacaktır. Söz konusu 2010/4 sayılı Tebliğ ile getirilen esaslar temel noktaları itibarıyla şu şekilde belirlenebilir: 1. Birleşme veya devralma sayılan haller: Kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde iki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi ya da bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının doğrudan veya dolaylı kontrolünün, hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla bir ya da daha fazla teşebbüs veya hâlihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması Kanun’un 7. maddesi kapsamında birleşme veya devralma işlemi sayılır. 2. İzne tabi birleşme veya devralmalar: İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yüz milyon TL’nı ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı otuz milyon TL’nı veya işlem taraflarından birinin dünya cirosunun beş yüz milyon TL’nı ve diğer işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun beş milyon TL’nı aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur. Bu kapsamda ortak girişimler hariç olmak üzere belirlenen eşiklerin aşılsa bile her hangi bir etkilenen pazarın bulunmadığı işlemler için Kuruldan izin alınması gerekmez. 3. Cironun hesaplanması: Her bir işlem tarafının cirosunun hesaplanmasında aşağıdakilerin ciroları toplamı esas alınır: a) İlgili teşebbüs, b) İlgili teşebbüsün doğrudan ya da dolaylı olarak sermayesinin veya ticari varlığının yarıdan fazlasına sahip olduğu veya oy haklarının yarıdan fazlasını kullanma yetkisine sahip olduğu veya denetim kurulu, yönetim kurulu veya teşebbüsü temsile yetkili organların üyelerinin yarıdan fazlasını atama yetkisine sahip olduğu veya işlerini idare etme hakkına sahip olduğu kişi veya ekonomik birimler, c) İlgili teşebbüs üzerinde (b)’de sayılan hak ve yetkilere sahip olan kişi veya ekonomik birimler, ç) (c)’de sayılanların, (b)’de sayılan hak ve yetkilere sahip olduğu kişi veya ekonomik birimler, d) (a) - (ç)’de sayılanların, (b)’de sayılan hak ve yetkilere birlikte sahip olduğu kişi veya ekonomik birimler. Özel Durumlar: Ciroların hesaplanmasında, işlem taraflarının tüzel kişiliğe sahip olan ya da olmayan kısımlarının devredilmesi halinde, devreden taraf bakımından yalnızca devredilen kısmın cirosu esas alınır. İlgili teşebbüslerin bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan hak ve yetkilere birlikte sahip olduğu ekonomik birimlerin ciroları, ilgili teşebbüs sayısına göre eşit şekilde bölünerek hesaplanır. İlgili teşebbüslerin üçüncü kişilerle birlikte işlerini idare etme hakkına sahip olduğu ortak girişimlerin ciroları, bu hak sahiplerinin sayısına göre eşit şekilde bölünerek hesaplanır. İki yıllık dönem içinde aynı kişiler ya da taraflar arasında, bu maddenin ikinci fıkrası anlamında gerçekleştirilen iki ya da daha fazla işlem, ciroların hesaplanması bakımından tek bir işlem olarak değerlendirilir. Ciro, tek düzen hesap planına göre bildirim tarihinden bir önceki mali yıl sonunda veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa, bildirim tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan net satışlardan meydana gelir. Ciro hesaplanırken bu maddenin birinci fıkrasındaki kişi veya ekonomik birimlerin kendi aralarındaki satışlarından doğan ciroları hesaba katılmaz. Ciro hesaplamasında döviz kuru olarak, cironun gerçekleştiği mali yıldaki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru ortalaması göz önüne alınır. 4. Mali kurumlarda cironun hesaplanması: Tebliğin 9. maddesinde nelerin hesaplamaya dahil edileceği konusunda ayrı açıklamalar getirilmiştir. 5. Birleşme ve devralmaların değerlendirilmesi: Birleşme ve devralmalar değerlendirilirken özellikle; ilgili pazarın yapısı, ülke içinde veya dışında yerleşmiş olan teşebbüslerin fiili ve potansiyel rekabeti, teşebbüslerin pazardaki durumu, ekonomik ve mali güçleri, sağlayıcı ve müşteri bulabilme alternatifleri, arz kaynaklarına ulaşabilme imkânı, pazarlara giriş engelleri, arz ve talep eğilimleri, tüketicilerin menfaatleri, tüketici yararına olan etkinlikler ve diğer hususlar göz önünde tutulur. Tek başına ya da birlikte hakim durum yaratmaya veya hakim durumu daha da güçlendirmeye yönelik olarak, ülkenin bütünü yahut bir kısmında rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuran birleşme veya devralmalara izin verilmez. Teşebbüsler arasında rekabeti sınırlayıcı amacı veya etkisi olan ve bağımsız bir iktisadi varlığın tüm işlevlerini kalıcı olarak yerine getirecek bir ortak girişimin oluşturulması, Kanunun 4. ve 5. maddeleri çerçevesinde de değerlendirilir. Kurul, bu Tebliğin 7. maddesi kapsamına giren birleşme ve devralma işlemlerine ya izin verir ya da bu işlemi nihai incelemeye almaya karar verdiği takdirde, ön itirazını bildiren yazısı ile birlikte birleşme veya devralma işleminin nihai karara kadar askıda olduğunu ve uygulamaya sokulamayacağını, gerekli gördüğü diğer tedbirlerle birlikte ilgililere usulüne göre tebliğ eder. Bu durumda, niteliğiyle bağdaştığı ölçüde Kanunun 40 ila 59. maddeleri hükümleri uygulanır. Kurul, izin kararında şart ve yükümlülük öngörebilir. Birleşme veya devralmaya ilişkin olarak Kurul tarafından verilen izin, işlemin uygulanmasıyla doğrudan ilgili ve gerekli sınırlamaları da kapsar. Birleşme veya devralma ile getirilen sınırlamaların bu kapsamı aşıp aşmadığının tespitini işlem taraflarının yapması esastır. Hakan UZELTÜRK http://www.bumindogrusoz.com/artikel.php?artikel_id=397 |