Geçen haftaki yazımda isteğe bağlı sigortalılığın emekliliğe etkisi yönünden okuyucularım tarafından bilinçli kullanılması gereken alternatif bir sosyal sigortalılık türü olduğunu ve isteğe bağlı sigortalılığın bu yönünü daha sonra ele alacağımı belirtmiştim. Bugün "isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin değerlendirilmesi" konusunu ele alacağım. Bu nedenle bugün dikkatli kullanılması gereken ve bazen de kısmî süreli çalışanların Genel Sağlık Sigortası(GSS)'ndan yararlanımlarının kesintiye uğramamasının gerekli şartı olabilen bu sigortalılık türünün bilhassa emekliliğe vb etkisini inceleyeceğim. Öncelikle belirtmeliyim ki, isteğe bağlı sigorta primlerinin etkisinin değerlendirilebilmesi için kuruma ödenmesi de şarttır. İsteğe bağlı sigorta primi, ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödenmelidir. Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde kendileri veya hak sahipleri tarafından 5510 sayılı Kanuna (m.89/2) göre hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmeyen süreler, hizmet olarak değerlendirilmez. Sözkonusu 12 aylık süreden sonra ödenen primler, sigortalının veya hak sahiplerinin talebi üzerine, 5510 sayılı Kanun hükümlerine (m.89/3) göre, iade veya doğacak borçlarına mahsup edilebilmektedir. İsteğe bağlı sigortalılardan, 5510 sayılı Kanunun (m.87/1-b) hükmü gereği prim ödeme yükümlüsü kendileri olanların, zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tabi ödenen primler, öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilmektedir. 1-Prim ödemesinin etkisi: a)4/b sigortalılığı ilkesi: Geçen haftaki yazımda vurguladığım üzere, isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malullük, vazife malullüğü, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınmakta ve bu süreler, 5510 sayılı Kanun anlamında 4/b sigortalılığı kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilmektedir. Tekrarlamak gerekirse, isteğe bağlı sigortalılık, artık, zorunlu sigortalılık dışında, kuralları yeniden oluşturulmuş ve zorunlu sigortalılığın açık ve boşluklarını kapatmak amacıyla da düzenlenmiş, başlatılma şartları basitleştirilmiş alternatif bir sigortalılık türüdür. 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girişinden sonra yeni bir boyut kazanmıştır. Bu boyutun sigortalılık statüsüne esas olan yüzü, 4/b sigortalılığı (yani eski adıyla Bağ-Kur sigortalılığı) olarak ortaya konulmuştur. İşleyişi yönüyle rahat dönüşüm fırsatlarına da kapılarını biraz kapatmıştır. b)01.10.2008 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanlara ilişkin işlemler: 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce, yani 01.10.2008 tarihinden önce isteğe bağlı sigortalı olanlara ilişkin işlemleri gözden geçirecek olursak, (1)5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 506 sayılı Kanunun 85'inci, 1479 sayılı Kanunun 79'uncu maddelerine tabi isteğe bağlı sigortalılığı devam edenlerin sigortalılığı, yeni bir yazılı talep alınmaksızın ve Türkiye'de ikamet şartı aranmaksızın 5510 sayılı Kanunun isteğe bağlı sigortalılığına ilişkin hükümlerine göre devam ettirilmektedir. 5434 sayılı Kanunun mülga 12'nci ve mülga geçici 218 inci maddelerine göre devam edenlerin ise yeni bir yazılı talep alınmaksızın 5434 sayılı Kanuna göre devam ettirilmektedir. (2)Belirtilen bu sigortalıların isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınmakta ve bu süreler, 5510 sayılı Kanundaki 4/b sigortalılığı kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilmektedir. Ancak, 5434 sayılı Kanuna göre isteğe bağlı sigortalığa devam edenlerin süreleri, 5510 sayılı Kanundaki 4/c sigortalılığı kapsamında değerlendirilmektedir. (3)506, 1479 ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalıların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait primlerin tahsili, 5510 sayılı Kanun gereğince; 5434 sayılı ESK'a tabi olanların primleri ise yine sözkonusu ESK'na göre tahsil edilmektedir. c)4/a sigortalısı olarak emeklilik için: Bu primlerin ödenmesinde, Hizmetlerin Birleştirilmesi ilkelerine göre, son 7 yıllık sürenin yarısı olan 3,5 yılın yani 1260 günün, 01.10.2008 sonrası 4/b sigortalılığı statüsünde gerçekleşmemesi de şarttır, işçi, yani 4/a sigortalısı olarak emeklilikte değerlendirilebilmesi için. Bu anlamda okuyucularım dikkatli olmalıdırlar. 2-Kısa vadeli sigorta ile ilgisi: Bilindiği üzere, isteğe bağlı sigortalılıktaki prime esas kazançlar ile prim ödeme gün sayıları, kısa vadeli sigorta uygulamalarında dikkate alınmamaktadır. 3-Sigortalının GSS'lığına etkisi: İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 5510 sayılı Kanun, m.60/1(b) hükmü kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Tahsin Sınav http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=08.11.2010&y=TahsinS... |