5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun”(1) 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılan sigortalılar hizmet akdi ile çalışanları (mülga 506 ve 2925 sayılı Kanunlara tabi olanlar), (b) bendi kapsamında sayılan sigortalılar köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanları (mülga 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara tabi olanlar), (c) bendi kapsamında sayılan sigortalılar ise kamu idarelerinde çalışanları (5434 sayılı Kanun’a tabi olanlar) ifade etmektedir.
I-GENEL AÇIKLAMALAR 5510 sayılı Kanun’un emeklilik işlemlerine yönelik hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi kapsamında belirtilen sigortalılara ve bunların ölümü halinde hak sahibi olan eş, çocuk, ana ve babalarına Kanun gereği emekliliğe yönelik olarak sağlanan yardımlar arasında en önemli yeri aylık ödemeleri tutar. 5510 sayılı Kanun’da aylık; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan sürekli ödeme olarak tanımlanmıştır. II- 5510 SAYILI KANUN’DA BAĞLANACAK AYLIK TÜRLERİ A- MALÛLLÜK AYLIĞI 5510 sayılı Kanuna göre malûllük aylığa hak kazanılabilmesi için, sigortalının çalışma gücünü % 60 ve daha yüksek bir oranda kaybederek malûl sayılması ve en az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olması gerekir. Ancak sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl ise on yıllık sigortalılık süresi aranmaksızın toplam 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olması yeterli kabul edilecektir. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalıların malûllük aylıkları, sigortalının en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak bağlanır. Malûllük aylığı, sigortalının malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi aylık bağlanması için yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılacaktır. B- YAŞLILIK AYLIĞI Yaşlılık aylığı ise sigortalının yaşının ilerlemesi, iş gücünün azalması nedeniyle uğrayacağı gelir kayıplarını telafi etmek için emekliliğe yönelik bir ödeme çeşidi olup sigortalının belli bir sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartını doldurmuş olmasına bağlı olarak hak kazanılır. 5510 sayılı Kanun’una tabi olarak ilk defa çalışmaya başlayanlardan kadın ise 58 erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda olanlara yaşlılık aylığı bağlanır. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan, yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki aybaşından itibaren aylık bağlanır. 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara ise yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır. C- ÖLÜM AYLIĞI 5510 sayılı Kanun’una göre ölüm aylığından ölen sigortalının hak sahibi olan eş, çocuk, ana ve babası yararlanır. Ölüm aylığa hak kazanılabilmesi için en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, 47. maddede yazılı sebeplerle kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış, bağlanmış bulunan malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş durumda iken ölüm olayının gerçekleşmiş olması gerekir. Sigortalının hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı; sigortalının ölüm tarihini, hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren ödenmeye başlayacaktır. III- DİKKATE ALINMAYAN SÜRELER 5510 sayılı Kanun’da malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesine prim ödeme gün sayısı ve yaş gibi faktörlerin yanında sigortalılık süresi ve başlangıcı da önemli bir yere sahiptir. 5510 sayılı Kanun’da bazı sigortalılıkta geçen süreler aylığa hak kazanılmasında dikkate alınmamaktadır. A- ADAY ÇIRAK, ÇIRAK, STAJYERLER İLE 2547 SAYILI KANUN’UNA TABİ OLARAK ÇALIŞAN ÖĞRENCİLER 3308 sayılı Meslek Eğitim Kanunu’nda(2) “Aday çırak”; çıraklığa başlama yaşını doldurmamış ve çıraklık döneminden önce kendisine işyeri ortamı tanıtılan, sanat ve mesleğinin ön bilgileri verilen kişi, “Çırak”; çıraklık sözleşmesi esaslarına göre bir meslek alanında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştirilen kişi, “Öğrenci”; işletmelerde, mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında örgün eğitim görenler olarak tanımlanmıştır. Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin, beceri eğitimlerini işletmelerde, teorik eğitimlerini ise mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletme veya kurumlarca tesis edilen eğitim birimlerinde yaptıkları eğitim uygulamalarına da İşletmelerde Meslek Eğitimi denir. 3308 sayılı Kanun gereğince ilköğretim okulunu bitirmiş olanlar, bir mesleğe hazırlık amacı ile çıraklık dönemine kadar işyerlerinde aday çırak olarak eğitilebilirler. 14 yaşını doldurmuş ve 19 yaşından gün almamış olmak kaydıyla, en az ilköğretim mezunu olanlardan bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olanlar ise çıraklık eğitimine alınabilirler. Aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrencilere ödenecek ücret ve bu ücretlerdeki artışlar; aday çırak veya çırağın velisi veya vasisi veya kişi reşit ise kendisi; öğrenciler için okul müdürlüğü ile işyeri sahibi arasında Bakanlıkça belirlenen esaslara göre düzenlenecek sözleşme ile tespit edilir. Ancak, işletmelerde meslek eğitimi gören öğrenci, aday çırak ve çırağa yaşına uygun asgari ücretin% 30'undan aşağı ücret ödenemez. 3308 sayılı Kanun’da belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrencilere sözleşmenin akdedilmesi ile birlikte 5510 sayılı Kanun’un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası uygulanır. Meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacak ve bu sigortalılar, 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır. B- CEZA İNFAZ KURUMLARI İLE TUTUKEVLERİ BÜNYESİNDE OLUŞTURULAN TESİS VE ATÖLYELERDE ÇALIŞTIRILANLAR 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (a) bendi ile ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında 2008 yılı Ekim ayı başı itibariyle 5510 sayılı Kanun’un iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası hükümleri uygulanacak, bu sigortalılar 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır. Bu kapsamda çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında 5510 sayılı Kanun’da işverenlerin yerine getirilmesi gereken yükümlülükler Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu tarafından yerine getirilecek olup, bunların işveren vekili Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu’nun sorumlu müdür ve amirleri olacaktır. C- KURSİYERLER 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (e) bendi gereğince Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler hakkında 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren 5510 sayılı Kanun’un iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacak ve bu sigortalılar 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır. D- ÜLKEMİZ İLE SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ BULUNMAYAN ÜLKELERDE İŞ ÜSTLENEN İŞVERENLERİN YANINDA ÇALIŞTIRDIKLARI TÜRK İŞÇİLER 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bu sigortalılar 5510 sayılı Kanun’un 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmışlardır. 5510 sayılı Kanun’da sigortalı veya ölümü halinde hak sahiplerinin aylığa hak kazanmasının belirlenmesinde gerekli olan sigortalılık süresi; sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile aylık bağlanabilmesi için yazılı olarak talepte bulunduğu tarih arasında geçen süredir. Sigortalının ölümü halinde ise sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır. 5510 sayılı Kanun’un 38. maddesi gereğince malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 02.06.1949 tarih ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanunu’na, mülga 04.02.1957 tarih ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna, 17.07.1964 tarih ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na, 02.09.1971 tarih ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu’na, 17.10.1983 tarih ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu’na, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu’na ve 08.06.1949 tarih ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’na, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun geçici 20. maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. 5510 sayılı Kanun uygulamasına göre malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanması için gerekli olan sigortalılık süresinin başlangıcı bu sigorta kollarına tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih olarak kabul edileceğinden yukarıda belirtilenlerden haklarında iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık gibi yalnızca kısa vadeli sigorta kolları uygulananların bu sigorta kollarında geçen çalışma süreleri, malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında gerekli olan sigortalılık süresi başlangıcı olarak dikkate alınmazlar. Ancak bu sigortalılardan, 5510 sayılı Kanun’a göre isteğe bağlı sigortalı olma şartlarını taşıyanlardan isteğe bağlı sigortaya prim ödenmesine müsaade edilenlerin bu sigortalılıkta geçen süreleri bu kez aylığın bağlanması için gerekli olan sigortalılık süresinin başlangıcında dikkate alınırlar. Çünkü isteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır. Yani isteğe bağlı sigortada uzun vadeli sigorta kollarından malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarına da prim ödenmesi söz konusudur. IV- SONUÇ OLARAK 5510 sayılı Kanun’da sosyal sigorta ve genel sağlık sigortasından sağlanacak olan sosyal güvenlik yardımlarının finansmanını sağlamak amacıyla ilgililerden belli oranlarda sigorta primi alınır. Alınan bu primler, sigortalının kısa ve uzun vadede ortaya çıkabilecek risklere karşı sosyal güvence altına alınmasını temin ederek sağlanacak olan hakların karşılanmasına yöneliktir. Bu risklerin karşılanmasına yönelik uygulanan kısa vadeli sigorta kolları iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık, uzun vadeli sigorta kolları ise malûllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kollarıdır. Bunlardan sadece uzun vadeli sigorta kolları arasında sayılan malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine aylık bağlanmasına yönelik sosyal güvenlik yardımı yapılması söz konusudur. Ancak bunlardan aylık bağlanması için gerekli olan koşullardan bir tanesi de belli bir sigortalılık süresidir. Bu nedenle aylığa hak kazanılması için gerekli olan sigortalılık süresinin başlangıcının belirlenmesinde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmaya başlanılan tarih dikkate alınmaktadır. Oysa 5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinde bazı sigortalılar için yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık, analık gibi kısa vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmalarına izin verilmiştir. İşte bu sigortalıların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olarak sigortalılıkta geçen süreleri, bu Kanun uyarınca aylık bağlanması için gerekli olan sigortalılık süresinin başlangıcı olarak dikkate alınmaz. Süleyman TUNÇAY Yaklaşım |