Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İş Kazası, Meslek Hastalığı, Hastalık ve Analık Hallerinde, Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk PDF Yazdır e-Posta
24 Kasım 2010

Image

Ülkemizde, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenleme amacını güden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile anılan Kanun’un yürürlük dönemi öncesinde hizmet akdine bağlı çalışanların sigortalılığını düzenleyen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerinde; “Sigortalılık Hak ve Yükümlülükleri”nin zorunlu oluşu ile “Sigortalılık” halinin bildirimine ilişkin yükümlülükler de düzenlenmiş olup, sigortalıların süresinde bildirilmemesi halinde, bildirim yükümlülüğünü süresinde yerine getirmeyenlerin bu fiillerine bağlı sonuçlar belirlenmiştir.

I- GİRİŞ

Sigortalıların süresinde bildirilmemesi halinde, anılan yasalarda idari para cezaları da dahil olmak üzere pek çok yaptırım söz konusu olabilmekte ise de; burada sigortalıların süresinde bildirilmemesinin, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerindeki sonuçları ve bu sonuçlarla ilgili yasa hükümleri üzerinde yoğunlaşan uyuşmazlık halleri ele alınacak olup, ana çerçeve 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi hükümleri ile 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümleri kapsamıyla sınırlandırılacaktır.

II- YASAL DAYANAK

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girmesi öncesinde hizmet akdiyle çalışanların sigortalılıklarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 10. maddesi “Bildirilmeyen Sigortalılar İçin Yapılacak İşlem” başlığı altında; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kurum’a bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin sigorta yardımları Kurum’ca sağlanır.

Sigortalı çalıştırılmaya başlandığı Kurum’a bildirilmiş  veya bu husus Kurum’ca tespit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kurum’a bildirilmeyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurum’ca sağlanır.

Ancak, yukarıdaki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurum’ca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin 22. maddede sözü geçen tarifeye göre bahsedilecek sermaye değerleri tutarı, 26. maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirilir” hükümlerini içermekte olup,  sigortalı çalıştırmaya başladığını süresinde Kurum’a bildirmeyen işverenlerin bu fiilleri nedeniyle; iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri dolayısıyla Kurum’ca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin sermaye değerleri tutarının, söz konusu sigorta olaylarının oluşumunda işverenin sorumluluk hali aranmaksızın işverene ödettirileceği kuralını getirmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 23. maddesi de 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile benzer şekilde; “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” başlığı altında; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurum’ca ödenir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurum’ca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21. maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.

4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olduğu halde, 8. maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurum’ca ödenmez.” hükümlerini içermekte olup,  506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’ndan farklı olarak; sadece bağımlı çalışanların değil kendi nam ve hesabına/bağımsız çalışan sigortalıların sigortalılıklarının da Kurum’a süresinde bildirilmemesinin, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde doğuracağı sonuçlar da 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümlerine konu edilmiştir.

Halen yürürlükte olan 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümleri incelendiğinde; sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödeneklerinin Kurum’ca ödeneceği. Ancak; bu hallerde Kurum’ca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarının, 21. maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirileceği gibi 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanların süresinde bildirimde bulunmamaları halinde; bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödeneklerinin Kurum’ca ödenmeyeceği anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla; 5510 sayılı Yasa’da “Süresinde Bildirilmeyen Sigortalılıktan Doğan Sorumluluk” hem bağımlı çalışan sigortalıların işverenleri hem de 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlar açısından farklı sonuçlarla yapılandırılmış olup;

5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanların bu hallerine ilişkin bildirimin kendilerince yapılacak olması nedeniyle; bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı ve analık hallerinde ilgililer için doğan sorumluluğun sonucu bu kişilerin gelir ve ödeneklerinin Kurum’ca ödenmemesi şeklinde tespit edilmiştir.

Çalıştırılmaya başlandıklarına ilişkin işe giriş bildirgelerinin Kurum’a işverenlerince verilmesi gereken sigortalıların bu çalışmalarının süresinde Kurum’a bildirilmemiş olması halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurum’ca ödeneceği halde bu kişilerin işverenlerinin çalıştırdıkları sigortalıların çalışmalarını süresinde Kurum’a bildirmemeleri nedeniyle doğacak sorumluluklarının sonucu; açıklanan hallerde Kurum’ca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarının, sigorta olayının vukuunda işverenin sorumluluğu aranmaksızın işverene ödettirilmesi olarak belirlenmiştir.

III- İŞ KAZASI, MESLEK HASTALIĞI, HASTALIK VE ANALIK HALLERİNDE, SÜRESİNDE BİLDİRİLMEYEN SİGORTALILIKTAN DOĞAN SORUMLULUĞUN ŞARTLARI

Önceki bölümlerde değinilen yasal hükümler ışığında; sigortalılık hallerine ilişkin bildirim yükümlülüğü kendilerinde olan, 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılardan, bu sigortalılıklarını aynı yasanın 8. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen sürede Kurum’a bildirmemiş olanların sorumluluğu açısından;

- Sigortalılıklarını anılan yasal sürede bildirmemiş olmaları,

- Gelir ve ödeneğe sebep sigorta olayının bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelmiş olması

şeklinde belirlenen iki halin birlikte varlığının gerek ve yeter şart olduğu görülmektedir.

Sigortalılıklarına ilişkin bildirgenin Kurum’a verilmesi yükümlülüğü işverenlerine verilmiş olan sigortalıların, Kurum’a süresinde bildirilmemiş olmaları halinde doğacak işveren sorumluluğuna ilişkin şartlar aşağıda belirtilen şekilde olup, bu şartların birlikte varlığı halinde sorumluluk doğacağı yasa hükmünden anlaşılmaktadır.

Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilmemesi.

İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halinin, sigortalı çalıştırıldığına ilişkin bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelmiş olması.

IV- İŞ KAZASI, MESLEK HASTALIĞI, HASTALIK VE ANALIK HALLERİNDE, SÜRESİNDE BİLDİRİLMEYEN SİGORTALILIKTAN DOĞAN SORUMLULUKLA İLGİLİ UYUŞMAZLIK DOĞURAN HUSUSLARA İLİŞKİN KONUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluğa ilişkin 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümlerinin uygulanması aşamasında, 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların sorumluluklarıyla ilgili hükümlerin tatbikinde uygulayıcı konumdaki Sosyal Güvenlik Kurumu ve uygulamanın muhatabı sigortalı arasında, yasa hükmünün anlamı ve gerektirdikleri konusunda uyuşmazlıklara sıklıkla rastlanmazken;  gerek 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde gerek 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesinde, sigortalı çalıştıran işverenlerin sorumluluğunun şartlarından olan; “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halinin, sigortalı çalıştırıldığına ilişkin bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelmiş olması.” şartına ilişkin uyuşmazlıklarla karşılaşılmaktadır.

Yukarıda anılan şartın gerçekleştiğine ilişkin tespitlerde Kurum uygulamaları ile ilgili olarak karşılaşılabilen uyuşmazlık, 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi metninde ve 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi metninde geçen “tarih” ifadesinin anlamı üzerine yoğunlaşmaktadır.

Şöyle ki; çalışmaları işverenlerinde Kurum’a süresinde bildirilmeyen sigortalıların, özellikle iş kazasına uğramaları halinde, çalıştırılmalarına ilişkin bildirgenin işverenlerce yasal süresi dışında ve kaza olayının gerçekleştiği gün Kurum’a verildiği hallerde; bildirgenin kaza günü verilmekle birlikte kaza anından sonra verildiğinin Kurum’ca tespit edilebildiği durumlarda Sosyal Güvenlik Kurumunca, işverenler hakkında 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli şartlardan biri olan “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halinin, sigortalı çalıştırıldığına ilişkin bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelmiş olması.” halinin gerçekleşmiş olduğu kabul edilmek suretiyle, sigorta olayının sigortalı çalıştırıldığına ilişkin bildirgenin sonradan (Süresi dışında) verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği andan önce meydana gelmiş olmasının işverenler hakkında 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin tatbiki yönünden yeterli görüldüğü anlaşılmaktadır.

Ancak; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, bir önceki paragrafta belirtilen uygulaması, anılan Yasal metinlerde geçen “Tarih” ibaresinin gün-ay-yıl şeklinde bir zaman dilimini ifade ettiği ve çalışmaları süresinde Kurum’a bildirilmemiş olan sigortalıların çalıştırılmasına ilişkin bildirgenin, sigorta olayının meydana geldiği andan sonra dahi olsa, sigorta olayının meydana geldiği gün verilmiş olmasının işverenin sorumluluğunu ortadan kaldıracağı gerekçeleriyle itirazlara konu olmaktadır.

Anılan itirazların dayandırıldığı gerekçeler kapsamında; 5510 ve 506 sayılı yasalarda geçen “Tarih” ibaresinin, en küçük dilimi bir takvim günü olan bir süreyi ifade ettiği, dolayısıyla süresinde bildirilmeyen sigortalının çalışmalarının Kurum’a bildirildiği takvim günü içerisinde meydana gelen sigorta olayının, “Bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce” meydana gelmiş olarak kabul edilemeyeceği ileri sürülebilmektedir.

Yukarıda anılan itirazlara konu olan uygulamada benimsendiği görülen yorumun ise; gerek 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesinin uygulama döneminde gerek 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesinin yürürlüğe girmesi sonrasında, söz konusu yasal hükümlerde amacın; iş kazazı, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluğun belirlenmesi olduğundan hareketle, çalıştırdıkları sigortalıların bu çalışmalarına ilişkin bildirgeyi süresinde Kurum’a vermeyen işverenlerin, özellikle bir iş kazası halinde ortaya çıkan sorumluluklarından kaçınabilmeleri için, sigorta olayı sonrasında ve olayla aynı gün (Yasal süresi dışında) Kurum’a sigortalı bildiriminde bulunmalarının yeterli görülemeyeceği şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.

Ele alınan uyuşmazlık halinin giderilmesi için genel yaklaşım yargı yolunun seçilmesi şeklinde olmakla birlikte; önceki bölümlerde değinilen mevzuat hükümleri çerçevesinde, gerek 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi hükümlerinin uygulanması gerek 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesi hükümlerinin uygulanması aşamasında işverenler ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında oluşan uyuşmazlığın her bir somut olayda yargı yoluyla çözülmeye çalışılmasının ortaya çıkardığı zorluklar ve olumsuzlukların hem işverenler hem Sosyal Güvenlik Kurumu açısından arzu edilmeyen bir durum olduğu açıktır. Keza; söz konusu uyuşmazlığın çerçevesini oluşturan yasal hükümlerde amacın, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde, Kurum’a süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluğun belirlenmesi olduğuna şüphe bulunmamakla birlikte; anılan yasal hükümlerde yer alan “Tarih” ibaresine yüklenen anlam yönünden uyuşmazlık doğduğu açık olup, söz konusu hususun çözümünde benimsenmesi gerekecek temel yolun yasa metninde yapılacak bir değişiklikle uyuşmazlık doğmasına mahal bırakılmaması olacağı görülmektedir. Şöyle ki;  anılan uyuşmazlık halinin doğmasının önüne geçilmesinde; 5510 sayılı Yasa’nın 23. maddesinde mevcut; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen …”  bölümünün, Yasal düzenlemenin amacına ve özüne dokunmayacak bir değişiklikle, şüphe ve uyuşmazlık doğurmayacak farklı yoruma mahal bırakmayacak şekilde (Örneğin; “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kurum’a bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verilmesinden veya sigortalı çalıştırıldığının Kurum’ca tespit edilmesinden önce meydana gelen …” şeklinde)  değiştirilmesinin yeterli olabileceği açıktır.

 

Faruk ÇINKI*

Yaklaşım

 

__________________________________

(*)        Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi