Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Ziraat Odası ve Tapu Kaydı Olmayan Ancak Tevkifat Yapılan Çiftçinin Sigortalılık Durumunun Açıklanması PDF Yazdır e-Posta
25 Kasım 2010

Image

5510 sayılı Kanun’un “Primlerin Ödenmesi” başlıklı 88. maddesinde; “… 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim borçları, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle tahsil etmeye Kurum yetkilidir…” şeklinde yer alan hüküm gereği, 5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008’den sonra da, tarımda kendi nam ve hesabına çalışanların sattıkları ürün bedellerinden SGK adına tevkifat (kaynaktan prim kesintisi) yapılmaya devam edilmektedir.

I- GİRİŞ

12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin(1) (SSİY) 108. maddesi (5) numaralı alt başlığında; “Kurum, Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların prim borçlarını, diğer tahsilat yolları dışında, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla %5 oranında kesinti yaptırmak suretiyle tahsil eder. Kurum bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tebliğ ile belirler.” hükümleri bulunmaktadır.

SSİY’nin üstte madde metnini verdiğimiz hükümlerinde tarımsal ürün bedellerinden kesinti yapılmasıyla ilgili usul ve esasların çıkarılacak bir tebliğ ile belirleneceği hükmü yer alsa da, ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ne de SGK tarafından günümüze kadar bu şekilde bir tebliğ yayımlanmamıştır.

Ancak, SSİY’nin “2926 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici 8. maddesi (5) numaralı alt başlığında; “Bu Yönetmeliğin 108. maddesinin beşinci fıkrasına göre, tarımsal ürün bedellerinden yapılacak tevkifata ilişkin düzenleme yapılıncaya kadar, 26.03.1994 tarih ve 21886 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4 Seri No.lu Uygulama Tebliği’nin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerine göre işlem yapılır.” hükümleri yer aldığından dolayı, günümüz itibariyle çiftçilerin sattıkları ürün bedellerinden hangi koşullarda kesinti yapılacağına ilişkin SGK uygulamaları, 22.05.2007 tarih ve 26529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7 Seri No.lu Tebliğ ile değişik, 4 Seri No.lu Tebliğ(2) hükümlerine göre yürütülmektedir.  

Çiftçilerin sattıkları ürün bedellerinden hangi şartlarda tevkifat yapılması gerektiği ve buna ilişkin ayrıntılı bilgileri içeren konularda müteaddit defalar makale çalışması yaptık. Ancak, tevkifat kesintisi yapılan bir çiftçinin tapu kaydı ve ziraat odası kaydı gibi hiçbir yere kaydı yoksa, bu durumdaki bir kişinin sigortalılık durumunun ne olacağı konusunda ayrıntılı açıklamalarda bulunmadık. Bu çalışmamızda, buna ilişkin hususlar üzerinde duracağız.

II- TEVKİFATA GÖRE SİGORTALILIK SÜRELERİNİN NASIL BELİRLENDİĞİ

Tevkifatın uygulanmasına ilişkin olarak çıkarılan 4 Seri No.lu Tebliğ’in 22.05.2007 tarih 7 Seri No.lu Tebliğle değişik (I) bendinin makale konumuzla ilgili bölümlerinde; “Ancak, Kanun’un 2. maddesine göre sigortalı sayıldıkları halde Kurum’a kayıt ve tescilleri yapılmamış ve bu Tebliğ uyarınca sattıkları ürün bedellerinden 01.04.1994 tarihinden itibaren prim tevkifatı yapılan çiftçilerin, tevkifatın yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle Kuruma yazılı talepte bulunmaları halinde, tevkifat tutarının Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla, tevkifat yapılan tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalılıkları başlatılır. Sigortalılıkları bu şekilde başlatılan çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini devam ettirmeleri koşuluyla, sigortalılıkları devam ettirilir. Tarımsal faaliyetin tespitinde ziraat odası kayıtları esas alınır. Ziraat odası kaydı olmaması halinde, tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin, kayıtları esas alınır.” hükümleri bulunmaktadır.

Üstte metnini verdiğimiz tebliğ hükümlerine göre, sattığı ürün bedelinden tevkifat yapılan kişinin tarım sigortalılığı tevkifat yapılan tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılmaktadır. Tevkifata göre sigortalılığın ne zaman başlatılacağı konusunda uygulamada bir tereddüt bulunmamaktadır.

Uygulamada konuyla ilgili başlıca iki tereddüt yaşanmaktadır. Bunlardan birincisi; tevkifata göre başlatılan sigortalılıkta hangi tür kayıtların esas alınarak sigortalılığın devam ettirilmesi gerektiği, ikincisi ise; kendisinden tevkifat yapılan kişinin hiçbir kurum ve kuruluşa kaydı yoksa sigortalılığının nasıl ve nereye    kadar devam ettirilmesi gerektiği yönündedir. Şimdi uygulamada yaşanan bu iki tür tereddütlerin nasıl çözüme kavuşturulmasıyla ilgili açıklamalarda bulunalım.

A- TEVKİFATA GÖRE BAŞLATILAN SİGORTALILIKTA HANGİ TÜR KAYITLARIN ESAS ALINARAK SİGORTALILIĞIN DEVAM ETTİRİLMESİ GEREKTİĞİ

4 Seri No.lu Tebliğin (I) bendinde; “…Sigortalılıkları bu şekilde (yani tevkifatla) başlatılan çiftçilerin tarımsal faaliyetlerini devam ettirmeleri koşuluyla, sigortalılıkları devam ettirilir. Tarımsal faaliyetin tespitinde ziraat odası kayıtları esas alınır. Ziraat odası kaydı olmaması halinde, tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin, kayıtları esas alınır.” hükümleri bulunmaktadır.

Tebliğ’deki bu hükümlere göre, tevkifata göre başlatılan sigortalılığın devam ettirilebilmesi için, yapılan zirai faaliyetle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında var olan üyelik kayıtları, ziraat odası gibi meslek kuruluşları kaydı ile kooperatif ve birliklerin kayıtlarının esas alınması gerekmektedir.

Tebliğ’deki; “…tevkifata esas ürüne ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, kooperatif veya birliklerin, kayıtları…” ifadesinin genişletilmiş şekilde anlamını, mülga 2926 sayılı Kanun’un “Tescilde Esas Alınacak Kayıtlar” başlıklı 10 maddesinde bulmaktadır.

Mülga 2926 sayılı Kanun’un 10. maddesinin konumuzla ilgili hükümleri ise; “Sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idaeleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, 21.10.1935 tarih ve 2834 sayılı Kanun’a göre kurulan tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, 18.04.1972 tarih ve 1581 sayılı Kanun’a göre kurulan tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, 24.04.1969 tarih ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği (Pankobirlik), Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtları esas alınır…” şeklindedir.

Tevkifata göre başlatılan sigortalılığın hangi kayıtlar esas alınarak devam ettirilmesi gerektiğiyle ilgili, SGK İl Müdürlükleri arasında uygulama birliği yoktur. Hemen hemen bütün SGK İl Müdürlükleri tapu kaydı ve ziraat odası kaydına göre sigortalılık süresi verilmesi gerektiğini bilmekte, ancak tebliğde ifade edilen; kurum, kuruluş, meslek kuruluşu, kooperatif ve birliklerden neyin anlaşılması gerektiğini bilmemekte, hatta tevkifat yapılan kişinin sigortalılık sürelerini belirlerken tebliğde belirtilen yerlerde kayıtlarının olup olmadığı bile sorgulanmamaktadır.

Bizce, Tebliğ’de geçen; “kurum, kuruluş, meslek kuruluşu, kooperatif ve birlik” ifadelerinin geniş yorumlanması ve sigortalının çiftçilik faaliyetine esas olan tüm resmi, yarı resmi ve özel kurum ve kuruluşların kayıtlarının sigortalılıkta esas alınması gerekmektedir.

B- TEVKİFAT YAPILAN KİŞİNİN HİÇBİR KURUM VE KURULUŞA KAYDI YOKSA SİGORTALILIĞININ NASIL DEVAM ETTİRİLMESİ GEREKTİĞİ

Üstte metnini verdiğimiz 4 Seri No.lu Tebliğ’in uygulanmasına ilişkin olarak SGK tarafından çıkarılan 2007/44 numaralı genelgede; “Sattıkları ürün bedellerinden tevkifat yapılan ancak Tebliğde belirtilen kurum ve kuruluşlarda kaydı bulunmayanların talepleri halinde sigortalılıklarının tevkifat yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılması ve yıl sonuna kadar devam ettirilmesi, tevkifat yapılmayan yıllar varsa bu yıllar atlanarak tevkifat yapılan yıllarda aynı şekilde sigortalılıklarının başlatılması ve sona erdirilmesi…gerekmektedir.” hükümleri bulunmaktadır.

Genelgede belirtilen hükümlerden hareketle, kendisinden tevkifat yapılan ancak tapu kaydı ve ziraat odası gibi hiçbir yere kaydı olmayanların sigortalılık sürelerinin nasıl belirleneceğini iki örnekle açıklamaya çalışalım.

Örnek-1: Bay (A)’nın 1995 yılında 23.05.1995 tarihli müstahsil makbuzu, 1998 yılında 07.08.1998 tarihli müstahsil makbuzu bulunmaktadır. Bay (A)’nın tapu kaydı, ziraat odası kaydı gibi hiç yere kaydı yoktur. Bu durumda SGK Bay (A)’ya şu şekilde sigortalılık süreleri vermektedir. Bay (A)’nın 01.06.1995 tarihinde sigortalılığı başlatılıp 31.12.1995 tarihinde sigortalılığı sona erdirilmektedir.

Bay (A)’nın ikinci tevkifatına istinaden sigortalılığı ise, 01.09.1998 tarihinde başlatılıp 31.12.1998 tarihinde sona erdirilecek ve Bay (A)’ya bu iki devre ve tarih aralığının dışında başka hizmet süresi verilmemektedir.

Örnek-2: Bay (B)’nin elinde 16.08.1994, 09.06.1997 ve 20.09.1999 yıllarına ait müstahsil makbuzları bulunmaktadır. Ayrıca, Bay (B)’nin 2002 yılında başlayıp devam edegelen ziraat odası kaydı bulunmaktadır. Şimdi SGK uygulamalarına göre Bay (B)’ye hangi devrelerde sigortalılık süresi verildiğini izah edelim. Bay (B)’ye müstahsil makbuzlarına istinaden; 01.09.1994-31.12.1994, 01.07.1997-31.12.1997, 01.10.1999-31.12.1999 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalılık süresi verilecektir.

Bay (B)’ye 2002 yılında başlayan ziraat odası kaydı için ise sonradan tespit edildiği gerekçesiyle müracaat tarihine kadar herhangi bir hizmet süresi verilmeyecektir.

SGK’nın kendisinden tevkifat yapılan ancak tapu ve ziraat odası kaydı gibi hiçbir kurum ve kuruluşa kaydı olmayan kişilerin sigortalılık sürelerinin belirlenmesiyle ilgili uygulamaları yukarıda vermiş olduğumuz iki örnekteki gibidir. Yani, tevkifat yapılan kişinin hiçbir yere kaydı yoksa, tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren tarım sigortalılığı başlatılmakta, ilgili yılın sonu itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalılığı sonlandırılmaktadır.

Kendisinden tevkifat yapılan ancak tapu ve ziraat odası gibi hiçbir yere kaydı olmayan kişilerden her yıl arka arkaya tevkifat yapılmışsa, bu kişilerin sigortalılıkları ise, tevkifat kesilen her yıla 360 gün sigortalılık süresi verilecek şekilde kesintisiz devam ettirilmektedir.

Ayrıca, SGK uygulamalarında ilginç bir durum daha vardır. Şöyle ki; sattığı ürün bedelinden tevkifat yapılan kişi ne tür ürün satmışsa, o ürüne ilişkin bir kurum ve kuruluştaki kayıt getirildiği takdirde bu kayda göre sigortalılık süresi verilip devam ettirilmektedir. Örnek olarak, zeytin satışından dolayı tevkifat yapılan kişi, Fiskobirlik’ten üyelik kaydı getirirse, bu kayda göre sigortalılık devam ettirilmemekte ve hizmet süresi verilmemektedir. Zeytin satan kişi ancak zeytinle ilgili bir faaliyete göre kurulan kurum ve kuruluştan kayıt getirirse buna göre sigortalılığı devam ettirilmektedir. Halbuki, bir çiftçi aynı faaliyet döneminde hem zeytincilik hem de fındık üretimiyle meşgul olabilir.

III- SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Sosyal Güvenlik Kurumu, kendisinden tevkifat yapılan ancak tapu ve ziraat odası gibi hiçbir yere kaydı olamayan kişilerin sigortalılıklarında iki farklı yöntem izlemektedir. Bunlardan birincisi; kendisinden tevkifat yapılan kişiden her yıl aralıksız tevkifat yapılmışsa, bu sürelere ilişkin olarak her yıl kesintisiz tarım Bağ-Kur sigortalılık süresi vermektedir. İkincisi ise; tevkifat yapılan kişiden ard arda yıllara sari olacak şekilde tevkifat yapılmamışsa, bu durumda olan kişilerin sigortalılıklarını tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatmakta, ilgili yılın sonu itibariyle sigortalılığını sonlandırmaktadır. Örnek olarak, 1998,1999, 2002, 2004 yıllarında tevkifat yapılmışsa, 1998 yılında yapılan tevkifat tarihini takip eden ay başından itibaren sigortalılığı başlatılıp 31.12.1998 tarihine kadar, 1999 yılında yapılan tevkifat tarihini takip eden ay başından itibaren sigortalılığı başlatılıp 31.12.1999 tarihine kadar hizmet verilmektedir. 2000 ve 2001 yıllarında tevkifat yapılmadığı için hizmet verilmemektedir. 2002 yılında yapılan tevkifat tarihini takip eden aybaşı itibariyle sigortalılık başlatılıp, 31.12.2002 tarihi itibariyle sigortalılığı sona erdirilmektedir. 2003 yılında tevkifat yapılmadığı için hizmet verilmemektedir. 2004 yılında yapılan tevkifat tarihini takip eden aybaşı itibariyle sigortalılık başlatılıp, 31.12.2004 tarihi itibariyle sigortalılığı sona erdirilmektedir.

SGK’nın 2007/44 no.lu Genelgesi gereği yapılan bu uygulama bizce yersiz ve noksan bir uygulamadır. Çünkü vatandaşın tarım sigortalılığını tevkifat kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatıp yıl sonu itibariyle sona erdirmek, çiftçinin tarımsal faaliyetinin yalnızca o aylara özgü olduğunu kabul etmek demektir. Halbuki, çiftçinin ürünü meydana getirmek için hemen hemen ilgili yılın tamamında emek verip uğraştığı bir gerçektir. Yani, ürünü satmak çiftçiliğe istinaden yapılan faaliyetin başlangıcı değil sonu gibidir. Bu itibarla tebliğde yer almamasına rağmen, genelge ile sigortalılık süresinin daraltılması hakkaniyete aykırıdır. Bizce, vatandaştan hangi yılda tevkifat yapılmışsa tevkifatın ardı ardına veya aralıklı aralıksız olup olmadığına bakılmaksızın o yılın tamamının tarım sigortalılık süresi olarak kabul edilmesi gerekir.

Ayrıca 2 no.lu örneğimizde de anlaşılacağı üzere SGK, tevkifat yapılan yıllardan (tarihlerden) sonra başlayan ziraat odası kayıtlarını sigortalılığa esas kayıt olarak esas almamaktadır. Halbuki, kişiden tevkifat yapılmış ancak ziraat odası vatandaşın bulunduğu ilçede daha sonraları yani tevkifat yapıldığı tarihten sonra kurulmuşsa ne olacaktır? Bu nedenle, tevkifat yapılan tarihte veya daha sonradan var olan ziraat odaları kayıtlarının ve çiftçiliğe ilişkin her türlü kaydın tarım sigortalılığına esas kayıt olarak dikkate alınması gerekir.

Her yıl arka arkaya tevkifat yapılmadığı için tarım sigortalılığı ilgili yılın sonunda sona erdirilen kişiler var ise, bu durumda olanların acilen iş mahkemelerine dava açmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü, iş mahkemelerinde bu konuda açılıp ta dava sonucuna göre yargı kararıyla aralıksız hizmet kazanılan yüzlerce dava örnekleri ve kişi olduğunu biliyoruz.

 

Vakkas DEMİR*

Yaklaşım

 

(*)        SGK Müfettişi

1          12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

2          26.03.1994 tarih ve 21886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.