Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Hakan Üzeltürk - 10 Aralık (10.12.07) PDF Yazdır e-Posta
10 Aralık 2007

Efendim, son zamanlarda bazı tartışmaların arkası kesilmiyor. Neymiş, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı ile ilgili 13. maddesinin 1.1.2007'den itibaren yürürlüğe gireceği hükmüne rağmen aradan 11 ay geçmiş hâlâ tebliğ çıkmamış. Tebliğ 18.11.2007 tarihinde çıktı. Bu sefer, aradan neredeyse kanunun çıkmasından itibaren yaklaşık 18 ay, yürürlük tarihinden itibaren yaklaşık bir yıl geçmiş, kanun metninde bahsedilen Bakanlar Kurulu kararı hâlâ çıkmamış tartışması. O da çıktı. 6.12.2007 tarihinde. Bu sefer yeni tartışmalar başladı. Metni Maliye Bakanlığı hazırlamış, bu nasıl Bakanlar Kurulu kararı olurmuş. Önce tebliğ çıkmış sonra karar yayınlanmış, hukuka aykırıymış. İstim sonradan gelirmiş, bunun ne zararı varmış, önemli olan bunların aynı yıl içinde yayınlanmış olmasıymış vs. vs.

Transfer fiyatlandırmasında bunları tartışmanın bir alemi var mı? Sonuçta kanun, Bakanlar Kurulu kararı, tebliğ var mı yok mu? Var. Gerisi laf-ı güzaf. Anlayış böyle, vergi mevzubahisse gerisi teferruattır. Bahsetmeye bile değmez. Neler mi? Öğrenmekte ısrar ediyorsunuz demek. Pekâlâ, anlatalım ama önce soralım. Kurumlar Vergisi Kanunu hükmü gereğince 1.1.2007'den itibaren yürürlüğe giren bir madde düzenlemesi ile ilgili geçmiş uygulamalar 6.12.2007'de getirilen Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilebilir mi? Önceki hukuka aykırı uygulamalar düzeltilebilir mi? Bunların cevabı hayır. Burada kanun-tebliğ-BKK üçgenindeki birbirine aykırı hükümleri dahil etmeden dahi verilecek cevap hayırdır. Bu tür geçmişe dönük uygulamalar hep oluyor mu? Siz de hiçbir şeyi unutmuyorsunuz. Doğru bazı uygulamalar oldu. Son birkaç temel uygulamayı hatırlayalım.

1.Kurumlar Vergisi Kanunu 13.6.2006 tarihinde yürürlüğe girdi. Büyük bir kısmı 1.1.2006'dan geçerli olmak üzere.

2.Vergi ziyaı ile ilgili 5479 sayılı kanun hükmü 1.1.2006'dan geçerli olmak üzere, 8.4.2006 tarihinde yürürlüğe girmişti. Tabii bir de geçici 27. madde var. Bu madde ile kanun hükümleri bırakın 1.1.2006'yı ondan da çok öncelerine kadar geriye gitmiştir. Neymiş, geçmiş dönem cezasız kalırmış. Bırakın cezasız kalsın, hukuksuz kalacağına.

3.Vergi iadesi kaldırıldı, yine geçmişe yönelik. Alışkanlık işte.

Görüldüğü üzere uygulamalar hep geriye gidiyor, ileri gitmesi lazım. Mükelleflerin hukuki güvenliklerini korumak için. Geçmişe dönük düzenlemelerle eziyet etmemek için. Transfer fiyatlandırması da böyle. Bu düzenlemeler ileride mükelleflere hukuki eziyetler olarak yansıyacak.

Geriye giden uygulama olsa ne olur, arada boşluk kalmıyor diyenler de var, hepimiz bu memleketin faydası için çalışıyoruz diyenler de var. Vergi iadesi zaten faydalı olmuyordu diyenler mi istersiniz, Anayasa Mahkemesi şartlar oluşmamıştır bu gerçek anlamda bir kanun sayılmaz demesine rağmen, şartlar gerçekleşmeden lehe kanun uygulayanlar mı istersiniz. Ülkemiz vergiler konusunda büyük tezatların yaşandığı bir ülke. Bunların sonucu vergiye ve idareye güvensizlik. Bunun sonucu yargıya başvurma. Bu başvurunun sonucu da bu sefer hukuka güvensizlik. Nedeni, içinden çıkılmaz dosya sayısı sebebiyle uzayan davalar ve sonucunda geç gelen adalet. Gelirse. Aynı konuda farklı kararlar da verilebilir. Eskiden de vardı, şimdi de var. Getirilen çözüm: Mülâkat.

Bugün 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yıldönümü. Doğal olarak mükelleflerin haklarının da günü. Türkiye aynı zamanda İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelerden bir tanesi. Bu sözleşme ile birlikte İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararları da Türkiye açısından bağlayıcı. Vergiler bakımından da çeşitli farklı ihtimaller dahilinde başvuru imkânı var. Amaç vergiler bakımından mükelleflerin hukuki güvenliklerini sağlamak. Hukuken çeşitli haklarını kullanmalarını temin etmek için.

Bugün sizlere insan hakları ve vergileri yazacaktım. Ama bu örneklerden sonra nedense canım hiç istemiyor.

 

http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=337195&dept_id=80