Borçluya Tarihi Fırsat |
16 Kasım 2010 | |
Devlet Bakanı Ali Babacan basın toplantısı ile borçların yapılandırılması, kamu alacaklarının tahsilinin hızlandırılması ve ihtilaflı olan kamu alacaklarının çözümüne yönelik tasarı hakkında bilgi verdi. Bayram olmasına rağmen birçok okurumuzun düzenlemelere ilişkin soruları oldu. Ödeme aşamasında olan veya vergi davası devam eden, vergi incelemesine yeni başlamış işletmelerin kanun çıkıncaya kadar daha dikkatli davrananlarında fayda var. Tasarı esas itibarıyla bu kapsamda düzenlenen en kapsamlı çalışma. Hükümet bu düzenleme ile geçmişe sünger çekip ileriye bakmak istiyor. Bu nedenle iş dünyasının birçok talebi tasarıda ele alınmış. Vergi, Gümrük Vergisi, sosyal güvenlik primleri dışında, il özel idareleri, TEDAŞ, TRT, KOSGEB, TOBB ve Organize Sanayi Bölgeleri'nin alacakları da kapsama alınmış. Tasarı ana hatları ile aşağıdaki düzenlemeleri içeriyor. Kanun çıkıncaya kadar zararlı çıkmayın Tasarı ana hatları ile açıklanmış olsa da henüz kanunlaşmış bir metin yok. Kanun çıkıncaya kadar ödenmiş olan kamu borçlarına bu kanunun uygulanması mümkün değil. Gerek vergi incelemeleri devam eden, gerekse sonuçlanmış olmakla birlikte henüz uzlaşması gerçekleşmemiş olan ve hâlâ yargı yolu açık olan işlemlerin bu dönemde dikkatli takip edilmesi ve mutlaka işin uzmanlarından destek alınması gerekir. Enflasyon oranında gecikme faizi uygulanacak Tasarı beklendiği gibi kesinleşmiş olan vergi ve sigorta prim borçları başta olmak üzere birçok kamu alacağının taksitlendirme ve gecikme faizi yerine enflasyon oranını esas olan bir yapılanma öngörüyor. Borç ve cezalar peşin ya da taksitle ödenebilecek. Taksitler iki ayda bir olacak.
Süre Taksit sayısı Katsayı
12 ay 6 taksit 1,05 18 ay 9 taksit 1,07 24 ay 12 taksit 1,10 36 ay 18 taksit 1,15 Örneğin 2005 yılından 100.000 TL vergi aslı borcu olan bir kişinin borcuna bugüne kadar olan TÜFE veya TEFE oranında faiz hesaplandıktan sonra hesaplana tutar 12 ay ödeme planında %5 faiz, 18 ay ödeme planında %7, 24 aylık ödeme planında %10, 36 aylık ödeme planında ise %15 ilave faiz ödemiş olacak. 2005 yılı Ocak ayında ödenmemiş 100.000 TL'lik vergi borcu bugün gecikme zamlarıyla birlikte 277.700 TL oldu. Eğer bu borcun faizi üretici fiyatlarına endekslenirse 2005 yılı Ocak ayındaki 100.000 TL'lik vergi ve sigorta borcu devlete 147.900 TL olarak ödenebilecek. Eğer bu borcu peşin değil 18 ayda 9 eşit taksitte ödemek isterseniz (147.900 x 1,07=) 158.253 TL ödenecek. Matrah artırımı geliyor 2006-2009 yıllarını kapsayacak matrah artırımında; vergiye esas gelirin artırılması istenecek. Böylece mükellef matrah artışı üzerinden vergi ödeyerek o yıllara ait vergi incelemesinden kurtulmuş olacak. Matrah artırımı beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi beyanlarının yıllar itibariyle belli bir oranı alınırken belli tutarında altında olamayacak. 2005 yılı da kapsama alınabilir? Ancak tasarıda 2005 yılı halen zaman aşımına uğramamış olmasına rağmen kapsama alınmadı. Şu anda yapılan vergi incelemelerinin önemli bir kısmı 2005 yılına yönelik olacak. Her ne kadar devam eden vergi incelemelerine belli imkânlar getirilmiş olsa da halen başlanmamış olan 2005 yılı vergi incelemeleri de bu kapsama alınabilir. Ne kadar vergi ödenecek? Son 4 yılda artırılması gereken asgari matrah artışları ise şöyle olacak? Kurumlar Vergisi asgari matrah artış oranı ve tutarları Kurumlar Vergisi mükellefleri için 2006 Yüzde 30 artış Asgari 30 bin lira 2007 Yüzde 25 artış Asgari 36 bin lira 2008 Yüzde 20 artış Asgari 45 bin lira 2009 Yüzde 15 artış Asgari 60 bin lira Bu artışların ardından mükellef artığı tutar üzerinden yüzde 20 vergi ödeyecek. Ancak 2009 matrahı 100 bin lira ise yüzde 15 artış yapacak, ancak bu asgari artış tutarı olan 60 bin liranın altında kaldığı için artışın 60 bin lira üzerinden yapılacak. Böylece artış oranı yüzde 60 olacak. Ve 60 bin lira üzerinden yüzde 20 vergi ödeyecek. Yani matrah artışı nedeniyle 2009 yılı için ödeyeceği vergi 12 bin lira olacak. Gelir Vergisi asgari matrah artış oranı ve tutarı Gelir Vergisi mükellefleri için 2006 Yüzde 30 artış Asgari 10 bin lira 2007 Yüzde 25 artış Asgari 12 bin lira 2008 Yüzde 20 artış Asgari 15 bin lira 2009 Yüzde 15 artış Asgari 20 bin lira Matrah artırımı KDV incelemelerinde önüne geçecek mi? Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerince yapılacak matrah artırımı sonucunda vergi incelemelerine tabi tutulmayacak. Ancak matrah artırımında bulunan işletmelerin hiçbir şekilde vergi incelemelerine tabi tutulup tutulmayacağı tam olarak anlaşılamıyor. Bu konunun tasarının Meclis'e sunumunda kesinleşeceği bekleniyor. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi 2009 yılı için 60 bin TL matrah artımında bulunan bir işletmenin kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesine tabi tutulmayacağı kanunla garanti altına alınacak. Ancak işletmelerin vergi incelemelerinde sadece kurumlar vergisi farkı çıkmayabilir. Bunun dışında katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, damga vergisi gibi diğer vergiler yönünden de eleştiri konusu olabilecek farklar çıkabilir. Bu hususun netlik kazanmasında fayda var. İhtilaflı alacaklarda vergi aslının bir kısmından, gecikme faizi ve cezadan vazgeçiliyor İhtilafın bulunduğu safhaya göre, alacak asıllarının yüzde 50'si veya yüzde 20'si ödenecek. Bu durumda olan alacaklar vergi tutarı mükellefe tebliğ edilmiş olmakla birlikte henüz uzlaşma veya vergi dava açma süresi bulunan işlemleri kapsamakta. Vergi aslına bağlı olmayan cezaların yüzde 25'i veya yüzde 10'u, gecikme faizi veya gecikme zammı yerine güncelleme oranı dikkate alınarak hesaplanacak tutar, toplanıp ödenecek. Mükellef bu şartları kabul eder ve davadan vazgeçerse dava ortadan kalkacak. Yapılan vergi incelemesi sonucunda yargıya intikal etmiş olayların bu şeklide çözülmesi amaçlanıyor. Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı, gecikme cezası, gecikme faizi, gecikme zammı faiz geliri alacaklarından da vazgeçiliyor. Vergi incelemesi devam edenler Başlanmış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen verginin yüzde 50'si, gecikme faizinin güncelleme oranı esas alınarak tutar hesaplanacak ve ödenecek. Kalan alacak asılları ile vergi cezaları ile gecikme faizi alacaklarından vazgeçilecek. Yani inceleme ve tarhiyat safhasında mükellefler böyle bir şeye başvururlarsa bu imkânlardan yararlanmış olacaklar. Kasa ve stokları fiili duruma uymayanlar Bugüne kadar yapılan bu tür düzenlemeler de bu hususlar dikkate alınmamıştı. Tasarı bu yönüyle oldukça önemli bir problemi de çözmüş oluyor. İşletmelerin geçmişte yapılan hatalar nedeniyle özellikle kasa ve stoklarında ortaya çıkan uyumsuzluk bu tasarı kanunlaşması halinde çözmüş oluyor. Böylece işletme kayıtlarında görünmeyen para, altın, gayrimenkul gibi varlıklar belli bir vergi karşılığı kayda alınabilecek. Örneğin kayıtta görünmeyen altın varlığı için işletmeler yüzde 2,5 vergi ödeyerek kayda alabilecekler. Ya da demirbaş görünüp de gerçekte var olmayan varlıklar için yüzde 10 vergi ödeyerek düzeltme yapma imkânı getirilecek. Diğer bilanço kalemleri de bu kapsama alınmalı İşletmelerin kasa, stok gibi kalemleri dışında genelde ortaklara vermiş gibi görünen tutarlarında gerçekte olmadığı bilinir. Fiili duruma uymayan bu tür alacaklarında bu kapsama alınması ileride çıkacak birçok ihtilafın önüne geçecektir. Ancak işletmelerin gerçekte olmayan ortaklarından olan borç ve alacaklarında bu kapsama alınması gerekir. Geçmişe sünger çekiliyor Başbakan tarafından ilk Temmuz ayında gündeme getirilen düzenleme muhtemelen Aralık ayında kanunlaşacak. Böylece mükellefler açısından bugüne kadar en kapsamlı düzenleme ile geçmişe sünger çekilmiş olacak. İş dünyasının birçok talebi gerçekçi bir yaklaşımla çözülmüş görünüyor. Aynı zamanda bu düzenlemeler sayesinde bütçeye çok ciddi kaynak geleceği şimdiden belli. İsmail Kökbulut http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/128960-yeni-duzenlemeler-ne-getiriyor-makalesi.aspx |