Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun (Mali Af) Tasarı Taslağının Getireceği Kolaylıklar |
24 Kasım 2010 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
1) Genel bilgi Teknik tanımı ve adı her ne olursa olsun, kamuoyunda "mali af" veya "vergi afı" olarak nitelenen ve piyasanın beklentisi olan açıklama nihayet yapıldı. Ancak, henüz tasarı taslağı tam metin olarak elimizde bulunmamaktadır. Sadece basın açıklamasında esas alınan sunular elimizdedir. Dolayısıyla, sınırlı, eksik bilgi ve veriler esas alınarak bu metin hazırlanmıştır. Ayrıca, şu an sahip olduğumuz bilgiler bir tasarı taslağının alt yapısı olarak tasarlanan bilgilerdir. Tasarı taslağı Bakanlar Kurulu'nda değişikliğe uğrayarak tasarı haline gelebilir; tasarı üzerinde Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ve teknik bir konu olduğundan belki alt komisyonda ve nihayet TBMM Genel Kurulu'nda değişikliklere uğrayarak yasalaşma sürecini tamamlayabilir. Bu nedenle, eldeki bilgilerin nihaî bilgiler olmadığı gözden ırak tutulmamalıdır. 2) Kapsama giren alacaklar Tasarı taslağı ilgili yapılan açıklamalara göre, aşağıdaki alacakların düzenleme kapsamında yer alacağı anlaşılmaktadır.
3) Kapsama girecek alacakların dönemi Yapılan açıklamaya göre, Sn. Başbakan böyle bir düzenleme yapılacağını Temmuz 2010 ayında açıklamıştır. Bu nedenle, Sn. Başbakanın anılan açıklamaları esas alınarak kapsama girecek alacakların dönemi belirlenmiştir. Buna göre; Vergiler ve gümrük vergileri açısından;
Sosyal güvenlik primleri açısından; Haziran 2010 ve önceki aylara ait;
Elektrik, su alacakları açısından;
TOBB ve bağlı odaların aidatları açısından;
Diğer alacaklar açısından;
kapsama dahil edilmiştir. Bize göre, yasalaşma sürecinde 31/07/2010 tarihinin daha sonraki, örneğin 31/10/2010 gibi, bir tarihe çekilmesi mümkündür. Zira, yasalaşma sürecinde fiili durum cari vergisel yükümlülüklerin ifasında gevşeklik yaratılmaması, adalet duygusu ve benzeri gerekçelere tercih edilebilir. 4) Tasarı ile getirilen imkânlar nelerdir? a) Kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması Kesinleşmiş kamu alacaklarında;
Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak belirlenecek tutar, ödenecektir. Dikkat edileceği üzere, SGK tarafından tahsil edilecek alacak asıllarının tamamı ile idari para cezalarının ve alacak aslına bağlı olmayan cezaların %50'sinin tahsili öngörülmektedir.
Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak belirlenecek tutar, ödenecektir. Görülececeği üzere kesinleşmiş vergi alacak asıllarının tamamının tahsili; vergi aslına bağlı olarak tahakkuk eden vergi ziyaı cezalarının tamamının terkin edilmesi ve genel ve özel usulsüzlük cezalarının ise yarısının terkin edilmesi tasarlanmaktadır.
b) İhtilaflı alacakların ihtilafına son verilerek tahsilâtının hızlandırılması İhtilaflı Kamu Alacaklarında; ihtilafın bulunduğu safhaya göre;
Gecikme faizi ve gecikme zammı yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak hesaplanacak tutar, ödenecektir. Vergi aslına bağlı olarak kesilen vergi cezalarının tamamı ile gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi, faiz gibi fer'i alacaklardan vazgeçilecektir. SGK'nın prim alacak asıllarında ise herhangi bir indirim yapılmayacak, idari para cezalarının % 25'i ile gecikme zammı ve gecikme cezası yerine güncelleme oranı (TEFE/ÜFE), esas alınarak belirlenecek tutar ödenecektir. c) Başlanılmış vergi incelemeleri ve tarhiyat safhasındaki alacakların durumu İnceleme ve tarhiyat safhasındaki alacaklarda başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecektir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra;
kalan alacak asılları ve vergi cezaları ile gecikme faizi gibi fer'i alacaklardan vazgeçilecektir. Kanunun yürürlüğünden önce başlamış olan vergi incelemelerinin devamı öngörülmektedir. Ancak, müstakbel kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlamış olan vergi incelemelerinde bir nev'î otomatik uzlaşma imkânı sağlanmıştır. Bu durumda, inceleme sonucunda tarh edilecek vergilerin %50'si ile cezaların tamamının (vergi ziyaı, genel ve özel usulsüzlük cezaları) terkin edilmesi ve gecikme faizi yerine TEFE/ÜFE güncelleme oranın esas alınması imkânı getirilmektedir. Dolayısıyla, yasanın yürürlüğe girmesinden önce başlamış olan vergi incelemeleri ne zaman sonuçlanırsa sonuçlansın, bu imkândan yararlanılabilecektir. d) Pişmanlık beyanları Pişmanlıkla veya kendiliğinden beyanname veren mükelleflerin, tahakkuk eden;
vergi cezalarının, pişmanlık zammının, gecikme faizinin tahsilinden vazgeçilecektir. Gümrük vergileri için de yukarıdaki esasların aynısı öngörülmüştür. Emlak vergisi bildirimini süresinde vermemiş olan mükelleflere bildirimde bulunma imkânı verilmekte
bu vergiye bağlı gecikme faizi ve vergi cezalarının tahsilinden vazgeçilmektedir e) Matrah ve vergi artırımı Mükelleflerin 2006 ila 2009 yıllarında beyan ettikleri;
Kanunda öngörülecek oran ve/veya tutarlarda artırmaları ve Kanunda öngörülecek oranda vergi ödemeleri veya hesaplamaları koşuluyla bu vergi türleri ve dönemleri için inceleme ve tarhiyata muhatap olmayacaklardır. Vergi ve mükellef grupları itibariyle matrah artırımına ilişkin oran ve asgari tutarlar aşağıda, tablolar halinde, yer almaktadır.
Bize göre, matrah artırım oranları ve asgari matrah artırım tutarları ile öngörülen vergi oranları oldukça yüksektir. Yasalaşma sürecinde bu hususlarda değişiklik yapılması beklenebilir.
Bize göre, matrah artırım oranları ve asgari matrah artırım tutarları yüksektir. Yasalaşma sürecinde bu hususlarda değişiklik yapılması beklenebilir.
Dikkate edileceği üzere, gelir stopaj vergisi ve katma değer vergisinde, beyan edilen matrahlarda herhangi bir değişiklik yerine, beyan edilen yıllık matrahlar ilave vergi hesaplanması öngörülmektedir. Ancak, stopaj açısından sadece ücretlerin dahil edilmesi bir eksikliktir. Yasalaşma sürecinde, tevkifata tabi diğer ödemelerin de kapsama alınması düşünülmelidir. f) Stok beyanı ve kayıtların düzeltilmesi (stok ve kasa düzeltmesi) İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan (belgesiz alışlar) emtia ve demirşbaşların kayda alınmasına imkân tanınmaktadır. Bu durumda, genel KDV oranına (%18) tabi emtia ve demirbaşlar için %10, indirimli orana tabi (%1 veya %8) emtia ve demirbaşlar için ise tabi olduğu oranın yarısı (%,0,5 veya %4) oranında KDV ödenmesi öngörülmektedir. İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan (belgesiz alış) kıymetli maden ve ziynet eşyasının kayda alınması imkânı getirilmektedir. Bu şekilde beyan edilerek kayda alınan kıymetli maden ve/veya ziynet eşyasının değeri üzerinden %2,5 oranında KDV ödenmesi öngörülmektedir. İşletmede fiilen mevcut olmadığı halde kayıtlarda yer alan (belgesiz satış) emtia ve demirbaşların düzeltilmesi imkânı sağlanmaktadır. Ancak, bu türden düzeltmeler için her türlü vergisel yükümlülüğün (GV, KV, KDV vs.) yerine getirilmesi öngörülmektedir. Bu düzenleme, beyaz sayfa açma argümanından uzaktır. Zira, her türlü vergisel yükümlülüğün yerine getirilmesi olağan hâldir. Dolayısıyla, olağanüstü bir kanunla olağan bir düzenlemenin öngörülmesi teşvik edici ve af edici nitelikten uzaktır. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudunun düzeltilmesi imkânı getirilmektedir. Bilindiği üzere, fiiliyatta, genellikle, bir takım belgesiz harcamalar ve ortakların işletmelerden çektikleri paralar kasa bakiyesi olarak mâli tablolarda yer almaktadır. Bu nedenle, fiili kasa mevcudu ile kaydî kasa mevcudu önemli farklılıklar oluşmaktadır. Bu sorunun giderilmesi hususundan düzenleme öngörülmesi son derece yerindedir. Ancak, düzeltilen tutarın %10'u oranında bir vergi ödenmesi şartı son derece ağır ve gerçekçi olmaktan uzaktır. Zira, söz konusu kasa hesabı ortalama %10 oranında adat hesabı yapılarak nemalandırılırsa, bu vergi ancak beş yılda ödenecektir. Dolayısıyla, bu düzeltme imkanı korunmalı; ancak, vergi oranı %2-3 olarak belirlenmelidir. g) 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun (Varlık Barışı Kanunu) kapsamında bildirim ve beyanda bulunmakla birlikte çeşitli nedenlerle Kanunun sağladığı imkânlardan yararlanamayanlara ilave bir hak tanınıyor Bilindiği üzere, 5811 sayılı Kanuna göre yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye'ye tansfer edilmesi; Türkiye'de bulunan ancak 1/6/2009 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan bazı varlıkların kanuni defterlere kaydedilerek karşılığının pasifte özel fon hesaba alınması ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilavesi ve tahakkuk eden verginin yasal süresinde ödenmesi gibi şartlarla matrah mahsup imkânından yararlanılabilmektedir. Pek çok mükellef bu şartları zamanında yerine getirmediğinden veya getiremediğinden, 5811 sayılı Kanunun tanıdığı matrah mahsup imkânından yararlanamamıştır. Yapılması öngörülen düzenleme ile yurt dışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye'ye getiremeyenler ile süresi içinde sermaye artırımında bulunmayanlara ve tarh edilen vergileri vadesinde ödemeyenlere 5811 sayılı Kanundan yararlanabilmeleri için ilâve süre verilmektedir. 5) Kanundan yararlanma şartları Müstakbel kanundan yararlanmanın genel şartları aşağıdaki gibidir.
öngörülmektedir. 6) Yapılandırılan alacakların taksitle ödenmesi Ödemeler peşin yapılabileceği gibi, taksitle de yapılabilecektir. Genel olarak 18 taksitte 36 ayda ödeme imkanı verilmiştir. Ancak daha kısa sürede ödeme seçeneği de bulunmaktadır. Vergi borçlarının kredi kartına taksit olarak yansıtılması suretiyle ödenmesine imkânı verilmektedir. Ödemelere; Sosyal Güvenlik Kurumu alacakları için Kanunun yürürlüğe girdiği ayı izleyen dördüncü aydan, diğer Kurumların alacakları içinse Kanunun yürürlüğe girdiği ayı izleyen üçüncü aydan itibaren başlanılacaktır. Peşin ödemlerde ödenecek tutarda bir artırım yapılmayacak, taksitle ödemelerde ise taksitler ödeme süresine bağlı olarak belli bir katsayıda artırılarak tahsil edilecektir.
katsayısı esas alınacaktır. Bir takvim yılında en fazla 2 taksitin süresinde ödenmemesine izin verilmektedir. Süresinde ödenmeyen taksit, son taksidi izleyen ayın sonuna kadar ödenebilecektir. Ancak ödenmeyen taksit gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir. Kanundan yararlanmanın bir diğer şartı, cari dönem vergi ve prim ödeme yükümlülüklerinin gününde yerine getirilmesidir. Cari yükümlülükler açısından da 1 takvim yılında en fazla 2 defa ihlâl hakkı verilmektedir. 7) Çeşitli hükümler Alacaklı Kurumlar itibarıyla bazı küçük alacakların tahsilinden vazgeçilmektedir. 2008 yılında YURT-KUR' un öğrencilerden olan alacaklarına ilişkin yayımlanmış yapılandırma yasası da belirli şartlar dahilinde ihya edilmektedir. 2008 yılında SGK'nın alacaklarına ilişkin yayımlanmış yapılandırma yasası belirli şartlar dahilinde ihya edilmektedir. Sigortalılık süreleri durdurulan kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar ile çiftçilere, durdurulan sigortalılık sürelerine ait borçlarını, prim borcu bulunan sigortalılar gibi ödeme imkanı sağlanmaktadır. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar ile çiftçilerin borçlarını yapılandırmaları halinde, yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemelerinden sonra, hak sahipleri de dahil genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılmaktadır. 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında almakta oldukları aylıkları %50 fazlası ile geri alınması gerekenlerden, %50 fazlaya ilişkin tahsil edilmemiş tutarların tahsilinden vazgeçilmektedir. Altındağ Ymm
|