Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İFLAS EDEN BİR ŞİRKETTEN ALACAKLAR İÇİN NE YAPMALI? PDF Yazdır e-Posta
29 Kasım 2010

Image

Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322. maddesinde; “Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır.

Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.

İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.”,

323. maddesinde ise; “Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1.Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2.Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kâr-zarar hesabına intikal ettirilir.”

Hükümleri yer almaktadır.

Diğer taraftan İcra İflas Kanununun 184. maddesinde; “İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer.

…”

193. maddesinde ise; “İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.

İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer.

İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz.

…”

Hükümleri yer almaktadır.

İflas ile birlikte münferit icra takipleri durur. İflasın açılmasından önce, müflis aleyhine başlamış olan takipler, iflasın açılmasıyla durur ve iflas kararının kesinleşmesiyle bu takipler düşer. Ayrıca iflasın tasfiyesi süresince müflise karşı yeni takip yapılamaz. Bu aşamadan sonra bütün alacaklılar alacaklarını iflas masasına yazdıracaklar ve iflas masasının tasfiyesi sonucunda alacaklarını tahsil edebileceklerdir.

Bu açıklamalara göre iflas halinde, şirketinizin borçluyu dava etmesi; icra yoluyla takip etmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır.

Ancak söz konusu alacağın iflas masasına kayıt ettirilmiş olması koşuluyla alacağın, icra safhasına intikal ettiğinin ve bunun sonucunda da şüpheli hale geldiğinin kabulü mümkün olup, şüpheli alacak karşılığının, alacağın iflas masasına kaydının yapıldığı yılda ayrılması gerektiği tabiidir.

 

Ercan Alptürk

YMM