Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Limited Şirketlerde Ortaklar Genel Kurulu Yetkilerini Şirket Müdürlerine Devredebilir mi? PDF Yazdır e-Posta
13 Aralık 2010

Image

Limited şirketlerde, ortaklar genel kurulu “Türk Ticaret Kanunu’ndaki tabiriyle ortaklar umumî heyeti” ortakların katılımıyla oluşan ve müdürler ile murakıpların tayini, azli, ibrası, safi kârın kullanımı, şirket sözleşmesinin değiştirilmesi gibi Kanunla sadece kendisine tanınmış olan konularda karar alan ve kanunen bulunması zorunlu olan bir organdır.

I- GİRİŞ

Müdür/müdürler ise, limited şirketin idare ve temsil organdır. Ancak, müdürler daimi bir icra organı statüsünde iken, ortaklar genel kurulu yılda bir veya birkaç kez toplanan bir organ hüviyetindedir.

Uygulamada, ortaklar genel kurulunun zaman zaman birtakım yetkilerini şirket müdürlerine devrettiklerine ya da böyle bir yetki devri söz konusu olmaksızın şirket müdürlerinin ortaklar genel kuruluna ait yetkileri kullandıklarına rastlanılmaktadır. Ancak, ortaklar genel kurulunun bazı yetkileri vardır ki, bunları şirket müdürlerine yahut başka bir organa devretmeleri yasal olarak mümkün değildir. Hal böyle olunca, yetki devrinden ya da yetkisiz kullanımdan doğan kararlar hükümsüz sayılabilmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmamızda, limited şirket ortaklar genel kurulunun devredilmesi yasaklanan ve de devri mümkün olan yetkileri üzerinde durulacaktır.

II- ORTAKLAR GENEL KURULUNUN DEVREDEMEYECEĞİ YETKİLERİ

Ortaklar genel kurulu, yetkileri iç ilişkide kalan bir karar organıdır. Yönetimin daha güçlü olabilmesi ve çeşitli nitelikteki prensiplere uyabilmesi için yetkilerinin bir kısmını müdürlere ya da yönetim komitelerine devretmesi mümkündür. Ancak, ortaklar genel kurulunun öyle bazı yetkileri vardır ki, bunlar sadece onun tekelindedir ve başkasına devredilemez(1). Türk Ticaret Kanunu’nun 539. maddesine göre:

1- Şirket sözleşmesini değiştirme,

2- Müdürleri tayin ve azletme,

3- Müdür olmayan ortaklara bahşedilen kontrol hakları saklı kalmak şartıyla denetçileri (murakıpları) tayin ve azletme,

4- Kâr/zarar hesabı ile bilançoyu tasdik ve safî kârın kullanma şeklini tayin etme,

5- Müdürleri ibra etme,

6- Payların bölünmesi hakkında karar verme,

7- Kuruluş veya yönetim işlerinden dolayı şirketin kendi organlarına veya münferit ortaklara karşı haiz olduğu tazminat taleplerini ileri sürme

yetkileri sadece limited şirket ortaklar genel kurulunun uhdesinde ve tekelinde olup, bu yetkilerin şirket müdürlerine ya da başka bir organa kısmen ya da tamamen devredilmesi mümkün değildir. Kanun’un bu hükmü emredici mahiyette olduğundan, yukarıda sayılan yetkilerin devri, hüküm doğurmaz.

Bu itibarla, limited şirket müdürleri, şirket sözleşmesinin değiştirilmesi, denetçi tayin edilmesi ya da şirket kârının dağıtılması yönünde karar alıp uygulayamazlar. Nitekim, Yargıtay, bir Kararı(2)’ nda, limited şirket müdürleri tarafından alınan şirket sözleşmesinin değiştirilmesine ilişkin kararın geçersiz olduğuna hükmetmiştir.

Öte yandan, TTK’ nın muhtelif maddelerinde de ortaklar genel kuruluna birtakım yetkiler tanınmıştır. Dolayısıyla, bu yetkileri de, ortaklar genel kurulunun devredilemez yetkileri olarak dikkate almak gerekir. Örneğin; pay devrinin pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması gerekmektedir (TTK md. 520/f.2). Bu muvafakat ise bir ortaklar kurulu kararı ile verilir. Ayrıca, infisahın önlenmesi için alınacak tedbirler manasında, ortaklar genel kurulunun esas sermayenin çoğunluğunu temsil eden ortakların sayı itibariyle de çoğunluğu sağlanarak toplanması ve aleyhinde takibat yapılan ortağın -koymuş olduğu sermayenin gerçek bedelini alarak- şirketten çıkarılmasına karar vermesi gerekir (TTK md. 523, f.1, b.4).

Haklı sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden talep edebilmek için de, ortaklar genel kurulunun toplanarak şirket esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak çoğunluk ile çıkarılmaya onay vermesi gerekmektedir (TTK md. 551/f.3).

Öte yandan; ortakların sorumluluklarının genişletilmesi(3) (TTK md. 513/f.2); infisahın tescilinden önce payın iflas idaresi veya icra dairesi marifetiyle ve açık artırma yoluyla satılması ya da pay kendisine ihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak şirkete girmesi (TTK md. 523/f.1, b.2) ve infisahın tescilinden önce, payın, başka bir ortak veya üçüncü şahıs tarafından devralınması (TTK md. 523/f.1, b.2) yönünde karar alma yetkisi de, Kanun ile münhasıran ortaklar genel kuruluna tanınmıştır. Bu tür kararlarda, ortaklar genel kurulunun devre dışı bırakılması, anılan kararın hüküm doğurmaması ile sonuçlanacaktır.

III- ORTAKLAR GENEL KURULUNUN DEVREDEBİLECEĞİ YETKİLERİ

TTK’ nın 539. maddesinin ikinci fıkrasında, ortaklar genel kurulunun, ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeye mahsuben ödeyecekleri paraların ödeme gününü tespit etmeye, ticari mümessillerle, bütün ticari işletmeyi idare hakkı verilen ticari vekilleri tayine de yetkili olduğu belirtilmiştir(4). Buna karşılık, anılan fıkrada “şirket mukavelesinde aksine hüküm olmadıkça” ibaresine yer verilerek, bu yetkilerin ortaklar genel kurulu dışında bir şirket organına da bırakılmasına imkan sağlanmıştır.

Ayrıca, TTK’ nın 545. maddesinde “Mukavelede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare salahiyetini haiz olan ticari vekiller, ancak umumi heyet kararıyla tayin olunabilir.” denilerek, ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare yetkisini haiz olan ticari vekilleri tayin etme yetkisinin genel kural olarak ortaklar genel kuruluna ait olduğu vurgulanmış, buna karşılık, şirket sözleşmesine konulacak bir hükümle bu kuralın aksinin öngörülebileceği hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla, “ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeye mahsuben ödeyecekleri paraların ödeme gününü tespit etme, ticari mümessilleri ve bütün ticari işletmeyi idare hakkı verilen ticari vekilleri tayin etme” yetkilerinin, şirket sözleşmesine hüküm koymak suretiyle, şirket müdürlerine bırakılması mümkündür. Şirket sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunmaması durumunda ise, anılan yetkilerin dahi ortaklar genel kurulu tarafından kullanılacağı tabidir. Şirket sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadan, şirket müdürlerince ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeye mahsuben ödeyecekleri paraların ödeme gününün tespit edilmesi ya da ticari mümessillerle bütün ticari işletmeyi idare hakkı verilen ticari vekillerin tayin edilmesi durumunda, bu kararlar geçerlik kazanmayacaktır.

Hemen belirtelim ki, şirket sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmasa ve bu nedenle ortaklar genel kurulu ticari mümessillerle bütün ticari işletmeyi idare hakkı verilen ticari vekillere tayin etmeye yetkili olsa dahi, TTK, şirket müdürlerine ticari mümessiller ile ticari vekilleri azletme yetkisi tanımıştır (TTK md. 545).

IV- ÖZET VE SONUÇ

Türk Ticaret Kanunu’na göre, şirket sözleşmesini değiştirme; müdürleri tayin ve azletme; denetçileri tayin ve azletme; kâr/zarar hesabı ile bilançoyu tasdik ve safî kârın kullanma şeklini tayin etme; müdürleri ibra etme; payların bölünmesi hakkında karar verme; kuruluş veya yönetim işlerinden dolayı şirketin kendi organlarına veya münferit ortaklara karşı haiz olduğu tazminat taleplerini ileri sürme yetkileri sadece limited şirket ortaklar genel kurulunun tekelinde olup, bu yetkilerin şirket müdürlerine ya da başka bir organa devredilmesi mümkün değildir. Kanun, ayrıca, pay devrinin pay defterine kaydedilebilmesi; infisahın önlenmesi amacıyla aleyhinde takibat yapılan ortağın şirketten çıkarılması; haklı sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasının mahkemeden talep edilmesi; ortakların sorumluluklarının genişletilmesi; infisahın tescilinden önce payın iflas idaresi veya icra dairesi marifetiyle ve açık artırma yoluyla satılması ya da pay kendisine ihale olunan kimsenin yeni bir ortak olarak şirkete girmesi; infisahın tescilinden önce, payın, başka bir ortak veya üçüncü şahıs tarafından devralınması için de karar alma yetkisini ortaklar genel kuruluna tanınmıştır.

Öte yandan Kanun’da, ortakların koymayı taahhüt ettikleri sermayeye mahsuben ödeyecekleri paraların ödeme gününü tespit ile ticari mümessilleri ve bütün ticari işletmeyi idare hakkı verilen ticari vekilleri tayin etme yetkisi de ortaklar genel kuruluna tanınmış, ancak, şirket sözleşmesine konulacak bir hükümle bu yetkilerin başka bir organa devredilmesin de önü açılmıştır. Şirket sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunmaması durumunda ise, anılan yetkiler de ortaklar genel kurulu tarafından kullanılacaktır. Bu itibarla, limited şirket müdürlerinin, ortaklar genel kuruluna ait devredilemez yetkileri kullanmaktan imtina etmeleri, bu kararların hükümsüz sayılmasından kaynaklanacak uyuşmazlıkların ortadan kaldırılması noktasında, menfaatlerine olacaktır.

Soner ALTAŞ*

Yaklaşım / Aralık 2010 / Sayı: 216

 

*     Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başmüfettişi

(·)   Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurumunu bağlamaz.

(1)  Reha POROY – Ünal TEKİNALP – Ersin ÇAMOĞLU, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 10. Tıpkı Basım, Arıkan Yayınevi, İstanbul 2005, s. 924

(2)  Yrg. 11. HD.nin, 10.09.1990 tarih ve E.4884, K.5376 sayılı Kararı.

(3)  TTK’nın 532. maddesinin üçüncü fıkrası, sorumluluğun genişletilmesine örnek olarak verilebilir. Zira, anılan fıkraya göre, diğer ortaklar, karşılığı henüz tamamıyla ödenmemiş olan şirket paylarının şirketçe muteber şekilde devir veya rehin alınması halinde, pay karşılığının ödenmemiş olan miktarı nispetinde, müteselsil olarak sorumlu tutulurlar (POROY – TEKİNALP - ÇAMOĞLU, age, s. 921).

(4)  Ortaklar genel kurulu tarafından atanmış olsalar dahi, şirket müdürleri, ticari mümessiller ile ticari vekilleri azletme yetkisine sahiptirler (TTK md. 545).