Torba tasarıdaki düzenlemelere göre, vergi ve matrah artırımı yoluyla vergi incelemesinden kurtulmak mümkün. Tabii bunun da belirli koşulları var. Örnek olarak sahte belge düzenleyenler artırımdan yararlanmayacak. Bir vergi incelemesinin başlamış olması ise artırım yapabilmek için bir engel oluşturmuyor Vergi incelemelerinde, incelemeye tabi tutulan işletmeler yönünden en sık karşılaşılan durum, defter ve belgeler ile gerçek durum arasındaki tutarsızlıktır. Bazı mal, makine ve demirbaşlar fiilen işletmede olmalarına karşın, muhasebe kayıtlarında yer almayabilir. Kuşkusuz bunun tersi de söz konusu olabiliyor. Yani, mal, makine veya demirbaş eşyalar kayıtlarda olmasına karşın, işletmede fiilen olmayabiliyor. Böyle bir durumun vergi incelemesinde tespit edilmesi, çoğu zaman defter, kayıt ve belgelerin sağlıklı bir vergi incelemesi yapmaya elverişli olmadığı şeklinde değerlendiriliyor. Bunu, ilgili yıllar için takdire sevk, takdir komisyonu kararına dayalı olarak vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi izliyor. Bu durum, mükellefle idare arasında yıllarca sürebilecek vergi uyuşmazlığının doğmasına neden oluyor. Tasarıda, kayıtlarla gerçek durum arasındaki tutarsızlıkların düzeltilmesi için de kayıtların fiili duruma uygun hale getirilmesine imkan sağlanmış durumda. İŞLETMEDE OLUP KAYITLARDA YER ALMAYANLAR Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde fiilen bulunduğu halde kayıtlarında yer almayan, bir anlamda faturasız olan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları 'kendilerince' veya 'bağlı oldukları meslek kuruluşunca' tespit edilecek 'rayiç bedel' ile kanunun yayımlandığı tarihi izleyen 'üçüncü ayın sonuna kadar' bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirerek defterlerine kaydedebilecekler. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler tarafından, bu şekilde aktife kaydedilen emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte 'özel karşılık hesabı' açılacak. Emtia (satışa konu olan mal) için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecek. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilecek ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman kabul edilecek. Bildirime dahil edilmeyen kıymetler için amortisman ayrılmayacak. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedecekler. Bu şekilde beyan edilen KDV açısından genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden yüzde 10 oranı, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanacak ve ayrı bir beyanname ile 'sorumlu sıfatıyla' beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenecek. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyecek. Bu tutar, verginin ödendiği yılın gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecek. Emtia üzerinden ödenen vergi ise genel esaslara göre mal ve hizmet teslimleri üzerinden hesaplanan KDV'den indirilebilecek. Bu şekilde bildirimde bulunanlar hakkında belgesiz mal bulundurma nedeniyle vergi tarh edilemeyecek ve ceza kesilemeyecek. Kuyumculara kıyak var Tasarıda, işletmede olup kayıtlarda yer almayan emtia yönünden kuyumculara özel bir düzenleme yer alıyor. Kuyumcuların bildireceği emtia üzerinden hesaplanan vergi oranı yüzde 2,5 olarak belirlenmiş. Tasarıya göre; Kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti faaliyetinde bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan kıymetli maden (altın, platin ve gümüş) ve kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci gibi) ile bunlardan yapılmış ziynet eşyasını, kanunun yayımlandığı tarihi izleyen 'üçüncü ayın sonuna kadar' bildirecekler. Bunların bildirilen değeri üzerinden yüzde 2,5 oranında vergi ödeyecekler. Bu yolla hesaplanarak ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilemiyor ve gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmiyor. Hem kuyumcular hem de diğerlerinin stok beyanı kapsamında bildirdikleri kıymetlerin satılması halinde satış bedeli, bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamayacak. KAYITLARDA YER ALIP İŞLETMEDE OLMAYANLAR Tasarı ile gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan malları için 'fatura düzenlemek suretiyle' kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine olanak sağlanıyor. Başka bir anlatımla, faturalı olarak alınıp kayıtlara geçen ancak fatura düzenlenmeksizin satılan malların halen stokta gözükmesi nedeniyle oluşan gerçek dışılığın, fatura düzenlenerek kayıt ve beyanlara hasılat olarak intikal ettirilmesi suretiyle düzeltilmesi amaçlanıyor. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarıyla ilgili olarak kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar şu işlemleri yapacaklar: l Kayıtlarda yer alan maliyete aynı türden mallara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranının uygulanması suretiyle bulunan tutarın eklenmesi yoluyla fatura düzenlenecek. l Düzenlenen fatura sonucu ortaya çıkan vergisel yükümlülükler yerine getirilecek. Yani, düzenlenen fatura satış işlemi gibi kayda alınacak, malın tabi olduğu oranda KDV hesaplanacak ve ilgili dönem beyannamesine dahil edilecek, satış hasılatı yıllık gelir ve kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında dikkate alınacak. Mallara ilişkin gayrisafi kar oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği kar oranları esas alınarak işlem gerçekleştirilecek. Bu durumda, söz konusu mallarla ilgili olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmayacak. HAYALİ KASA MEVCUDU Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ile ilgili olarak 31.12.2009 tarihi dikkate alınarak işlem yapılacak. Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31.12.2009 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutlarını, kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltebilecekler. Bu şekilde beyan edilen hayali kasa mevcudu üzerinden yüzde 10 oranında vergi hesaplanacak ve bu vergi beyanname verme süresi içinde ödenecek. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamıyor. Varlık Barışı Şartlarını Yerine Getirmeyenlere Yeni İmkan Varlık Barışı uygulaması kapsamında beyanda bulunmakla birlikte, kanunun sağladığı kolaylıklardan yararlanabilmek için yerine getirilmesi gereken şartları yerine getiremeyenlere de Torba Yasa Tasarısı ile yeni imkan sağlanıyor. Buna göre; l Yurt dışında bulunan varlıklarını süresi içinde Türkiye'ye getiremeyenlere l Süresi içinde sermaye artırımında bulunmayanlara ve l Tarh edilen vergileri vadesinde ödemeyenlere bu koşulları yerine getirmeleri için ek süre veriliyor. 36 AYA KADAR TAKSİT İMKANI Torba Yasa kapsamında ortaya çıkacak vergilerin (özel ödeme süresi belirlenenler dışında) peşin veya taksitle ödenmesi mümkün olabilecek. Taksitle ödemeyi tercih edenlere ikişer aylık dönemler halinde 18 eşit taksitte ödenmek suretiyle 36 aya kadar vade tanınıyor. Peşin ödemlerde ödenecek tutarda bir artırım yapılmayacak. Taksitle ödemelerde ise ödenmesi gereken tutar, taksit sayısına bağlı olarak belli bir katsayıyla artırılacak. Buna göre, belirlenen tutarlar; l 6 taksitte 12 ayda yapılacak ödemeler için 1,05 l 9 taksitte 18 ayda yapılacak ödemeler için 1,07 l 12 taksitte 24 ayda yapılacak ödemeler için 1,10 l 18 taksitte 36 ayda yapılacak ödemeler için 1,15 katsayısı ile çarpılıp, bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle, ikişer aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacak. Taksitlerin kredi kartıyla ödenmesi söz konusu olabilecek. Metin Taş/Sezgin Özcan http://www.aksam.com.tr/stok-affi-176y.html |