Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İşyerinde Yönetici Konumunda Çalışanlara Asgari Ücretle Çalıştırılabilir mi? PDF Yazdır e-Posta
25 Aralık 2010

Image

Ücretten yapılan kesintilerin oransal olarak yüksek olması nedeniyle işverenler işçilik maliyetlerini düşürmek amacıyla işçilerin ücretlerini bazen olduğundan daha düşük gösterebilmektedirler.

I- GİRİŞ

Bu yazımızda, işyerlerinde yönetici konumunda çalışan genel müdür, genel müdür yardımcıları, muhasebe ve personel müdürleri gibi görevlerde çalışanlar ile fabrika müdür ve müdür yardımcılarının asgari ücretle çalıştırılıp çalıştırılmayacağı açıklanmaya çalışılacaktır.

II- YÖNETİCİ KONUMUNDA ÇALIŞAN PERSONELİN ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞTIRILMASI

A- GERÇEK ÜCRETLERİN KAYITLARA DÜŞÜK MİKTARLARDA YANSITILMASININ NEDENİ

Ücret üzerinden yapılan kesintilerin işyerine olan maliyetinin yüksek olması gerekçesiyle bazı işyerlerinde fiilen uygulanan gerçek ücretler kayıtlara işçilere ödenen miktarlardan daha düşük olarak yansıtılmaktadır. Bu durum bazen öyle abartılı bir hal almakta ki işyerinin müdürü ile temizlik ve çay hizmetlerini yerine getiren görevliler aynı ücreti almakta ve alınan bu ücrette genellikle asgari ücret olmaktadır.

B- YÖNETİCİ KONUMUNDA ÇALIŞANLARIN ÜCRETLERİNİN DÜŞÜK GÖSTERİLEMEYECEĞİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARI

Dava: Davacı, kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, bayram tatili gündeliği ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı iddiasında aylık ücretinin 600 Amerikan Doları olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise asgari ücret üzerinden çalıştığını savunmuştur. Taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi yoktur. Dosya içerisinde bulunan bir kısım ücret bordrolarında davacıya asgari ücret üzerinden ödeme yapıldığı görülmektedir. Dinlenen tanıklar bu konuda çelişkili beyanda bulunmuşlardır. Mahkemece davacının asgari ücret üzerinden çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının iş yerinde yönetici yardımcısı olarak çalıştığı yabancı dil bildiği ayrıca 12 yıl gibi uzun bir süre çalıştığı göz önüne alındığında asgari ücret üzerinden çalıştığının kabulü yerinde değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş çalıştığı yer yaptığı iş, görev ve hizmet süresi de belirtilmek suretiyle ilgili meslek kuruluşlarından davacının alabileceği ücreti sorularak tespiti gerekir. Öbür yandan davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişine verdiği 07.05.1997 tarihli beyanı da nazara alınarak yeniden bilirkişi vasıtasıyla dava konusu alacaklarının tespit ettirilip bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, oybirliği ile karar verildi(1).

C-YARGITAY KARARININ DEĞERLENDİRMESİ

Yargıtay anılan Kararı’nda davacının iş yerinde yönetici yardımcısı olarak çalıştığı yabancı dil bildiği ayrıca 12 yıl gibi uzun bir süre çalıştığını göz önünde bulundurarak asgari ücret üzerinden çalıştığını inandırıcı bulmamıştır. Bize göre Yargıtay’ın yönetici konumunda çalışanın objektif kriterlerini dikkate  alarak vermiş olduğu karar yerinde bir karardır. Ayrıca Yargıtay Kararı’nda, ilgili meslek kuruluşundan ücret durumunun sorulması ile birlikte davacının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişine verdiği ifadenin de dikkate alınması yönünde mahkemeye yol göstermiştir.

III- SONUÇ

İş sözleşmesinin tarafları arasında ücret miktarı konusunda çıkabilecek uyuşmazlıklarda gerçek ücret, aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, tanık beyanları gibi delillerle işçinin imzasını taşıyan ücret bordroları, ücret hesap pusulaları veya iş sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücretin, mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan durumlarda, davacının yaptığı iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler ile birlikte ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir.

İşyerinde yönetici olarak çalışan personelin asgari ücretle çalıştırılmasını Yargıtay yönetici konumunda olunması,  hizmet süresi, yabancı dil bilgisi gibi objektif koşulların varlığına dayandırarak inandırıcı bulmamıştır. Yargıtay’ında belirttiği gibi işyerinde iş müfettişleri tarafından yapılan teftişlerde işçilerin iş müfettişlerine vermiş olduğu ifadeler daha sonraki uyuşmazlıklarda delil olarak kullanılabilecektir. Yargıtay anılan Kararı ile kayıt dışılığın önlenmesine de katkı sağlamıştır.

Arif TEMİR*

Yaklaşım Dergisi

*    İş Müfettişi

(1) Yrg. 9. HD.’nin 23.01.2006 tarih ve E. 2005/18481, K.2006/717 sayılı Kararı, Çalışma ve Toplum Dergisi 2006/2 Sayı: 9’dan alınmıştır.(www.calismatoplum.org).