Kooperatifler, ortaklarının müşterek ihtiyaçlarını gidermek, aynı amaca ulaşmalarını sağlamak amacıyla kurulmuş teşekküller olup, imece usulünün benzeri bir anlayışa sahiptirler.
I- GİRİŞ Bu nedenledir ki, kooperatifleri meydana getiren gerçek ve tüzel kişiler kooperatifin asıl yapı taşlarını oluşturur ve her biri kooperatif varlığı üzerinde haklar ve yükümlülükler açısından eşit konumda bulunurlar. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na göre ortaklar çıkma (istifa), çıkarılma (ihraç), ortaklığın devri gibi işlemler sonucunda kooperatiften ayrılabilecekleri gibi ölüm halinde de ortaklık sıfatlarını kaybederler. Ortağın ölümü halinde ortaklık sıfatının sona ereceği Yasa’da açıkça belirtilmiş olmakla birlikte, konuya ilişkin maddenin devamında ölen ortağın mirasçılarının ortaklığı devam ettirmelerine imkan tanınmıştır. II- ORTAĞIN ÖLÜMÜ HALİNDE ORTAKLIK DEVAM ETTİRİLEBİLİR Mİ? Belirttiğimiz üzere anılan Yasa’nın 14. maddesinde, ortağın ölümü ile ortaklık sıfatının sona ereceği, ancak anasözleşmede gösterilecek şartlarla, ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmalarının sağlanabileceği hüküm altına alınmıştır. Konut yapı kooperatifleri için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan örnek anasözleşmelerin 16. maddesinde, ferdi münasebete geçilmeden önce ölen ortağın kanuni mirasçılarının üç ay içinde temsilci tayin ederek kooperatife bildirmeleri halinde, ortaklık hak ve yükümlülüklerinin kanuni mirasçıları lehine devam edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda, yasa koyucunun kooperatif ortaklarının ölümü halinde ortaklığın devam etmesini öncelikle, bu hususta anasözleşmede hüküm bulunmasına bağlı kıldığı anlaşılmaktadır. Böylece, anasözleşmelerinde, ortağın ölümü halinde mirasçılarının ortaklığı devam ettirebilecekleri yönünde bir hüküm bulunmayan kooperatiflerde ortağın ölümü halinde ortaklık sıfatı sona erecek ve ortağın yasal mirasçıları ortaklığın devamı talebinde bulunamayacaklardır. Ölen ortağın ortaklık hakkının sürdürülebilmesi için gerekli şartlardan biri de ortağın mirası reddetmemiş yasal mirasçılarının ortaklığın devamını talep etmeleri, aralarından tayin edecekleri bir temsilci vasıtasıyla bu yöndeki iradelerini kooperatife bildirmeleridir. III- ORTAĞIN MİRASÇILARININ ORTAKLIĞI DEVAM ETTİREBİLMESİ İÇİN YAPMALARI GEREKEN İŞLEMLER NELERDİR? Belirttiğimiz üzere, ölen ortağın mirası kabul etmiş varisleri, aralarından bir temsilci belirlemek ve bu temsilciyi kooperatife bildirmek suretiyle ortaklığın devamını sağlayabileceklerdir. Doğaldır ki, temsilci seçimi, murisin birden fazla varisinin olması halinde söz konusu olacak, tek varisin varlığı halinde ortaklığı devam ettirecek kişi de bu mirasçıdan ibaret bulunacaktır. Anasözleşmede, varislerin bu bildirimi ne şekilde yapacakları hususunda bir açıklama bulunmamakla birlikte, kooperatif yönetim kuruluna hitaben kaleme alınmış bir dilekçe ile başvuruda bulunmaları ve yazılı taleplerinin kooperatife tebliğini sağlamaları talebin ispatlanabilir olması açısından uygun olacaktır. Hiç şüphesiz, murisin malvarlığının taksimini ve yasal mirasçılarını gösteren veraset ilamının bir örneği de kanuni mirasçılar tarafından kooperatife iletilmelidir. Yine örnek anasözleşmelerde, yasal mirasçıların üç aylık süre içinde kooperatife başvurmaları gerektiği ifade edilmiştir. Bu süre kanunla tayin edilmemiş olduğundan, süreyi uzun veya kısa bulan kooperatiflerin anasözleşme değişikliği yapmak suretiyle başka bir süre belirleme imkanları mevcuttur. Aynı şekilde, ortaklarının vefatı halinde ortaklığın sona ermesini ve mirasçılar yoluyla devam etmesini istemeyen kooperatiflerin, anasözleşmelerini buna göre düzenlemeleri mümkündür. Diğer yandan, ortağın ölümünden sonra ortaklığı devam ettirecek kişinin (temsilcinin) Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesinde belirtildiği üzere muhakkak surette medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetine sahip olması ve kooperatif anasözleşmesinde belirtilen ortaklık şartlarını taşıması gerekmektedir. Örneğin, bir motorlu taşıyıcılar kooperatifi ortağının ölümü halinde, ortaklığının mirasçılara geçebilmesi için, ortaklığı devam ettirecek mirasçının da taşıyıcılığı bilfiil meslek edinmiş esnaf olması, taşıma komisyonculuğu yapmaması gibi anasözleşmede yazılı ortaklık şartlarını taşıması gereklidir[1]. Aksi halde, kooperatif yöneticilerinin kanuni mirasçıyı ortaklığa kabul etmemeleri söz konusu olacaktır. Zira, Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrası gereğince yönetim kurulu üyelerinin mevcut ortaklar ile ortak olmak için müracaat edenlerin anasözleşmede yazılı ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak yükümlülükleri bulunmakta, bu görevi gereği gibi yerine getirmeyen yönetim kurulu üyelerinin cezai sorumlulukları doğmaktadır. Bu itibarla, ölen ortağın mirasçılarının ortaklığa kabulünden sonra, yeni ortak, o ortağın kooperatife karşı tüm borçlarından da aynı şekilde mesul olacak, bu yükümlülüklerin ölümden önce doğmuş olması da sonucu değiştirmeyecektir. Örneğin, ölen ortağın ölümünden önce kooperatife karşı olan tüm anapara ve gecikme faizi borçları yeni ortak tarafından ödenecek, bu ortağa ait tüm haklar da yine yeni ortak tarafından kullanılabilecektir. Ölen ortaktan kalan borçları ödemeyen mirasçısı, anasözleşmede belirtilen şekilde ödemeye davet edilecek, mali yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde ortaklıktan ihraç edilecektir. Hatta, Kooperatifler Kanunu’nun 36. maddesine göre sınırlı veya sınırsız bir ortağın ölümü halinde bir yıl veya anasözleşme ile tespit olunan daha uzun bir süre içinde kooperatifin iflas etmesi halinde ölen ortak (bu ortağın mirası reddetmemiş mirasçıları), ölümünden önce doğmuş olan borçlardan sorumlu olacak, bu süre içinde ek ödeme yükümlülüğü de devam edecektir. Örnek anasözleşmelerin 20. maddesinde bu süre 2 yıl olarak öngörülmüştür. Ancak, ölen ortağın mirası reddetmemiş mirasçılarının, kooperatifin iflası halinde ortağın ölümünden önce doğmuş borçlardan sorumlu tutulabilmeleri için, ortaklığı devam ettirmemiş olmaları gerekmektedir. Zira, ortaklığın devamını kabul etmeleri halinde zaten diğer aktif ortaklar gibi borçlardan sorumlu hale geleceklerdir. Burada belirtilmesi gereken diğer bir husus da, bir ortağın birden fazla mirasçısının aynı ortaklık payını müşterek olarak edinip edinemeyecekleridir. Bu gibi durumlarda, aynı paya sahip olan hissedarlar aralarından bir temsilci seçmek suretiyle müşterek olarak sahip oldukları ortaklık ile ilgili hakları o temsilci vasıtasıyla kullanabileceklerdir. Ortaklık haklarının kullanımında kooperatif bu temsilciyi muhatap olarak alacak, aynı paya müşterek olarak sahip olan kişilerin aralarında yaptıkları anlaşmalar kooperatifi bağlamayacaktır. Ayrıca, bu gibi hallerde müşterek bir temsilci tayin edilmemiş olması halinde kooperatif tarafından bunlardan birine yapılan tebligat hepsi diğer ortak veya ortaklar hakkında da geçerli olacaktır (KK md. 98, TTK md. 400). IV- ÖLEN ORTAĞIN MİRASÇILARININ ORTAKLIĞI DEVAM ETTİRMEK İSTEMEMELERİ HALİNDE YAPILACAK İŞLEM NEDİR? Ölen ortağın kanuni mirasçılarının ortaklığı sürdürmeyi talep hakları olduğu gibi bunun aksi yönde irade göstermeleri de mümkündür. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenmiş bulunan örnek anasözleşmelerin 16. maddesi 2. fıkrasında, mirasçıların temsilci tayin etmemeleri veya ortaklığa devam etmek istememeleri halinde, ölen ortağın alacak ve haklarının 15. madde hükümlerine göre tasfiye edileceği belirtilmiştir. Anasözleşmenin 15. maddesinde de, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaklarının o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verileceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, ortağın ölümünün gerçekleştiği yıla ait bilançonun ertesi yılda yapılacak olağan genel kurulda kabul edildiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde, vefat eden ortağa ait alacağın yasal mirasçılarına ödenmesi gerekmektedir. Örnek anasözleşmede, ölen ortağın mirasçılarının anasözleşmede yazılı süre içinde kooperatife başvurmamaları halinde ortaklığın sona ereceği belirtilmekle birlikte, Yargıtay benzer konularla ilgili kararlarında, mirasçıların süresi içinde kooperatife başvurmamaları halinde, ortaklığın düşürülmesinden önce, ortaklığın devamının istenip istenmeyeceği hususunda kooperatifin mirasçıları uyarması gerektiğini hükme bağlamıştır[2] [3]. Zira, Yargıtay tarafından bu hususta verilen kararlara bakıldığında, mirasçıların süresinde temsilci seçerek kooperatife bildirmemeleri nedeniyle ölen ortağın ortaklığının düşürülmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarının iptalini düzenlediği görülmektedir. Kararlara ilişkin gerekçelerde haklı olarak belirtildiği üzere, ortağın mirasçılarının, kooperatif anasözleşmesinde yer alan hükümleri ve dolayısıyla üç aylık süre içinde temsilci seçerek kooperatife bildirmeleri yönündeki düzenlemeyi bilmeleri ihtimali oldukça zayıftır. Kaldı ki, bu süre Yasa tarafından belirlenmediği ve Yasa’da ana-sözleşme ile düzenlenmesi belirtildiği için her kooperatifin anasözleş-mesinde bu hususta farklı bir süre kabul edilmiş olabilir. V- SONUÇ Kooperatifler Kanunu’nda ölüm halinde ortağın ortaklığının sona ereceği hüküm altına alınmış olmakla birlikte, anasözleşmeye hüküm koymak suretiyle ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortaklığı devam ettirebilecekleri vurgulanmıştır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen örnek anasözleşmelerde de ölen ortağın varislerinin üç aylık süre içinde aralarından bir temsilci seçerek kooperatife bildirmek suretiyle ortaklığı devam ettirebilecekleri, bu bildirimin gerçekleştirilmemesi halinde ortaklık payının tasfiye edileceği düzenlenmiştir. Anasözleşmelerde bu yönde hüküm bulunmakla birlikte, Yargıtay tarafından verilen muhtelif kararlarda bu gerekçeyle ortaklığın düşürülmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarının geçerli olmayacağı ilkesi benimsendiğinden, kooperatif yöneticilerinin ortaklardan birinin ölümünü öğrenmeleri halinde mirası reddetmemiş varislerini anasözleşmede yazılı süre içinde ortaklığı devam ettirip ettirmeyecekleri hususunda uyarmaları, mirasçıların ortaklığı devam ettirmek istememelerini beyan etmeleri halinde ortaklığın sona erdiğine ilişkin yönetim kurulu kararını almaları yerinde olacaktır. Ortağın varislerinin ortaklığı devam ettirmek istemeleri halinde ise aralarından bir temsilci seçerek kooperatife süresi içinde bildirmeleri, mirasın taksim ve intikaline ilişkin veraset ilamını kooperatife iletmeleri, yönetim kurulunun yeni ortağın anasözleşmede yazılı ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadığını araştırması ve şartların yeterli olması halinde yeni ortağı ortaklığa kabul ettiğine dair yönetim kurulu kararı alarak durumu yeni ortağa bildirmesi gerekmektedir. Özdem SATICITOPRAK* Yaklaşım * Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Başkontrolörü [1] Ahmet KURTULAN, Kooperatifler Kanunu ve Açıklaması, s.123 [2] YHGK’nın, 05.12.2001 tarih ve E.11-1063, K.1114 sayılı Kararı. [3] Yrg. 11. HD.’nin, 16.03.2006 tarih ve E.2005/2666, K.2006/2698 sayılı Kararı. |