Şirket Çalışanları Adına Alınan Yurt Dışı Harcama Belgeleri Gider Yazılabilir mi? |
26 Aralık 2010 | |
Gelir üzerinden alınan vergilerde vergi matrahı ilgili vergi kanunlarında “safi kazanç” olarak belirlenmiştir. I- GİRİŞ Safi kazanca ulaşabilmek için hasılattan kanunen yapılması mümkün olan indirimler düşülmektedir. Ekonomik ilişkilerdeki gelişme ve genişleme sonucu Türkiye’de bulunan işletmelerin diğer ülkelerle olan ekonomik ilişkileri de giderek artma eğilimine girmiştir. Bu durum işletmeler adına yurt dışına yapılan yolculukların artmasına ve buna paralel olarak yurt dışında seyahat ve konaklama giderlerinde de artışa neden olmuştur. Bu tür harcamaların belgesi çoğunlukla şirket veya işletmeler adına yurt dışına giden gerçek kişiler adına düzenlenmektedir. Bu yazımızda, bu tür belgelerin kazanç tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı konusu üzerinde durulacaktır. II- SEYAHAT VE KONAKLAMA HARCAMALARININ GİDER YAZILMA ÖLÇÜTLERİ Seyahat ve konaklama giderleri konusunda yasal düzenleme Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yer almaktadır. Bu hüküm yapılan açık atıf gereği kurumlar vergisi mükellefleri bakımından da geçerlidir. Söz konusu hüküm aşağıda yer almaktadır. “İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartıyla)” Yukarıda yer vermiş olduğumuz hükme göre, seyahat ve konaklama giderlerinin gider yazılabilmesi için üç ölçüt bulunmaktadır. Bunlara aşağıda kısaca değinilmektedir. İşle İlgili Olma: İşletmede çalışan hizmet erbabı veya dışarıdan görevlendirilen kişilerin seyahat ve ikamet giderleri mükellefin ticari faaliyetine konu olan bir işi dolayısıyla yapılmalıdır İşin Önem ve Genişliğiyle Orantılı Olma: Yapılan harcama ile ilgili ikinci ölçüt işin önem ve genişliğiyle orantılı olma olarak belirlenmiştir. Bu ölçüte göre, bu giderlerin miktarı ile bu giderlerin yapılmasını gerektiren iş arasında kabul edilebilir ölçüde orantı bulunmalıdır. Kanun’da bu konuda açıkça belirlenmiş nispi bir oran yer almamaktadır. Dolayısıyla orantı konusunda ticari teamüller yol gösterici olacaktır. Örneğin, 2.000 TL tutarındaki bir hasılat elde etmek için 5.000 TL seyahat ve konaklama gideri yapılmasında bu orantı bulunmamaktadır. Amaca Uygun Süreye Uygun Olma: İşle ilgili seyahat ve konaklama giderleri konusundaki son ölçüt süre ölçütüdür. Bu ölçüte göre 2 günde bitebilecek bir iş için 15 günlük seyahat ve konaklama harcaması yapılmamalıdır. Eğer yapılırsa bu harcamanın sadece 2 günlük süreye isabet eden kısmı gider olarak kaydedilmelidir. III- HARCAMANIN YURT DIŞINDA YAPILMASI HALİ Vergi kanunlarımızda gider olarak kabul edilen harcamaların yapılacağı yer açısından bir belirleme yer almamıştır. Başka bir deyişle, yasal olarak indirilebilecek harcamalar nerede yapılırsa yapılsın gider olarak kaydedilebilecektir. Burada yapılan harcamanın gerçekliğini kanıtlamak açısından belgeye dayandırılması gerekmektedir. İstisnai hallerde ihracatçıların yurt dışında yapmış oldukları harcamaları belgesiz olarak gider yazmaları da mümkündür. Ancak, kural yapılan harcamanın belgeye dayandırılmasıdır. Yurt dışında yapılan harcamalar Kanun tarafından aranan koşullara uygun olması halinde belgeye dayalı olarak gerçek tutarları üzerinden gider olarak kaydedilebilmektedir. Konuyla ilgili olarak uygulamada karşılaşılan sorunlardan birisi, harcamayı ispatlayan belgenin kimin adına düzenlenmesi gerektiğidir. Şirket adına yurt dışına gönderilen bir çalışanın yapmış olduğu konaklama harcaması için ilgili ülke belgeyi çoğunlukla gerçek kişi adına düzenlemektedir. Bu durumda, bu belgenin gider olarak kaydedilip edilmeyeceği konusunda duraksamalar yaşanabilmektedir. Adına belge düzenlenmiş kişinin şirketle ilişkisi açık ve doğal bulunmaktadır. Yapılan harcama bakımından da yasanın aradığı ölçütlere uygunluk bulunması halinde bu tür belgelerin gider kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır. IV- YURT DIŞI ÇIKIŞ HARCININ DURUMU Şirket adına yurt dışına çıkan çalışanların ödemiş oldukları yurt dışı çıkış harcı, fiilen yurt dışına çıkış yapan gerçek kişi adına tahsil edilmektedir. Tüzel kişi yurt dışına çıkamayacağına göre bu harcın tüzel kişi adına düzenlenmesi de mümkün değildir. Bu harç ödemesinin de şirket tarafından ödenmesi halinde gider olarak kaydedilmesi mümkündür. Kuşkusuz harçta da diğer harcamalar için dikkate alınan ölçütlere uygunluğun aranması gerekecektir. V- SONUÇ Ekonomik ilişkilerdeki artışla birlikte şirketlerimizin yurt dışı ilişkilerinde de artış yaşanmaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak, şirket adına iş amaçlı görüşmelerde de artışlar gerçekleşmektedir. Bu görüşmeler için yapılan seyahat konaklama ve diğer harcamaların Kanun’da gösterilen ölçütlere uygun olması koşuluyla gider olarak kaydedileceği tabiidir. Uygulamada yurt dışı harcamalara ilişkin belgelerde çoğunlukla şirketi tem-silen yurt dışına giden kişilerin isimleri yazılmaktadır. Bu olgu kimi zaman ilgili ülkenin mevzuatından kaynaklanmakta, kimi zaman da (yurt dışı çıkış harcında olduğu gibi) bizim mevzuatımızdan kaynaklanmaktadır. Kanun’da belirlenmiş ölçütlerle uyumlu olmak koşuluyla harcama belgelerinin üzerinde şirket çalışanlarının isimlerinin yazmasının, bu harcamalarının gider olarak kaydedilmesine engel olmayacağı düşüncesindeyiz. Fatma TAŞ* Yaklaşım * Dr., Gazi Üniversitesi, Gazi MYO, Öğretim Görevlisi |