Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Sahte yada naylon faturayı Ba formunda bildirmemenin ağır sonucu PDF Yazdır e-Posta
22 Aralık 2010

Image

Yasal defterlerine kaydettikleri ve KDV beyanlarında indirim konusu yaptıkları sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeleri (kısaca sahte belge denilecektir), ilgili dönem Ba formlarında bildirmeyerek gizleyen uyanık (!) mükelleflere son zamanlarda sıkça rastlamak mümkündür.

Ancak, bu yöntem hem inceleme elemanlarının işini kolaylaştırmakta hem de yargı sürecinde önemli bir kanıt unsurunu oluşturmaktadır.

Bilindiği üzere; sahte belge kullanma fiilinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’ncu maddesi gereği kaçakçılık suçu olarak nitelendirilebilmesi, Türk Ceza Kanununun cürümlere ilişkin hükümleri de göz önüne alındığında, kast unsurunun varlığına bağlanmaktadır.

Bir başka ifade ile sahte belge kullanma fiilinden dolayı bir mükellefe kaçakçılık suçunun isnat edilebilmesi için, mükellefin bu belgenin sahte olduğunu bilerek defterine kaydetmiş olması şarttır. Aksi takdirde suçun manevi unsuru eksik kalacağından mükellef kaçakçılık ile suçlanamayacaktır.

Konu ile ilgili olarak, 306 Sıra Numaralı VUK Genel Tebliği inceleme elemanlarına bir nevi yol göstermiştir. Tebliğe göre; kaçakçılık suçunun oluşması sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin bilerek kullanılıp, kullanılmadığının; diğer bir anlatımla, bu kullanımda kastın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesine ve belirlenmesine bağlı bulunmaktadır. Yapılan incelemelerde sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek, isteyerek kullanılıp kullanılmadığının vergi incelemesine yetkili olanlarca değerlendirilmesi ve bu belgeleri bilerek kullandığı sonucuna varılan mükellefler için vergi suçu raporları düzenlenmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla bir mükellefin sahte belgeyi Ba bildirimi dışında tutması söz konusu belgenin sahte olduğunun bilindiğini gösteren bir kanıttır. Zira, diğer alışlar bildirirken sahte belgenin Ba Formunda bulunmaması, mükellefin kasıt ile hareket ettiğini göstermektedir. Aksini ispatlama külfeti ise her zaman mükellefe aittir.

Bu durumda; çoğu zaman zorlanılan “fiilde kastın varlığını kanıtlamak”, sahte belgeyi Ba Formunda bildirmeyen mükellefi inceleyen inceleme elemanı için artık çok kolay olmaktadır.

Kolay olmalıdır zaten. Kolay olmalıdır ki caydırıcı olsun. Çünkü, sahte belge düzenleyen mükelleflerin Ba-Bs formları üzerinden yapılan analiz çalışmaları alanına çekilmesi; hepimizin geleceğini çalan sahteciliğin önlenmesi için hayati önem taşımaktadır.

Osman F. ÇANAKKALE
Vergi Denetmeni

http://www.muhasebenet.net/2010-2212-sahte%20faturanin%20ba%...