Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Araba alırken faizi gider yazılır mı? PDF Yazdır e-Posta
23 Aralık 2010

Image

Avukat, doktor, mühendis, mali müşavir gibi serbest meslek çalışanlarınca vergi konusunda hep gündeme getirilen önemli bir tartışma da “iş için kullanılmak üzere banka kredisiyle satın alınan otomobile ödedikleri kredi faizinin gider yazılması” üzerinedir.

Özellikle tüketici banka kredileriyle yapılan satışlar tüm satışlar üzerinde büyük bir orana eriştiği için bu konunun ne kadar kişiyi ilgilendirdiği kolayca anlaşılabilir.

Değerli okurlarım; “gider” konusunu açıklamaya kavuşturmak için bakılacak ilk yasa maddelerinden biri 5035 sayılı kanunun 13. maddesidir. Burada “mesleki giderleri” düzenleyen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 68. maddesi değiştirilmiş ve serbest meslek erbabının vergi matrahının tespitinde dikkate alabileceği gider türleri artırılmıştır.

Kanunun ilgili maddesi uyarınca mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler vergi matrahının tespitinde dikkate alınabilecektir. Madde hükmünde genel giderler tek tek sayılmamış, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesiyle ilgili olduğu müddetçe yapılan giderlerin kazançtan düşülebilmesi imkânı getirilmiştir. 1 Ocak 2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren söz konusu madde hükmü çerçevesinde serbest meslek faaliyetinin icrası sırasında kullanılmak üzere satın alınan taşıta ilişkin banka kredi faizleri genel gider olarak değerlendirilir. Burada ise yöntem konusunda iki seçenek vardır. İstenirse söz konusu faiz giderleri alınan taşıtın maliyeti ile ilişkilendirilip amortismana tabi tutulur, istenirse de doğrudan gider yazılabilir.

Ancak bu konuyu biraz açıklığa kavuşturmada yarar var.

Bilindiği gibi işletmelerin edindiği iktisadi kıymetlerin hangi değerle aktife ya da envantere alınacağı VUK’nin ilgili maddelerinde hükme bağlanmıştır. 290. maddede serbest meslek erbabının amortismana tabi tuttuğu tesisat, mefruşat ve demirbaş eşyalarını maliyet bedeli ile değerleyecekleri hükme bağlanırken taşıtlar için herhangi bir değerleme hükmü yoktur. Yazımızın girişinde bahsettiğimiz yasal düzenlemede taşıtların bu yasaya ilavesi gerekiyordu. Bu düzenleme yapılmadığı için taşıtların hangi değerleme ölçüsü ile değerleneceği açıkta kalmıştır.

Bu durumda, serbest meslek çalışanları, 290. maddede öngörülen iktisadi kıymetlerini maliyet bedeli ile değerlediğinden, taşıtlarını da maliyet bedeli ile değerlemelidir. VUK’nin 270. maddesinde maliyet bedeline giren giderler sayılmıştır.

Söz konusu madde hükmünde ödenen özel tüketim vergisinin maliyet bedeline ilavesi veya doğrudan gider yazılması mükellefin takdirine bırakılmıştır.

Faiz giderleri ise 163 Seri No’lu VUK Genel Tebliği’nde açıklığa kavuşturulmuştur. Söz konusu düzenlemeye göre iktisadi kıymetin envantere alındığı hesap dönemi sonuna kadar ortaya çıkan faiz giderleri iktisadi kıymetin maliyetine ilave edilecektir. Daha sonraki hesap dönemlerinde ortaya çıkan faiz giderlerinin ise maliyete ilavesi ya da doğrudan gider yazılması konusu yine mükellefin tercihine bırakılmıştır.

Yahya ARIKAN
Cumhuriyet