Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Anonim Şirketlerin Organ Boşluğu Nedeniyle Feshi PDF Yazdır e-Posta
01 Ocak 2011

Image

Anonim şirketler ticaret siciline tescil edilmekle tüzel kişilik kazanır ve kanunda veya esas sözleşmelerinde yazılı hallerin gerçekleşmesi ya da genel kurulun usulüne uygun olarak alacağı bir karar ile sona ererler.

I- GİRİŞ

Sona erme, infisah (dağılma) ve feshi kapsar(1). İnfisah, Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) ve/veya esas sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile karar alınmasına veya ihbarda bulunulmasına gerek olmaksızın anonim şirketin kendiliğinden sona ermesidir(2). Fesih ise, gerek şirket esas sözleşmesi, gerek kanunda belirtilen sebeplerin varlığı halinde, genel kurul tarafından veya şirketin yetkili organlarının talepte bulunması durumunda mahkeme tarafından şirket varlığının sona erdirilmesidir(3). TTK’da anonim şirketlerin infisah ve fesih halleri 434 ve devamı maddelerde gösterilmiş, ancak sistematik bir şekilde açıklanmamıştır.

Anonim şirketlerin fesih sebepleri doktrinde, irade dışı fesih, iradi fesih ve mahkeme kararıyla fesih olmak üzere üç grupta incelenmektedir. İrade dışı fesih; sürenin dolması, şirket maksadının elde edilmesi veya elde edilmesinin imkansız hale gelmesi, esas sermayenin üçte ikisinin kaybedilmesi durumunda genel kurulun yasada öngörülen tedbirlerden birinin alınmaması, esas sözleşmede yazılı fesih sebebinin gerçekleşmesi ve şirketin iflas etmesi hallerinde gerçekleşir. İradi fesih; genel kurulun doğrudan fesih kararı alması, birleşme, tür değişikliği veya şirketin kamu tüzel kişisi tarafından devralınmasıyla olur. Mahkeme kararıyla fesih ise; şirketin kanuna, esas sözleşme hükümlerine veya kamu düzenine aykırı işlem veya faaliyetleri icra etmesi, esas sermayenin üçte ikisinin kaybı durumunda alacaklıların istemde bulunması, gerçek pay sahibi olanların sayısının beşten aşağı düşmesi ve organlardan birinin eksikliği hallerinde ortaya çıkar(4). Şirketin sona erme nedenlerinden herhangi biri gerçekleştiğinde, şirket hemen sona ermeyip, tasfiyesiz infisah halleri hariç, tasfiyeye girer. Tasfiye haline giren şirketin ehliyeti, tasfiye gayesiyle(5) sınırlanır.

Bu çalışmamızda, anonim şirketlerin organ boşluğu (organlardan birinin eksikliği) nedeniyle mahkeme tarafından feshi ve TTK Tasarısı’nda bu konuda yapılan düzenlemeler üzerinde durulacaktır.

II- ANONİM ŞİRKETLERDE ORGAN BOŞLUĞU

TTK’nın 435/1. maddesinde, anonim şirketin tescilinden sonra gerçek pay sahiplerinin sayısının beşten aşağıya düşmesi veya şirketin kanunen lüzumlu organlarından birinin mevcut olmaması yahut genel kurulun toplanamaması hallerinde şirketin feshinin mahkemeden istenebileceği hükme bağlanmıştır. Organ boşluğundan dolayı şirketin feshini, pay sahipleri, şirket alacaklıları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı isteyebilir. Davanın konusunu anonim şirketin feshi oluşturmakla birlikte, Yargıtay kimi kararlarında(6) bunun fesih davası değil, şirketin münfesih duruma düştüğünün tespiti davası olduğunu belirtmiştir. Organ boşluğu nedeniyle açılacak davalarda husumet, şirket tüzel kişiliğine yöneltilir.

Alacaklıların fesih davası açabilmesi için alacaklı olduğunu kanıtlaması gerekir. Alacağı itiraza uğramış bir alacaklının şirketin feshini istemesi halinde, alacağın hüküm altına alınması davası, şirketin feshi davası için bekletici sorun teşkil edecektir. Dava devam ederken, alacaklının hakkı ödenmişse, buna bağlı olarak dava hakkı da düşecektir(7).

TTK’da geçen anonim şirketlerin lüzumlu organları; genel kurul, yönetim kurulu ve denetçilerdir. Yönetim kurulu ve denetçiler devamlı organ iken, genel kurul devamlı organ niteliğinde değildir. Genel kurul belli zamanlarda toplanarak oluşur. Bütün pay sahiplerinin bir araya gelmesiyle oluşan genel kurulun yokluğu değil, toplantılarını süresi içerisinde yapmaması/yapa-maması mevzu bahistir. Bu halde, TTK’nın 435/1. maddesinde geçen “gerekli organlardan biri” ibaresi ile yönetim kurulu ve denetçiler anlatılmak istenmiştir. Nitekim, ilgili maddede anonim şirketlerin fesih sebepleri arasında “genel kurulun toplanamaması” ve “gerçek pay sahiplerinin sayısının beşten aşağıya düşmesi” hususları ayrıca zikredilmiştir. Bununla birlikte, doktrinde kimi yazarlar bu konuda farklı düşünmektedir.

Organ yokluğu geniş anlam taşımaktadır. Şirketin zorunlu organlarından birinin mevcut olmaması nedeniyle fesih davası açılabilmesi için, organlardan birinin geçici bir süre mevcut olmaması yeterlidir. Organ yokluğuna, yönetim kurulu üyelerinin veya denetçilerin vefatı, ehliyetlerini kaybetmeleri, görev sürelerinin dolması, azledilmeleri(8), istifa etmeleri veya başka bir sebeple görevlerinden ayrılmalarına rağmen genel kurulca yenilerinin seçilememesi, pay sahiplerinin organlarda görev almak istememesi, açılan üyeliklere atama yapılamaması ya da kasıtlı olarak atama yapılmayarak organın oluşmasına engel olunması veya nisap yokluğu nedeni ile organın devamlı bir tarzda çalışmaması, seçilenlerin çeşitli sebeplerle görevini yerine getirme olanağına sahip olmaması gibi hususlar örnek verilebilir(9). Yönetim kurulu üyelerinden birinin mahkum olması sonucu şirket organsız kalmaz. Böyle bir durumda, TTK’nın 315. maddesi gereğince yönetim kurulunun eksik üyesi tamamlanır(10). Yönetim kurulunun seçimine ilişkin genel kurul kararı iptal edilse bile, genel kurulun toplanarak yeniden yönetim kurulu seçmesine olanak bulunması nedeniyle anonim şirketin organsız kaldığı kabul edilemez(11).

TTK’nın 314. maddesi gereğince, yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl için seçilebilirler. Bu hüküm emredici nitelik taşıdığından yönetim kurulu üyelerine sözleşme veya genel kurul kararı ile üç yılı aşan görev süresinin tanınması mümkün değildir. Görev süresinin dolması ile yönetim kurulu üyelerinin üyelik sıfatları kendiliğinden sona erer. Bununla birlikte, yönetim kurulunun görev süresi sona erince kurulun görevi de kural olarak yeni üyelerin seçilmesi amacına yönelik ve mevcut işlerle sınırlı olarak devam eder. Bu da makul bir sürenin beklenilmesini haklı gösterir. Aksi halde, organsızlıktan dava açılabilir(12).

Organ boşluğu nedeniyle ilgililerin başvurusu üzerine mahkeme tarafından şirket organlarından birinin mevcut olmadığının tespit edilmesi durumunda, mahkeme hemen fesih kararı almayıp, aksaklığın giderilmesi, durumun yasal hale getirilmesi ve eksikliklerin tamamlanması için şirkete uygun bir süre verir (TTK md. 435/1). Yargıtay, yönetim kurulunun yeniden oluşturulması için davalı şirkete verilen bir aylık süreyi az bulmuştur(13). Bu süre uygulamada genellikle altı ay olarak verilmektedir. Şirketin eksiklerinin bu sürede tamamlanma olanağı vardır(14)(15).

Mahkemenin tanımış olduğu süre içerisinde eksiklikler giderilirse, şirketin feshine ilişkin dava redde­dilir. Ancak, bu süre zarfında eksiklikler giderilmez ve durum düzeltilmezse, süre sonunda mahkeme şirketin feshine karar vermek mecburiyetindedir. Bu fesih kararı kurucu (inşai) nitelikte olup, ileriye doğru sonuç doğurur(16). Mahkemece verilen süre içerisinde organ boşluğunun giderilememesi durumunda, hakim şirketin feshine karar vermek zorundadır. Bir başka ifadeyle, hakimin bu konuda takdir hakkı yoktur.

Diğer taraftan, mahkemenin vereceği fesih ve tasfiye kararı, ticaret sicilinde tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir. Tescil tarihi itibariyle anonim şirket tasfiyeye girmiş olur(17). Ticaret sicili memurları görev ve yetkileri çerçevesinde, tescil işlemi yaparken organ eksikliğinin bulunup bulunmadığını araştırır ve eksikliğin tespiti durumunda tescil talebini reddeder(18).

Şirket organlarının eksikliği bir fesih nedeni olmakla birlikte, şirketin organları eksik olsa dahi, tüzel kişiliği devam eder. Buna karşın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 49. maddesi gereğince tüzel kişiler kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla fiil ehliyeti(19) kazandıklarından ve bu ehliyeti organları aracılığıyla kullanabildiklerinden, bir tüzel kişi olan anonim şirketin organsız kalması durumunda hak ehliyeti devam eder, ancak organsız kaldığı sürece fiil ehliyetini (kendi lehine hak edinebilme ve borç altına girebilme) kullanamaz.

III- ORGAN BOŞLUĞU HALİNDE MAHKEMENİN KAYYIM ATAMASI

Organ boşluğu nedeniyle açılan davada mahkeme, şirketin korunması, işle­rinin yürütülmesi ve tüzel kişinin malvarlığıyla ilgili ilişkilerinin devamlılığının sağlanması amacıyla taraflardan (pay sahipleri, alacaklılar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı) birinin talebi üzerine gerekli tedbirleri (geçici hukuki korumaları) alabilir.

Medeni Kanun’un 427/4. maddesinde “bir tüzel kişinin gerekli organlardan yoksun kalması ve yönetimi başka yoldan sağlanamaması” durumunda, vesayet makamı tarafından kayyım ataması yapılacağı belirtilmiştir. Kanun’da geçen “vesayet makamı” ibaresinden, anonim şirketler bakımından, 11. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış kararları bağlamında, asliye ticaret mahkemeleri (olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemeleri) anlaşılmalıdır. Dolayısıyla, organ boşluğu durumunda asliye ticaret mahkemesi geçici tedbir olarak şirkete kayyım ataması yapabilir. Tarafların kayyım tayini talebinde hukuki yarar bulunmalıdır, aksi takdirde bu istem mahkemece reddedilir.

Mahkeme tarafından atanan kayyım, anonim şirketin malvarlığıyla ilgili ilişkilerin devamlılığını sağlayacak ve şirketin idaresiz kalan mallarını yönetecektir. Öte yandan kay­yım, yalnızca acil ve zorunlu işlemleri yaparak en kısa zamanda genel kurulu toplantıya çağıracak ve genel kurulun yöne­tim kurulunu seçmesini müteakiben şirketin idaresini bu organa tevdi edecektir(20
). Bununla birlikte, kayyım tayinine ilişkin mahkeme kararında kayyımın görev sınırlarının ve süresinin açıkça belirtilmesi ve sınırların çizilmesi isabetli olacaktır.

IV- TÜRK TİCARET KANUNU TASARISI’NDA ORGAN BOŞLUĞU

TBMM’nin gündeminde bulunan ve yakın zamanda yasalaşması beklenen TTK Tasarısı’nın 530. maddesinde, uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması halinde, pay sahiplerinin, şirket alacaklılarının veya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirleyeceği, bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkemenin şirketin feshine karar vereceği; dava açıldığında mahkemenin, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabileceği belirtilmiştir.

TTK Tasarısı’nda tek kişilik anonim şirket kurulmasına izin verildiğinden, “gerçek” pay sahiplerinin sayısının beşten aşağıya düşmesi hali sona erme sebebi olmaktan çıkarılmıştır. Diğer taraftan, mevcut Kanun’da olduğu gibi Tasarı’da da “kanunen gerekli organlardan birinin mevcut olmaması” hali, sona erme sebepleri arasında gösterilmiş, ancak bu ibareye açıklık getirilmemiştir. Madde gerekçesinde ise, gerekli organın mevcut olmaması ile kastedilenin bu organın gerçekten bulunmaması olduğu, yönetim kurulunun süresi sona ermiş olmasına rağmen, yeni bir yönetim kurulunun seçil(e)memiş olması veya yönetim kurulu üyelerinin istifaları ile kurulun boşaldığı ve yerlerini doldurma imkanının bulunmadığı hallerde yönetim organının mevcut olmadığının kabul edilmesi gerektiği, yönetim kurulunun mevcudiyetine rağmen, hiç veya gereği gibi toplanamamasının somut olayın özelliklerine göre maddenin kapsamında kabul olunabileceği vurgulanmıştır.

Tasarı anonim şirketin kanunen gerekli organlarından birinin mevcut olmaması veya genel kurulun toplanamaması halinin devamlılık göstermesini şart koşmuştur. Bu durum maddede “uzun süreden beri” ibaresiyle ifade edilmiştir. Ancak, bu ibareden ne anlaşılması gerektiği Tasarı’da açıklığa kavuşturulmamıştır. Öte yandan, başvuru üzerine mahkeme fesih kararı vermeden önce durumun düzeltilmesi için şirkete uygun bir süre verecektir. Bu aşamada Tasarı, mahkemenin bu kararı alırken yönetim kurulunu dinlemesini zorunlu kılmıştır. Bununla birlikte, şirket yönetim kurulunun mevcut olmaması halinde, mahkemenin yönetim kurulunu dinlemesi fiili olarak mümkün olamayacaktır. Ancak, Tasarı’da bu durumda ne yapılacağına dair herhangi bir düzenleme yoktur.

V- SONUÇ

Anonim şirketlerin kanunen lüzumlu organlarından (yönetim kurulu, denetçiler) birinin mevcut olmaması hali, şirketin fesih sebeplerinden biridir (TTK md. 435/1). Pay sahipleri, şirket alacaklıları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı organ boşluğu nedeniyle şirketin feshini asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir. Yönetim kurulunun veya denetçilerin görev süresi sona ermesine rağmen yenilerinin seçilmemesi/seçilememesi, boşalan üyeliklerin doldurulamaması, organlar bulunmakla birlikte bunların hiç veya gereği gibi toplanamaması halinde organ boşluğu oluşur.

Mahkeme şirket organlarından birinin mevcut olmadığını tespit ederse, aksaklıkların giderilmesi ve durumun yasal hale getirilmesi için şirkete uygun bir süre verir. Mahkeme, ayrıca şirketin korunması ve idaresiz kalan mallarının yönetilmesi amacıyla taraflardan birinin talebi üzerine şirkete kayyım atayabilir. Organ boşluğu devam ettiği sürece, şirket fiil ehliyetini (kendi lehine hak edinebilme ve borç altına girebilme) kullanamaz. Verilen süre içerisinde eksiklikler giderilmez ve durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir ve şirket tasfiyeye girer.

TTK Tasarısı, küçük farklılıklar dışında, organ boşluğu hususunda mevcut TTK’daki düzenlemeleri devam ettirmektedir.

Mustafa YAVUZ*
Yaklaşım

* Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müfettişi

(1) Orhan Nuri ÇEVİK, Anonim Şirketler, 2. Baskı, Ankara 1979, s. 1287
(2) Ünal TEKİNALP-Reha POROY-Ersin ÇAMOĞLU, Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, 9. Baskı, Beta Yayınları, İstanbul 2003, s. 807
(3) Fulya BAHADIR, Anonim Şirketlerin İnfisah ve Tasfiyesi, (http://www.turkhukuksitesi.com/makale_528.htm), (Erişim- 05.11.2008)
(4) Hasan PULAŞLI, Şirketler Hukuku, 5. Baskı, Karahan Kitabevi, Adana 2007, s. 407-417
(5) Anonim şirketlerde tasfiye ile birlikte, şirketin aktif “kazanç sağlamak ve bunları paylaşmak“ gayesi sona erer, bunun yerine şirket mal varlığını paraya çevirme, borçları ödeme ve bakiyeyi pay sahiplerine dağıtmaktan ibaret olan tasfiye amacına bırakır (Oğuz İMREGÜN, Kara Ticareti Hukuku, 13. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 2005, s. 476).
(6) Yrg. 11. HD.’nin, 23.03.1985 tarih ve E.1287, K.1669 sayılı; 21.01.1982 tarih ve E.5597, K.151 sayılı Kararları.
(7) Halil ARSLANLI - Hayri DOMANİÇ, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Cilt: 3, Temel Yayınları, İstanbul 1989, s. 757
(8) Yrg. 11. HD.’nin, 27.01.1994 tarih ve E.1274, K.421 sayılı Kararı, “Yönetim kurulu azledilmiş ve yeni yönetim kurulu da seçilmemişse, anonim ortaklık organsız kalmış demektir.” şeklindedir.
(9) TEKİNALP-POROY-ÇAMOĞLU, age, s. 814
(10) Yrg. 11. HD.’nin, 03.10.1985 tarih ve E.1985/4821, K.1985/5036 sayılı Kararı.
(11) Yrg. 11. HD.’nin, 29.09.1992 tarih ve E.1992/4541, K.1992/9353 sayılı Kararı.
(12) TEKİNALP-POROY-ÇAMOĞLU, age, s. 314 ve 814
(13) Yrg. 11. HD.’nin, 05.12.1986 tarih ve E.1986/6762, K.1986/6565 sayılı; 27.05.1986 tarih ve E.1986/2643, K.1986/3230 sayılı Kararları.
(14) Gönen ERİŞ, Anonim Şirketler Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara 1995, s. 706
(15) Yrg. 11. HD.’nin, 21.12.1981 tarih ve E.5518, K.5527 sayılı Kararı.
(16) TEKİNALP-POROY-ÇAMOĞLU, age, s. 815
(17) Mehmet ÇAVUŞ, “A.Ş. Ortak Sayısının Beş Kişiden Aşağı Düşmesi Halinin TTK ve Vergi Mevzuatı Açısından Değerlendirilmesi”, E-Yaklaşım, Ekim 2005, Sayı: 27
(18) Yrg. 11. HD’nin, 24.11.1981 tarih ve E.1981/4751, K.1981/5019 sayılı Kararı.
(19) Türk Medeni Kanunu’nun, “Fiil Ehliyeti” ve “Kullanılması” başlıklı 49 ve 50. maddeleri, “Tüzel kişiler, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.” şeklindedir.
(20) Oruç Hami ŞENER, “Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku”, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2002, s. 83