Hakan Üzeltürk - "Cennet Bekleyebilir" mi? (14.12.07) |
14 Aralık 2007 | |
Yukarıdaki başlık bir filmden. 1978 tarihli "Heaven Can Wait" filminde başrollerde Warren Beatty-Julie Christie oynuyordu. Peki, vergi cennetleri bekleyebilir mi? Neyi beklediğine bağlı. Şirketleri bekleyebilir. Gelirlerini yükseltmeyi bekleyebilir. Namının yayılmasını bekleyebilir. Ama hukuki düzenlemelerin, statülerinin ne olduğunun sürüncemede kalmasını bekleyemez. Yatırımlar buna göre yapılır. Gelecek planları buna göre düzenlenir. Ülkemizde de vergi planlamalarında dikkate alınacak hususlardan birisi de vergi cennetleridir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30(7). maddesine göre, "Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulu'nca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır. " Bu maddede geçen ülkeler Bakanlar Kurulunca ilan edildi mi? Hayır. Kanun 2006'da çıktı, neredeyse 2008'e giriyoruz. Ne bekleniyor? Bunun cevabını ben veremem. Ama ilgili herkes cevap bekliyor. Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkındaki 2007/12888 numaralı Bakanlar Kurulu Kararı uzun bir bekleyişten sonra nihayet hazırlanarak 6.12.2007 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı. Kararda peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamı ile ilgili olarak Karar metninde "Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına kurumlar vergisi mükellefleri girmektedir. Bu çerçevede, 1/1/2008 tarihinden itibaren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin, 1/1/2009 tarihinden itibaren ise tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurtdışı işlemlerine ilişkin olarak belirlenecek yöntem konusunda İdare'ye başvurmaları mümkündür." İfadesi yer almaktadır. Konuyla ilgili 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13(7). maddesi transfer fiyatlandırması ile ilgili usullerin Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceğini ifade etmektedir. Kanun'un 13. maddesinin metni incelendiğinde burada bahsedilen kurumlar bakımından herhangi bir ayrım yapılmadığı, bütün kurumlar vergisi mükelleflerinin kapsamda olduğu görülmektedir. Bu nedenle peşin fiyatlandırma anlaşması yapılacak mükellefler kanun metninde herhangi bir ayırım yapılmadan belirlenmiştir. Bakanlar Kurulu'na tanınan yetki ise sadece usul konusundadır. Bu nedenle, kapsama kurumlar vergisi mükelleflerinin gireceği ifadesine de aynı metinde yer verilmesine rağmen 1.1.2008 tarihinden itibaren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin, 1.1.2009 tarihinden itibaren ise tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin peşin fiyatlandırma anlaşması için başvurması sözkonusu Bakanlar Kurulu kararında yer almaktadır. Bir başka ifadeyle Bakanlar Kurulu usul yetkisinin dışına çıkarak esas hakkında da karar vermekte, mükellefler arasında bir ayrım yaparak kanun tarafından tanınan bir hakkın kullanılmasını mükellefler bakımından farklılaştırmaktadır. Bu hukuka ve Kurumlar Vergisi Kanunu'na aykırıdır. Çok bahsettik ama bir kere daha söyleyelim. Kanun tarafından belirlenen bir hususu kanun tarafından verilmeyen bir yetkiye dayanan bir Bakanlar Kurulu Kararı ile veya bir tebliğ ile değiştiremezsiniz. Kanun metninde bu yönde bir yetki bulunmamaktadır. Bu nedenle çıkarılmasında gecikilen bir Bakanlar Kurulu Kararı ile bu karar olmadan çıkarılan tebliğ bu önemli konunun uygulamada daha da karmaşık hale gelmesine sebep olmuştur. Sonuç yine gereksiz incelemeler, yine yargı, yine zaman ve para kaybı olacak. Yazık. http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=337806&dept_id=80 |