Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı kanunlaşmalı mı? PDF Yazdır e-Posta
04 Ocak 2011
Image

Gazetelerden öğrendiğimize göre bir süreden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bulunan üç ana kanunun görüşülmesine yakında başlanacak. Tasarıların bir an önce kanunlaşması için siyasal partilerin anlaşmaya vardıkları da anlaşılıyor. Ben, bir ticaret hukukçusu olarak, Ticaret Kanunu Tasarısı'nın bazı önemli yenilikler getireceğini görmekle birlikte, bu hali ile kanunlaşmasının ticaret hayatında ve Türk adalet sisteminin işleyişinde büyük kargaşalara ve zaman kaybına neden olacağı görüşündeyim. Bu görüşümü ve eleştirilerimi tasarı bilgimize sunulduğu 2005'ten beri, onun hazırlanış usulü bakımından ve özellikle de anonim şirketler bakımından çeşitli vesilelerle ifade ettim. Pek çok meslektaşım da tasarının çeşitli bölümlerini veya maddelerini ciddi bir biçimde eleştirdiler; bu eleştirilerini kitap veya makale halinde yayınladılar. Hatta yeni bir Ticaret Kanunu'nun hazırlanmasının gereğini önemseyen ve bu amaçla bir komisyonu görevlendiren zamanın Adalet Bakanı bile tasarının bu hali ile kanunlaşmasına karşı durmaktadır. Yapılan eleştirilerin pek çoğu nazara alınmadığı gibi, Tasarı 2005'den beri Meclis komisyonlarında görüşülürken milletvekillerinden gelen öneriler sonucu değişikliklere maruz kaldı ve bu nedenle insicamından çok şey kaybetti. Ayrıca 2005 yılından beri ülkemizde ve Türkiye dışında hızlı gelişmeler oldu. Örneğin ülkemizde Çek Kanunu gibi bazı kanunlar yürürlüğe konuldu. Bu arada Türkiye dışında, örneğin İngiltere'de yepyeni bir anonim şirketler kanunu (Companies Act, 2006) yürürlüğe girdi. Avrupa Topluluğu'nda da yeni düzenlemeler yapıldı. Bu gelişmelerin tasarıya yansımaması halinde, kabul edilecek bir Ticaret Kanunu daha ilk gününden itibaren eskimiş bir metin halini alacaktır.

Tasarı 19. yüzyılın etkisinden kurtulamamıştır. Oysa bugün ticaret hukukunun anlamı değişmiştir. Ticaret kanunları da artık birbirleri ile yakın ilişkileri olmayan kurumların bir parça bohçası gibi düzenlendiği maddeler topluluğu olarak düşünülmemektedir. Birçok konu artık klasik ticaret kanunu kapsamından çıkmış, ayrı kanunlara konu olmuştur. Sigorta hukuku, deniz hukuku böyledir. Anonim şirketler hukuku birçok ülkede ayrı kanunlarda düzenlenmektedir. Halka açık olan veya kayıtlı anonim şirketler için de ayrı hükümlere ihtiyaç doğmuştur.

Tasarı çeşitli kaynaklardan getirdiği alıntılarla uygulayıcıları başını döndürecek aykırılıklar ve sistem bozukluklarına neden olmakta, kullanılan terimlere verilen anlamlardaki farklılık bir kargaşa doğurabilecek muğlaklık yaratmaktadır. Aynı müesseseler için aynı kanunda ayrı terimlerin kullanılması şaşırtıcıdır.

Tasarı pratik değeri hemen hemen kaybolmuş olan "ticari işletmeye" dayanmakta ısrar etmektedir. Oysa tasarı kendi içinde "ticari işletme"den başka kıstaslara yer vermiştir.

Tasarının mevcut biçiminde kanunlaşması halinde, esasen büyük bir zaman baskısı altında çalışan yargıçlarımız daha da ağır bir yük altına itilecek ve adalet sistemi daha da yavaş işleyecektir. Getirilen yeniliklerin ticaret hayatına beklenen katkıyı getireceği de söylenemez. Örneğin, anonim şirketlerin kurulmasında Ticaret Bakanlığı'nın izni tümden kaldırılamamış, genel kurul toplantılarına Komiser gönderilmesi hükmü muhafaza edilmiştir.

Bu durumda tasarıyı hazırlayan değerli hukukçuların emeklerinin boşa gitmemsi için:

1. Haksız rekabet, anonim şirketler, sigorta, taşıma ve deniz ticareti konuları birbirlerinden ayrılıp ayrı kanunlar olarak yasalaştırılmalıdır. Böylece fazla eleştiri konusu olmayan bölümler bir an önce yürürlüğe girebilir. Borçlar Kanunu'nu ilgilendiren konular ise o Kanun'a gönderilmelidir.

2. Halka açık anonim şirketler ayrı bir kanunda, Sermaye Piyasası Kanunu ile ahenkli bir biçimde düzenlenebilir.

3.Avrupa Birliği'ndeki son gelişmeler nazara alınarak 2005'ten beri eskimiş olan maddeler temizlenmelidir.

4.Ayrıca, komisyonlarda veya TBMM'nde yapılan değişiklikler muvacehesinde ortaya çıkmış olan sistem bozuklukları giderilmelidir.

Bu işlerin yapılabilmesi için üçer kişilik "gözden geçirme kurulları" oluşturulmalı ve bu kurullardan, belli bir süre içinde çalışmalarını bitirmeleri istenmelidir.

Amaç iyi kanun hazırlayarak ticaret hayatına ve genel olarak vatandaşlara kısa ve uzun vadede hizmet etmektir. Bu ortam sağlanamazsa adalete güven sarsılacak bundan da bütün ülke zarar görecektir.

Prof. Dr. Tuğrul ANTAY / Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kurucu Dekanı

http://www.dunyagazetesi.com.tr/turk-ticaret-kanunu-tasarisi...