Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlükten kalktı |
05 Ocak 2011 | |
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın www.gib.gov.tr adresli internet sitesinde 7 Ağustos 2009 tarihinde yapılan açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın Almanya tarafından feshedildiği ve bunun 21 Temmuz 2009 tarihinde Türkiye’ye bildirildiği belirtilmişti. Söz konusu açıklamada fesih işleminin 1 Ocak 2011 tarihinden sonraki vergilendirme dönemleri için geçerli olacağı ve dolayısıyla anlaşmanın 2009 ve 2010 yılları vergilendirme dönemlerinde uygulanmasına devam edileceği ifade edilmişti. Bakanlığın bu açıklaması 10 Ağustos 2009 tarih ve 081 numaralı sirkülerimiz ile duyurulmuştur. Feshedilen Türkiye-Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme (ÇVÖ) Anlaşması sonrasında, 1 Ocak 2011 tarihine kadar yeni bir anlaşmanın yürürlüğe girip girmeyeceği ile ilgili belirsizlik bulunmaktaydı. Basında, Almanya ile Türkiye arasındaki yeni anlaşma ile ilgili görüşmelerin sonlandığı ve yeni anlaşmanın 5 Mayıs 2010 tarihinde parafe edildiği yönünde haberler yer almıştı. Ayrıca bu haberlerde, anlaşmanın 2011 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi durumunda dahi 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulanmasının beklendiği belirtilmekteydi. Söz konusu haberler hakkındaki açıklamalarımıza 1 Haziran 2010 tarihli ve 048 numaralı sirkülerimizde yer verilmişti. Ancak Maliye Bakanlığı tarafından bu konuyla ilgili ne o tarihte ne de bugün itibariyle yazılı bir açıklama yapılmamıştır. 2011 yılına girilmiş olmasına rağmen parafe edildiği açıklanan anlaşma TBMM’de (ve Almanya’da) onaylanmamış olduğundan yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifade ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren Almanya ile aramızda ÇVÖ anlaşması bulunmamaktadır. ÇVÖ anlaşmasının 2011 yılı içerisinde yürürlüğe girmesi durumunda dahi, geçmişe yönelik olarak (1 Ocak 2011 tarihinden itibaren) uygulanacağı yönündeki açıklamaların hukuki bir geçerliliği bulunmamaktadır. Dolayısıyla anlaşmanın feshedilmesi işlemi 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren sonraki vergilendirme dönemleri için geçerli olacağından bugün itibarıyla Almanya ÇVÖ anlaşmasındaki hükümlerin uygulanması mümkün değildir. Yani Almanya mukimi kişi ve kurumlarla gerçekleştirilen ve ÇVÖ anlaşması kapsamına girebilecek olan işlemlerde de iç mevzuatta yer alan düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir. Anlaşmanın feshedilmiş olmasının, Almanya mukimi kurumlara özellikle serbest meslek faaliyeti kapsamında yapılan ödemeler ile royalty ödemeleri üzerinden hesaplanması gereken stopaj tutarına etkisi olacaktır. Buna göre anlaşmada yer alan şartlar kapsamında stopaja tabi tutulmayacak olan serbest meslek ödemeleri üzerinden, anlaşma yürürlükte olmadığından dolayı, iç mevzuat uyarınca % 20 oranında stopaj yapılması gerekecektir. Aynı şekilde anlaşmada yer alan şartlar dahilinde % 10 oranında tevkifata tabi tutulabilecek olan royalty ödemeleri üzerinden de % 20 oranında stopaj yapılması gerekmektedir. Bu süreçte, anlaşma mukimi kurumların Türkiye’deki şirket ortaklık paylarını elden çıkarmaları dolayısıyla elde ettikleri kazançlar açısından da iç mevzuatın uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Basında yer alan açıklamalarda olduğu gibi anlaşmanın 2011 yılında geriye yönelik olarak (1 Ocak 2011’den itibaren) yürürlüğe girmesi durumunda, yukarıdaki şekilde fazladan ödenen vergilerin iadesinin mümkün olduğu söylenebilir. Ancak mevzuatımızda iade sürecinin zorluğu düşünüldüğünde bu işlemlerin ilgili mükellefler açısından yeni bir külfet getireceği açıktır. Bu nedenle anlaşmanın yukarıda belirtildiği şekilde 2011 yılında geriye dönük olarak yürürlüğe girmesi durumunda İdare tarafından iade işlemlerinin kolaylaştırılması yönünde bir düzenleme yapması da uygun olacaktır. E&Y
|