Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Özürlü Çalıştırma Zorunluluğunda Kapsamlı Değişiklikler PDF Yazdır e-Posta
07 Ocak 2011

Image

"Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" Torba yasa şeklinde 29.11.2010 tarihinde TBMM Başkanlığına gönderildi.

I. GİRİŞ

Bu tasarının yasalaşması halinde 4857 sayılı İş Kanununda da çok kapsamlı değişikler öngörülmektedir. Bu değişiklerden en dikkat çekeni özürlü çalıştırma zorunluluğuna ilişkindir.

II. MEVCUT DÜZENLEME

4857 sayılı İş Kanununun “Özürlü Ve Eski Hükümlü Çalıştırma Zorunluluğu” başlıklı 30. Maddesinde ; “İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken sakatlananlara öncelik tanınır.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.

Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder.

Özel sektör işverenlerince bu madde kapsamında çalıştırılan 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi özürlü sigortalılar ile 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde belirtilen korumalı işyerlerinde çalıştırılan özürlü sigortalıların, aynı Kanunun 72 nci ve 73 üncü maddelerinde sayılan ve 78 inci maddesiyle belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı, kontenjan fazlası özürlü çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin bu şekilde çalıştırdıkları her bir özürlü için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazinece karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 506 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. Bu fıkraya göre işveren tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazinece Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı, işverenden tahsil edilir. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. (Cümle 19.08.2008 tarih ve 26972 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kanun ile Eklenmiştir) Bu fıkrada düzenlenen teşvik, kamu idareleri hariç 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah ve oranlar üzerinden olmak üzere, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.

Bu maddeye aykırılık hallerinde 101 inci madde uyarınca tahsil edilecek cezalar, özürlülerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri ve bu gibi projelerde kullanılır. Tahsil edilen cezaların kullanımına ilişkin hususlar, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün koordinatörlüğünde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ile en çok işçi ve işvereni temsil eden üst kuruluşların birer temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından karara bağlanır. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Eski hükümlü çalıştırılmasında, kanunlardaki kamu güvenliği ile ilgili hizmetlere ilişkin özel hükümler saklıdır.” Hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümlerle özel sektör ve kamu işyerlerinde özürlü ve eski hükümlü çalıştırma yükümlülüğü, usul ve esasları ile uygulanacak yaptırımlara yer verilmiştir[1].

III. ÖZÜRLÜ ÇALIŞTIRMAYA İLİŞKİN ÖNGÖRÜLEN YENİLİKLER·

Söz konusu torba kanun ile 4857 sayılı İş Kanununun “Özürlü Ve Eski Hükümlü Çalıştırma Zorunluluğu” başlıklı 30. maddesinin 1. fıkranın sonuna eklenen cümle ile birden fazla ilde işyerleri bulunan işverenlerin, bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısının, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre hesaplanmasına imkân sağlanarak, hem yükümlülüğün artırılması hem de bu kapsamdaki işyerlerinin yükümlülüklerini ülke çapında yerine getirebilmelerine imkân sağlanması öngörülmektedir.

Belirtilen maddeye yeni eklenen fıkra ile ilgili mevzuat, işin niteliği veya teminde güçlük nedenleriyle işyerlerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşayan işverenlerin, başka işverene ait işletmelerde, birden fazla işverence kurulan ortak işletmelerde veya özürlü çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde (korumalı işyerleri) ilk defa işe alınan özürlülerin ücretlerini karşılayarak özürlü çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilmelerine imkân sağlanması öngörülmektedir.

* 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesinin 4. fıkrasında yapılan değişiklikle, yer altı ve su altı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamayacağı ilkesi korunmuş, ancak sosyal Devlet ilkesine uygun olarak, işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanların hesaba katılmayacağı yönündeki istisna kaldırılmıştır.

* Anılan maddenin 7. fıkrasında yapılan değişiklikle, 4857 sayılı Kanunun 101. maddesi uyarınca tahsil edilecek cezaların, özürlülerin ve eski hükümlülerin, kendi işini kurmaları, özürlünün iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerinin yanında özürlünün işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılması öngörülmüş ve böylece özürlülerin işe yerleştirilmeleri, işyerlerinin fiziksel ortamının özürlü bireylere göre düzenlenmesi, araç ve gereçlerin ergonomik tasarımı konusunda işverenlerin, teknik ve mali yönden desteklenmesi öngörülmektedir.

Ayrıca, 4857 sayılı Kanunun 30. maddesinin 7. fıkrasının 2. cümlesi, Anayasa Mahkemesinin 4/2/2010 tarihli ve E.2008/57, K.2010/26 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup Kararın Resmi Gazetede yayımlandığı 22/10/2010 tarihinden başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alındığından, mahkeme kararı doğrultusunda düzenlemeye gidilerek en çok özürlüyü temsil eden konfederasyonun komisyon üyesi olması esası getirilmektedir.

İsa Karakaş
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlık Baş Müfettişi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Uzmanı

[1] İsa KARAKAŞ, İş Mevzuatı Uygulama Rehberi,Yargı Yayınevi, Ankara-2008.

http://alomaliye.com/2011/isa_karakas_ozurlu_calistirma.htm

Bu makale www.alomaliye.com sitesinden izinle alınmıştır.