Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Part Time Çalışma Aylık 150 Saatlik mi? Yoksa Haftalık 30 Saatlik Bir Çalışma mı? PDF Yazdır e-Posta
14 Ocak 2011

Image

Çalışma yaşamımızda “Part Time” dediğimiz sistem; 4857 sayılı İş Kanunu’nda kısmi süreli çalışma olarak isimlendirilen çalışma biçimi(1)dir. Part time çalışma sistemi önemli ve yeni bir düzenlemedir.

I- GİRİŞ

Uluslar arası çalışma mevzuatlarında uzun zamandan beri yer almış bir düzenleme, yeni İş Yasası ile çalışma yaşamında yerini almıştır. Yapılan yasal düzenleme ile çalışma yaşamında fiilen yer alan bir çalışma şekli ile ilgili yasal boşluk ortadan kalkmış, bu şekilde çalışan işçilerin hak ve alacakları ile ilgili yorum farklılıkları da bir ölçüde giderilmiştir. Özellikle konaklama ve eğlence yerlerinde, marketlerde, inşaat sektöründe, tahmil ve tahliye işlerinde ortaya çıkan veya çıkabilecek bir çalışma biçimi ile ilgili olarak getirilen yeni düzenleme orta ve uzun vadede milli ekonomi ve işyerleri için önemli avantajlar getirecektir. Aynı zamanda işverenlerin işçilik maliyetlerini azaltarak, istihdam ve yatırımlarını artıracaktır.

Makalemizde Part Time (Kısmı Süreli) çalışma sistemi ile bazı işverenlerimizce ve yetkililerince uygulandığını gözlemlediğimiz “Part Time çalışma aylık 150 saat ve altında olan çalışmadır.” şeklindeki yanlış ve yasal olmayan düşünce ve uygulamalar konusunda bilgi vermeye çalışacağız.

II- YASAL DÜZENLEME

4857 sayılı İş Yasası’nın “Türü ve Çalışma Biçimlerini Belirleme Serbestisi” başlıklı 9. maddesine göre; “Taraflar iş sözleşmesini, Kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler. İş sözleşmeleri belirli veya belirsiz süreli yapılır. Bu sözleşmeler çalışma biçimleri bakımından tam süreli veya kısmî süreli yahut deneme süreli ya da diğer türde oluşturulabilir.”

Aynı Yasa’nın “Kısmi Süreli ve Tam Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı 13. maddesine göre ise; “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir. Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir...” hükümleri düzenlenmiştir.

4857 sayılı İş Yasası’nın 63. maddesine istinaden çıkarılan İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin(2) “Kısmi Süreli Çalışma” başlıklı 6. maddesine göre; “İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi süreli çalışmadır.” 4857 sayılı İş Yasası’nın 63. maddesi ve söz konusu Yönetmeliğin 4. maddesinden hareketle, haftalık çalışma süresinin de 45 saat olduğu göz önünde tutulduğunda, kısmi süreli çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresinin 30 saat (45 x 2/3 : 30 saat) ve altında düzenlenmiş olması gerekmektedir.

Bu yasal düzenlemeler dikkate alındığında; part time (kısmı süreli) çalışmadan söz edebilmek için haftalık çalışma süresinin dikkate alınması ve haftalık çalışma süresinin de 30 saat veya altında olması açıktır.

Part Time (Kısmi Süreli) çalışmada aylık 150 saat veya altındaki bir çalışmanın dikkate alınmayacağını örnek ve yorumlarla belirtmeye çalışalım.

Örnek: Bir işçinin 4 hafta çeken bir ayda 1. Hafta 35, 2. Hafta 35, 3. Hafta 40, 4. Hafta 40 saat şeklindeki bir çalışma sistemi ile çalıştığını düşünelim. Hesaplama yaptığımızda işçinin aylık toplam çalışma süresinin 150 saat olarak bulunacaktır. Aylık yasal çalışma süresinin 7,5 x 30:225 saat olduğu dikkate alındığında, 225 saatin 2/3’ünün 150 saat olduğu hesaplanıp, böyle bir çalışma sisteminin part time (kısmi süreli) bir çalışma olduğu düşünülecektir.

Çalışma yaşamımızda bir kısım işverenler ve yetkilileri de bu şekilde bir hesaplama yapmakta ve Yasa’ya aykırı davranmaktadırlar. Çünkü; 4857 sayılı İş Yasası’nın “Kısmi Süreli ve Tam Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı 13. maddesinde “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda …” yönünde düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemeden açıkça görüleceği üzere dikkate alınması gereken aylık çalışma süresi değil, haftalık çalışma süresidir. Dolayısıyla hesaplama yaparken 45 saatin 2/3’ü (30 saat)  bulunarak, bu çalışma süresi veya altındaki bir çalışma süresine göre işçilerin çalıştırılması gerekmektedir.

Yasa’ya aykırı olarak yapılan düzenleme ve yorumlar sonucunda, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçilerin aslında tam süreli iş sözleşmesi çalıştırıldıkları sonucuna varılacak, part time çalıştırıldıkları düşünülerek çalıştırılan saatler toplanıp 7,5 saate bölünerek hesaplanan ve eksik yapılan ücret, vergi ve sigorta primi tahakkukların işverence karşılanması istenecek, ciddi idari para cezaları ile karşı karşıya kalınacaktır.

III- SONUÇ

Uluslar arası çalışma mevzuatlarında uzun zamandan beri yer alan Part Time Çalışma 10.06.2003 tarihinde yürürlülüğe giren yeni İş Yasası ile iş mevzuatında yerini almıştır. Yapılan yasal düzenleme ile çalışma yaşamında fiilen yer alan bir çalışma şekli ile ilgili yasal boşluk ortadan kalkmış, bu şekilde çalışan işçilerin hak ve alacakları ile ilgili yorum farklılıkları da bir ölçüde (eksiklikleri bulunsa bile)  giderilmiştir.

4857 sayılı İş Yasası’nın 13. maddesi ile 63. maddesine istinaden çıkarılan “İş Kanunu’na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği”nin “Kısmi Süreli Çalışma” başlıklı 6. maddesi hükümleri iyi incelendiğinde Part Time (Kısmi Süreli) iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçilerin çalışma sürelerinin nasıl hesaplanması ve sınırının ne olması gerektiği açıkça görülecektir. Bazı İşveren ve yetkililerimizin ileride ciddi maliyetlerle karşılaşmamaları için  “Part Time çalışma aylık 150 saat ve altında olan çalışmadır.” şeklindeki yanlış ve yasal olmayan bir uygulama ve düşüncelerinden vazgeçmeleri yerinde olacaktır.

Erol GÜNER*

Yaklaşım

* İş Müfettişi, İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkan Yrd.

(1) 10.06.2003 tarihinde yürürlülüğe girmiştir.

(2)  06.04.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.