Danıştay 9. Dairesi Tarih : 09.02.2010 Esas No : 2009/5034 Karar No : 2010/624 KDVK Md. 17/4-g KDV Kanunu’nun 17/4-g maddesinin değerlendirilmesinden, katma değer vergisi istisnası kapsamında olan plastik teslimleri yönünden anılan maddede herhangi bir ayrım yapılmadığından, bir işleme tabi tutularak granül hale getirilen plastik teslimlerinin de katma değer vergisinden istisna tutulması gerektiği hk. İstemin Özeti: Davacı şirketin 2004 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu aynı yılın Ocak-Aralık dönemleri için adına re’sen salınan katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin hurda plastikten imal edilen plastik granül teslimlerinin katma değer vergisine tabi olmasına karşın katma değer vergisi hesaplanmadığından bahisle adına dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı, davacı şirketin davalı idareden alınan görüşler doğrultusunda katma değer vergisi hesaplamadığının, daha sonra idarenin görüş değiştirmesi üzerine davacıdan düzeltme beyannamesi vermesinin istenildiğinin, bu isteğin yerine getirilmemesi üzerine idarece re’sen yapılan düzeltme ile dava konusu katma değer vergisi salındığının ve davacıyı kendilerinin yanıltması nedeniyle salınan vergiye ceza kesilmediğinin anlaşıldığı, katma değer vergisinin yansıtılabilir bir vergi olduğu, vergi yükünün ürünü satan değil alan kişide kaldığı, idare görüşü doğrultusunda hareket eden davacı şirketin bu aşamadan sonra emtiayı satın alan kişilere katma değer vergisini yansıtmasının mümkün olamayacağı, davacıdan tahsili halinde de haksız yere malvarlığında eksilmeye neden olunacağı, bu nedenle salınan katma değer vergisinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul eden Vergi Mahkemesi kararını; olayda, davacı şirketin yaptığı faaliyetin hurda plastik atıklarının eritilmesi suretiyle plastik eşya imalatında kullanılan hammadde (granül) nin elde edilmesi olduğundan, davacı şirketin yaptığı teslimlerin hurda plastik teslimi sayılması mümkün olmayıp katma değer vergisi istisnası getirilmiş bulunan hurda plastik teslimlerinden ayrı tutularak katma değer vergisine tabi olduğu, idarenin hatalı görüşünden dönerek yeni bir işlem yapmasının her zaman mümkün olduğu, olayda davacının yaptığı granül plastik teslimlerinin katma değer vergisine tabi olmadığı şeklinde verilen hatalı görüş davacının tahsil etmesi gereken katma değer vergisini ödemesi gerektiği sonucunu değiştirmeyeceği, aksi halde katma değer vergisi hesaplaması gerekirken bunu yapmayan yükümlülere bu vergiyi alıcılara yansıtamayacağından sonradan vergileme yapılamayacağını kabul etmek, katma değer vergisi uygulamasının satıcıların keyfiyetine bırakılması ve olayda olduğu gibi satıcı yükümlülere sonradan hiç bir şekilde vergi salınamaması sonucunu doğuracağı, bunun da hukuka ve vergileme ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle bozan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 20.01.2009 tarih ve E. 2007/2911, K. 2009/33 sayılı kararının; katma değer vergisinin özü itibariyle yansıtılarak nihai tüketicide kalması gerektiği, olayda katma değer vergisinin nihai tüketicinin üstünde kalması gerektiğinin göz ardı edildiği ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir. Karar: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 5035 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle değiştirilen ve 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere 02.01.2004 tarihinde yürürlüğe giren 4/g bendinde; külçe altın, külçe gümüş, döviz, para, damga pulu, harç pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi tahvil ile metal, plastik, kağıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin katma değer vergisinden istisna olduğu, aynı maddenin 5228 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle değiştirilen ve 01.08.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 4/g bendinde ise; külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt, cam hurda ve atıklarının (hurda metalden elde edilen külçeler dahil) tesliminin katma değer vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. Yukarıda anılan hükmün değerlendirilmesinden, katma değer vergisi istisnası kapsamında olan, plastik teslimleri yönünden anılan maddede herhangi bir ayrım yapılmadığından, bir işleme tabi tutularak granül hale getirilen plastik teslimlerinin de katma değer vergisinden istisna tutulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Dosyanın incelenmesinden davacının yaptığı granül plastik teslimlerinin, önce hurda teslimi niteliğinde bulunduğu ve katma değer vergisine tabi olmadığı görüşü ile vergilendirmeyen idare tarafından, bu görüşün hatalı olması nedeniyle daha sonra ve dava konusu işlemle vergi ziyaı cezası uygulamadan katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı anlaşılmaktadır. Olayda, davacı şirketin yaptığı faaliyetin hurda plastik atıklarının eritilmesi suretiyle plastik eşya imalatında kullanılan hammadde (granül) ün elde edilmesi olup yukarıda yer alan kanun maddesinde plastik teslimlerinin istisna kapsamına alınmış olması nedeniyle davacının yaptığı granül plastik teslimleri katma değer vergisine tabi olması söz konusu değildir. Bu itibarla katma değer vergisine tabi olmayan teslimlerde bulunan davacı şirket adına salınan katma değer vergisinde hukuka uyarlık bulunmayıp, Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle verilen karar sonucu itibariyle yerindedir. Açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteğinin kabulüne; davalı idarenin temyiz isteminin reddine Vergi Mahkemesinin kararının onanmasına, oyçokluğu ile karar verildi(*) (*) KARŞI OY: Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum. |