Maliye Bakanlığı Genel Yazısı Tarih : 17.12.2010 Sayı : B.07.1.GİB.0.02.62/010.06. 01.01.113300 SATIŞ TUTANAKLARINDA DAMGA VERGİSİ UYGULAMASI Başkanlığımıza intikal eden yazılardan, cebri icra yoluyla haczedilen menkul ve gayrimenkul malların, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 84 ve müteakip maddeleri kapsamında satış komisyonlarınca açık artırma ile satışına ilişkin olarak düzenlenen satış tutanaklarının ne şekilde damga vergisine tabi tutulacağı hususunda tereddütler yaşandığının anlaşılması üzerine aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3. maddesinde, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 4. maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergisinin alınacağı; 5. maddesinde, bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olacağı hükümlerine yer verilmiştir. 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin binde 7,5 (01.01.2010’dan sonra düzenlenenlerin binde 8,25) nispetinde; “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 numaralı fıkrasında, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının binde 4,5 (01.01.2010’dan sonra düzenlenenlerin binde 4,95) nispetinde damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 85. maddesinde, menkul malların, tahsil dairelerince açık artırma veya peşin para ile satılacağı, açık artırma suretiyle satışta ise satışa çıkarılan malların, artırma sonunda en çok artırana ihale edileceği; 94. maddesinde, gayrimenkulün artırma sonunda, üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale olunacağı ve ihale kararının birer örneğinin borçluya veya vekil veya mümessiline ve gayrimenkulün tapu sicilinde hakkı kayıtlı bunanlardan adresi belli olanlara tebliğ olunacağı; 99. maddesinde ise, satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcının o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap edeceği hükme bağlanmıştır. Bilindiği üzere, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 1. maddesinde, iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde akdin tamamlanacağı hükmü yer almaktadır. Cebri icra yoluyla haczedilen menkul ve gayrimenkul malların satışında düzenlenen satış tutanakları ile bu mahiyetteki kağıtlar ise, alıcı ile borçlu olan menkul veya gayrimenkul malın maliki arasında değil, haciz işlemi nedeniyle malları satmaya yetkili hale gelen tahsil dairesi yetkilileri ile alıcı tarafından imzalanmaktadır. Bu durumda, alacaklı ve borçlu arasında oluşmuş karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarından söz edilemeyeceğinden, söz konusu kağıtların mahiyeti itibariyle sözleşme olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, cebri icra yoluyla haczedilen menkul ve gayrimenkul malların satışının açık artırma suretiyle yapıldığı ve satışların kamusal yetkiyi haiz tahsil dairesi tarafından yerine getirildiği dikkate alındığında, satım akdi olarak değerlendirilemeyecek olan söz konusu kağıtların mahiyeti itibarıyla ihale kararı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, amme alacaklarının tahsiline yönelik olarak cebri icra yoluyla haczedilen malların 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışlarında düzenlenen satış tutanakları ve bu mahiyetteki kağıtların, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 numaralı fıkrasına göre, ihale kararı olarak düzenlendikleri tarihte geçerli nispet üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. |