Torba Kanun Meclis gündeminde |
|
|
|
24 Ocak 2011 |
Kamuoyunda Torba Kanun olarak bilinen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" bu hafta içinde TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek. Başbakan'ın temmuz ayında müjde verdiği, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın Kurban Bayramı'ndan önce basın toplantısı ile bilgilendirdiği kanun uzun çalışmalar sonucunda Genel Kurul'da görüşülecek aşamaya geldi. Kanun tasarısının torba kanun olarak bilinmesinin sebebi iki yüzden fazla maddeli olması ve birçok konuyu içermesi. Esas itibarıyla kamu alacaklarının yapılanması ve matrah artırımı gibi birçok mükellefi ilgilendiren konularda bu aşamaya kadar fazla bir değişiklik olmadı. Biz en son haliyle birçok kişiyi ilgilendiren önemli konulara değineceğiz. 31.12.2010 tarihine kadar olan vergi ve sigorta borçları yapılandırılıyor Daha önceki tasarılarda vadesi Temmuz 2009 tarihine kadar olan ve ödenmeyen vergi ve sigorta borçları kapsamda iken süre son tasarı da 2010 yılı sonuna kadar uzatıldı. Bu durumda vadesi 31.12.2010 tarihinden önce tahakkuk ettiği halde ödenmeyen vergi ve sigorta borçları ile kanunda sayılan diğer borçlar için asıl borç tutarı üzerinden gecikme faizi yerine TEFE/ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınacak. İsteyenler bu tutara cüzi faiz ödemek kaydıyla 18 eşit taksite ve 36 aya kadar vade de ödeyebilecek. İhtilaflara vergi borçlarına kolaylık Tasarı ile kanunun yayınlandığı tarih itibarıyla dava açılmış veya dava açma süresi henüz geçmemiş, uzlaşma talebinde bulunulmuş ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olan vergi ve gümrük vergisi ilişkin tahakkuklarda yer alan tutarlardan; - Vergi aslının % 50'si - Gecikme faizi ve asla bağlı cezalarının tamamı kaldırılıyor. Geriye kalan vergi aslının % 50'si için ödeme tarihine kadar TEFE/ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınarak hesaplanacak faizlerle ödenebilecek. Bu hesaplamaya göre çıkacak tutarları mükellef isterse 36 aya kadar taksitler halinde ödeyebilecek. Matrah artımından her Gelir Vergisi mükellefi faydalanabilir Tasarı ile getirilen en önemli düzenlemelerden biri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin yapacakları matrah artırımı. Matrah artırımı yapan mükelleflere bu yıllara ilişkin vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir Vergisi mükellefleri için bilanço esası ve serbest meslek defter tutan mükellefler ile işletme hesabı esasına göre defter tutanlar, basit usulde vergilendirilenler, sadece gayrimenkul sermaye iradı yani kira gelir olanlar ve diğer gelir vergisi mükellefleri için farklı asgari beyan tutarları belirlendi. Böylece matrah artırımı kapsamından sadece defter tutanlar değil defter tutulmayı gerektirmeyen ve ancak gelir vergisi mükellefi olan kişilerde faydalanabilme imkânı getirildi. İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan kıymetler Tasarı ile işletmelerin fiili durumları ile kaydi durumlarının uyumlaştırılması amaçlanmış. Geçmişten gelen stok farklılıkları veya belgesiz alımlar nedeniyle kayıtlarda görünmeyen ve ancak fiilen işletmede bulunan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların vergi dairelerine bildirilmek kaydıyla bildirilen iktisadi kıymetler üzerinden % 10 oranında (% 8 veya % 1 oranında KDV ye tabi ise bu oranların yarısı) vergi beyan edilecek ve ödenecek. Ödenecek bu verginin KDV yönünden indirim konusu yapılması mümkün değil. Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kıymetler Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtiaların gayrisafi kâr oranı dikkate alınarak fatura edilmesi ve sonucundaki vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekiyor. Geçmiş yıllarda satışı yapılmasına rağmen belge düzenlenmemesinden kaynaklanan ve stoklarda kaydi olarak görünen emtiaların kanunun yayınlanmasından sonra faturanın ilgili mevzuat belirtilerek düzenlenmesi halinde geçmişe yönelik herhangi bir vergi ve ceza uygulanmayacak. Kasa ve ortaklardan alacaklar Bilançolarda yer alan yüksek tutarlı kasa hesabı ile ortaklardan alacaklar çoğu zaman gerçeği yansıtmamakta. Bunun sebeplerinden en başta geleni mal ve hizmet alımlarında belge alınamaması. Bunun sonucu olarak zaman içerinde kasa hesabında veya ortaklar cari hesabında fiktif tutarlar oluşmakta. Kanun ile bu tür problemleri olan işletmelere çözüm getiriliyor. İşletmede yer almamakla birlikte kasa hesabında ve ortaklardan alacaklar hesabında yer alan tutarlar düzeltilebilecek. Böylelikle işletmeler hem gerçek durumlarına kavuşmuş olacaklar hem de zaman zaman vergi incelemelerinde bu tutarlar üzerinden faiz hesaplamak suretiyle aidatlandırma yapmak zorunda kalmayacaklar. Ancak bu düzeltmenin bir bedeli var. Bu suretle düzeltilen kasa ve ortaklar cari hesabı tutarı üzerinde % 5 oranında bir verginin ödenmesi gerekiyor. İsmail Kökbulut http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/139646-torba-kanun-mecli... |