Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
6099 Sayılı Kanun ile Tebligat Kanunu’nda yapılan değişiklik uyarınca, tebligatlar elektronik olarak yapılabilecek. PDF Yazdır e-Posta
27 Ocak 2011

Image

19 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6099 sayılı “Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 1959 yılından beri yürürlükte olan Tebligat Kanunu’nda bazı değişiklikler yapılmış, Kanun’a bazı yeni maddeler eklenmiştir.

- Bu düzenleme uyarınca tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilecektir. Bu hüküm Kanun’un yayım tarihinden 1 yıl sonra (19 Ocak 2012) yürürlüğe girecektir.

- Kanun ile anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu hale getirilmektedir. Bu düzenleme ise Kanun’un yayım tarihinden 2 yıl sonra (19 Ocak 2013) yürürlüğe girecektir.

- Elektronik tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen 5. günün sonunda yapılmış sayılacaktır.

1959 yılından beri yürürlükte olan 7201 sayılı “Tebligat Kanunu”nda (19 Şubat 1959 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır) tebligat usul ve esasları hakkında düzenlemeler yer almaktadır. 19 Ocak 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6099 sayılı “Tebligat Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile bu Kanun’da bazı değişiklikler yapılmış, ayrıca Kanun’a bazı yeni maddeler eklenmiştir.

1. Tebligatın yapılması

7201 sayılı “Tebligat Kanunu”nun 1. maddesinde, kazai merciler, genel ve katma bütçeli daireler, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak bilcümle tebligatın, bu Kanun hükümleri dairesinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı hükmü yer almaktaydı.

6099 Sayılı Kanun’un 1. maddesi ile söz konusu hüküm; “Kazai merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır.” şeklinde değiştirilmiştir.

Yukarıda yer verilen değişiklik ile temel olarak elektronik ortamda yapılacak olan tebligat Kanun hükmüne dahil edilmiş olmaktadır.

Diğer bir değişiklik ise madde metninde yer alan ve tebligat çıkarabilecek olan mercilerle ilgilidir. Ancak Kanun’un gerekçesinde yapılan yeni düzenlemenin amacının, tebligat çıkarabilecek mercilerin kapsamının genişletilmesi olmadığı, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda kabul edilen yeni terminolojiye uyum sağlamanın amaçlandığı belirtilmektedir.

Yukarıda yer verilen elektronik ortamda tebligata ilişkin hüküm Kanun’un yayım tarihinden 1 yıl sonra (19 Ocak 2012) yürürlüğe girecektir.

2. Elektronik tebligata ilişkin usul ve esaslar

7201 sayılı “Tebligat Kanunu”nun 7. maddesinde uçak, telgraf ve diğer vasıtalarla tebligat ve ücretleri ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. 6099 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile yukarıda belirtilen 7. maddeden sonra gelmek üzere Kanun’a 7/a maddesi eklenmiştir.

a. Elektronik tebligat yapılabilecek kişiler

“Elektronik tebligat” başlıklı 7/a maddesinin 1. fıkrasında, tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabileceğine ilişkin düzenleme yer almaktadır. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere elektronik tebligatın (e-tebligat) kural olarak zorunlu olmaması esasının benimsendiği görülmektedir. Buna göre bir kimseye bu yolla bir tebligat yapılabilmesi için kendisinin öncelikle tebligata elverişli bir elektronik adres vermesi gerekmektedir.

Maddenin son fıkrasında uygulamaya ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hükmü yer almaktadır. Bu hükümden, tebligata elverişli elektronik adresten ne anlaşılması gerektiği hususunun yayınlanacak olan yönetmelikle belirleneceği anlaşılmaktadır. Kanun’un gerekçesinde ise merkezi Türkiye’de olan, kontrol edilebilir ve denetlenebilir bir elektronik adresin aranacağı belirtilmektedir.

Yukarıda yer verilen 1. fıkra hükmü Kanun’un yayım tarihinden 1 yıl sonra (19 Ocak 2012) yürürlüğe girecektir.

b. Sermaye şirketlerinde elektronik tebligat usulü

Maddenin 1. fıkrasında genel olarak elektronik tebligatın, verdiği elektronik adrese tebligat yapılmasını isteyen kişilere yapılabileceği hükmü yer almasına rağmen, 2. fıkrada anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılmasının zorunlu olduğuna hükmedilmiştir.

Sermaye şirketlerine elektronik yolla tebligat yapılması zorunluluğu getiren yukarıdaki 2. fıkra hükmü Kanun’un yayım tarihinden 2 yıl sonra (19 Ocak 2013) yürürlüğe girecektir.

c. Elektronik tebligatın yapılmış sayılacağı tarih

7201 sayılı “Tebligat Kanunu”na eklenen 7/a maddenin 4. fıkrasında ise elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen 5. günün sonunda yapılmış sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.

7/a maddesinin 3. fıkra hükmü uyarınca, elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde tebligatlar 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda belirtilen diğer usullerle yapılacaktır.

3. Bilinen adrese tebligat

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Bilinen adrese tebligat” başlıklı 10. maddesinde, tebligatın tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılacağı, bunun yanında kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılabileceği hükmü yer almaktadır.

6099 Sayılı Kanun’un 3. maddesi ile yukarıda belirtilen 10. maddeye, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı hükmü eklenmiştir.

Kanun’un gerekçesinde 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile merkezi ve kapsamlı bir adres kayıt sisteminin oluşturulduğu belirtilmektedir. Bu sistemden şu anda tüm kuruluşlar kişisel veriler korunmak suretiyle yararlanabilmektedir. Bu sistemin farklı bileşenlerle kontrol edildiği ve güncellendiği ve bu sayede gerek Türkiye’de bulunan Türk vatandaşları ve yabancılar, gerekse yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının yerleşim yerlerinin kayıt altına alınmış olduğu gerekçede ifade edilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile önce yine bilinen en son adrese tebligat yapılacaktır. Ancak tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması yada bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’na göre adres kayıt sistemindeki adresi, bilinen son adresi kabul edilerek tebligat buraya yapılacaktır. Buna göre adres kayıt sistemindeki adres kişinin resmi tebligat adresi olarak kabul edilmiş olmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm Kanun’un yayım tarihinde (19 Ocak 2011) yürürlüğe girmiştir.

4. Tebliğ imkansızlığı

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesinde muhatap veya kendisine tebliğ yapılabilecek kimselerden hiçbirinin tebliğ adresinde bulunmaması veya bulunduğu halde tebellüğden imtina etmesi durumunda hangi yolların izleneceğine ilişkin hükümler yer almaktadır. Sözü geçen maddeye 6099 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile aşağıdaki 2. fıkra eklenerek, yukarıdaki bölümde yer verilen değişikliğe paralel yeni bir düzenleme yapılmıştır.

“Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”

Bu düzenleme ile muhatabın gerçek adresini ilgili mercilere bildirmemesi durumunda adres araştırma yapma zorunluluğu ortadan kaldırılmış olmaktadır. Bu fıkra hükmü uyarınca adres kayıt sisteminde yer alan adrese çıkartılacak tebliğ evrakında, tebliğin adres kayıt sistemindeki adrese çıkartıldığının açıkça belirtilmesi gerekecektir. Böylece tebliğ memuru yapacağı tebligatın bu çerçevede bir tebligat olduğunu bilerek hareket edecektir.

Yukarıda yer verilen hüküm de Kanun’un yayım tarihinde (19 Ocak 2011) yürürlüğe girmiştir.E&Y