Hakan Üzeltürk - Asgari geçim indirimi |
17 Aralık 2007 | |
Uzun zamandır neden asgari geçim indirimi yazmadığım soruluyor. Aslında yazdım. Hem de köşemdeki ilk yazımda. Sonra da 23 Nisan'da. Burada, Sayın Maliye Bakanı'nın, 'senin nüfusun çok' diye niye rahatsız oluyorsun dediğini, Sayın Başbakan'ın bekârları evlenmeye çağırdığını, vatandaşın ise, "şimdi biz fiş toplamayıp, yerine çocuk mu yapacağız?" dediğini yazmıştık. Şimdi son gelişmelere ve bu kapsamda merak edilenlere bakalım. 1.Vergi iadesinin kaldırılması sebebiyle oluşan sıkıntıları telafi edebilmek amacıyla getirilen asgari geçim indirimi 1.1.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir. 2.Bu sistemin yürürlüğe girmesi vergi iadesinin kaldırılması sebebiyle uygulamada yaşanan fiş-fatura almama sebebiyle oluşan bozulmayı düzeltmeyecektir. Şikâyet ettiğimiz eski seviyenin yakalanması için bile uzun zaman gerekmektedir. Kim bilir belki de mükellefler "fiş toplama zulmüne son verdik" diyenlerin dediğini yapmışlardır. Artık bundan sonra fiş-fatura toplatmayı nasıl sağlarız zulmü başlamıştır. Bu esnada artan kayıtdışılık da konunun bir başka ciddi boyutudur. 3.2007 senesi için şu anda Anayasa Mahkemesi kararı beklenmektedir. Vergi iadesinin kaldırılmasının geriye yürütülmesi sebebiyle oluşan hukuki problem, bu karar sonrası çözümlenebilecektir. Ne zaman çıkacağı belli değildir. Uzun yıllar sürmesi de mümkün olup örnekleri mevcuttur. Çıkarsa ne mi olur? Olumlu bir karar çıkarsa fiş-fatura toplayıp bunları saklayanlar vergi iadelerini alabilirler. 4.Asgari geçim indirimi toplumun çok önemli bir bölümünü ilgilendirmektedir. Çocuk sayısı söz konusu olduğunda rakam iyice artmaktadır. Batı'lı ülke uygulamalarında olduğu gibi ücretli dışına çıkan bir sistemde kapsama alanı daha da büyümektedir. 5.Gelen düzenlemede özellikle eşi çalışmayan ücretlilerin avantajlı olduğu görülmektedir. Çocuk sayısı arttıkça avantaj (avantajdan anladığınıza ve ücret seviyesine bağlı olarak) artmaktadır. Asgari geçim indirimi 2008 yılındaki brüt asgari ücret esas alınarak ilk iki çocuk için yüzde 7,5, üçüncüden itibaren yüzde 5 olarak uygulanacaktır. Görüldüğü üzere yeni sistem eşi çalışmayan, çok çocuk sahibi aileler için daha fazla fayda sağlamaktadır. Bu nedenle çocuk sayısı teşvik edilmektedir eleştirileri getirilmektedir. 6.Buradaki bir başka problem özel sektör bakımındandır. İşçi ile işveren net ücret üzerinden anlaştığında ne olacaktır? Maliye Bakanlığı düzenlemelerinde bunun işçiye yansıtılacağını belirtmektedir. Ama sadece yansıtılacaktır demek yetmemektedir. Yansıtılmazsa ne olacaktır? Üstelik taraflar arasında yapılmış olan bir sözleşme vardır. Burada işveren bu sözleşme dışına çıkmalı mıdır, ya da daha da önemlisi çıkar mı? İşçi bu durumda ne yapacaktır? Bu soruların çözümlerini üretecek olanlar bu sistemi getirenlerdir. Fakat kolayca bir formül bulunması şu an için mümkün gözükmemektedir. 7.Hem gelir idaresi hem de işverenler işçiler hakkında doğru bilgiler edinmek zorundadırlar. Bu durum ayrı bir külfet yaratacağı gibi uygulanacak cezalar bakımından da yeni problemler getirecektir. Özellikle de işçi sayısı arttıkça. Görüldüğü üzere asgari geçim indirimi 2008 başından itibaren yeni problemleri de beraberinde getirecek bir nitelik taşımaktadır. Bu konuda mükelleflerin çok sayıda sorusu olduğu, konunun uygulamada tam olarak anlaşılmadığı, özellikle mükelleflerin şahsi durumlarının yeni olasılıklar ve sıkıntılar yarattığı anlaşılmaktadır. Şu anda konunun uzmanlarına yöneltilen soru-cevaplarla düzenleme izlenmeye çalışılmaktadır. Problemler yargıya taşınmadan gelir idaresinin mükellefleri aydınlatacak (sadece bu konudaki) bir soru-cevap birimini devreye sokması düşünülmelidir. Hâlâ bir sorunun cevabını merak ediyorsunuz değil mi? Bu problemli düzenlemenin faydası nedir? O zaman karşı soruyla cevap verelim. Bunun bir önemi var mıdır? İsterseniz cevabınızı ülkemizin teşvik sistemi, vergi destekleri, asgari ücret miktarı ve aile yapısına göre verin.
http://www.dunyagazetesi.com.tr/news_display.asp?upsale_id=338045&dept_id=80 |