Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
İflası Ertelenen Amme Borçlusundan Olan Alacağa Gecikme Zammı Uygulanabilir mi? PDF Yazdır e-Posta
14 Şubat 2011

Image

“İflasın Ertelenmesi”  kavramı ise esas itibariyle Türk Ticaret Kanunu’nun 324. maddesinde daha önce zikredilmiş olmakla birlikte detayları ve uygulaması itibariyle 4949 sayılı Kanunla 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda(1) yapılan değişiklikler ile hukukumuza yeni girmiştir.

 

I- GİRİŞ

İflasın ertelenmesi müessesesi, borca batık olan sermaye şirketlerinin mahkeme tarafından atanacak bir kayyım nezaretinde ve belli bir süre içerisinde mali durumlarının düzeltilerek iflastan kurtulmaları için öngörülmüş olan bir müessesedir.

Bu süreçte mahkeme tarafından öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek şirket aleyhindeki 6183 sayılı Kanun’a göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere takipler durdurulmakta, şirket malları korumaya alınmakta, bu şekilde davacı şirket mallarının satışlarının önlenmesi ve şirketin faaliyetine devam etmesi sağlanmaktadır.

Bu yazımızda ise bu şekilde iflası ertelenen amme borçlusundan olan ve takibi duran amme alacağına gecikme zammı uygulamasının yapılıp yapılamayacağını açıklamaya çalışacağız.

II- İFLAS ERTELEMESİ KARARININ GECİKME ZAMMI UYGULAMASINA ETKİSİ VE YASAL HÜKÜMLER

Bilindiği üzere; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un(2) “Gecikme Zammında Tatbik Müddeti ve Diğer Hükümler” başlıklı 52. maddesinde “Gecikme zammının tatbik müddeti amme alacağının tecilinde tecilin yapıldığı, iflas halinde iflasın açıldığı, aciz halinde bu durumun sabit olduğu güne kadar olan müddettir” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre; amme borçlusunun iflası halinde, iflasın açıldığı tarihe kadar tahakkuk eden amme alacaklarına iflasın açıldığı tarihe kadar gecikme zammı uygulanması gerekmekte, bu tarihten sonrası için gecikme zammı uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Peki iflasın ertelenmesi söz konusu olduğunda gecikme zammı uygulaması mümkün olacak mıdır? Hemen belirtelim bu konuda 6183 sayılı Kanun’da herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Konu hakkında vergi mevzuatımızdaki tek düzenleme 1 Sıra No.lu Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılmıştır.

Seri: A, Sıra No:1 Tahsilât Genel Tebliğinin(3) “İflas Yoluyla Takip ve Konkordato” başlıklı 4. bölümünün 3. maddesinde “2004 sayılı Kanun’un 4949 sayılı Kanunla değişik 179 ve devamı maddelerinde iflas ertelemesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, 2004 sayılı Kanun’da öngörülen şartlar çerçevesinde, amme borçlusunun iflasının ertelenmesine karar verilmesi halinde, alacaklı tahsil dairelerince erteleme kararı devam ettiği sürece takip yapılamayacaktır.” Bu düzenleme ile idare de takip yapılamayacağını açık bir şekilde ifade etmektedir. Ancak iflas ertelemesi, iflasın açılması hükmünde olmadığından, amme alacaklarına gecikme zammı uygulanmasına devam edilecektir.” hükümleri bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan Tebliğ’e göre iflasın açılması halinde gecikme zammı durmakla beraber, iflasın ertelenmesi halinde amme alacaklarına gecikme zammı uygulanmaktadır.

Ancak bize göre iflas ertelemesi halinde de gecikme zammı uygulamasına devam edilmemesi gerekir. Zira 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Gecikme Zammında Tatbik Müddeti ve Diğer Hükümler” başlıklı 52. maddesinin gerekçesinde;

“Dikkat edilirse görülür ki münteha tarihleri hep kamu alacağının tahsilinin gecikmesinde artık mükellefe bir kusur atfedilemeyecek hâdiselerin vukuu tarihleri olarak alınmıştır.”(4) denilmiştir.

Madde gerekçesinden de anlaşılacağı üzere kanun koyucu iflas halini mükellefe kusur atfedilemeyecek bir hadise olarak kabul etmekte ve iflas açıldıktan sonra kamu alacağının tahsilindeki gecikmede mükellefin kusuru olmaması nedeniyle de gecikme zammının alınamayacağını düşünmektedir.

İcra İflas Kanunu’nun(5) 165. maddesi uyarınca iflasın açılması, iflasa tabi borçlunun iflas yoluyla takibi hakkında mahkemece karar verilmesini ifade etmektedir. İflas ertelemesi ise yine yargı kararı ile tespit edilmektedir.  Yukarıda açıkladığımız madde gerekçesini de dikkate aldığımızda 6183 sayılı Kanun’un 52. maddesinde ifade edilen “gecikme zammının iflasın açıldığı tarihe kadar işleyeceği” yolundaki hükmün kıyas kuralları çerçevesinde değerlendirilerek iflasın ertelenmesi halinde de uygulanması gerektiği kanaatindeyiz. Ayrıca iflas ertelemesi de yargı kararı ile tespit edildiğinden iflas yoluyla takibin bir aşaması olarak görülmeli, gecikme zammı uygulanmamalıdır(6).

İflas ertelemesinin bu şekilde değerlendirilmesinin uygun olacağı ve gecikme zammının uygulanmaması gerektiği görüşü hâkim olmakla beraber aksi görüşü savunanların da olduğunu belirtelim.  Bu konuyu savunan bir görüşe göre;

“Gecikme zammının uygulanabilmesi için alacağın muaccel, yani kamu idaresi tarafından talep edilebilir hale gelmiş olması gerekmektedir (6183 sK. md. 51). İflasın ertelenmesi durumunda tahsilât işlemlerinin durması, erteleme kararı alınan mükellef açısından diğer mükelleflere nazaran avantajlı bir durum yaratmaktadır. Erteleme olmasaydı tahsilât işlemleri durmayacak, amme alacağı zamanında tahsil edilebilecek ve hazineye dâhil olacaktı. Bu durumda gecikme zammının alınmaması diğer mükellefler karşısında eşit olmayan bir duruma neden olabilecektir. Amme alacağı zamanında hazineye girmeyerek kamu giderleri için kullanılamayacak ve enflasyon karşısında da değerini yitirecektir. Dolayısıyla muaccel hale gelmiş ancak tahsilâtı mahkeme kararı nedeniyle durmuş olan vergi borcuna gecikme zammı uygulanmaması gerektiğinin yeniden düşünülmesinde fayda bulunmaktadır. 

Diğer yandan iflas ertelemesi müessesesinin, iflas uygulamasından farklı ve kendine has bir uygulama (sui generis) olduğunu düşünüyoruz. Vergi hukuku açısından haksız bir rekabete neden olan iflas ertelemesinde, iflas kararı alan bir mükellefin maruz olduğu işlemler (iflas masası aracılığı ile tahsilâta devam edilmesi) söz konusu değildir. Süreç sırasında iyileştirme projesine uygun olarak ticari faaliyete devam edilmektedir. Süreç sonunda başarıya ulaşılabilir, ödemeler yapılabilir ve ticari hayata devam edilebilir. Ya da başarı sağlanamayarak iflas ya da konkordato sürecine de gidilebilir. Borca batık durumda olunması ve sürecin iflas ile sonuçlanması kuvvetli ihtimal olsa da iflas ile aynı değerlendirilip gecikme zammının uygulanmaması doğru bir değerlendirme olmayabilir.”(7) 

III- SONUÇ

Bu yazımızda iflası ertelenen amme borçlusundan olan ve takibi duran amme alacağının gecikme zammına etkisini açıkladık. Bu konuda vergi mevzuatımızda kanuni bir düzenleme bulunmamakla birlikte, vergi idaresinin Tebliğ bazında yapmış olduğu düzenlemeye göre iflası ertelenen amme borçlusundan olan alacağa gecikme zammı uygulanmaktadır.

Ancak kanaatimizce 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un  “Gecikme Zammında Tatbik Müddeti ve Diğer Hükümler” başlıklı 52. maddesinin gerekçesini dikkate aldığımızda iflasın açılması ile iflasın ertelenmesi arasında hem süreç olarak (her ikisi de mahkeme kararı ile olmakta), hem de alacağın tahsilindeki gecikmenin dayanağı olarak (her ikisi de mükellefe atfedilemeyecek bir kusur olarak kabul edilmekte) bir fark olmadığından iflasın ertelendiği durumlarda iflas da olduğu gibi gecikme zammı uygulanmaması gerekir.

Görüleceği üzere mevcut düzenleme bu haliyle yoruma açıktır. Bu nedenle konu hakkında 6183 sayılı Kanun’un 52. maddesinde bir ilave kanuni düzenleme yapılarak konunun açıklığa kavuşturulması zorunluluk arz etmektedir.

 

Volkan AKSOYOĞLU*

Yaklaşım

*   Vergi Denetmeni

(1)         19.06.1932 tarih ve 2128 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         28.07.1953 tarih ve 8469 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         30.06.2007 tarih ve 26568 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(4)         http://www.gib.gov.tr/fileadmin/mevzuatek/gerekceler/6183/cilt_3_6183_sayili_kanun.pdf, Erişim: 09.01.2011

(5)         19.06.1932 tarih ve 2128 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(6)         Aynı yönde görüş için Bkz. A. Bumin DOĞRUSÖZ, “İflas Ertelemesinin Sorunları”, Referans, 09.02.2009

(7)         Özgür BİYAN, “İflasın Ertelenmesinin Gecikme Zammı Uygulamasına ve Şüpheli Alacaklar Üzerine Etkisi”, http://www.alomaliye.com/2009/ozgur_biyan_iflasin.htm, Erişim: 09.01.2011