Skip to content

Narrow screen resolution Wide screen resolution Auto adjust screen size Increase font size Decrease font size Default font size default color brick color green color
Limited Şirketlerde Sermaye Artırımı ve Sermaye Azatlımı, Ortağın Sermaye koyma borcunu yerine getirmemesi hali ve sonuçları PDF Yazdır e-Posta
06 Şubat 2011
Image
Limited şirketler iki veya daha fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup iktisadi konularda faaliyet gösteren ve ortaklık borçlarından ortaklığın ve malvarlığı ile sınırlı sorumlu bulunduğu, esas sermayesi muayyen şirketlerdir.

I- GİRİŞ

Bilindiği üzere, limited şirketlerin kurulabilmesi için en az iki ortak bir araya gelmelidir. Yasa, ortaklık sayısının azami miktarını elli olarak belirlemiştir.

Şirketin ticaret unvanın, merkezinin, faaliyet konusunun, ortakların koymayı taahhüt ettiği sermaye miktarlarının, şirketin müddeti, kâr-zararın dağıtılış şekli ve zamanı, yedek akçelerin miktarı, müdürlerin tayini gibi hususların belirtildiği bir ana sözleşme ışığında şirket faaliyetlerine başlar.

II- ORTAKLARIN SERMAYE KOYMA BORCU

Limited şirketlerde ortakların hakları ve yerine getirmek durumunda oldukları borçları vardır. Bunlar Türk Ticaret Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir. Limited şirket ortaklarının şirkete karşı temel borçlarından biri de sermaye koyma borcudur.

Ortaklar en az 25 milyon olmak kaydıyla, 25 milyonun katı olacak şekilde şirkete sermaye koyabilmektedirler. Ortakların koyacakları sermayenin birbirinden farklı olması mümkündür.

Türk Ticaret Kanunu’nun 139. maddesinde ortakların şirketlere sermaye olarak koyabilecekleri değerler belirtilmiş olup ortakların şirkete koyacakları sermaye nakdi veya ayni nitelikte olabilecektir.

Sermaye olarak konulabilecek değerler şu şekilde sıralanmıştır;

1- Para, alacak, kıymetli evrak ve menkul şeyler,

2- İmtiyaz ve ihtira beratı ve alameti farika ruhsatnameleri,

3- Her nevi gayrimenkuller,

4- Menkul ve gayrimenkullerin faydalanma ve kullanma hakları,

5- Şahsi emek,

6- Ticari itibar,

7- Ticari işletmeler,

8- Telif hakları, maden ruhsatnameleri gibi iktisadi değeri olan sair haklar.

Şayet, şirkete ayın olarak sermaye koyulacağı taahhüt edilmişse; şirket mukavelesinde aynın neden ibaret olduğu, değerinin nasıl biçileceği ve taahhüt edilen sermayeye ne miktarda mahsup edileceği ve bu şekilde sermaye koyan ortaklara esas sermayeden ne miktarda bir iştirak payı düşeceği açıkça belirtilmelidir.

Türk Ticaret Kanunu uyarınca (md. 303 ve 508) sermaye ayın olarak konulacak ise mahkemece atanan bilirkişiler ayını tespit eder ve sermaye maddesi bu şekilde düzenlenir. Kanun’da ortakların taahhüt ettiği sermayenin ne kadarının nakden konulacağına dair açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu örnek sözleşmelerde sermayenin 1/4’nün peşin ödeneceği belirtilmiştir.

Daha sonra ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (1995/1) çıkartmış olduğu Tebliğ ile bu husus açıklığa kavuşmuştur.

III- SERMAYE ARTIRILMASI VE SERMAYE AZALTILMASI

A- SERMAYENİN ARTIRILMASI

İşletmeler çeşitli nedenlerden dolayı sermayelerini artırmak veya azaltmak isteyebilir.

Türk Ticaret Kanunu’na göre şirketlerin esas sermayesinin artırılması ve azaltılması mümkündür.

Şirketler kuruluş hakkındaki hükümlere, esas sermayenin ayın olarak konulması ve mali kıymetlerin devralınmasına dair esaslara bağlı kalmak şartıyla esas sermayeyi artırabilirler.

Sermaye artırımının çeşitli yolları bulunmaktadır. Sermaye nakdi ve ayni nitelikte yeni değerlerin konulması yolu ile artırılacağı gibi işletmede ayrılmış olan yasal yedeklerin, yeniden değerleme fonlarının ve yenileme fonlarının kullanılması suretiyle de artırılabilir.

Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri de sermaye artırımı yapılmadan önce, mevcut sermayenin tamamının ödenmiş olmasıdır.

2001/3500 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (1) ile anonim şirketler için asgari sermaye miktarı 5 milyardan 50 milyara, limited şirketler için ise 500 milyondan 5 milyara çıkartılmıştır.

Karar’ın çıkmasından önce sermayeleri öngörülen miktarın altında kalan anonim ve limited şirketler sermayelerini artırmakla yükümlüdür. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 2002/2 sayılı Tebliği ile sermaye artırımı için verilen süre 31.12.2002 tarihi iken 2002/2 numaralı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tebliği (2) ile sermaye artırımı için müracaat süresi 31.12.2003 tarihine işlemlerin tamamlanma süresi de 30.06.2004 tarihine kadar uzatılmıştır. Nihai olarak da 2003/4 sayılı Tebliğ (3) ile sermaye artırım süresi 31.12.2004 tarihide kadar uzatılmıştır. Sermaye artırımı için 31.12.2004 tarihi mesai bitimine kadar şirketin merkezinin bağlı bulunduğu yer ticaret sicil memurluğuna müracaat edilmeli ve şirketin sermaye artırımına ilişkin tescil işlemleri 31.03.2005 tarihine kadar sonuçlandırılmalıdır.

Sermaye artırımı işlemi ana sözleşme değişikliği niteliğinde olup, ana sözleşmenin sermaye başlıklı maddesinde tadil gerektirir.

Tadil tasarısındaki sermaye maddesinde “önceki sermayenin tamamen ödendiği, artırılan sermayenin muvazaadan ari şekilde tamamen taahhüt edildiği ve nakdi sermayenin 1/4’ünün ödendiği, kalan sermayenin en geç üç yıl içerisinde ödeneceği” ifade edilmelidir.

Kuruluş ve sermaye artırımında ortakların sermaye taahhütlerine ilişkin ödemeler, şirket tarafından banka yada özel bir finans kurumunda şirket adına açılan bir hesaba yapılmalıdır.

Ayrıca sermaye artırımında her türlü hak, menkul ve gayrimenkul malların taahhüt edilmesi halinde bu taahhüt sermaye artırımının tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde yerine getirilmelidir. Sermaye olarak konulan mal ve haklar özel bir sicile “tapu sicili, gemi sicili, trafik sicili, sınai mülkiyet sicili gibi” kayıtlı ise, sermaye artışının tescil tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde ilgili sicilde şirket adına tescil ettirilir.

İşletmelerin Maddi duran Varlıklarına Vergi Usul Kanunu’na eklenen geçici 11. madde uyarınca yapılan yeniden değerleme işlemi sonucu oluşan Maddi Duran Varlık Yeniden Değerleme Artış Fonları ve iştirak hisseleri ile gayrimenkullerin satışından doğan kazançların sermayeye ilave olması mümkündür. Bu şekilde oluşan fonların sermayeye ilave edilmesi gelir ve/veya kurumlar vergisi yükü doğurmaz. İlgili mevzuatta belirtildiği gibi bu fonların sermayeye ilavesi dışında işletmeden çekilmesi dönem kazancının tespitinde dikkate alınır.

Şirketler sermayelerinin ön görülen asgari tutarlara çıkarmamaları ve tescil ettirmemeleri halinde münfesih olurlar. Şirket sermayesini asgari düzeye kadar artırmak için ortakların yarısından fazlasının kararı yeterlidir. Ancak şirket sermayesini asgari tutarın üzerinde artırabilmek için Türk Ticaret Kanunun 513. maddesinde yer alan 2/3’lük çoğunluk gereklidir.

Yani bir limited şirketin sermayesini 31.12.2004 tarihine kadar artırılması zorunlu olan 5 milyar Türk lirasına yükseltmek için ortakların 1/2’sinden fazlasının kararı yeterlidir. Ancak bu tutarın üzerinde yapılacak artışlar için ortakların 2/3’ünün kararı olması gereklidir.

B- SERMAYE ARTIRIMINDA YAPILACAK İŞLEMLERİ ŞU ŞEKİLDE SIRALAYABİLİRİZ

- Önceki sermayenin tamamen ödendiğine dair Yeminli Mali Müşavir veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Raporu (2003/3 sayılı İç Tebliğ EK: 3) düzenlenmelidir.

- Sermaye artırımı ayni sermaye veya firma devri yolu ile yapılıyorsa, bunların tespitine ilişkin bilirkişi raporu düzenlenmelidir.

- Sermaye artırımı ortakların şirket alacaklarının ilavesi yolu ile yapılıyorsa bunların tespitine dair mahkemenin bilirkişi raporu ve mahkeme bilirkişi atama kararı veya Yeminli Mali Müşavir veya Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Raporu düzenlenmelidir.

- Ayni sermaye olarak gayrimenkul ve nakil vasıtası konulması halinde gayri menkulde her hangi bir takyidatın, nakil vasıtasında mülkiyeti muhafaza kaydının bulunmadığına dair belgeler alınmalıdır.

- Sermaye artırımı hisse senedi, değer artış fonları veya maliyet artış fonlarından yapılacak ise bunların tespitine dair Yeminli Mali Müşavir Raporu düzenlenmelidir.

- Sermaye artırımı fevkalade ihtiyatlar veya dağıtılmayan kârların ilavesi yolu ile yapılacaksa bunların tespitine ilişkin Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli mali Müşavir Raporu düzenlenmelidir.

- Sermaye artırımı yabancı ortağın yabancı ülkelerde kurulu bulunan şirketlerin menkul kıymetlerinin sermaye olarak konması yoluyla yapılması halinde menşe ülke mevzuatına göre değer tespitine yetkili makamların veya menşe ülke mahkemelerince tespit edilecek bilir kişilerin ya da uluslararası değerlendirme kuruluşlarınca düzenlenecek Türk Konsolosluğundan veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi Hükümlerine göre tasdik edilmiş belgenin aslı ve Türkçe tercümesi hazırlanmalıdır.

- Ortakların sermaye artırımına ilişkin aldıkları kararın noterden onaylatılması gerekir.

- Üç suret ana sözleşmenin sermaye maddesine ilişkin tadil hazırlanması gereklidir.

- Ticaret sicil memurluğundan tescil ettirilir ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan yayınlatılır.

C- ORTAKLARIN SERMAYE BORCUNU ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Türk Ticaret Kanunu’nun 528. maddesinde; “Şirket mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça ortaklar; koymayı taahhüt ettikleri sermayeleri itibari değerleri nispetinde para olarak ödemeye mecburdurlar.” denmiştir.

Burada dikkat edilecek en önemli husus; “mukavelesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça …” ibaresi sadece itibari değere oranla ödeme için geçerlidir.

Yani nakdi sermayeye ilişkin taahhüdün para olarak yerine getirilmesi zorunludur, aksi ana sözleşmede bir hüküm ile düzenlenemez.

Ortakların sermaye borcunu yerine getirmesinde eşitlik ilkesi benimsenmiştir.

Olağan Genel Kurulda alınan kararlar eşitlik ilkesine aykırı olmamalıdır, olsa dahi geçersizdir. Eşitlik ilkesine dayanmayan bir kararla karşılaşan ortak bunu yerine getirmek durumunda değildir.

Ancak, ana sözleşmede sermaye borçlarının ödenmesi farklı vade ve miktarda düzenlenmiş olabilir. Bu olağan genel kurul için bağlayıcı bir unsur olup mümkündür.

Limited ortaklıklarda ortaklık, ortakları kalan sermaye borçlarından sermaye azaltılması hükümleri haricinde ibra edemez. Yani ortaklar taahhüt ettikleri sermaye borcunu yerine getirmekle mükelleftir.

Ancak; Türk Ticaret Kanunu’nda ortakların sermaye borçlarını peşin olarak ödemesine ilişkin bir hüküm yoktur, hatta Kanun’da belirli bir kısmın dahi peşin ödenmesine (1/4) ilişkin hüküm bulunmamaktadır. Ancak sonradan yapılan düzenlemeler ile (1995/1 Tebliğ) sermayenin 1/4’ünün peşin ödenmesi öngörülmüş olup kalan kısmının ödenme şartları ana sözleşme ile veya daha sonra alınacak bir karar ile belirlenebilmektedir.

Yani sermaye taahhüdünün bakiye kalan kısmının ödenmesi ertelenebilmektedir.

D- SERMAYE BORCUNUN ÖDENMESİNDE TEMERRÜT

Yazının başında da bahsedildiği gibi, limited şirket ortaklarının belirli hakları ve buna karşın bir takım sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklarından bir tanesi de taahhüt ettiği sermaye borcunun ödenmesidir.

Yasa, “Sermaye koyma borcunu tayin edilen sürede ödemeyen ortak, temerrüt faizini ve şirket mukavelesine var ise mukavelede bulunan cezai şartları yerine getirmekle yükümlüdür.” demiştir.

Şirket ortağının taahhüt ettiği sermaye borcunu ödememesi halinde izlenecek prosedür şu şekildedir;

Ana sözleşmede var ise o sürede, yok ise de tayin edilen sürede ortak borcunu yerine getirmez ise ihtara gerek kalmadan temerrüt faizi doğar. Yukarıda bahsedildiği üzere, ana sözleşmede ceza hükmü var ise uygulanabilecektir. Ayrıca diğer ortaklar uğradıkları zararı da talep edebileceklerdir.

Temerrüde düşme halinde izlenecek iki yol vardır. Bunlardan birincisi, temerrüt sonuçlarının icra yolu ile ortaktan tahsili, diğeri ise ortağın ortaklıktan çıkarılması. Ortaklık aynı anda iki seçeneği uygulayamaz, birini seçmek durumundadır. Ancak, icra takibi yolu ile temerrüt sonuçlarını tahsil edememiş ise ortaklıktan çıkarılma hükümlerini uygulayabilir.

İlk başta borcunu ödemeyen ortağa noterden bir ihtar çekilmesi gereklidir. İhtarda ortağa çıkarılacağı kesinlikle belirtilmelidir ve borcunu ödemesi için on beş günlük süreden az olmamak kaydıyla süre verilmelidir. On beş günlük sürenin başlangıç tarihi ihtarın kişinin eline ulaştığı tarihtir. Ortak birinci ihtara cevap vermez ve borcunu ödemez ise yine aynı şekilde ikinci bir ihtar çekilmelidir.

İkinci ihtardan da bir sonuç alınmazsa ortaklıktan çıkarma kararı verilebilir.

Çıkarılan ortak yönetim, denetim, tasfiye artığından pay alma, oy hakkı gibi ortaklık haklarını kaybeder. Ancak ortaklığa karşı olan alacak haklarını “avans alacağı, kâr payı alacağı” talep edebilir. Aynı şekilde çıkarılan ortağın ödenmeyen borçlardan doğan sorumlulukları devam eder.

Şirketten çıkarılan ortağın, ortaklık payının diğer ortaklar veya üçüncü bir kişi tarafından hakiki değeriyle devralınmaması mümkündür. Ancak bu söz konusu olmaz ise payın açık artırma veya pazarlık yolu ile satışı mümkündür. Bunun için çıkarılan ortak dahil tüm ortakların muvafakat vermesi gereklidir. Payın paraya çevrilmesinden sonra elde edilen tutardan, ortağın borçları düşülür ve kalan tutar kendisine ödenir.

Yani, ortağın payı satılır, borçları kesilir ve kalan tutar kendisine ödenir.

E- ORTAĞIN ORTAKLIK PAYINDAN ELDE EDİLEN TUTAR, BORÇLARINI KARŞILAMIYORSA NE YAPILACAKTIR?

Bu durumda çıkarılan ortağın pay defterine adının kayıt edildiği tarihten önce pay defterine kayıtlı bütün selefleri aradaki farkın ödenmesinden şirkete karşı ikinci derece sorumludurlar.

Çıkarılma tarihine göre en az on yıl evvel ortaklık sıfatını kaybetmiş olanlar bu sorumluluk kapsamı dışındadırlar.

F- SERMAYENİN AZALTILMASI

Şirket sermayesinin atıl durumda kalması veya ortağın sermaye borcunu temerrüt etmesi ancak sermayesinin devredilememesi veya payın paraya çevrilememesi gibi nedenlerden dolayı sermaye azaltılması gerekli olabilir.

Sermaye azaltılmasına gidilse dahi asgari tutarlar korunmak zorundadır. Limited şirketlerde sermaye azaltılmasında anonim şirketlere ait hükümler tatbik olunur.

VI- SONUÇ

Limited şirket ortaklarının, ortaklığa ilişkin borçlarından biri de sermaye koyma borcudur.

Sermaye nakdi ve ayni olarak konulabilecek olup, limited şirketlerin sermayeleri 31.12.2004 tarihine kadar asgari 5 milyar Türk Lirasına çıkartılmalıdır. Sermaye artırımına ilişkin tescil işlemleri de en geç 31.03.2005 tarihinde tamamlanmalıdır.

Limited şirket ortakları sermaye koyma borcunu belirtilen süreler içerisinde yerine getirmez ise limited oraklığa temerrüt faizi ve belirlenmiş olan diğer cezaları ödemekle yükümlü olabileceği gibi yapılan ihtarlar karşısında borcunu ödememekte direnirse ortaklıktan çıkarılması da söz konusudur.

Limited şirketler de çeşitli nedenlerden dolayı sermayenin azaltılması da mümkündür.

Sermaye azaltılmasında anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.

Ozan USLU

Yaklaşım/2004

* Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir

(1) 19.01.2002 tarih ve 24645 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(2) 23.03.2002 tarih ve 24704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) 15.11.2003 tarih ve 25290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.